Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
Gebelik İzlem Protokolü arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kategori/gebelik/gebelik-izlem-protokolu/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Wed, 15 Jun 2022 09:33:53 +0000 tr hourly 1 Gebelikte Aşılar https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelikte-asilama/ Wed, 15 Jun 2022 09:33:53 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=10103 Aşılar, vücudunuza mikroplarla (virüsler veya bakteriler) nasıl savaşılacağını öğretmenin bir yoludur. Aşılar sayesinde geçmişe göre çok daha az insan ciddi şekilde hastalanıyor veya enfeksiyonlardan ölüyor. Aşı olmaya, aşılama adı verilir. Aşılar, enfeksiyonlarla savaşabilecek ve hastalanmanızı önleyebilecek antikorlar yapmak da dahil olmak üzere, bir bağışıklık tepkisi üretmesi için vücudunuzu uyarır. Bazı aşılar tüm hamile kişilere önerilirken, diğerleri yalnızca […]

The post Gebelikte Aşılar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Aşılar, vücudunuza mikroplarla (virüsler veya bakteriler) nasıl savaşılacağını öğretmenin bir yoludur. Aşılar sayesinde geçmişe göre çok daha az insan ciddi şekilde hastalanıyor veya enfeksiyonlardan ölüyor. Aşı olmaya, aşılama adı verilir.

Aşılar, enfeksiyonlarla savaşabilecek ve hastalanmanızı önleyebilecek antikorlar yapmak da dahil olmak üzere, bir bağışıklık tepkisi üretmesi için vücudunuzu uyarır. Bazı aşılar tüm hamile kişilere önerilirken, diğerleri yalnızca belirli tıbbi durumları veya belirli bir enfeksiyon riski taşıyanlar için önerilebilir.

Hamile kalmayı planlarken aşılar hakkında ne bilmeliyim?

Hamile kalmak istiyorsanız aşılarınızın güncel olduğundan emin olmalısınız. Bu, doktorunuzun önerdiği tüm aşıları yaptırdığınız anlamına gelir. Tüm aşılarınızı yaptırıp yaptırmadığınızdan emin değilseniz, doktorunuz kontrol için kan testi yapabilir.

Hamile kalmadan önce kızamık, kabakulak, kızamıkçık ve su çiçeği aşılarınız güncel olmalıdır. Çünkü bu enfeksiyonları önleyecek aşılar hamilelere yapılamaz. Eğer aşı olmadıysanız ve hamilelik sırasında bu enfeksiyonlara yakalanırsanız, problemler yaşayabilirsiniz. Sorunlar şunlardır:

  • Hamilelik sırasında veya doğumdan sonraki ilk birkaç ayda enfeksiyonun bebeğe bulaşması
  • Düşük yapmak. Düşük, bebek rahim dışında yaşayamadan önce hamileliğin kendi kendine sona ermesidir. Aynı zamanda gebelik kaybı olarak da adlandırılır.
  • Erken doğum yapmak
  • Sağlık sorunu olan bir bebek doğurmak

Kızamık, kabakulak, kızamıkçık veya su çiçeği aşılarına ihtiyacı olan kişiler, hamile kalmadan en az 1 ay önce aşı yaptırmalıdır. Geçmişte suçiçeği enfeksiyonu geçirdiyseniz aşı olmanıza gerek yoktur. Suçiçeği geçiren kişiler tekrar hastalığa yakalanmazlar.

Hamile kalmadan önce insan papilloma virüsü (HPV) aşısından haberdar olmak da önemlidir. HPV aşısı hamilelik sırasında yapılmaz, ancak hamile olduğunuzu bilmeden yaptırdıysanız gebelik sonlandırması yapılmaz.

Tüm Gebelere Önerilen Aşılar

Grip. Tüm yetişkinlere her yıl grip aşısı yapılmalıdır. Hamileler ve küçük bebekler, grip komplikasyonları için özellikle yüksek risk altındadır. Mevsimsel grip aşısı, grip mevsiminde hamile olan veya hamilelik planlayan herkese önerilir. Hamilelik sırasında grip aşısı yaptırmanın fetüs için bilinen hiçbir zararlı etkisi yoktur. Hamileleri korumanın yanı sıra, doğumdan sonraki bebekleri grip aşısı olacak yaşa gelmeden önce gripten korumaya yardımcı olur. İnfluenza aşısının burun spreyi formu, canlı virüs aşısı olduğu için hamilelik sırasında uygulanmaz.

Tetanoz, boğmaca ve difteri (TaBD). Tetanoz, kaslarda kramplara neden olan ölümcül bir hastalıktır. Difteri, boğazın arkasında solunum problemlerine yol açabilecek kalın bir zar oluşturabilir. Boğmaca şiddetli öksürüğe neden olur. Yenidoğanlar, boğmaca geçirdiğinde ciddi komplikasyonlar açısından yüksek risk altındadır. Daha önce yaptırmış olsanız bile gebelik sırasında, tetanoz, difteri ve boğmaca aşısı tekrarlanmalıdır. Anne adayına yapılan bu aşı bebeği doğduktan sonra ilk birkaç ay tetanoz, difteri ve boğmacadan korur. Ayrıca, aile üyeleri ve bakıcılar (örneğin, gençler dahil bebek bakıcıları) gibi bebeğin etrafında olacak herkesin, önerilen tüm boğmaca aşılarını yaptırdıklarından emin olunmalıdır. Aşıları güncel değilse aşılanmaları gerekir.

Bazı insanlar hamileyken başka aşılar yaptırabilir. Örneğin, başka tıbbi durumlarınız varsa veya başka bir ülkeye seyahat etmeyi planlıyorsanız belirli aşılara ihtiyacınız olabilir.

Herhangi bir aşı ile otizm arasında bir bağlantı yoktur.

Gebelere Özel Durumlarda Yapılan Aşılar

Seyahat veya diğer bazı durumlar nedeniyle belirli enfeksiyon riski yüksek olan hamilelere ek aşılar düşünmelidir.

Hepatit A. Hepatit A, erken doğum veya plasenta ile ilgili sorunlara neden olabilen bir virüstür. Aşı, gelişmekte olan bir fetüs için bilinen hiçbir risk taşımamaktadır.

Hepatit A aşısı, hepatit A’ya yakalanma riski taşıyan hamile kişiler için önerilir. Hepatit A riski, seyahat, bazı tıbbi durumlar veya salgın sırasında yüksektir.

Hepatit B. Hepatit B, karaciğerde kronik iltihaplanmaya neden olabilen ve fetüse geçebilen ciddi bir enfeksiyondur. Pek çok yetişkin çocukken aşılanmamış olsa da, artık çocukluk döneminde rutin olarak hepatit B aşısı yapılmaktadır. Aşı, gelişmekte olan fetüs için bilinen hiçbir risk taşımaz.

Hepatit B aşısı, hamilelik sırasında hepatit B’ye yakalanma riski taşıyan (örneğin, hepatit B bulaşmış biriyle yaşama nedeniyle) ve hamile kalmadan önce aşılanmaya başlayan kişilere önerilir.

Poliomyelitis. Poliomyelit (çocuk felci), felce yol açabilen bir virüs hastalığıdır. Çocuk felci birçok ülkede görülmüyor, ancak dünyanın bazı bölgelerinde hala salgınlar oluyor. Hamileler, mümkün olduğunca çocuk felcinin bulunduğu bölgelere seyahat etmekten kaçınmalıdır.

Çocuk felcini önlemek için bir aşı bulunmaktadır. Bununla birlikte, hamilelik sırasında çocuk felci aşısı önerilmez. Çocuk felcinin yaygın olduğu bir bölgeye seyahat etmek zorundaysanız, inaktive çocuk felci aşısı (IPV) yaptırmanız gerekip gerekmediğini belirlemek için doktorunuza danışın.

Pnömokok. Pnömokok; bakteriyel pnömoni, orta kulak enfeksiyonu ve menenjit dahil olmak üzere birçok enfeksiyonun önde gelen nedenidir. Pnömokok enfeksiyon riski yüksek olan kişilere aşı yapılmalıdır.

İdeal olarak aşı hamilelikten önce yapılır. Bununla birlikte, pnömokok aşıları ikinci ve üçüncü trimesterde güvenle yapılabilir.

Sarı humma. Sarı humma, sivrisineklerle yayılan viral bir hastalıktır. Karaciğer, böbrek hasarı, kanamaya yol açan ve ölümle sonuçlanabilen bir enfeksiyondur. Bu hastalığın salgınları, Güney Amerika ve Sahra altı Afrika’nın belirli tropikal bölgelerinde görülebilmektedir. Ayrıca, bazı ülkelere girmek için sarıhumma aşısının belgelenmesi gerekir. Mümkünse, hamilelik sırasında aktif sarıhumma riski olan bölgelere seyahat etmekten kaçınılmalıdır.

Böyle bir seyahatten kaçınılamazsa ve sarıhumma riskinin yüksek olduğu belirlenirse, hamilelik sırasında canlı virüs aşısı ile bağışıklama düşünülebilir. Durumunuzu ve aşılamanın uygun olup olmadığını görüşmek için doktorunuza danışmalısınız.

Diğer aşılar. Kolera, meningokok, veba, kuduz, Japon ensefaliti, tifo, çiçek hastalığı ve Haemophilus influenzae B dahil olmak üzere birkaç başka enfeksiyona karşı aşılar mevcuttur.

Zonayı (zoster) önlemek için mevcut iki aşı vardır. Biri canlı aşıdır, yani canlı virüs içerir; diğeri ise canlı olmayan bir rekombinant aşıdır. Canlı zona aşısı hamilelere uygulanmaz. Daha yeni olan rekombinant aşı için güvenlik bilgisi bulunmamaktadır. Zona için rekombinant aşı, yalnızca 50 yaşın altındakiler için, belirli tıbbi durumları varsa önerilir. Risk altındaki hamilelerin bu aşıyı olup almayacağına dair henüz bir tavsiye yoktur.

COVID-19 Aşısı

Coronavirus hastalığı 2019 (COVID-19), şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) adı verilen bir virüsün neden olduğu bir enfeksiyondur. Ateş, öksürük ve nefes darlığına neden olabilir. Bununla birlikte, hamilelerin COVID-19’a neden olan virüsle enfekte olmaları durumunda ciddi şekilde hastalanma olasılıkları yüksektir.

Hamileler; enfekte olma olasılığı ve hastalığın şiddetini azaltmak için aşı olmalıdır. COVID-19 aşıları, düşük riskini artırmaz veya gelişmekte olan bir bebeğe zarar vermez.

Aşı olmanın yanı sıra, hasta olan insanlardan uzak durarak, ellerinizi sık sık yıkayarak ve kalabalık halka açık yerlerde yüzünüzü kapatarak kendinizi koruyabilirsiniz.

Gebelik Öncesi Aşılar (Temel)

Gebelikte Enfeksiyonlardan Korunma (Temel)

Gebeliği Planlama ve Gebeliğe Hazırlanma (Temel)

B Grubu Streptokok Hastalığı ve Gebelik (Temel)

COVID-19 ve Hamilelik (Temel)

Hamilelikte Enfeksiyonlardan Korunma (Ayrıntılı)

UpToDate

The post Gebelikte Aşılar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Gebelikte Boğmaca Aşılaması https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelikte-bogmaca-asilamasi/ Fri, 03 Dec 2021 07:43:09 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9423 Bordetella pertussis adlı bakterinin neden olduğu boğmaca, 20. yüzyılın en sık rastlanan ve önemli ölüm nedeni olan çocukluk hastalıklarından biridir. Boğmaca aşısının geliştirilmesi ve yaygın şekilde uygulanmasının ardından sıklığı %75 azalmakla birlikte, boğmaca dünya çapında önemli bir çocukluk çağı sorunu olmaya devam etmektedir. Dünya çapında 5 yaşından küçük çocuklarda her yıl 24 milyon yeni boğmaca […]

The post Gebelikte Boğmaca Aşılaması appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Bordetella pertussis adlı bakterinin neden olduğu boğmaca, 20. yüzyılın en sık rastlanan ve önemli ölüm nedeni olan çocukluk hastalıklarından biridir. Boğmaca aşısının geliştirilmesi ve yaygın şekilde uygulanmasının ardından sıklığı %75 azalmakla birlikte, boğmaca dünya çapında önemli bir çocukluk çağı sorunu olmaya devam etmektedir. Dünya çapında 5 yaşından küçük çocuklarda her yıl 24 milyon yeni boğmaca olgusu görülebilmekte ve 160.700 ölüme yol açmaktadır.

Hapşırma, hafif ateş, burun akıntısı, hafif öksürük gibi soğuk algınlığı bulgularıyla başlayan boğmacada öksürük giderek artar ve boğulur tarzda, ağır öksürük nöbetleri oluşur. Nöbet sonunda derin nefes alma ile ıslık benzeri bir ses duyulacaktır. Ayrıca öksürük nöbetine morarma ve kusma eşlik edebilir. Boğmacanın birinci sıklıktaki ölüm nedeni ikincil olarak gelişen zatürredir. Ancak orta kulak iltihabı, kilo kaybı ve beyin hasarı da oluşabilir.

Boğmacaya bağlı ölümlerin çoğunluğu, 3 aylık ve daha küçük bebeklerde ortaya çıkar. Bebeklerde boğmaca aşısı 2 aydan önce yapılmadığından, yenidoğanlar ciddi bir risk altındadır. Aşılama Uygulamaları Danışma Kurulu 2013 yılından bu yana tüm gebeliklerde, daha önceki tetanoz, difteri ve boğmaca aşılama öyküsünden bağımsız olarak bu aşıların tekrar yapılmasını önermektedir. Gebelikte en yüksek düzeyde anne bağışıklık yanıtı ve yenidoğana pasif bağışıklık geçişi sağlamak için Tdap aşısının 27-36. haftalar arasında yapılması önerilir. Ancak Tdap aşısı yaralanma veya boğmaca salgınları gibi durumlar söz konusu ise tüm gebelik süresince güvenle uygulanabilir. Gebe kadınlara inaktif virüs veya bakteri ya da toksoid aşısı yapılmasının bebeğe olumsuz etkileri bulunmaz ve bu uygulamanın güvenlidir. Tdap’ın 2. üç ayın sonu ya da 3. üç ayın başında uygulanması yenidoğan boğmacasına karşı yüksek derecede etkilidir. Ayrıca, annenin aşılanmasının tam olarak koruma sağlamadığı durumlarda bile gebelikte anneleri Tdap aşısı olan bebekler boğmacayı anlamlı derecede daha hafif geçirir.

Dünya Sağlık Örgütü, birçok ülkede gebelik 3. üç ayında uygulanan Tdap aşısının güvenli olduğunu ve bebeklerin boğmacadan korunmasında yüksek etkililik sağladığını belirtmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, bu yöntemin küçük bebeklerin korunmasında ulusal aşı programlarında bebek boğmaca aşılamasına ek olarak anne adaylarına Tdap aşısı uygulamasına da yer verilmesini önerir.

Sonuç olarak, uluslararası kaynaklarda difteri, tetanoz, boğmaca (Tdap) ve grip aşılarının gebelik sırasında rutin olarak uygulanması önerilir. Ülkemizde tüm gebelere aşılanma durumlarına uygun olarak erişkin tip tetanoz ve difteri aşısı (Td) uygulanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde rutinde uygulanan Td dozlarından en az birisinin Tdap olması önerilir. Sonuç olarak; anne adayı Td takvimini tamamlasa bile gebeliğin tercihen 27-36. haftasında Tdap uygulanması önerilir, bu döneme denk gelen Td dozu Tdap olarak uygulanabilir. Daha önce boğmaca aşısı yapılmış veya hastalık geçirilmiş olsa bile boğmaca yaşam boyu bağışıklık bırakmadığından her gebelikte bir doz Tdap yapılması önerilir.

The post Gebelikte Boğmaca Aşılaması appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Gebelik ve COVİD https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelik-ve-covid/ Wed, 08 Sep 2021 11:32:37 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9107 COVID-19, 2019 Koronavirüs Hastalığı anlamına gelir. COVID-19 etkeni (SARS-CoV-2) hayvan kaynaklı bir virüstür. İnsandan insana damlacık, temas ve bazı durumlarda havada asılı kalan parçacıklar yolu ile bulaşır. SARS CoV-2 ile enfekte olan gebelerin büyük çoğunluğunun hafif ya da orta derecede soğuk algınlığı/grip benzeri hastalık geçirmesi beklenmektedir. Ancak gebeler, gebelik sırasında meydana gelen, azalmış akciğer kapasitesi, […]

The post Gebelik ve COVİD appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
COVID-19, 2019 Koronavirüs Hastalığı anlamına gelir. COVID-19 etkeni (SARS-CoV-2) hayvan kaynaklı bir virüstür. İnsandan insana damlacık, temas ve bazı durumlarda havada asılı kalan parçacıklar yolu ile bulaşır. SARS CoV-2 ile enfekte olan gebelerin büyük çoğunluğunun hafif ya da orta derecede soğuk algınlığı/grip benzeri hastalık geçirmesi beklenmektedir. Ancak gebeler, gebelik sırasında meydana gelen, azalmış akciğer kapasitesi, artmış oksijen tüketimi yanı sıra, bağışıklık sisteminde oluşan fizyolojik değişiklikler nedeni ile komplikasyonlar açısından yüksek risk altındadır. Mevcut bilgiler ışığında, COVID-19’un, gebelerde düşük veya bebeğin özürlü doğma riskini arttırdığına dair bir kanıt bulunmamaktadır. Anneden karnındaki bebeğe geçiş olasılığı ve ayrıca muhtemelen annedeki hastalığa yönelik tıbbi müdahalelerin bir sonucu olarak son üç ay içerisindeki erken doğum sıklığında yaklaşık olarak 3 kat bir artış vardır. Gebelerde COVID-19 nedeni ile ölüm oranları %0,4 ile %2 arasında değişmektedir. Bu oran gebe olmayanlara göre %70 daha yüksektir. Bununla birlikte, COVID-19 nedeni ile hastaneye yatırılan gebelerin, enfeksiyonu olan ve gebe olmayan kadınlara oranla yoğun bakım ünitesine (YBÜ) yatma olasılığı daha yüksektir.

COVID-19 gebeleri nasıl etkiler?

Gebelerin COVID-19’a yakalanma ihtimali genel toplumdan daha fazla olmamakla birlikte, COVID-19 gebelikte daha ölümcül seyrediyor. Gebe kadınların hastalığı ağır geçirme riski gebe olmayanlara göre oldukça fazla. Gebeliğe bağlı şeker hastalığı, akciğer hastalıkları, yüksek tansiyon, hipotirodi gibi hastalıkları olanlarda risk daha da artıyor.

COVID-19 olan gebeler, sağlıklı gebelere kıyasla daha fazla erken doğum riski altında.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC), son zamanlarda COVID-19’a yakalanan gebe sayısının arttığı bildiriyor. Bu artıştan aşılama düzeylerinin düşük olması sorumlu.

 

The post Gebelik ve COVİD appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Rutin Gebelik Takibi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/rutin-gebelik-takibi/ Mon, 02 Apr 2018 08:31:04 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=6735 Gebelik, insan hayatının en önemli dönüm noktasıdır. Ortalama 40 hafta süren bu süreç, insan hayatının en tehlikeli yolculuğudur. Gebeliğin rahat devamı ve sağlıklı sonuçlanması, tüm kötü olasılıkları akılda tutan dikkatli bir takiple sağlanabilir. İyi bir gebelik takibi, rutin muayene, test ve incelemeleri kapsar. Bazı belirtiler dikkatle taranır. Hiç bir takip yapılmasa da gebeliklerin %80’i kendiliğinden […]

The post Rutin Gebelik Takibi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Gebelik, insan hayatının en önemli dönüm noktasıdır. Ortalama 40 hafta süren bu süreç, insan hayatının en tehlikeli yolculuğudur. Gebeliğin rahat devamı ve sağlıklı sonuçlanması, tüm kötü olasılıkları akılda tutan dikkatli bir takiple sağlanabilir. İyi bir gebelik takibi, rutin muayene, test ve incelemeleri kapsar. Bazı belirtiler dikkatle taranır.

Hiç bir takip yapılmasa da gebeliklerin %80’i kendiliğinden ve sorunsuz sonuçlanır. Gebelik takiplerinin en önemli amacı, sorunsuz %80 ile sorun olacak %20’yi ayırt etmektir. Yapılan kontrollerde sorun saptanmıyorsa gebeliğin gidişine müdahale edilmemeli, sağlıklı seyir izlenmelidir.

Gebelik ile ilgili internet ve medyadan alacağınız tüm bilgileri sizi ileri teknolojiler ve testlere yönlendirir. Bu testler elimizde bulunmakla birlikte amaç, gerekli olan anne adaylarını saptamak ve onlara test yapmak olmalıdır. Temel kontrol ve muayeneleri yapılmadan yüksek teknolojili test ve görüntüleme yöntemlerine tabi tutulan gebelerde kolayca tanısı konabilecek sorunlar bile atlanabilir, farkedilemeyebilir. Zaten karşılaşacağınız bu tip haberler genellikle reklam amaçlı yapılmıştır. Bu yazıda ben, gebeliğin izleminde yapılması gereken temel test ve uygulanması gereken temel tanı yöntemlerinden bahsedeceğim. Saptanan sorunlar için daha ileri teknoloji gerektiren tanı ve tedavi yöntemleri uygulanacaktır.

İlk Muayene

Gebeliğin sağlıklı ilerleyip ilerlemeyeceği çoğu zaman ilk muayene sırasında tahmin edilebilir. İlk muayenede hekimin anne adayını tanıması ne kadar önemli ise anne adayının da macerada yanında olacak hekimi veya hekimleri tanıyıp onlarla yakınlık oluşturması o kadar önem taşır. Aslında iyi bir gebelik için gebeliğe başlamadan önce anne adayı hekimi ile tanışmış ve önerilerini uygulamaya başlamış olmalıdır.

Anne ve baba adayı her tür sorununda hekimine ulaşabilmelidir. Bunun için doktorunuzun iletişim bilgilerini almalı, ne yollarla iletişim kurabileceğinizi net bir şekilde belirlemelisiniz. Hekiminiz yoğun çalışıyor olabilir. Ama gereksiniminiz olduğunda ulaşamadığınız kadın doğum hekimi ile rahat bir gebelik geçiremezsiniz.

İlk görüşmede, anne adayının önceki hastalıkları ve bu güne kadar yaşadığı gebeliklerden bahsederiz. Bu görüşme, anne adayının  genel sağlık durumunun yanısıra bugüne kadar geçirdiği gebeliklerde karşılaştığı sorunları da göstermesi açısından önemlidir.

Gebeliğin büyüklüğü, son adet kanamasının başladığı günden itibaren hafta hafta sayılır. Diğer bir deyişle gebelik yumurtlama ve döllenmeden 2 hafta önce başlar. Gebeliğin büyüklüğünü temel alan hesaplamalar da bu yönteme göre yapılır ve aşağıda bu şekilde anlatılacaktır.

Gebelik 5 haftalık olduğunda ultrason ile ilk kez gebelik kesesi görülür, 6 haftalık olduğunda tüm bebeklerin %50, 7 haftalık olduğunda tümünün kalp atışları izlenebilir.

Bir yumurtanın döllenmesinden ortalama 10 gün sonra kanda yapılan gebelik testleri pozitif olmaya başlar. Ancak pozitif olan gebelik testlerinin yalnızca yarısı ultrason ile görülebilir. Geri kalan yarısı rahim içine yerleşemeden atılacaktır. Bunlara biyokimyasal gebelik denir. Biyokimyasal gebeliklerde beta hCG kendiliğinden azalarak düşer ve negatif olur, kürtaj veya başka bir tedavi yapılması gerekmez, bunlar gebelik olarak kabul edilmez. Geri kalan yarısında rahim içinde gebelik kesesi görülmekle birlikte bunların %90’ında kalp atışları balşar. %10’u düşük ile sonuçlanır. Kalp atışları saptanan gebeliklerin ise yalnızca %1’i düşük ile sonuçlanır.

Gebelik kesesinin rahim içinde görülmesi ile dış gebelik olasılığı ortadn kaldırılmış olur. Kalp atışları görüldüğünde çoğul gebelik olasılığı da ortadan kalkar.

Kalp atışları da başladıktan sonra gebeliğin sağlıklı yürüyüşüne dair bazı testlerin istenmesine sıra gelmiştir. Anne adayında var olabilecek kansızlığın belirlenmesi ve tedavi edilmesi için kan sayımı (hemogram) yapılması gereklidir. Önceden bilinmiyor veya emin olunamıyorsa anne adayının kan grubu belirlenmeli, anne adayı Rh negatif ise baba adayının kan grubu da bakılmalıdır. Anne adayında kronikleşmiş ve belirti vermeyen bir idrar yolu enfeksiyonu olasılığını ortaya koymak için idrar tahlili yapılmalı, gizli şekerin saptanması için açlık kan şekerine bakılması uygun olur. Hepatit B halen ülkemiz için ciddi bir sorundur. Bu nedenle hepatit B taşıyıcılığının saptanması için HBsAg bakılmalıdır.

Gebelik boyunca gereksinimi artan folik asid ve demir kullanımına başlanabilir. Demir, bulantı ve kusmayı tetikleyerek gebelik kusmalarının riskini artıracağından kullanımı 12 haftadan sonraya bırakılabilir.

Anne baba adayına cinsellik, diyet, diş bakımı ve ekzersiz konusunda bilgi verilir. Özellikle vajinal kanamanın ciddi ve acil bir durum olduğu bilgisi verilip kanama durumunda acil olarak başvurması gerektiği anlatılır. Alkol ve sigara konusunda bilgi verilir. Kullanmasının uygun olmadığı anlatılır.

11-14 Hafta

Gebeliğin 11-14. haftaları arasında, Down sendromu konusunda tarama testlerinden biri olan ikili tarama testi yapılabilir. Down sendromu, toplum ve aile üzerinde yük oluşturabilecek önemli bir hastalıktır.

Ultrason belirtileri, Down sendromlu bebeklerin %70’i ultrasonda belirti gösterir. Bebeğin bazı genetik hastalıkları ve kalp hastalıklarında ense cildi ödem nedeniyle kalınlaşır. Bu bebeklerin ense cildinde kalın bir şeffaflık göze çarpar. Bebeğin ense cildi kalınlığının o gebelik haftasında beklenenden kalın olması başta Down sendromu olmak üzere bazı genetik hastalıklar ve kalp hastalıkları konusunda uyarıcı özelliktedir. Bu arada, ense cildi kalınlığı fazla olan bebeklerin %70 gibi büyük bir kısmının her açıdan sağlıklı olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. Ense cildi saydamlığının normal kalınlıkta olması da hesaplanan Down sendromu riskini 10 kat azaltır. Ense cildi saydamlığı ölçümü çok dikkat ve ustalık isteyen bir ölçümdür. Yeni nesil ultrason cihazları ile bu ölçüm çok daha güzel yapılabilmektedir. Bu cihazlar ile bebeğin pek çok organı da erken gebelik haftalarında incelenebilir. Down sendromu konusunda fikir veren pek çok ultrason görüntüsü vardır. Tanı koydurmayan ancak yaklaşım sağlayan bu görüntülere yumuşak belirteçler (soft marker) denir. Yumuşak belirteçlerden biri de burun kemiğidir. Down sendromu başta olmak üzere bazı kromozom ve gen hastalıklarında burun kemiği içinde kireç birikimi yetersizliği ve buna bağlı olarak burun kemiğinin görülememesi bize yol gösterici olur. Burun kemiğinin görülememesi, Down sendromunu 3 kat daha yüksek hesaplamamıza neden olur. Down sendromunun diğer yumuşak belirteçleri, mesane genişliği, barsak içi beyaz leke, kol ve bacak kemikleri kısalığı, mide cebinin geniş veya çift görülmesi, göbek fıtığı, omurga düzlüğü, kafa içi yapılarında bozukluklar olarak sıralanabilir.

16 Hafta

Eski yıllarda Down sendromu taramasında kullanılan bir diğer test de üçlü tarama testi idi. Tanı oranı düşük (%60) olan bu test, bir analiz (inhibin A – DIA) daha eklenerek dörtlü tarama testi olarak uygulanmaya başlandı. Dörtlü tarama testinin tanı oranı %80 civarındadır. Hatta ikili tarama testi ile birlikte kullanılarak entegre test ile tanı oranlarında artışlar sağlandı. Üçlü ve dörtlü tarama testlerinde yapılan analizlerden biri olan AFP, aynı zamanda beyin ve omurilik gelişimi ile ilgili sorunları da gösterir. Son yıllarda geliştirilen ultrasonlar ile bu beyin ve omurilik hastalıklarının tanısı rahat konabilmektedir. Bu yüzden AFP’nin önemi azalmıştır.

4. aydan sonra gebelik büyümeye başlamış, karın görünür hale gelmiştir. Karın cildi gerilmeye başlar. Karın cildindeki kaşıntı, yakında başlayacak çatlakların ön belirtisidir. Bu haftadan itibaren karın çatlaklarını önlemek için kozmetik kremler kullanılmaya başlanır. Çatlakları önlemek için karın alt bölgeleri, meme altları ve kalça yanlarına masaj yapılarak krem sürülmelidir.

18-22 Hafta

Gebeliğin 18-22. haftaları arasındaki dönem, ultrasonda en kaliteli görüntünün elde edildiği zamanlardır. Bu nedenle bebeğin organ kusurlarının araştırıldığı anomali taraması ultrasonu (fetal muayene – detaylı ultrason) yapılır. Fetal muayene, hiç bir zaman bebekteki tüm anormallikleri gösteren bir yöntem değildir. En iyi ellerde ve en iyi cihazlarla yapılan incelemelerde bile bebeklerdeki özürlerin %80’ine tanı konabilir. Tanısı en zor olan önemli anormallikler kalp anormallikleridir. Bu nedenle ailenin önceden doğan üyelerinde kalp hastalığı olanlarda ve şeker hastalarında kalbin yakından incelendiği fetal eko yapılmalıdır.

24 Hafta

Gebeliğin 24. haftasından sonra rahim kan dolaşımında artış meydana gelir. Bu, bebeğin büyümesinin hızlanması için kaçınılmazdır. Rahim kan dolaşımındaki bu artış doppler ultrasonografi ile kontrol edilir. Özellikle gebeliğin ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkacak olan gelişme gerilikleri ve gebelik zehirlenmesine (preeklampsi) bağlı hipertansiyonun erken tanısı için doppler ultrason yapılır.

Tetanoz Aşısı

Gebeliğin bu haftalarında tetanoz aşısı uygulaması yapılır. Son 5 yıl içinde tetanoz aşısı olmuş veya olgularda tek doz, olmamış olanlarda 1 ay ara ile 2 doz tetanoz aşısı uygulanması, hem anneyi hem de yeni doğmuş bebeği tetanoza karşı korur. Hangi koşullarda doğum olursa olsun anne ve bebekte tetanoz riski vardır. Özellikle bebek, ilk yapılan aşılarının etkisi başlayana kadar anneden aldığı bağışıklıkla tetanozdan korunacaktır. Tetanoz aşısı koldan veya kalçadan adele içi veya cilt altına uygulanabilir. Cilt altına ve koldan yapılan uygulama bir veya birkaç gün ağrıya neden olabilir. Kalçadan uygulanması tercih edilmelidir.

Kalsiyum ve D Vitamini Takviyesi

Gebeliğin son yarısında bebeğin kıkırdakları hızla kemikleşir. Bunun için bebek anneden yoğun miktarda kalsiyum çeker. Bu dönemde anne adayına kalsiyum ve kalsiyumun emilimini artırmak için D vitamini takviyesi yapılmalıdır. Kalsiyum takviyesi yapılmayan anne adaylarında el ve ayak kramplarına sıkça rastlanabilir.

Multivitaminler

Gebeliğin bu döneminden itibaren pek çok yayında çinko, flor, magnezyum, omega 3, E vitamini gibi vitamin, mineral ve gıda takviyeleri verilmesi önerilir. Bunun için multivitamin tabletleri üretilmiştir. Bu dönemde kabızlığı önlemek için salata, meyve tercih edilmeli; hemoroidi önlemek için acılı ve baharatlı besinlerden kaçınılmalı, aşırı kilo alımını önlemek için tatlılar ve karbonhidratların alımı kısıtlanmalıdır.

Gebelik Şekeri

Şeker hastalığı araştırması, gebeliğin 24. haftasında yapılır. Gebelik şekeri veya şeker tahammülsüzlüğü (insülin direnci) tanısı için tarama testleri dışında bir yol yoktur. Gebelik şekeri (gestasyonel diyabet) tarama testi, 50 gram glukoz ile yapılır. 50 gram glukoz eritilmiş su içildikten 1 saat sonra kan şekerinin 140 mg/dl üzerinde çıkması insülin direnci olduğunu gösterir. Bu da gebelik şekeri olasılığının yüksek olduğunun belirtisidir. 50 gram glukoz tolerans testi sonucu 140 mg/dl üzerinde saptanan olgularda diyet uygulamasına başlanır. Kesin tanı için 100 gram glukoz tolerans testi yapılır. Bu testte de yüksek değerler saptanan hastalara diyet ile de düzenleme sağlanamamış ise insülin tedavisi başlanacaktır.

Gebeliğin bu haftasında tam kan sayımı ve idrar analizi de yapılması önerilir.

The post Rutin Gebelik Takibi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
İzlem Protokollerini Neden Yazdım https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/izlem-protokollerini-neden-yazdim/ Wed, 26 Nov 2014 14:13:43 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/izlem-protokollerini-neden-yazdim/ Sevgili anne baba adayı. Gebe kaldığınız bu günlerden itibaren her şeyin yolunda gittiğini öğrenmek, bebeğinizin sağlığı hakkında öneriler almak ve size yol göstermesi için biz kadın hastalıkları ve doğum doktorlarına geliyorsunuz. Gebelik doğal bir yaşam dönemidir. Bu dönemde yapılacak her girişimin bir yararı olmalı ve anne baba adayı tarafından onaylanmış olmalıdır. Gebeliklerin çoğunda sizin veya […]

The post İzlem Protokollerini Neden Yazdım appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Sevgili anne baba adayı.

Gebe kaldığınız bu günlerden itibaren her şeyin yolunda gittiğini öğrenmek, bebeğinizin sağlığı hakkında öneriler almak ve size yol göstermesi için biz kadın hastalıkları ve doğum doktorlarına geliyorsunuz.

Gebelik doğal bir yaşam dönemidir. Bu dönemde yapılacak her girişimin bir yararı olmalı ve anne baba adayı tarafından onaylanmış olmalıdır.

Gebeliklerin çoğunda sizin veya bebeğinizin sağlığı ile ilgili önemli bir sorun yoktur. Kadın hayatının en büyüleyici süreci olan gebelik, çoğunlukla hiçbir müdahale gerektirmeden, sağlıklı ve normal seyreder. Yalnızca bu doğal dönemde bazı konularda nasıl davranmanız gerektiğini bilmez ve öğrenmek istersiniz. Bu aşamada anne adayı ile doğum doktoru arasındaki iletişim, bir hasta doktor ilişkisinden ziyade yaşam koçluğu ilişkisine benzetilebilir. Gebelik seyrinde bir hekimin en önemli görevi müdahale gerektirmeyen anne adaylarını saptayıp, sorun yaşayan olguyu seçmektir. Bu az sayıdaki sorunlu gebelik saptanır, tedavi edilebilecek sorunlar tedavi edilir ve geri kalanların sorunlarının en az şekilde geleceğe yansıması sağlanır.

Sorunsuz olan gebelerin de kadın hastalıkları ve doğum doktoruna danışacakları pekçok şey olacaktır. Tamamen normal olsa da bebeğin gelişiminin nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği konusunda anne adayı doktorundan bilgi almak ister. Hamilelik döneminde, günlük yaşama dair alışkanlıklarda küçük değişiklikler olur. Anne adayı; beslenme, giyim, egzersiz, iş yaşamı gibi düşünmeden uygulanan pek çok rutini gebelikte nasıl düzenleyeceğini doktorundan duymak ister. Biz gebelik boyunca size pek çok konuda teknik bilgiler sunarak yaşam koçluğu yaparız.

Bebek beklerken her hanımın yaşadığı küçük sağlık sorunları vardır. Bunlar tek başına bir hastalık olarak kabul edilemese de günlük hayatın akışını zorlaştırabilir ve gebeliğin büyülü zamanlarından yeterli keyif almayı önleyebilir. Bulantı, mide yanması, bacaklarda şişme, sırt ağrısı gibi bazı sağlık sorunları vardır ki neredeyse tüm anne adayları bu sorunlarla karşılaşır. Kadın doğum hekimi, bu sorunlar ile mücadelede uygulanabilecek basit yöntemler veya tedaviler için de anne adaylarına yardımcı olacaktır.

Bebek bekleyen birçok çift için gebelik olumlu bir deneyim olup, aile içi ilişkileri de güçlendirir. Aynı zamanda bu süreç diğer bebek bekleyen çiftler ile etkileşime girme gereksinimi duyan çiftler için destek sistemlerini de geliştirme zamanıdır. Özellikle kendilerinin ve doğacak bebeğin fiziksel, ruhsal sağlığına önem veren anne baba adayları bu dönemde doğum öncesi bakım ve yardım alma arayışı içinde olurlar. Bu nedenle, gebelik ve doğum ile ilgili kitaplar okur, araştırırlar.

Doğum, anne baba adayları için yaşamlarının en güzel deneyimi olarak tanımlanabilir. Gebelik süreci, eşlere anne baba olmayı öğrenme, uyum sağlama, planlama, hazırlık yapma fırsatı tanır.

Yirmi birinci yüzyıl ile birlikte otoriter sağlık sunucusu modelinin yerini kendi hakkında karar vermek isteyen hasta modeli aldı. Bu çok doğal ve gerekli bir süreçtir. Sonuçta her insan kendi kaderini kendisi çizmek ister. 1970’li yıllarda dünyada kadın hareketlerinin artması ile anne adaylarının doğuma ilişkin görüşleri, beklentileri, almak istedikleri doğum öncesi bakım şekilleri değişmeye başlamıştır. Kadınlar, artık gebelik süreci ve doğumun merkezinde olmayı istemekte, doğum stresiyle istediği yöntemlerle baş etmek, doğumu keyifli bir deneyim olarak yaşamak istemektedirler.

Bu aşamada hangi soruları sormak gerektiği çok önemlidir.

Pek çok konuda iki temel soru tipi vardır. Bunlardan biri neden, diğeri ise nasıl sorusudur. Neden sorusu, insanın merakının bir sonucudur ve bizi felsefeye götürür. Nasıl sorusu ise bilimin konusudur. Örneğin gebelik sırasında almanız gerekli olan kalori ve besin grupları belirlenmiştir. Nasıl bir beslenme düzeninizin olması gerektiği tamamen bilimsel bir konudur. Ancak neden böyle yemeliyim diye sorabilirsiniz. Bu konuda uzun konuşmalar ve yorumlar yapılabilir.

Anne baba adayları çevrelerinde pek çok fikir bulurlar. Bu fikirlerden çok azı bilimsel bilgi içerir. Çevremizi kuşatan bu fikir karmaşasına bir bakalım.

Adının başında profesör ünvanı olan herkes doktor değildir. Günümüzde sağlıkla hiç ilişkisi olmayan fizik, kimya hatta ekonomi profesörleri sanki doktormuş gibi bir tavır takınarak televizyonlarda cirit atıyor. Bu kişilerin söylediklerine sokaktan geçen bir kişinin söylediği söz kadar bile itibar etmemek gerekir. Çünkü bu kişiler belli çıkarlar uğruna çalışmaktadır. Ne yazık ki çıkarları ile sizin sağlığınız arasında hiçbir ortak nokta yoktur.

Çıkar savaşlarında bir diğer grup adının başında profesör eki olup tıp doktoru olanlardır. Bunlardan kimi tıbbın tamamen ilişkisiz başka branşlarında profesör oldukları halde gebeliğiniz hakkında ahkam kesmeye kalkabilir. Aslında onlara neden kendi işlerini yapmayıp eğitimini almadıkları bir branşa karıştıklarını sormak lazım. Burada da kişisel çıkar hesaplarını hissetmemek olanaksız.

Kimi kişiler sizlere söylediklerine dayanak olsun diye Avrupa ülkelerinden örnekler verirler. Çoğunlukla verdikleri örnekler doğru değildir ama hiç kimse doğru olup olmadığını araştırmaz. Fransa’da böyle yapılıyor yalanına inanmadan önce doğru olup olmadığını araştırmak gerekir.

Bu yazıları bir internet sitesinden okuyorsunuz. Ne yazık ki internet siteleri de salt doğru bilgilerden oluşmuyor. Aldığınız her bilgiyi mutlaka doğrulamanız gerekir.

Bunların yanına anne, teyze ve arkadaşların söyledikleri çıkar hesabı bulunmayan sözler çok masum olsa da onların da gerçek veya doğru ile ilişkisi şüphelidir.

Bilimsel bir bilgi, uzun süren ve milyonlarca hasta üzerinde yapılan araştırmalar ile elde edilir. Geçen ay komşusunun kızında aynı şey olması sizi de aynı sonun beklediğini göstermez.

Ne yazık ki kimi zaman bilimsel kökeni olmayan bu fikirlere doktorların bile inanıp hastalarına söylediği olur. Bu bölüm, gebe muayenelerinin önemini ve doğum doktoru seçmede dikkat edilecek noktaları içermektedir. Bunun için sizin de gebelik kontrollerinde neler yapıldığını ve neden yapıldığını bilmeniz çok önemlidir.

Bunca dezenformasyon arasında yolumuzu nasıl bulabiliriz?

Yapılan pek çok bilimsel çalışma ve yayın bir araya getirilerek oluşan kanaatlere göre bazı kararlar verilip bir klinik uygulama kılavuzu hazırlanır. Ülkelerin sağlık bakanlıkları veya meslek derneklerinin hazırladığı bu klinik uygulama kılavuzları güvenilir kaynaklardır.

Doğuma hazırlık, bebek bekleyen çiftlerin gereksinimlerini göz önüne alarak seçilen doktor muayeneleriyle gerçekleştirilmektedir. Tüm bu muayene ve görüşmeler, inanılmaz güzellikte bir buluşma içindir. Anne, sevgisi ile damıttığı en saf besin olan sütü ile en değerli parçasını büyütür.

Kliniğimde gebe muayenelerinde birinci sırada RCOG ve TC Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü’nün Doğum Öncesi Bakım İzlem Protokolü Genelgesi ekinde yer alan Doğum Öncesi Bakım Yönetimi Rehberi önerilerini alıyorum.

İngilizce’de “prenatal care” kavramı bizim dilimizde gebelik izlemi olarak ifade ediliyor. Gebelik izlemi konusunda hemen hemen her ülkenin belli aralıklarla gözden geçirilip yenilenen standartları vardır. Ülkemizde gebelik izlemi konusunda Türk Perinatoloji Derneği 2006 yılında bir standart hazırlamış ancak geçen zaman içinde bu standart güncelleştirilmemiştir. Ben gebe izleminde değişik ülkelerin standartlarını ülkemiz koşullarına uygulayarak izlediğim yolu ve anne baba adaylarına sunduğum önerilerimi bu bölümde derlemeye çalıştım.

RCOG, açık adıyla Royal College of Obstetricians & Gynaecologists, İngiltere’nin kadın hastalıkları ve doğum hekimleri derneğidir. Yıllardır kadın hastalıkları ve doğum hekimliğimizde kullandığımız kılavuz niteliğinde kitapları sıkça güncellerler. Böylece en güncel haliyle doğru ve bilimsel tedavi yapma fırsatı sunar.

Ben de sizler için RCOG kılavuzlarındaki bilgileri anlaşılır tarzda Türkçe’ye çevireceğim.

Gebeliğin bir hastalık olmadığını düşündüğümden izlemlerimde psikolojinizi ön planda tutarım. Size hangi testleri hangi aylarda uygulayacağım, gebelikle ilgili genel bilgilendirme, gebelik takip ve doğumla ilgili ayrıca bilgi verilecektir. Tüm gebelerimiz ister sezaryen isterse normal doğum yapsınlar sağlıklı anne, bebek ve aile için doğumlarının coşkularında kendileri de söz sahibi olmalıdır.

Uygun doktor muayeneleri ile doğuma hazırlandığınız takdirde;

  • Doğum eylemiyle baş edebilmeyi öğrenip olumlu bir doğum deneyimi yaşayacaksınız.
  • Korku – Ağrı – Gerginlik döngüsünü kendi baş etme mekanizmalarınızla yok edebileceksiniz.
  • Ağrısız doğumu öğrenecek
  • Bebek bakımına yönelik beceriler kazanacak
  • Kendinizi güçlü hissedecek
  • Gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemdeki duygusal durumlarınız ile baş etmeyi öğrenecek
  • Kendinizi anne ve babalığa hazır hissedecek
  • Eşiniz ile aranızda güçlü ilişkiler ve verimli bir işbirliği oluşturabileceksiniz.

The post İzlem Protokollerini Neden Yazdım appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Tetanoz Aşısı https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/tetanoz-asisi/ Tue, 25 Nov 2014 14:19:14 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/tetanoz-asisi/ Gebelik sırasında önceden tetanoz bağışıklığı olanlarda en az 1, olmayanlarda 2 doz tetanoz aşısı yapılmalıdır. Ülkemiz ve tüm dünyada tetanoz aşılaması standart olarak yapılmaktadır. Kimi zaman yurtdışından gelen hastalar gebelik sırasında bu aşının ülkelerinde yapılmadığını belirtiyor. Anca şunu belirtmemiz gerekir. Avrupa ülkelerinde her birey düzenli olarak 5 yılda bir kez tetanoz aşısı oluyor. Bu nedenle […]

The post Tetanoz Aşısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Gebelik sırasında önceden tetanoz bağışıklığı olanlarda en az 1, olmayanlarda 2 doz tetanoz aşısı yapılmalıdır. Ülkemiz ve tüm dünyada tetanoz aşılaması standart olarak yapılmaktadır.

Kimi zaman yurtdışından gelen hastalar gebelik sırasında bu aşının ülkelerinde yapılmadığını belirtiyor. Anca şunu belirtmemiz gerekir. Avrupa ülkelerinde her birey düzenli olarak 5 yılda bir kez tetanoz aşısı oluyor. Bu nedenle gebelik sırasında aşı uygulamasına çok dikkat edilmiyor. Ülkemiz gibi aşılamaların düzenli yapılmadığı ve yapılanların da dikkatle kayda geçirilmediği ülkelerde gebelik sırasında 2 doz tetanoz aşısı yapılması çok önemlidir.

Tetanoz Aşı Takvimi

  • 1. Doz. Gebeliğin 20. haftasında (ikinci üç aylık döneminde) yapılır. Koruması yoktur.
  • 2. Doz. 1. dozdan 4 hafta sonra (doğumdan en az 2 hafta önce) yapılır. 1-3 yıl süre ile korur.
  • 3. Doz. 2. dozdan 6 ay sonra yapılır. 5 yıl süre ile korur.
  • 4. Doz. 3. dozdan 1 yıl sonra ya da bir sonraki gebelikte yapılır. 10 yıl süre ile korur.
  • 5. Doz. 4. dozdan 1 yıl sonra ya da bir sonraki gebelikte yapılır. Doğurganlık çağı boyunca korur.

Hiç aşılanmadıysanız gebelik sırasında en az iki doz tetanoz aşısı olmalısınız. Aşılama 27-36. haftalar arasında yapılır. İkinci doz doğumdan en az iki hafta önce  tamamlanmış olmalıdır. Yeterli süre sağlanamadı ve tek doz aşı olduysanız siz ve bebeğiniz tetanoz hastalığı açısından risk altındasınız. Temiz doğum şartlarının sağlanması ve bebeğin göbek bakımının doğru yapılması daha büyük önem kazanmaktadır.

Kayıtlı Tetanoz Aşısı Olanlar

Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında 1980 yılı ve sonrasında doğan kişilerin büyük bölümüne erken çocukluk döneminde veya okul çağında tetanoz aşısı uygulaması yapılmış ve bu kişilerin bir kısmı doğurganlık çağına ulaşmıştır. 1980’den sonra doğan kişilerin aşı kayıtlarının bulunması durumunda, uygun aralıklarla yapılmış en az 3 doz, doğurganlık çağında yapılmış 2 doz yerine sayılır ve aşı takvimine kalındığı yerden devam edilir.

Ülkemizde halen yılda birkaç yenidoğan tetanozu vakası görüldüğünü düşünürsek tetanoz aşıları kaçınılmaz gibi görülüyor.

Eskiden beri halkın aşılara karşı şüphe ile yaklaştığını duyar, bunun Türkiye’ye özgü olduğunu zannederdim. Ancak bu şüphe tüm dünyada var. Hele gebelik sırasında aşı yapıldığında bunun bebek üzerinde kötü etki yapmadığına emin olmak gerekir.

Gebelik sırasında uygulanan tetanoz aşısı; erken doğum, düşük, küçük ağırlıklı bebek doğumu ve gebelikte yüksek tansiyon gibi riskleri artırmaz.

Son yıllarda ülkemizde; tetanoz aşısı, difteri ve boğmaca aşıları ile birlikte yapılıyor.

Yenidoğan bebek ve annede tetanoz, gebeliğin nadir rastlanan fakat çok ciddi sorunlarından biri. Hangi hastanede ve hangi yolla doğurursanız doğurun tetanoz riski sıfıra indirilemez. Doğum sırasında ve sonrasında yapılan antibiyotikler tetanoz riskini azaltmaz. Bu nedenle tüm anne adaylarına uygun şekilde tetanoz aşısı yapılmalıdır. Gebeliğin 20. haftasında ilk, 24. haftasında ikinci tetanoz aşısı uygulanır. Ülkemiz ve tüm dünyada tetanoz aşılaması bir sandarttır ve aşılamadan kaçınmak için herhangi bir risk belirtilmemiştir.

İçinde Tetanoz Aşısı Bulunan Aşılar

  • Beşli Karma Aşı. (DaBT-İPA-Hib) Difteri, aselüler Boğmaca, Tetanoz, İnaktif Polio, Hemofilus influenza tip b Aşısı
  • Dörtlü Karma Aşı. (DaBT-İPA) Difteri, aselüler Boğmaca, Tetanoz, İnaktif Polio Aşısı
  • Td. Erişkin Tipi Difteri-Tetanoz Aşısı
  • TT. Tetanoz toksoidi

The post Tetanoz Aşısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
27-32 Hafta Gebelik Muayenesi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/27-32-hafta-gebelik-muayenesi/ Thu, 06 Nov 2014 16:31:40 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/27-32-hafta-gebelik-muayenesi/ 27-32 Hafta Muayenesinde Yapılacaklar Şu konularda bilgi alacaksınız Bebek hareketlerinin hissedilememesi Hızlı kilo alımı Doğum eylemi ve doğum Doğumun nerede yapılacağının planlanması Anne sütü ve emzirme Doğum sonrası aile planlaması Gerekli ise anti D yapılmalı. Gebelikte Boğmaca Aşılaması 27-32 Hafta Muayenesinde Yapılacak Laboratuvar Testleri Tam kan sayımı Tam idrar tetkiki İndirekt coombs testi

The post 27-32 Hafta Gebelik Muayenesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
27-32 Hafta Muayenesinde Yapılacaklar

Şu konularda bilgi alacaksınız

  • Bebek hareketlerinin hissedilememesi
  • Hızlı kilo alımı
  • Doğum eylemi ve doğum
  • Doğumun nerede yapılacağının planlanması
  • Anne sütü ve emzirme
  • Doğum sonrası aile planlaması

Gerekli ise anti D yapılmalı.

Gebelikte Boğmaca Aşılaması

27-32 Hafta Muayenesinde Yapılacak Laboratuvar Testleri

The post 27-32 Hafta Gebelik Muayenesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
23-26 Hafta Gebelik Muayenesi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/23-26-hafta-gebelik-muayenesi/ Thu, 06 Nov 2014 16:28:39 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/23-26-hafta-gebelik-muayenesi/ Uterin arter doppleri. Tetanoz aşısı 2. dozu yapılır 23-26 Hafta Muayenesinde Yapılacak Laboratuvar Testleri Gebeliğin 24.haftasında diyabet taraması için şeker yükleme testi yapılmalıdır.

The post 23-26 Hafta Gebelik Muayenesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Uterin arter doppleri.

Tetanoz aşısı 2. dozu yapılır

23-26 Hafta Muayenesinde Yapılacak Laboratuvar Testleri

Gebeliğin 24.haftasında diyabet taraması için şeker yükleme testi yapılmalıdır.

The post 23-26 Hafta Gebelik Muayenesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
18-22 Hafta Gebelik Muayenesi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/18-22-hafta-gebelik-muayenesi/ Thu, 06 Nov 2014 14:39:38 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/18-22-hafta-gebelik-muayenesi/ Gebelik sırasında tetanoz dışında aşıların yapılması koşullara bağlanmıştır. Gerekli durumlarda yapılabilecek aşılar olduğu gibi gebelikte aşla uygulanmayan aşılar da vardır. Gebelikte diğer aşılar 18-22 Hafta Muayenesinde Yapılacaklar Gebelik sırasında tetanoz aşısı yapılması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de standarttır. Tetanoz bağışıklaşması yapılıp yapılmadığı sorgulanmalı gerekiyorsa tetanoz toksoid aşısı yapılmalıdır. Fetus hareketlerinin hissetmeye başlarsınız. Hızlı kilo […]

The post 18-22 Hafta Gebelik Muayenesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Gebelik sırasında tetanoz dışında aşıların yapılması koşullara bağlanmıştır. Gerekli durumlarda yapılabilecek aşılar olduğu gibi gebelikte aşla uygulanmayan aşılar da vardır.

Gebelikte diğer aşılar

18-22 Hafta Muayenesinde Yapılacaklar

Gebelik sırasında tetanoz aşısı yapılması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de standarttır. Tetanoz bağışıklaşması yapılıp yapılmadığı sorgulanmalı gerekiyorsa tetanoz toksoid aşısı yapılmalıdır.

Fetus hareketlerinin hissetmeye başlarsınız.

Hızlı kilo almamaya dikkat etmelisiniz.

15-17 Hafta Muayenesinde Yapılacak Laboratuvar Testleri

The post 18-22 Hafta Gebelik Muayenesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
33-36 Hafta Gebelik Muayenesi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/33-36-hafta-gebelik-muayenesi/ Wed, 22 Oct 2014 12:17:25 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/33-36-hafta-gebelik-muayenesi/ Anemi (Kansızlık) araştırması. Hemogram Bu gebelik haftasında ultrason ile bebeğin gelişiminin kontrolü için fetal biyometri yapılır. Anne adayının doğum yapacağı hastaneyi seçme ve tanıması için uygun haftadır. Ben doğumlarımın %90 gbi bir çoğunluğunu Özel Çınarlı Hastanesi’nde yaptırıyorum. Bazı hastalarımızın başka hastane talepleri olursa bunları da karşılamaya çalışıyorum. Özel hastanelerde SGK anlaşmalı işlemler, o hastanede staf […]

The post 33-36 Hafta Gebelik Muayenesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Anemi (Kansızlık) araştırması. Hemogram

Bu gebelik haftasında ultrason ile bebeğin gelişiminin kontrolü için fetal biyometri yapılır.

Anne adayının doğum yapacağı hastaneyi seçme ve tanıması için uygun haftadır. Ben doğumlarımın %90 gbi bir çoğunluğunu Özel Çınarlı Hastanesi’nde yaptırıyorum. Bazı hastalarımızın başka hastane talepleri olursa bunları da karşılamaya çalışıyorum. Özel hastanelerde SGK anlaşmalı işlemler, o hastanede staf olarak çalışan hekimler tarafından yapılabilmektedir. Ben ve benim gibi özel çalışan hekimler özel hastanelerde işlemlerini özel olarak uygulamaktayız. Bu nedenle hangi hastane olursa olsun SGK sarmalında ucuz ve düşük kaliteli hizmet almayacağınızı garanti edebilirim.

The post 33-36 Hafta Gebelik Muayenesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>