Rutin Gebelik Takibi

Gebelik, insan hayatının en önemli dönüm noktasıdır. Ortalama 40 hafta süren bu süreç, insan hayatının en tehlikeli yolculuğudur. Gebeliğin rahat devamı ve sağlıklı sonuçlanması, tüm kötü olasılıkları akılda tutan dikkatli bir takiple sağlanabilir. İyi bir gebelik takibi, rutin muayene, test ve incelemeleri kapsar. Bazı belirtiler dikkatle taranır.

Hiç bir takip yapılmasa da gebeliklerin %80’i kendiliğinden ve sorunsuz sonuçlanır. Gebelik takiplerinin en önemli amacı, sorunsuz %80 ile sorun olacak %20’yi ayırt etmektir. Yapılan kontrollerde sorun saptanmıyorsa gebeliğin gidişine müdahale edilmemeli, sağlıklı seyir izlenmelidir.

Gebelik ile ilgili internet ve medyadan alacağınız tüm bilgileri sizi ileri teknolojiler ve testlere yönlendirir. Bu testler elimizde bulunmakla birlikte amaç, gerekli olan anne adaylarını saptamak ve onlara test yapmak olmalıdır. Temel kontrol ve muayeneleri yapılmadan yüksek teknolojili test ve görüntüleme yöntemlerine tabi tutulan gebelerde kolayca tanısı konabilecek sorunlar bile atlanabilir, farkedilemeyebilir. Zaten karşılaşacağınız bu tip haberler genellikle reklam amaçlı yapılmıştır. Bu yazıda ben, gebeliğin izleminde yapılması gereken temel test ve uygulanması gereken temel tanı yöntemlerinden bahsedeceğim. Saptanan sorunlar için daha ileri teknoloji gerektiren tanı ve tedavi yöntemleri uygulanacaktır.

İlk Muayene

Gebeliğin sağlıklı ilerleyip ilerlemeyeceği çoğu zaman ilk muayene sırasında tahmin edilebilir. İlk muayenede hekimin anne adayını tanıması ne kadar önemli ise anne adayının da macerada yanında olacak hekimi veya hekimleri tanıyıp onlarla yakınlık oluşturması o kadar önem taşır. Aslında iyi bir gebelik için gebeliğe başlamadan önce anne adayı hekimi ile tanışmış ve önerilerini uygulamaya başlamış olmalıdır.

Anne ve baba adayı her tür sorununda hekimine ulaşabilmelidir. Bunun için doktorunuzun iletişim bilgilerini almalı, ne yollarla iletişim kurabileceğinizi net bir şekilde belirlemelisiniz. Hekiminiz yoğun çalışıyor olabilir. Ama gereksiniminiz olduğunda ulaşamadığınız kadın doğum hekimi ile rahat bir gebelik geçiremezsiniz.

İlk görüşmede, anne adayının önceki hastalıkları ve bu güne kadar yaşadığı gebeliklerden bahsederiz. Bu görüşme, anne adayının  genel sağlık durumunun yanısıra bugüne kadar geçirdiği gebeliklerde karşılaştığı sorunları da göstermesi açısından önemlidir.

Gebeliğin büyüklüğü, son adet kanamasının başladığı günden itibaren hafta hafta sayılır. Diğer bir deyişle gebelik yumurtlama ve döllenmeden 2 hafta önce başlar. Gebeliğin büyüklüğünü temel alan hesaplamalar da bu yönteme göre yapılır ve aşağıda bu şekilde anlatılacaktır.

Gebelik 5 haftalık olduğunda ultrason ile ilk kez gebelik kesesi görülür, 6 haftalık olduğunda tüm bebeklerin %50, 7 haftalık olduğunda tümünün kalp atışları izlenebilir.

Bir yumurtanın döllenmesinden ortalama 10 gün sonra kanda yapılan gebelik testleri pozitif olmaya başlar. Ancak pozitif olan gebelik testlerinin yalnızca yarısı ultrason ile görülebilir. Geri kalan yarısı rahim içine yerleşemeden atılacaktır. Bunlara biyokimyasal gebelik denir. Biyokimyasal gebeliklerde beta hCG kendiliğinden azalarak düşer ve negatif olur, kürtaj veya başka bir tedavi yapılması gerekmez, bunlar gebelik olarak kabul edilmez. Geri kalan yarısında rahim içinde gebelik kesesi görülmekle birlikte bunların %90’ında kalp atışları balşar. %10’u düşük ile sonuçlanır. Kalp atışları saptanan gebeliklerin ise yalnızca %1’i düşük ile sonuçlanır.

Gebelik kesesinin rahim içinde görülmesi ile dış gebelik olasılığı ortadn kaldırılmış olur. Kalp atışları görüldüğünde çoğul gebelik olasılığı da ortadan kalkar.

Kalp atışları da başladıktan sonra gebeliğin sağlıklı yürüyüşüne dair bazı testlerin istenmesine sıra gelmiştir. Anne adayında var olabilecek kansızlığın belirlenmesi ve tedavi edilmesi için kan sayımı (hemogram) yapılması gereklidir. Önceden bilinmiyor veya emin olunamıyorsa anne adayının kan grubu belirlenmeli, anne adayı Rh negatif ise baba adayının kan grubu da bakılmalıdır. Anne adayında kronikleşmiş ve belirti vermeyen bir idrar yolu enfeksiyonu olasılığını ortaya koymak için idrar tahlili yapılmalı, gizli şekerin saptanması için açlık kan şekerine bakılması uygun olur. Hepatit B halen ülkemiz için ciddi bir sorundur. Bu nedenle hepatit B taşıyıcılığının saptanması için HBsAg bakılmalıdır.

Gebelik boyunca gereksinimi artan folik asid ve demir kullanımına başlanabilir. Demir, bulantı ve kusmayı tetikleyerek gebelik kusmalarının riskini artıracağından kullanımı 12 haftadan sonraya bırakılabilir.

Anne baba adayına cinsellik, diyet, diş bakımı ve ekzersiz konusunda bilgi verilir. Özellikle vajinal kanamanın ciddi ve acil bir durum olduğu bilgisi verilip kanama durumunda acil olarak başvurması gerektiği anlatılır. Alkol ve sigara konusunda bilgi verilir. Kullanmasının uygun olmadığı anlatılır.

11-14 Hafta

Gebeliğin 11-14. haftaları arasında, Down sendromu konusunda tarama testlerinden biri olan ikili tarama testi yapılabilir. Down sendromu, toplum ve aile üzerinde yük oluşturabilecek önemli bir hastalıktır.

Ultrason belirtileri, Down sendromlu bebeklerin %70’i ultrasonda belirti gösterir. Bebeğin bazı genetik hastalıkları ve kalp hastalıklarında ense cildi ödem nedeniyle kalınlaşır. Bu bebeklerin ense cildinde kalın bir şeffaflık göze çarpar. Bebeğin ense cildi kalınlığının o gebelik haftasında beklenenden kalın olması başta Down sendromu olmak üzere bazı genetik hastalıklar ve kalp hastalıkları konusunda uyarıcı özelliktedir. Bu arada, ense cildi kalınlığı fazla olan bebeklerin %70 gibi büyük bir kısmının her açıdan sağlıklı olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. Ense cildi saydamlığının normal kalınlıkta olması da hesaplanan Down sendromu riskini 10 kat azaltır. Ense cildi saydamlığı ölçümü çok dikkat ve ustalık isteyen bir ölçümdür. Yeni nesil ultrason cihazları ile bu ölçüm çok daha güzel yapılabilmektedir. Bu cihazlar ile bebeğin pek çok organı da erken gebelik haftalarında incelenebilir. Down sendromu konusunda fikir veren pek çok ultrason görüntüsü vardır. Tanı koydurmayan ancak yaklaşım sağlayan bu görüntülere yumuşak belirteçler (soft marker) denir. Yumuşak belirteçlerden biri de burun kemiğidir. Down sendromu başta olmak üzere bazı kromozom ve gen hastalıklarında burun kemiği içinde kireç birikimi yetersizliği ve buna bağlı olarak burun kemiğinin görülememesi bize yol gösterici olur. Burun kemiğinin görülememesi, Down sendromunu 3 kat daha yüksek hesaplamamıza neden olur. Down sendromunun diğer yumuşak belirteçleri, mesane genişliği, barsak içi beyaz leke, kol ve bacak kemikleri kısalığı, mide cebinin geniş veya çift görülmesi, göbek fıtığı, omurga düzlüğü, kafa içi yapılarında bozukluklar olarak sıralanabilir.

16 Hafta

Eski yıllarda Down sendromu taramasında kullanılan bir diğer test de üçlü tarama testi idi. Tanı oranı düşük (%60) olan bu test, bir analiz (inhibin A – DIA) daha eklenerek dörtlü tarama testi olarak uygulanmaya başlandı. Dörtlü tarama testinin tanı oranı %80 civarındadır. Hatta ikili tarama testi ile birlikte kullanılarak entegre test ile tanı oranlarında artışlar sağlandı. Üçlü ve dörtlü tarama testlerinde yapılan analizlerden biri olan AFP, aynı zamanda beyin ve omurilik gelişimi ile ilgili sorunları da gösterir. Son yıllarda geliştirilen ultrasonlar ile bu beyin ve omurilik hastalıklarının tanısı rahat konabilmektedir. Bu yüzden AFP’nin önemi azalmıştır.

4. aydan sonra gebelik büyümeye başlamış, karın görünür hale gelmiştir. Karın cildi gerilmeye başlar. Karın cildindeki kaşıntı, yakında başlayacak çatlakların ön belirtisidir. Bu haftadan itibaren karın çatlaklarını önlemek için kozmetik kremler kullanılmaya başlanır. Çatlakları önlemek için karın alt bölgeleri, meme altları ve kalça yanlarına masaj yapılarak krem sürülmelidir.

18-22 Hafta

Gebeliğin 18-22. haftaları arasındaki dönem, ultrasonda en kaliteli görüntünün elde edildiği zamanlardır. Bu nedenle bebeğin organ kusurlarının araştırıldığı anomali taraması ultrasonu (fetal muayene – detaylı ultrason) yapılır. Fetal muayene, hiç bir zaman bebekteki tüm anormallikleri gösteren bir yöntem değildir. En iyi ellerde ve en iyi cihazlarla yapılan incelemelerde bile bebeklerdeki özürlerin %80’ine tanı konabilir. Tanısı en zor olan önemli anormallikler kalp anormallikleridir. Bu nedenle ailenin önceden doğan üyelerinde kalp hastalığı olanlarda ve şeker hastalarında kalbin yakından incelendiği fetal eko yapılmalıdır.

24 Hafta

Gebeliğin 24. haftasından sonra rahim kan dolaşımında artış meydana gelir. Bu, bebeğin büyümesinin hızlanması için kaçınılmazdır. Rahim kan dolaşımındaki bu artış doppler ultrasonografi ile kontrol edilir. Özellikle gebeliğin ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkacak olan gelişme gerilikleri ve gebelik zehirlenmesine (preeklampsi) bağlı hipertansiyonun erken tanısı için doppler ultrason yapılır.

Tetanoz Aşısı

Gebeliğin bu haftalarında tetanoz aşısı uygulaması yapılır. Son 5 yıl içinde tetanoz aşısı olmuş veya olgularda tek doz, olmamış olanlarda 1 ay ara ile 2 doz tetanoz aşısı uygulanması, hem anneyi hem de yeni doğmuş bebeği tetanoza karşı korur. Hangi koşullarda doğum olursa olsun anne ve bebekte tetanoz riski vardır. Özellikle bebek, ilk yapılan aşılarının etkisi başlayana kadar anneden aldığı bağışıklıkla tetanozdan korunacaktır. Tetanoz aşısı koldan veya kalçadan adele içi veya cilt altına uygulanabilir. Cilt altına ve koldan yapılan uygulama bir veya birkaç gün ağrıya neden olabilir. Kalçadan uygulanması tercih edilmelidir.

Kalsiyum ve D Vitamini Takviyesi

Gebeliğin son yarısında bebeğin kıkırdakları hızla kemikleşir. Bunun için bebek anneden yoğun miktarda kalsiyum çeker. Bu dönemde anne adayına kalsiyum ve kalsiyumun emilimini artırmak için D vitamini takviyesi yapılmalıdır. Kalsiyum takviyesi yapılmayan anne adaylarında el ve ayak kramplarına sıkça rastlanabilir.

Multivitaminler

Gebeliğin bu döneminden itibaren pek çok yayında çinko, flor, magnezyum, omega 3, E vitamini gibi vitamin, mineral ve gıda takviyeleri verilmesi önerilir. Bunun için multivitamin tabletleri üretilmiştir. Bu dönemde kabızlığı önlemek için salata, meyve tercih edilmeli; hemoroidi önlemek için acılı ve baharatlı besinlerden kaçınılmalı, aşırı kilo alımını önlemek için tatlılar ve karbonhidratların alımı kısıtlanmalıdır.

Gebelik Şekeri

Şeker hastalığı araştırması, gebeliğin 24. haftasında yapılır. Gebelik şekeri veya şeker tahammülsüzlüğü (insülin direnci) tanısı için tarama testleri dışında bir yol yoktur. Gebelik şekeri (gestasyonel diyabet) tarama testi, 50 gram glukoz ile yapılır. 50 gram glukoz eritilmiş su içildikten 1 saat sonra kan şekerinin 140 mg/dl üzerinde çıkması insülin direnci olduğunu gösterir. Bu da gebelik şekeri olasılığının yüksek olduğunun belirtisidir. 50 gram glukoz tolerans testi sonucu 140 mg/dl üzerinde saptanan olgularda diyet uygulamasına başlanır. Kesin tanı için 100 gram glukoz tolerans testi yapılır. Bu testte de yüksek değerler saptanan hastalara diyet ile de düzenleme sağlanamamış ise insülin tedavisi başlanacaktır.

Gebeliğin bu haftasında tam kan sayımı ve idrar analizi de yapılması önerilir.