Gebelik ve Aşılar

Bazı hastalıklara karşı bağışıklığımız vardır. Bu bağışıklık iki yoldan biriyle oluşur.

  • Hastalığı geçirerek: Hastalık etkeni olan mikrobu alarak hastalığı geçirmek bağışıklık sağlayabilir. Çoğumuzun çocukken geçirdiğimiz suçiçeğine karşı bağışıklığı vardır.
  • Aşılanarak: Hastalık etkeni olan mikropların zayıflatılmış veya ölü halleri, mikrobun yapıca eşdeğeri olan ve sentetik yolla üretilen maddeler veya mikrop ürünü toksoidlerin vücuda verilmesi ile bağışıklık sağlanabilir.

Vücuda dışarıdan verilen antijenik yapılar vasıtasıyla hastalıklardan korunmanın sağlanması ya da bağışıklık oluşturulmasına aşılama denir. Aşılar, virüs ve bakterilere karşı korunmamızı sağlarlar. Enjeksiyon, ağızdan damla, burundan sprey veya hap tarzında aşılar bulunur. Aşılar içince zayıflatılmış veya ölü mikroplar bulunur. Aşıda bulunan mikrop hastalık yapmayacak kadar zayıf olduğu halde bağışıklık sistemini uyarabilir. Bağışıklık sisteminin ürettiği antikor denilen koruyucular, vücuda giren mikrobu hastalık yapmadan etkisiz hale getirir.

Aşılar gebelikte bizi enfeksiyonlar ve enfeksiyonların çok ciddi komplikasyonlarına karşı korur.

Aşılamadan sonra ortaya çıkacak yan etkiler çok önemsizdir. Bazen ateş, terleme, kırıklık, aşı yerinde kızarıklık ve ağrı hissedilebilir.

Aşıların hazırlanmasında bazı besin proteinleri kullanılır. Bu besinlere karşı allerjisi olanlarda aşı uygulamasından vazgeçilebilir.

Kortizon veya başka bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaç kullananlarda bazı aşılar uygulanmaz.

Aşılanan kadınların bebeklerinde otizm veya başka hastalıkların görülme oranlarında artma saptanmamıştır. Diğer yandan aşılanmamak ve gebelikte bu enfeksiyonları geçirmek çok tehlikeli olabilir.

Gebelik Öncesinde Aşılama

Aşıların mümkün olduğunca gebelik öncesinde yapılması tercih edilir. Gebelikte bazı aşıların uygulamasından kaçınılır. Gebelik sırasında bu aşılar yüksek riskli durumlarla sınırlandırılmalıdır.

Doğurganlık çağındaki tüm kadınların; Tetanoz, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Difteri ve Poliomyelite bağışıklıkları vardır. Bu nedenle bu enfeksiyonlara bağışıklık olup olmadığı gebelikten önce kontrol edilmez. Bu enfeksiyonları gebelik sırasında geçirmiş olmanın bebek üzerinde zararlı etkileri görülmemiştir.

Kızamıkçık (Rubella – German Measles)

Kızamıkçık enfeksiyonunun gebelikle ilişkisi çok popülerdir.

Gebeliğe karar verdiğinizde veya gebe kaldığınızda alınan kanda kızamıkçık mikrobuna karşı bağışıklığınız olup olmadığı kontrol edilir. Vücudumuz bağışıklık sağlamak için antikor adı verilen maddeler üretir. Antikorlar, immün globulin (Ig) olarak adlandırılır. Vücut mikrop ile ilk kez temas ettiğinde M tipi immün globulin (IgM) üretilir. IgM kısa sürede kanda azalır ve yerini G tipi immün globulin (IgG) alır. İlk kontrolde rubella IgM saptanması kızamıkçık hastalığının geçirilmekte veya yeni geçirilmiş olduğunu gösterir. Rubella IgG saptanması ise hastalığa karşı bağışıklık olduğunun belirtisidir.

Eğer gebelik öncesi yapılan kontrollerde bağışıklığınız olmadığı saptanırsa gebelikten en az 3 ay önce kızamıkçık aşısı olmanız gerekir. Kızamıkçık aşısı gebelik sırasında uygulanmaz. Gebelikten önceki üç ay içinde aşı yapılması bile risk oluşturur.

Kızamıkçık gebelikte geçirildiğinde düşük veya bebekte anormalliklere neden olur. Ancak anne aşılı ise kızamıkçık virüsünün bulaşması önlenmiş olur. Böylece gebelikte kızamıkçıktan kaynaklanan sorunlar ortaya çıkmaz.

Suçiçeği (Chickenpox)

Suçiçeği (VSV – varisella zoster virüs) enfeksiyonunun gebelik sırasında geçirilmesi doğacak bebek açısından çok az da olsa risk ortaya çıkarır. Bu nedenle doğumdan 5 gün öncesi ve 2 gün sonrasına kadar suçiçeği geçirmiş olan annenin bebeğine suçiçeği serumu verilir.

Suçiçeği geçirmemiş ve aşı olmamış iseniz gebe kalmadan önce aşılanmanız uygun olur. Suçiçeği aşısı yapılanların, aşılamadan sonraki üç ay içinde gebe kalmamaları gerekir.

Su çiçeği aşısı bir canlı aşıdır ve gebelikte uygulanmaz.

Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS) İnsan Bağışıklı Virüsü (HIV)

Gebelik öncesi veya ilk gebelik kontrollerinde HIV taraması yapılır. HIV taşıyorsanız gebelikte uygulanan bazı ilaçlarla bebeğe bulaşma riski azaltılmaya çalışılır.

Genital Siğil (HPV – İnsan Siğil Virüsü)

HPV, genital siğil ve rahim ağzı kanserine neden olabilen bir virüs olup virüse karşı aşı geliştirilmiştir. Her ne kadar HPV aşısı diğer rekombinant aşılara benziyor ve bu yüzden zararsız gibi görünüyor olsa da gebelik öncesi son 1 ayda aşı yapılması önerilmez.

Grip

Grip, anne ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Gebelikte annenin geçirdiği grip enfeksiyonu düşük veya erken doğuma neden olabilir. Gebelerde grip enfeksiyonu ağır geçip zatürre ve hatta ölüm ile sonuçlanabilir. Grip aşısı yapılması anne adayının gribi hafif atlatmasını, hatta geçirmemesini sağlayabilir.

Hepatit

Hepatit A, B ve grip aşısı gibi bazı aşılar gebelik öncesi veya sırasında sorunsuzca uygulanabilir.

Yöresel ve Tropikal Hastalıklar

Bazı ülkelerde sarı humma veya sıtma gibi enfeksiyon salgınları bulunabilir. Bu tür enfeksiyonlar gebeleri herkesten daha çok etkiler. Bu hastalıklara karşı yapılan bazı aşılar gebe ve gebeliğe hazırlananlarda zararsızdır.

Gebelikte Aşılama

gebelikte aşılar

Gebelikte aşıların güvenilirliği ve uygulanma durumu

2 ve 3. Trimestr, aşı ve serum uygulanmasının bebeğe zarar verme olasılığı daha azdır.

Gebelikte Uygulanan Aşılar

Toksoid ve Rekombinant Aşılar

Toksoidler kimyasal araçlarla non-toksik hale getirilmiş ancak hala konakta immun yanıt oluşturacak kapasitede bakteriyel ekzotoksinlerdir.

Tetanoz toksoidi gebe kadınlara rutin olarak önerilen tek aşıdır. Tetanoz aşısı olmamış ya da on yıldan daha eski aşı olmuş kadınlara tetanoz, toksoidinin rutin verilmesi gerekir. Tetanoz mikrobunun doğumda bulaşması fetusta neonatal tetanoz yapar. Neonatal tetanoz %60 ölümcüldür. İlk trimestrde aşılama sonucu Pektus ekskavatus ve pes ekinovarus deformiteleri bildirilmiştir. Riskli gebelere aşı önerilmektedir.

Tetanoz, Difteri İmmünoglobulinler: Temas sonrası profilaksi zorunludur. 1 ay ara ile 3 doz kas içine yapılır. 10 yıl etkilidir. Hastalığın gebelikte şiddetli morbiditesi vardır.

Hepatit B gerekli ise gebelere yapılabilir.

Hepatit B aşısı: Yüksek riskli kadınlara temastan önce ve sonra yapılır. Taşıyıcı annelerden doğan bebekler aşılanmalıdır. Emziren annelerde de güvenle verilebilir.

Hepatit A aşısı: Gebe kadınlara sadece gerçekten ihtiyaç olduğunda ve temas öncesi ve sonrası mümkün olduğunca çabuk uygulanmalıdır.

Ölü Aşılar

İnfluenza ölü virüs aşısıdır. Kronik kalp akciğer veya böbrek hastalığı, diabetes mellitus, hemoglobinopati ve immun yetmezlikte önerilir.

Meningokok ve pnömokok aşısı. Her ikisi de polisakkarit aşı olup tek doz kas içine yapılırlar. Yan etkileri nedeniyle rapelden kaçınılmalıdır. Fetüs üzerine etkileri olasılıkla yoktur. Meningokok aşısı kalıcı; pnömokok ise 5 yıl etkilidir. Özellikle asplenik hastalarda uygulanmalıdır.

İnfluenza ve pnömokok aşıları salgın sırasında yapılabilir.

Kuduz bulaşma ihtimalinde (kuduzlu hayvanla temas) kuduz aşısı yapılması zorunludur. Kuduz ile birlikte tetanoz aşısı da yapılmalıdır.

Gebelerin salgın hastalık ihtimali olan bölgelere seyahatleri mümkünse ertelenmelidir. Hasta biriyle temas veya zorunlu seyahatlerde tifo, paratifo, tifoid, kolera, veba, poliyomyelit salk aşısı uygulanması gerekli olabilir.

İnaktive Virüs Hepatit A: Öldürülmüş virüs aşısıdır. Endemik bölgelere seyahat edecek olan önceden aşılanmamış kişiler ve laboratuar çalışanları aşılanmalıdır.

Hemofilus B konjugat aşısı: (H.influenza tip B + Difteri + Neisseria M. Serogrup B) 3. Trimesterde neonatal pasif immünizasyon oluşturmak için verilebilir. Yenidoğanda yan etkisi yoktur.

Gebelikte Uygulanmaması Gereken Aşılar

Canlı Aşılar

Canlı aşılar, bulaşıcılığı azaltılmış (attenüe) mikroplardan hazırlanır.

Kızamık, Kabakulak, Kızamıkçık (MMR) aşıları gebelik boyunca kesinlikle uygulanmamalıdır. Gebelik sırasında istenmeden aşılanan bir kadın “zorunlu tahliye adayı” değildir. Kızamıkçık aşısı gebe kadının diğer çocuklarına yapılabilir.

Bağışıklık yetmezliği olan gebeler aşılanmamalıdır.