Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
bebek aldırma arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/etiket/bebek-aldirma/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Sun, 20 Jan 2019 10:51:57 +0000 tr hourly 1 Kürtaj Kararı Verirken https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-karari-verirken/ Sun, 20 Jan 2019 10:51:57 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7160 Gebelik kürtajı olmaya karar verdiniz. Emin misiniz? Sizi zorlayan koşulların hepsi çözülebilir. Tekrar düşünün. Kararınız kesin mi? Rahat ve güvenilir bir kürtaj için okumaya devam edin. Hiç kimse istemediği bir bebeği doğurmak zorunda değildir. İstenmeyen gebelikleri aldırmak, iyi bir çözümdür. Ülkemizde bebek aldırmak, yasak değildir. Gebelik kürtajı ülkemizde yasal olarak uygulanmaktadır. Gebelik kürtajı olan herkes bunun […]

The post Kürtaj Kararı Verirken appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Gebelik kürtajı olmaya karar verdiniz. Emin misiniz? Sizi zorlayan koşulların hepsi çözülebilir. Tekrar düşünün. Kararınız kesin mi? Rahat ve güvenilir bir kürtaj için okumaya devam edin.

Hiç kimse istemediği bir bebeği doğurmak zorunda değildir. İstenmeyen gebelikleri aldırmak, iyi bir çözümdür. Ülkemizde bebek aldırmak, yasak değildir. Gebelik kürtajı ülkemizde yasal olarak uygulanmaktadır.

Gebelik kürtajı olan herkes bunun gizli kalmasını isteme hakkına sahiptir. Geçmişte kamu sağlık kuruluşlarında gizlilik hakkına saygı duyularak kürtaj yapılmaktaydı. Son yıllarda tüm kamu ve özel sağlık kuruluşlarına yapılan tüm başvurular gibi kürtajlar da kayıt altına alınmaktadır. Gebelik kürtajının gizli kalması için muayenehane ortamında yapılmasını tercih etmelisiniz.

İyi bir muayenehanede sağlıklı kürtaj olabilirsiniz. Önemli olan küretajın hijyenik bir klinikte yapılmasıdır. Ağrısız ve rahat olması konforlu kürtaj için kaçınılmazdır. Güvenli kürtaj, randevu alırken başlar. Randevu alırken sekreter veya hemşire yerine işlemi yapacak doktor ile konuşabilmelisiniz.

Gebelik kürtajı, gece uykusuna benzer bir uyku ile sağlıklı bir şekilde uygulanabilir. Bu bir narkoz olmamakla birlikte anestezi uzmanı tarafından uygulanmalıdır. Güvenli bir uyku için, işlem öncesinde 6 saat süre ile hiçbir şey yememeli, su bile içmemelisiniz.

Kürtaja giderken dikkat etmeniz gereken konular vardır. Kürtaj sonrası saatlerinizi planlamalı, kürtaj sonrası nelere dikkat edeceğinizi bilmelisiniz. Klinikte ne kadar zaman geçirmeniz gerektiğini araştırın. Sizin planlarınızla uyuşmuyorsa ya planlarınızı değiştirmeli ya da koşulların size uymasını istemelisiniz. Kürtaj işleminde sonra sorun yaşamamak, endişelerinizi paylaşıp bilgi alabilmek için doğrudan doktora ulaşabilmelisiniz. Doktorun kendi cevaplayacağı telefon numarasını istemeli, almalı ve gerektiğinde gece gündüz arayabilmeli veya mesaj ile sorununuza çözüm bulabilmelisiniz.

Yapılacak her müdahalede olduğu gibi kürtaj müdahalesinin öncesinde de sizden onam belgesi imzalamanız istenecektir. Ortalama dört sayfalık bu metinde işlemin olası ve karşılaşılabilecek tüm sorunları anlatılmaktadır. Bu yazıyı okuduğunuzu belirten bir yazıyı elinizle yazmanız istenecektir. Bu, hukuki bir zorunluluktur. Okuduğunuz metinde yer alan ve anlamadığınız ya da daha açık anlatılmasını istediğiniz her detayı sormalısınız.

Gebelik kürtajı, vakum ile plastik kanüller kullanılarak ve kazıma yapmadan gerçekleştirilir. Bu şekilde ileride gebe kalmanızı önleyecek zedelenmeler ortaya çıkmaz.

Kürtaj işlemi sonunda rahim içinde gebeliğe dair parça olmadığını saptamak için ultrason ile kontrol edilir. Bunun için kürtaj olduğunuz masanın hemen yanında bir ultrason cihazı bulunmalıdır. Uyumadan önce bunu kontrol ediniz.

Kürtaj, steril aletler kullanılarak yapılmalıdır. Kürtaj aletleri genellikle kürtaj seti denilen metal kutular içinde saklanır. Kutu kapağı sterilizasyon belirtici (endikatör) bant ile yapıştırılmıştır. Kürtaj işlemi başlarken hastanın yanında açılmalıdır. Kutu yapışkanının yanınızda açılmasını isteyiniz.

İşlem sırasında siz uyurken, uyandığınızda ağrınız olmaması için ağrı kesici, işlem sonrasında almayı ihmal etseniz bile infeksiyonunuz olmaması için antibiyotik yapılacaktır. Bu nedenle alerjiniz olan ilaç varsa bu konuda bilgi vermeniz istenecektir. Bildiğiniz bir alerji olmasa bile ilk kez işlem sırasında ortaya çıkabilir. Böyle bir alerji olasılığı düşünülerek gerekli her türlü ilaç ve alet, yapılmaya ve kullanılmaya hazır olarak anestezi uzmanının yanında yer almalıdır. Yine de ilaçlar yapılmadan önce alerji testi yapılacaktır.

Kan uyuşmazlığı, ileriki gebeliklerinize kötü etki yapabilir. İleride sorunsuz bir gebelik sürdürmeniz için, eğer kan grubunuz Rh negatif ise kan uyuşmazlığı iğnesi reçete edilecektir. Bu ilaç özel bir reçete tipi olan mor reçete (kan ve kan ürünleri reçetesi) olmadan verilmez. Eğer geldiğinizde kan grubunuz bilinmiyor ise netleştirmek için kan alınıp laboratuvara gönderilecektir. Kan uyuşmazlığı iğnesi gerekli ise 3 gün içinde yapılmalıdır.

Kürtaj ücretini belirleyen en önemli kısım kullanılacak ilaçlar ve anestezi uzmanı için yapılacak ödemedir.

Kürtaj işlemi sonrasında muayenehanede 45 dakika kadar dinlenmeniz uygun olur. Eğer yanınızda araba kullanacak veya bindiğiniz takside size eve kadar eşlik edecek biri yoksa daha uzun süre dinlenmeniz gerekir. İşlem sonrası 4 saat kadar kendinizi alkol almış gibi hissedebilirsiniz. Araç kullanmanız ve yalnız kalmanız uygun olmaz.

Her zaman doğurganlığınız devam edecek. Eğer kısa zaman içinde yeni bir gebelik planlamıyorsanız iyi bir yöntemle gebelikten korunmalısınız. İşlemden sonra kontrole geldiğinizde korunma konusunda bilgi almalısınız. Bundan sonra nasıl korunacağınızı belirlerken yaşınız, daha önce çocuk doğurup doğurmadığınız, sigara alışkanlığınız olması, düzenli ve sürekli cinsel hayatınızın olması önem taşır. İstenmeyen bir gebeliği önlemek için korunmaya öncelik vermelisiniz. Bütün bu konuları doktor ile görüşmeliniz.

The post Kürtaj Kararı Verirken appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kadının Kürtaj Hakkı https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kadinin-kurtaj-hakki/ Sat, 12 Apr 2014 19:27:44 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kadinin-kurtaj-hakki/ Gebeliğin sonlandırılması, sağlık, hukuk, tıp etiği, felsefe, din ve kadın çalışmaları gibi birçok alanda tartışılagelmiştir. Tıp etiğinin en eski konularından olan gebeliğin sonlandırılması1, aynı zamanda sağlık hukuku alanında da en tartışmalı konulardan biridir. Bu konudaki destekleyici görüşe göre, kadın kendi bedeni üzerinde özgürce tasarruf edebilirken, karşıt görüş bunu kadının rahminde başlamış olan hayata müdahale olarak […]

The post Kadının Kürtaj Hakkı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Gebeliğin sonlandırılması, sağlık, hukuk, tıp etiği, felsefe, din ve kadın çalışmaları gibi birçok alanda tartışılagelmiştir. Tıp etiğinin en eski konularından olan gebeliğin sonlandırılması1, aynı zamanda sağlık hukuku alanında da en tartışmalı konulardan biridir. Bu konudaki destekleyici görüşe göre, kadın kendi bedeni üzerinde özgürce tasarruf edebilirken, karşıt görüş bunu kadının rahminde başlamış olan hayata müdahale olarak ve hatta cinayet olarak yorumlamaktadır. Eski Yunan uygarlığındaki özgün Hipokrat Andı’nda hekimlerin “kadınlara çocuk düşürmek için yardımcı olmamak” için yemin ettikleri bilinmektedir. Kadının kendi bedeni üzerindeki denetim hakkının bir parçası olan bu konunun bir uzantısı da tıp biliminin cenini değerlendirişi ile ceninin hukuki açıdan ne zaman kişilik kazandığı tartışmalarıdır.

Kürtaj, sayısı azalsa da başvurulan bir yöntemdir. 2008 Türkiye Nüfus Sağlık Araştırmasında istenmeyen gebeliklerin düşükle sonlandırılmasının %10’lara düşmüştür. Türkiye’de her yıl 1.5 milyon kadın gebe kaldığına göre, yılda 100.000 üzerinde kürtaj oluyor. Gebelikler, %70 oranda özel sektörde sonlandırılıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (“DSÖ”) tahmini verilerine göre dünyada her yıl uygulanan 46 milyon isteyerek gebeliği sonlandırma işleminin 20 milyon kadarı güvenli olmayan koşullarda uygulanmakta ve bunların sonucunda yaklaşık 80.000 kadın yaşamını yitirmektedir. Bu ölümlerin tamamına yakın kısmı yasaların gebeliğin sonlandırılmasına izin vermediği veya aile planlaması hizmetleri sunumunun yetersiz olduğu ülkelerde meydana gelmektedir.

Gebelik Kürtajı

Kürtaj nedir

Nasıl yapılır

Türkiye’de Kürtaj

Yasal Yönü

Nerede Yapılmalı

Öncesinde Dikkat Edilecek Konular

Kürtaj anestezisi

Kürtaj Sonrası

The post Kadının Kürtaj Hakkı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kürtaj Nedir? https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-nedir/ Sat, 12 Apr 2014 19:00:45 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-nedir/ Halk arasında kürtaj, çocuk aldırma, bebek aldırma şeklinde tanımlanabilen işlem; hukuk literatüründe çocuk düşürtme, rahim tahliyesi, gebelik sonlandırılması; tıbbi literatürde dilatasyon ve küretaj, vakum küretaj gibi adlar alır.

The post Kürtaj Nedir? appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Halk arasında, kürtaj işlemi için , “gebelik sonlandırma” , “kürtaj” , “çocuk aldırma” ve “bebek aldırma” tabirleri de kullanılmaktadır. Oysa ki, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığında kürtaj denildiğinde bir çok tanımlamayı içine almaktadır. Kürtaj kelimesi tıbbi kullanımda küretaj olarak yazılır ve söylenir.

Gebelik Küretajı, cerrahi küretaj veya vakum küretaj olarak da adlandırılır. Cerrahi denince akla cildin kesildiği ameliyatlar gelir. Küretaj böyle bir işlem değildir.İşlem, aletlerle vajinanın açılması ve rahim ağzı kanalının geçilmesi ile yapılır.

Eğer anne adayının ciddi bir hastalığı varsa ve gebelik onun için ciddi bir risk oluşturuyorsa veya gebeliği için zararlı olan fakat kendisinin mutlaka kullanmak zorunda olduğu ilaçlar varsa hastaya terapotik (tedavi amaçlı) küretaj uygulanır. Bu işlem için birden fazla doktorun onayı gerekli olduğu sağlık kurulu raporlarına ihtiyaç duyarız. Gebelik takibi sırasında bebekte ileri derecede bir sakatlık veya kalp atışının olmadığı tespit edildiği durumlarda terapotik kürtaj dediğimiz işlemi uygularız.

Kürtaj genel kullanılan adı ile rahim içinden bir doku almak anlamına gelir. Bilinen anlamda bu doku gebelik olacaktır. Genellikle rahim içindeki gebeliğin özel bir yöntemle sonlandırılması, amacıyla yapılmaktadır. Bazen gebelik olmadan rahim içinden parça alınması için de kürtaj yapılabilir. Tanı amaçlı biopsi veya tedavi amaçlı olarak yapılan bir işlem olarak da kürtaj ismi kullanılabilir. Bu işlem tıbbi literatürde D&C (dilatasyon ve küretaj) olarak ifade edilir. Dilatasyon, rahim içine ulaşmak amacıyla rahim ağzı kanalının geçici olarak ve işlemi gerçekleştirebilecek kadar genişletilmesi, küretaj ise rahim içinin boşaltılmasıdır.

The post Kürtaj Nedir? appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kürtaj Sonrası Sizi Neler Bekliyor https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-sonrasi/ Wed, 11 Sep 2013 09:13:49 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-sonrasi/ Kürtaj sonrasında yarım saat dinlenmeniz, baş dönmesi olmadan yardımsız ayağa kalkmanız için yeterlidir. Altı saat süre ile uykulu olabileceğinizden araba kullanmamalı, evde dinlenmelisiniz. Altı saat sonra adet kanaması kadar bir kanama ve adet ağrısı gibi bir ağrı ile iş yerinize gidebilirsiniz.

The post Kürtaj Sonrası Sizi Neler Bekliyor appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kürtaj işlemi sonrasında tamamen uyanmak için ortalama yarım saat kadar yatıp uzanmanız iyi olacaktır. İşlemden uyanır uyanmaz yiyip içmenizde bir sakınca yoktur. İşlem öncesi aç kaldığınız için dinlenirken kan şekerini yükseltecek bir şeyler yiyebilirsiniz.

Kan uyuşmazlığı olan kişilerde işlemden sonra 72 saat içinde kan uyuşmazlığı iğnesi yapılmalıdır. Kan grubunuz Rh (-) ve erkek partnerinizin kan grubu Rh (+) ise kan uyuşmazlığınız var demektir. Siz dinlenirken gerekli ise Rh uyuşmazlığı iğneniz yapılabilir.

Kan uyuşmazlığı iğnesi kan ve kan ürünleri sınıfında değerlendirildiğinden mor reçete ile satışı yapılır. Kan uyuşmazlığınız varsa mor reçete ile ilaç yazdırmayı unutmayın.

Ayağa kalktığınızda baş dönmesi olmadığından emin olunca sizi gönderebiliriz. Ancak kesinlikle araba kullanmamalısınız. Yanınızda mutlaka bir yakınınız olmalı. Anestezi sonrasında 6 saat süre ile araç kullanmanız doğru olmaz. Herhangi bir toplu taşıma aracında yalnız seyahat etmemelisiniz.

Eve gittiğinizde o geceyi dinlenerek geçirmeniz yararlı olacaktır. Banyo yapmaya karar verirseniz evde birisi bulunmalıdır. Banyo kapısını kilitlemeden girmelisiniz. İşlemden sonra altı saat süreyle uykunuz gelebilir. Her ne kadar banyoda uyuma riskiniz az olsa da dikkatli olmak gerekir.

İşlem sonrasında altı saat süre ile alkol veya başka sakinleştirici kullanmamalısınız. İşlem sırasında yapılan ilaçlar altı saatte kan dolaşımınızdan temizlenir. Bebeğiniz varsa altı saat emzirmemelisiniz.

İşlem sırasında yapılmamışsa sonrasında kullanmanız için antibiyotik verilecektir. Antibiyotik, kutu bitene dek kullanılmalıdır. Diğer bir ilaç ise ağrı kesicidir. Özellikle ilk günde ağrı kesici gereksinimi olabilir. Kanama azaltıcı ilaçlar ise gerekli görülürse işlemden sonra kanama kesilene kadar kullanılabilir.

Eve gittiğinizde adet ağrısı gibi bir ağrınız ve adet kanaması kadar kanamanız olacaktır. Uykulu olduğunuz altı saati geçirdikten sonra günlük işlerinizi yapabilir, iş yerinize gidebilirsiniz.

Kasık Ağrısı. Kürtaj sonrası hemen hemen herkeste kasık ağrısı olur. Kullanmanızda bir engel yoksa herhangi bir ağrıkesici alabilirsiniz. Zaten muhtemelen kürtaj reçetenizde ağrı kesici yazılmıştır. Kürtaj sonrası ilk gün kasık ağrısı olur ve 20 gün içinde zaman zaman tekrarlar. Kürtaj sonrası ağrınız ilaçla geçmiyor veya birkaç günden uzun sürmüş ise doktorunuzla irtibata geçmelisiniz.

Vajinal Kanama. Kürtaj işlemi sonrasında vajinal kanama olması normaldir. Adet kanamasından daha şiddetli olmayan kanama ilk günlerde olur, 20 gün içinde zaman zaman tekrarlayabilir. Zaman zaman kanama ile pıhtı düşürebilirsiniz. Eğer adet kanamasından daha şiddetli kanamanız var veya kanamanız giderek artıyorsa doktorunuzla irtibata geçmelisiniz.

The post Kürtaj Sonrası Sizi Neler Bekliyor appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kürtaj Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-oncesi-dikkat-edilmesi-gerekenler/ Wed, 11 Sep 2013 07:27:30 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-oncesi-dikkat-edilmesi-gerekenler/ Kürtaj için planlanan işlemden 15 dakika önce, yanınızda nüfus cüzdanı, evli iseniz yanında nüfus cüzdanı bulunan eşiniz ile birlikte ve en az 6 saattir hiç bir şey yememiş, su bile içmemiş olarak gelmeniz en iyisidir.

The post Kürtaj Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Randevu alırken kürtaj için başvurduğunuzu bildirmiş iseniz, anestezi doktoru da sizi bekliyor olacaktır. Planlanan işlem zamanından 15 dakika önce gelirseniz muayeneniz için de zaman kalmış olacaktır.

İşlem genel anestezi ile yapılacağından işlemden önce 6 saatlik bir açlık gereklidir. Bu sürede hiç bir şey yenmediği gibi sıvı da alınmamalı, su bile içilmemelidir. Bunu bir çeşit oruca benzetebiliriz.

Doktora haber vermeden ilaç kullanılmamalı, sigara içilmemelidir. Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar kullanılıyorsa işlemden en az 3 gün önce ilaç kesilmelidir.

Kürtajdan önceki gün ilişkide bulunmanın bir sakıncası yoktur.

Kürtaj için gelirken nüfus cüzdanınızı yanınızda getirmelisiniz. Evli iseniz eşinizin de kimliği ile hazır bulunmalıdır. Kimlik belgeleri resimli, doğum tarihinizi, evli veya bekar olduğunuzu gösteren bir kimlik olmalıdır. Bunun içi en uygunu nüfus cüzdanınız olacaktır.

Kürtaj öncesinde kan grubunuzu bildirmelisiniz. Bir yerde yazılı ise yazılı belgeyi de yanınızda getirmeniz en iyisidir.

The post Kürtaj Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kürtaj Kliniği https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-nerede-yapilmalidir/ Wed, 11 Sep 2013 07:04:29 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj-nerede-yapilmalidir/ Kliniğimiz, İzmir'de güvenli ve steril koşullarda kürtaj olabileceğiniz en modern donanımla hizmetinizdedir.
Detaylı bilgi, sorularınız ve randevu almak için kliniğimizi arayabilirsiniz.
0 (232) 367 47 48

The post Kürtaj Kliniği appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

İzmirde kürtaj olmak istiyorsanız bizimle iletişim kurun. Bizim için özel olan sizsiniz.

İzmirde kürtaj Hakan Kılavuz Kadın Doğum Kliniği

 

Kürtaj, yalnızca deneyimli bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından yapılır. Kürtajınızı yapacak olan doktor ile kliniğe gitmeden önce telefonla konuşabilmelisiniz. Hem aklınızdaki soruları sorabilir, hem tavsiyeleri birinci ağızdan duymuş olursunuz.

Kürtaj olabileceğiniz başlıca üç temel yer olasılığı vardır.

  • Devlet Hastaneleri. Devlet hastanelerinde kürtaj, doktorun tercihine bağlı olarak yapılabilir. Ancak SGK tarafından ödenmediğinden işleme ait tüm bedel hasta tarafından ödenir ve sağlık kayıtlarına kürtaj işlemi kalıcı olarak işlenir.
  • Özel hastaneler, tıp, dal merkezi veya poliklinikler. Özel hastaneler, tıp ve dal merkezleri veya polikliniklerde kürtaj yapılmaktadır. Ancak kuruluş anlaşmalı olsa bile işlem ücreti SGK tarafından ödenmez, hastadan talep edilir. Kuruluş SGK anlaşmalı olmasa bile sağlık kayıtlarına kürtaj işlemi kalıcı olarak işlenir.
  • Muayenehaneler. Kadın hastalıkları ve doğum hekimi muayenehanelerinde kürtaj güvenli bir şekilde yapılabilmektedir. Kürtaj işlemi hasta istemediği sürece sağlık kayıtlarına işlenmez ve kimse tarafından bilinmez.

Kürtaj için en uygun ortama kadın hastalıkları ve doğum hekiminizle birlikte karar vermelisiniz. Kürtajın duygusal ve sosyal boyutları vardır. Bu nedenle kürtaj sıcak ve samimi bir ortamda yapılmalıdır. Mümkün olduğunca kalabalık insanların merakı nedeniyle sorulara maruz kalınmayacak bir ortam en iyisidir. Doktorunuz sizin güvenle kürtaj olmanız için en uygun ortamı, yasa ve yönetmelikleri de dikkate alarak seçecektir.

Güvenli kürtaj olmak için kürtaj masasının yanında hemen uygulanmak için ultrason olduğuna emin olmalısınız. Kürtaj işlemi biter bitmez ultrason ile kürtajın tamamlandığı kontrol edilecektir. Rahimde parça kalmadığına emin olmak için en güvenilir yöntem ultrason ile bakmaktır.

İşlem sırasında kadın doğum uzmanı dışında bir anestezi uzmanı mutlaka bulunmalıdır. Anestezinin teknisyen veya hemşire değil bizzat anestezi uzmanı tarafından verileceğini öğrenmelisiniz. Deneyimli bir kadın hastalıkları ve doğum doktoru kadar deneyimli bir anestezi uzmanı da önemlidir. Rahat ve güveli bir uyku ve ağrısız uyanma anestezi uzmanının işidir.

Vakumlu kürtajda kullanılan karman kanüller tek kullanımlıktır. İşlem için ilk kez açılıyor olduğuna emin olmalısınız. Enfeksiyon olmaması için kanüller steril olarak ilk kez sizin için açılır, işlem için kullanılır ve bitiminde tıbbi atık olarak atılır.

İşlem sonrası hasta gözlemi yapmak ve derlenmek için uygun yataklı bölüm olmalıdır. İşlemden sonra rahat ve mutlu bir ortamda dinlenmeli ve sorularınızı sorabilecek, anlatılanları hatırlayabilecek kadar kendinize gelmelisiniz.

Kürtaj sonrası hasta işlemi yapan doktora istediği anda ve doğrudan ulaşabilmelidir. Doktorunuzun her gün 24 saat açık olan telefon numarasını almalısınız.

Hastalarımızın kürtajını, güvendiğimiz ve yasaların izin verdiği, hastalarımızın da uygun gördüğü ortamlarda yapıyoruz.

Detaylı bilgi, sorularınız ve randevu almak için kliniğimizi arayabilirsiniz.

0 (232) 367 47 48

Kliniğimizi tanımak için tıklayınız…

Kürtaj ile ilgili ana sayfa için tıklayınız.

Kliniğimizin düzenlenmesinde;

Abortion in USA” sayfasındaki standartlar temel alınmıştır.

The post Kürtaj Kliniği appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Gebelik Kürtajının Yasal Yönü https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelik-kurtajinin-yasal-yonu/ Wed, 11 Sep 2013 06:35:04 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelik-kurtajinin-yasal-yonu/ Yasaların Gelişimi Türkiye’de gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin hukuki düzenlemelerin gelişimi incelendiğinde, gebeliğin sonlandırılmasının yasak olduğu dönemden, içinde bulunduğumuz, gebeliğin ilk on hafta içinde sonlandırılmasının serbest olduğu döneme doğru üç aşamalı bir gelişim görülür: Yasak Dönemi (1923-1965) Bu dönemde düşük, her ne nedenle ve biçimle başvuruluyor olursa olsun kesinlikle yasaklanıyor, bu yasak 1926 tarihli 765 sayılı Türk […]

The post Gebelik Kürtajının Yasal Yönü appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Yasaların Gelişimi

Türkiye’de gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin hukuki düzenlemelerin gelişimi incelendiğinde, gebeliğin sonlandırılmasının yasak olduğu dönemden, içinde bulunduğumuz, gebeliğin ilk on hafta içinde sonlandırılmasının serbest olduğu döneme doğru üç aşamalı bir gelişim görülür:

Yasak Dönemi (1923-1965)

Bu dönemde düşük, her ne nedenle ve biçimle başvuruluyor olursa olsun kesinlikle yasaklanıyor, bu yasak 1926 tarihli 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (“eski TCK”) ile 1930 tarihli Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nda düzenleniyordu.

Gebeliği sonlandırma yasağının yanı sıra gebeliği önleyici tedbirler de bu dönemde yasaklanmıştı. “Çocuk yapmaya mani fiil ve hareketlerin işlenmesi için propaganda yapılması” da, eski TCK’nun getirdiği yasaklardan biriydi. Dönemin dikkat çekici bir diğer hukuki düzenlemesi de Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nda bulunmaktaydı. Buna göre, en az altı çocuğu hayatta olan kadınlara devlet tarafından para ödülü veya arzu edenlere para yerine madalya verilecekti. Bu düzenlemelerin çıkış noktası, dönemin doğumların artmasını destekleyen nüfus politikalarıdır.

Geçiş Dönemi (1965-1983)

60’lı yıllarda tüm dünyaya yayılmakta olan gebeliği isteyerek sonlandırma yasalarının liberalleşmesi dalgasının Türkiye’ye de yansımasının, izlenen doğum yanlısı politikalara bağlı olarak 1955-1960 yılları arasında nüfus artışının bugüne dek en yüksek seviyeye çıkması ve bunun yol açtığı sosyal ve ekonomik sorunların, kadın ve çocuk sağlığının Türkiye’deki halk sağlığı ve kadın doğum uzmanları tarafından dikkatle bilimsel olarak izlenmesi ve gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin ilk yayınların gündeme gelmesinin bir sonucu olarak 1965 yılında 557 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun çıkmıştır.

Yasada nüfus planlaması “fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları” şeklinde tanımlanıyor, yalnızca “gebeliğin ana hayatını tehdit ettiği veya edeceği, ruşeymin (embriyo) veya ceninin gelişmesini imkansız kılan veya doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyet teşkil edecek hallerde” gebeliğin sonlandırılmasına izin veren bu yasa ile konu ilk kez TCK dışında düzenlenmiş oluyordu. Tıbbi zorunluluklar dışında gebeliğin sonlandırılması ise halen yasak bulunuyordu.

Yasa ile ayrıca, yukarıda bahsettiğimiz propaganda yasağı ile para ödülü/madalya uygulaması kaldırılmıştır.

(Sınırlı) Serbesti Dönemi (1983-…)

1983 yılında yürürlüğe giren 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun (“NPHK”) ile bu yasaya dayanarak çıkartılan Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük ve Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütme Yönetmeliği ile gebeliğin sonlandırılması eylemleri belli şartlara bağlı olarak suç olmaktan çıkartılmıştır.

Gebelik kürtajı ile ilgili hukuki durum, 2827 sayılı nüfus planlaması hakkında kanun ile 27.05.1983 tarihinde düzenlenmiştir.

“Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir.” hükmünü getiren NPHK’un 5. maddesi ile, gebeliğin isteyerek sonlandırılması Türk Hukuku’nda yasal dayanağa kavuşmuştur.

Tüzük madde 3’e göre, rahim tahliyesi kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarınca yapılır. Ancak, Bakanlıkça açılan eğitim merkezlerinde kurs görerek yeterlik belgesi almış pratisyen hekimler, kadın hastalıkları ve doğum uzmanının denetim ve gözetiminde menstrüel regülasyon yöntemiyle rahim tahliyesi yapabilirler.

NPHK madde 5’e göre, gebelik süresi on haftadan fazla ise rahim ancak gebelik, annenin hayatını tehdit ettiği veya edeceği veya doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacağı hallerde doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili daldan bir uzmanın objektif bulgulara dayanan gerekçeli raporları ile tahliye edilebilecektir.

Tüzük madde 5’te de gebelik süresi on haftayı geçen kadınlarda rahim tahliyesi yapılamayacağı, ancak Tüzük’e ekli listede sayılan hastalıklardan birinin bulunması halinde ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından rahim tahliyesi yapılabileceği belirtilmiş, “Hastalığın, kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyla bu hastalığın ilişkin olduğu uzmanlık dalından bir hekimin birlikte hazırlayacakları, kesin klinik ve laboratuvar bulgulara dayanan, gerekçeli raporlarla saptanması zorunludur.” denilmiştir.

Tüzük madde 7’de de derhal müdahale edilmediği takdirde kadının hayatını ya da hayati organlarından birini tehdit eden acil haller ayrıca sayılmıştır. Bu düzenlemelere göre, on haftayı geçen gebelikler iki halde sonlandırılabilecektir: Yasanın açıkça belirttiği hastalık halleri ile acil haller.

On haftanın üzerindeki gebeliklerde kürtaj çok özel koşulların varlığında yapılabilir. Ancak bu işlemin mutlaka tıbbi, psikolojik ve sosyal yönden zorunlu olduğunu gösteren ve en az iki hekimin onayının olduğu hastaneden alınan sağlık kurul raporu gerekir. Tıbbi zorunluluğa bağlı nedenlerden bazıları şunlardır; anneye bağlı bazı ağır hastalıklar. Örnek; ağır kalp yetmezliği, şiddetli diyabet, geçirilmiş gebelik toksikozu (eklampsi), geçirilmiş ağır genital cerrahi operasyonlar (prolapsus), toksik guatr, anneye ait doğumsal hastalıklar, kanser, şizofreni, psikomanik depsesif depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar sayılabilir. Rahim içinde ölmüş fetus (cenin), kaçınılmaz veya tam olmayan düşük. Bebekte gözüken down sendurumu, kardiyak, gastroentestinal, üregenital anomaller, trisomi 18 ve trisomi 13 gibi kromozom bozuklukları, beyin anomalleri sayılabilir.

Yukarıda sayılan nedenlerle yapılan 10 hafta üzerindeki kürtaj yöntemi 10 haftadan daha küçük gebeliklerde yapılan kürtaj yönteminden daha farklı, komplike ve risklidir.

NPHK madde 6 ve Tüzük madde 13’e göre, gebeliğin sonlandırılması, reşit olan gebe kadının iznine, küçüklerde küçüğün rızası ile velinin iznine, vesayet altında bulunup da reşit veya mümeyyiz olmayan kişilerde reşit olmayan kişinin ve vasinin rızası ile birlikte sulh hakiminin izin vermesine bağlıdır. Kadının evli olması halinde ise rahim tahliyesi için kadının rızasına ek olarak eşin rızası gerekir.

Yasaya göre evli ise eşinin onayı gerekir. Evli değil de ve reşit değilse (18 yaşından küçükse); anne ve babasının veya velisinin onayı gerekir. Eğer kadın reşit ise yani 18 yaşından büyükse ve evli değilse istenmeyen 10 haftaya kadar olan gebeliğini kendi istemi ile düşük yani kürtaj yaptırabilir. Ancak burada doktorun iyi bir öykü alması ve iyi bir fiziki muayene yapması, hastanın ruhsal ve bedensel olarak sağlığının normal olarak tespit etmesi şarttır.

Yasakoyucu bazı durumlarda izin belgesi aramamaktadır: Akıl maluliyeti nedeni ile şuur serbestisine sahip olmayan gebe kadın hakkında rahim tahliyesi için kendi rızası aranmadığı gibi, veli veya sulh mahkemesi izninin zaman alacağı ve derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde de izin şart değildir.

Tüzük madde 13, eşin ya da vasinin gelmemesi halinde, bu kişilerin izin verdiklerine ilişkin yazılı ve imzalı belgeyi yeterli saymıştır. Bu durumda belgeyi getiren, imzanın sahibine ait olduğunun hukuki sorumluluğunu kabul ettiğine dair bir belgeyi imzalamak zorundadır.

Türk Ceza Kanunu’nun 2004 yılında yeniden düzenlenerek 2005 yılında yürürlüğe girmesine kadar, gebeliğin sonlandırılması konusunda NPHK’un 1983 yılında eski TCK’da yaptığı birtakım değişikliklerle yetinilmişti. Bunların en önemlisi, on haftanın sonuna kadar olan gebeliklerin istek üzerine yetkili kişiler tarafından sonlandırılmasının suç olmaktan çıkartılmasıydı.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (“TCK”) 2005 yılında yürürlüğe girerek “Kişilere Karşı Suçlar” kısmının “Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma” bölümünün altında, 99. ve 100. maddelerde gebeliğin sonlandırılmasını düzenlemiş, yasanın gebeliğin sonlandırılması konusunda getirdiği en önemli düzenleme, şüphesiz, “Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması hâlinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.” hükmü olmuştur.

TCK’na göre,

  1. rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile,
  2. tıbbî zorunluluk bulunmadığı hâlde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile,
  3. bu durumda çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın ise bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile,
  4. rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunu düşürten yetkili olmayan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Belirtilen diğer fiiller de yetkili olmayan kişilerce işlendiği takdirde cezalar yarı oranında artırılır, ayrıca tüm bu hallerde kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğraması veya ölmesi hallerinde belirtilen cezalar TCK’da öngörülen oranlarda artırılır.

Bu hükümlerden de anlaşılacağı gibi, TCK’na göre -tecavüz haline ilişkin yirmi haftalık özel düzenleme dışında-, gebeliğin sonlandırılmasının suç sayılmaması için gerekli koşullar işlemin yetkili kişilerce yapılması, kadının rızası, on haftalık süreye uyulması, on haftalık süre aşılıyorsa tıbbi zorunluluk bulunmasıdır.

Gebelik süresi on haftadan az olan kadının kendi gebeliğini sonlandırması halinde suç oluşmayacak, gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının kendi gebeliğini sonlandırması halinde ise kadına bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecektir.

Tartışmalı Konular

Cenin / Çocuk Kavramları

TCK’da gebeliğin sonlandırılmasının “çocuk düşürtme” ve “çocuk düşürme” olarak adlandırılması, yani “cenin” yerine “çocuk” kavramının kullanılması uygun değildir. Cenin niteliğinin ne zaman kazanılıp ne zaman sona ereceği konusunda TCK’da açıklık olmaması nedeniyle ceninin yasal konumunun saptanması işi doktrine ve içtihada bırakılmış, ancak maddelerin uygulamalarının az olması nedeniyle bu konuda bir içtihat oluşmamıştır. TCK bakımından çocuk, henüz 18 yaşını tamamlamamış kişi olarak tanımlanmaktadır. Buradaki çocuk tanımı, çocuk düşürtme suçunun konusunu oluşturmaz. “Çocuk düşürtme” ifadesi suçun tanımlanması bakımından doğru seçilmiş bir ifade değildir.

Yasal Süreler

Dine ve ahlak kurallarına göre anne karnındaki cenine, bedenin bir uzantısından fazla anlamlar yüklenmekte ve kadın istememesine karşın korkutma veya sindirme yoluyla anne olmaya zorlanmaktadır. Yasa, genelde diğer ülkelerde 12 ve 14 hafta olan gebeliğin sonlandırılmasını kural olarak on haftalık süre ile sınırlı tutmuş, bu süreden sonra ceninin hayatının korunması annenin vücudu üzerindeki haklarından üstün tutulmuştur. Oysa kürtajın tıbbi olarak kadına zarar vermeyeceği süre uluslararası sözleşmelerde 12 haftadır.

Türkiye gibi temel sağlık hizmetlerinin yaygınlığının istenen düzeyde olmadığı bir ülkede, gebeliğin kesin olarak saptanması çoğunlukla on haftalık sürenin bitimine çok yaklaşıldığında yapılabilmekte ve gebeliğin sonlandırılması hizmetlerinin kısıtlılığı da göz önüne alındığında, pek çok kadın bu hizmetten yararlanamamaktadır.

Ayrıca sağlık personelinin tıbbi bir gebelik süresi hesaplama yöntemi kullanıyor olması, söz konusu sürenin daha da kısalması anlamına gelmektedir. Şöyle ki; sağlık personeli gebelik süresini, döllenme anından yaklaşık iki hafta daha erken olan son adetin bitiminden itibaren hesaplamaktadır ve bunun sonucunda on haftalık süre uygulamada sekiz haftaya inebilmektedir. Mevzuatta ise gebeliğin başlangıcı ile ilgili bir açıklık yoktur.

İzin Sorunu

Tek başına gebeliğini sonlandırmak isteyen reşit olmayan kadınlar için kendi rızasının dışında veli izninin alınması zorunluluğu, ergen sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Ergen kadın, aile baskısı ve şiddet göreceği endişesiyle gebeliğini saklayabilmektedir.

Vesayet altındaki kadınlar açısından ise kendi rızası dışında vasinin onayına ek olarak sulh hakiminin izninin aranması da hizmete ulaşmayı olumsuz etkileyen bir durumdur.

Gebeliğin sonlandırılması ile ilgili en tartışmalı konu, evli kadınlar bakımından eşin izninin aranmasıdır. Eşin rızasının aranması, kadının bedeni üzerinde hak iddiası taşıyan bir anlayışın ürünüdür. Bu durum kadının yasal olarak kendi bedeni üzerinde tasarrufunu kısıtlar ve kocaya bir sahiplik yetkisi getirir. Gebelik, kadın bedeninde gerçekleşen bir süreçtir ve doğurganlığı konusunda karar vermek, kadının temel insan haklarından birisidir. Ayrıca, bebek doğduktan sonra bütün bakım işlerini kadına yükleyen ataerkil bir toplumsal sistemde, bebeğin doğması kararında erkeğe söz hakkı tanımanın bu eşitsiz durumu daha da pekiştirdiği de unutulmamalıdır.

TCK’nun gebeliğin sonlandırılmasını düzenleyen maddelerinde “eş izni” ifadesi bulunmamaktadır. TCK, suçun oluşmaması için “kadının” rızasını aramıştır. Bu bakımdan, suçun oluşmaması bakımından erkeğin rızası olmasa da kadının rızası yeterli olacaktır. NPHK ise, eşin iznini aramaktadır. Bu farklı düzenleme, uygulayıcıların aklını karıştırmamalıdır. NPHK’da düzenlenen eşin rızası olmaksızın, talep eden kadının gebeliğini sonlandıran hekim, TCK bakımından suç işlemiş sayılmayacak, yalnızca NPHK’a uymadığı için para cezasıyla cezalandırılacaktır. Memur olan hekimler açısından ise disiplin cezası gündeme gelebilecektir. Suçun oluşumu ile yaptırıma ilişkin bu açıklamalar veli, vasi ve sulh hakimi izni açısından da geçerlidir.

NPHK’un değişmemesinden ötürü, hekimler eşin yazılı rızası olmadıkça, gebeliği sonlandırmaktan kaçınmaktadırlar. Oysa hekimlerin eşin rızasını aramak bir yana, hastasının gebelik durumunu bile kadın izin vermedikçe hiç kimseye açıklayamaması gerekir. Türkiye’nin de taraf olduğu Lizbon, Bali gibi uluslararası sözleşmeler hasta haklarının gizliliğine özel vurgular yapmaktadır. Mevzuattaki bu çelişki, hem hasta-hekim arası kurulması gereken gizliliğe aykırıdır, hem de kadının kendi bedeni üzerindeki hakkını kısıtlar niteliktedir. NPHK’un TCK’na uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.

Tecavüz halinde gebeliği sonlandırma

TCK’nun yürürlüğe girmesine kadar, tecavüz sonucu oluşan gebelikler gebeliğin sonlandırılması için bir gerekçe olarak gösterilmemişti. TCK’da kadının tecavüze uğraması hali için özel bir düzenleme getirilmiş olmasına karşın, NPHK’da herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Bu durum tecavüz sonucu gebe kalan kadınların sağlık kuruluşlarından hizmet almalarını uygulamada güçleştirmektedir.

Öte yandan, süre kısıtlaması beraberinde sorunları getirmektedir. Örneğin bazı insan ticareti vakalarında mağdurlar kurtarıldıkları sırada yirmi haftalık süreyi doldurmuş halde olabilmektedir.

Ayrıca, yasada kadının gebeliğinin mağduru olduğu bir suç sonucu olduğuna kimin karar vereceği konusunda açıklık bulunmamaktadır. Uygulamada, kesinleşmiş mahkeme kararının aranması, genel muhakeme süreçlerini göz önünde bulundurduğumuzda, hükmü işlevsiz hale getirecektir. Adli Tıp Kurumu da 18 yaşın altındaki tecavüz mağduru çocuklar için çabuk rapor çıkarsa da tecavüze maruz kalan gebe kadınlar için aynı hızla çalışmamaktadır.

Yetkili kişilerin belirlenmesi

Tüzük’te yeterlilik belgesi alan pratisyen hekimlerin ancak uzman hekimlerin denetim ve gözetiminde gebeliği sonlandırıcı uygulamalar yapabileceklerinin düzenlenmesi, uygulamada güçlükler doğuran, kadınların bu hizmetlere ulaşmasını sınırlayan bir başka etkendir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bulunmayan bir yörede, yeterlilik belgesi bulunan bir hekimin gebeliği sonlandırmasına olanak tanınmalıdır.Süresi on haftayı aşan gebeliklerin sonlandırılması bakımından iki hekimin onayının aranması da, ülke genelinde sağlık personelinin dağılımında yetersizlikler olan Türkiye için, yine gebeliğin sonlandırılmasının önünde bir engel teşkil etmektedir.

Yasanın Engelleyicileri Olarak Hastaneler

Yasaların etkin olarak uygulanmaması ülkemizde kadınlara büyük zorluklar yaşatmaktadır. Kadınlar, gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin yasalarla güvence altına alınmış olan haklarını yeterince kullanamamaktadır. 2009 yılında yapılan bir habere göre, İstanbul’daki 15 devlet hastanesinden yalnızca 2 tanesi “isteğe bağlı kürtaj yaptıklarını” ve bunun için “evli olma şartı aramadıklarını” belirtmiştir. Kadın hastalıkları ve doğum kliniği olmasına karşın 7 hastane yalnızca sağlığı tehdit eden zorunlu durumlarda bu işlemin yapıldığını, 6 hastane ise bu operasyon için evlilik cüzdanı şartı koştuklarını, evli kadınların da eşlerinin onayı olmaksızın gebeliklerini sonlandıramayacağını açıklamıştır.

Sonuç

Türkiye’de gebeliğin sonlandırılması konusunda kadınlara tanınan haklar, Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne, olumlu bir gelişim göstermiş ve gebeliğin sonlandırılmasının tamamen yasak olduğu bir dönemden, kural olarak on haftalık ve istisna olarak yirmi haftalık bir gebelik süresi içinde, belli şartlar dahilinde gebeliğin isteyerek sonlandırılabileceği bir döneme gelinmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu yasal değişiklikler kadınların seçim hakları ve bedenleri üzerinde denetim haklarından değil, ülkenin nüfus gereksinimlerinden doğmuştur. Kadın bedeni, her zaman devletlerin nüfus politikalarının aracı olarak kullanılmıştır ve bu durum devam etmektedir.

Gebeliğin isteyerek sonlandırılması konusundaki bir yasanın nasıl olması gerektiğine dair görüşlerimiz, gebeliğin isteyerek sonlandırılması konusundaki değerlerimiz tarafından belirlenir ve uygulamada da gebeliğin isteyerek sonlandırılmasına ilişkin yasanın ne olduğu hakkındaki görüşlerimiz bu değerlerden bağımsız değildir.

1983 yılında NPHK tasarısı görüşmeleri sırasında Danışma Kurulu üyesi Beşir Hamioğulları’nın dışa vurduğu “Ana rahmi yol geçen hanı değildir. Kadın rahmi kalas ya da kereste deposu değildir. İstenildiği zaman tahliye edilsin, istenildiği zaman yüklensin.” anlayışının izlerini gerek yasalarda gerekse uygulamada bulmak ne yazık ki bugün hala mümkündür.

Kadınların gebeliklerini isteyerek etkin şekilde sonlandırabilmeleri için, NPHK TCK ile uyumlu hale getirilmeli, tecavüz halinde gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin düzenleme NPHK’ya da eklenmeli, eş iznini gerektiren hüküm ivedilikle iptal edilmelidir. Tecavüz halinde gebeliğin sonlandırılmasında tecavüzün tespiti bakımından, kadının haklarına öncelik veren bir düzenleme getirilmeli, bu hallerde gebeliğin sonlandırılması kolaylaştırılmalıdır. Gebeliğin başladığı an, tıp biliminin belirlemelerine göre yasalara açık şekilde işlenmeli, süreler bu belirlemeye uygun hale getirilmeli, bu konudaki tutarsızlığın kadınların aleyhine sonuçlar doğurması engellenmelidir. Yasanın kadınlara tanıdığı hakların uygulanması sıkı şekilde denetlenmeli, kadınların ataerkil bir anlayışla hareket eden ve yasayı hiçe sayan sağlık uygulayıcıları tarafından mağdur edilmelerine son verilmelidir. Gebeliğin sonlandırılmasına izin verilen süreler uzatılmalı, süreler nüfus politikaları ile din ve ataerkil ahlak kuralları değil, tıp biliminin verileri esas alınarak kadının bedensel ve ruhsal bütünlüğü göz önünde bulundurularak, kadın haklarını gözeten bir yaklaşımla yeniden şekillendirilmelidir.

Nüfus Planlaması Hakkında Kanun

Gebeliğin sona erdirilmesi:

Madde 5 – Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir.
Gebelik süresi, on haftadan fazla ise rahim ancak gebelik, annenin hayatını tehdit ettiği veya edeceği veya doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacağı hallerde doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili daldan bir uzmanın objektif bulgulara dayanan gerekçeli raporları ile tahliye edilir.
Derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde durumu tespit eden yetkili hekim tarafından gerekli müdahale yapılarak rahim tahliye edilir. Ancak, hekim bu müdahaleyi yapmadan önce veya mümkün olmadığı hallerde müdahaleden itibaren en geç yirmidört saat içinde müdahale yapılan kadının kimliği, yapılan müdahale ile müdahaleyi icabettiren gerekçeleri illerde sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine, ilçelerde hükümet tabipliklerine bildirmeye zorunludur.
Acil müdahale hallerinin nelerden ibaret olduğu ve yapılacak ihbarın şekil ve mahiyeti ile sterilizasyon ve rahim tahliyesini kabul edenlerden istenilecek izin belgesinin şekli ve doldurulma esasları, bunların yapılacağı yerler, bu yerlerde bulunması gereken sağlık ve diğer koşullar ve bu yerlerin denetimi ve gözetimi ile ilgili hususlar çıkarılacak tüzükte belirtilir.

Gebeliğin sona erdirilmesinde izin:

Madde 6 – 5 inci maddede belirtilen müdahale, gebe kadının iznine, küçüklerde küçüğün rızası ile velinin iznine, vesayet altında bulunup da reşit veya mümeyyiz olmayan kişilerde reşit olmayan kişinin ve vasinin rızası ile birlikte sulh hakiminin izin vermesine bağlıdır. Ancak akıl maluliyeti nedeni ile şuur serbestisine sahip olmayan gebe kadın hakkında rahim tahliyesi için kendi rızası aranmaz.
4 üncü maddenin ikinci ve 5 inci maddenin birinci fıkralarında belirtilen ve rızaları aranılacak kişiler evli iseler, sterilizasyon veya rahim tahliyesi için eşin de rızası gerekir.
Veli veya sulh mahkemesinden izin alma zamana ihtiyaç gösterdiği ve derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde izin şart değildir.

Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük

On haftayı geçmeyan gebeliklerde rahim tahliyesi:

Madde 3 – Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar kadının sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde, istek üzerine rahim tahliye edilir.
Rahim tahliyesi, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarınca yapılır.
Ancak, Bakanlıkça açılan eğitim merkezlerinde kurs görerek yeterlik, belgesi almış pratisyen hekimler, kadın hastalıkları ve doğum uzmanının denetim ve gözetiminde menstrüel regülasyon yöntemiyle rahim tahliyesi yapabilirler.

On haftayı geçen gebelikte rahim tahliyesi:

Madde 5 – Gebelik süresi on haftayı geçen kadınlarda, rahim tahliyesi yapılamaz.
Bu durumdaki kadınlarda, ancak, Tüzük’e ekli (2) sayılı listede sayılan hastalıklardan birinin bulunması halinde ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından rahim tahliyesi yapılabilir. Hastalığın, kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyla bu hastalığın ilişkin olduğu uzmanlık dalından bir hekimin birlikte hazırlayacakları, kesin klinik ve laboratuvar bulgulara dayanan, gerekçeli raporlarla saptanması zorunludur.
Rahim tahliyesini yapan hekim, bu raporu, ameliyenin sonucuyla birlikte en geç bir hafta içinde, illerde sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine, ilçelerde hükümet tabipliklerine göndermek zorundadır. Bu raporlar il sağlık ve sosyal yardım müdürlüğünde toplanır.

Acil hallerde rahim tahliyesi:

Madde 7 – Derhal müdahale edilmediği takdirde kadının hayatını ya da hayati organlarından birini tehdit eden acil hallerde rahim tahliye edilir.
Bu durumda, rahim tahliyesi, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarınca yapılır.
İzin belgesi:
Madde 13 – On haftayı geçmeyen gebeliklerde yapılacak rahim tahliyesinde, gebe kadın,
a) Reşitse kendisinden,
b) Küçükse kendisinin rızası alınmakla birlikte velisinden,
c) Vesayet altında bulunup da reşit ya da mümeyyiz değilse, kendisinden ve vasisinden (Bu halde ayrıca sulh hakiminden de izin alınması gerekir),
d) Evliyse eşinden,
örneği Tüzük’e ekli izin belgesinin alınması gerekir.
Evli kimseye sterilizasyon ameliyatının uygulanması, eşinden, ayrıca, izin belgesi alınmasına bağlıdır.

(2) SAYILI LİSTE

On haftanın üzerindeki gebeliklerde rahim tahliyesini gerektiren, kadının hayatını ya da hayati organlarından birini tehdit eden ya da çocuk için tehlikeli olan hastalıklar ve durumlar :
  1. Doğum ve Kadın Hastalıklarına bağlı nedenler
    1. Daha önceki major uterin harabiyet ve hasarları
      1. Sezeryan Ameliyatı
      2. Miyomektomi
      3. Uterus rüptürü
      4. Geniş perforasyon
    2. Geçirilmiş vajinal plastik operasyonlar
    3. Rekürren preeklampsi-eklampsi
    4. İzoimmünizasyon
    5. Mole hidatidiform
  2. Ortopedik nedenler
    1. Osteogenezis imperfekta
    2. Ağır kifoskolyoz
    3. Doğumu güçleştiren osteomiyelit
    4. Faaliyet halinde bütün mafsalları ilgilendiren osteoartiküller hastalıklar
  3. Kan hastalıklarına bağlı nedenler
    1. Lösemi
    2. Kronik anemiye neden olan hastalıklar
    3. Lenfomalar
    4. Pıhtılaşma defektleri
    5. Hemolitik sarılıklar
    6. Agranülositozis
    7. Tromboembolik hastalıklar
    8. Hemoglobinopatiler ve thalasemi sendromları (ağır klinik ve hematolojik bozukluğa neden olan)
    9. Gamaglobulinopatiler
  4. Kalb ve dolaşım sistemi hastalıkları
    1. Doğumu engelleyen konjenital ve akkiz kalb hastalıkları
    2. Kalp yetmezliği, perikardit, miyokardit, miyokarad enfarktüsü aşikar koroner yetmezliği, arteriyel sistem anevrizmaları
    3. Ağır tromboflebitler ve lenfatik sistem hastalıkları
    4. Ağır bronşektaziler
    5. Solunum fonksiyonunu bozan kronik akciğer hastalıkları
  5. Böbrek hastalıkları
    1. Akut ve kronik böbrek hastalıkları
  6. Göz hastalıkları
    1. Dekolman
    2. Renal hipertansif ve diyabetik retinopatiler
  7. Endokrin ve metabolik hastalıklar
    1. Feokromositoma
    2. Adrenal hiperfonksiyon ya da yetmezliği
    3. Kontrol altına alınamayan hipotiroidi veya hipertiroidi
    4. Paratiroid hiperfonksiyon ya da yetmezliği
    5. Ağır hipofiz hastalıkları
  8. Sindirim sistemine bağlı nedenler
    1. Gebeliğin devamını engelleyen sindirim organları hastalıkları
  9. İmmünolojik nedenler
    1. İmmün yetmezliği hastalıklar
    2. Kollajen doku hastalıkları
  10. Bütün malign neoplastik hastalıkları
  11. Nörolojik nedenler
    1. Grand mal epilepsi
    2. Multipl skleroz
    3. Muskuler distrofi
    4. Hemipleji ve parapleji
    5. Gebeliğin devamını engelleyen ağır nörolojik hastalıklar
  12. Ruh hastalıklarına bağlı nedenler
    1. Oligofreni
    2. Kronik şizofreni
    3. Psikoz manyak depresif (PMD)
    4. Paranoya
    5. Uyuşturucu bağımlılıkları ve kronik alkolizm
  13. Enfeksiyon hastalıkları
    1. Teratojen intra uterin enfeksiyonlar
      1. Kızamıkçık
      2. Toksoplazmozis
      3. Sitomegalovirus
      4. Herpes virus grubu hastalıklar
    2. Cüzzam
    3. Sıtma
    4. Frengi
    5. Brusella ve diğer ağır kronik enfeksiyonlar
  14. Konjenital nedenler
    1. Marphan sendromu
    2. Mesane ekstrofisi
    3. Down sendromu
    4. Sakat çocuk doğurma ihtimali yüksek diğer herediter hastalıklar
    5. Gonadlara zararlı röntgen ışını ve ilaç
    6. Teratogenik ilaçlar
    7. Nörofibromatozis

Türk Ceza Kanunu

Çocuk düşürtme

Madde 99- (1) Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Birinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) İkinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(5) Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde; iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan diğer fiiller yetkili olmayan bir kişi tarafından işlendiği takdirde, bu fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılarak hükmolunur.
(6) Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.

Çocuk düşürme

Madde 100- (1) Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi halinde, bir yıla kadar
hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Gebelik Kürtajı

Kürtaj nedir

Nasıl yapılır

Kadının Kürtaj Hakkı

Türkiye’de Kürtaj

Nerede Yapılmalı

Öncesinde Dikkat Edilecek Konular

Kürtaj anestezisi

Kürtaj Sonrası

The post Gebelik Kürtajının Yasal Yönü appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kürtaj Nasıl Yapılır https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelik-kurtaji-nasil-yapilir/ Mon, 11 Mar 2013 14:40:31 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelik-kurtaji-nasil-yapilir/ Gebelik kürtajı dikkatle uygulandığında ileride gebe kalmanıza engel olmayan, güvenli ve ağrısız bir işlemdir.

The post Kürtaj Nasıl Yapılır appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Gebelik kürtajı terim olarak pek çok kişinin aklına vahşi bir işlemi getirir. Oysa özünde son derece nazik yapılması gereken bir işlemdir. Zira bu gebeliği istemiyor olabilirsiniz. Ama ileride doğuracağınız bebekler olacak. Bu yüzden kürtaj yaptığımız organa yani rahime zarar vermeyiz.

Kadın doğum asistanlarının muayene yapmaktan sonra ilk öğrendikleri işlem gebelik küretajıdır. Ancak kanımca zaman zaman doğum yaptırmak kadar zor, dikkat ve özen gerektiren bir işlemdir kürtaj.

Kürtaj öncesi mutlaka vajinal ultrasonla muayene edileceksiniz. Gebelik kesesi rahmin içinde görülecek ve dış gebelik olmadığınız net bir şekilde anlaşılmış olacak. Diğer yandan rahminizin öne veya geriye dönük olduğunun görülmesi, rahim ağzı kanalınızın şeklinin belirlenmesi ile rahimi zedelemeden güvenli bir kürtaj yapmak mümkün olur.

Gebelik rahmin içindedir. Kürtaj sırasında asıl amaç rahimin içindeki gebeliği almaktır. Bunun için rahimin içine ulaşılması gerekir. Rahimin içine giden en doğal yol vajina ve rahim ağzından geçer. Vajina bakire olmayan birinde işlem için rahatça izin veren bir organdır. Aslında küretaj için gelen bir kadın en çok vajinasının acısından çekinir ama işin aslı öyle değildir. Yaklaşık on santim uzunluğunda bir vajina dokusunun sonunda bizi rahim ağzı bekler ki asıl kale kapısı burasıdır.

Rahim ağzının genişletilmesi işlemi küretajın en ağrılı aşamasıdır. Bu yüzden küretaj sırasında anestezi uygulanır. Rahim ağzı kanalı, içinden ancak kanın akmasına izin verecek tarzda dar bir kanaldır. Rahim ağzı kanalının ortalama yarım santim çapa kadar genişletilmesi gerekir. Bu işlem için buji adı verilen araçlar kullanılır. Özellikle daha önce vajinal doğum yapmamış kadınlarda rahim ağzı kanalı bu işlemin yapılmasına izin vermeyecek kadar sıkı olabilir. Bu durumda işlem öncesi bazı ilaçlar ile rahim ağzı kanalı gevşetilir.

Rahim ağzı kanalının genişletilmesi işleminin ileriki gebeliklerde rahim ağzı yetmezliğine yol açacağından korkulur. Ancak normal büyüklükte bir gebelik kürtajı için yapılan genişletme işlemi sırasında rahim ağzı yetersizliğine neden olacak kadar büyük bir zararın ortaya çıkması olasılığı yoktur. Bebek doğarken 10 cm genişleyen rahim ağzı, kürtaj için 3-5 mm genişletilir.

Rahim ağzı kanalı 3-5 mm genişletildikten sonra rahimin içine kanül denilen tek kulanımlık (kullanıldıktan sonra atılan) plastik boru ile girilir. Bu boşaltmada için 50-60 mm Hg negatif basınç kullanılır. Negatif basınç (vakum), Elektrikle çalışan aspiratör veya elle çalışan özel olarak yapılmış 200-250cc’lik enjektörlerle yapılır.  Plastik kanül ile vakum yapılarak gebeliğin boşaltılması aşamasında da rahminize zarar verilmesi olasılığı yoktur. Şu an modern tıbbın kabul ettiği tek yöntem olan vakum yöntemidir.

10 haftaya kadar yapılan vakum kürtajdan sonra; sharp kürtaja (keskin metal aletlerle) gerek yoktur. Çünkü gebelik mahsülünün tamamı vakum kürtajla çekilir. Keskin aletlerle yapılan (sharp kürtaj) ikinci kontrolde rahim içi yapışıklıkların (Ascherman Sendrumu) olmasını veya kanama ve enfeksiyon riskini arttırır.

Rahmin içinin yeterince boşaltılıp boşaltılmadığına karar vermek için ultrason kullanılmalıdır. Bu yüzden küretaj yapılan masanın hemen yanında çalışır durumda olan bir vajinal ultrason cihazı bulunması güvenliğiniz açısından önem taşır. Ultrason ile rahim içinde gebeliğe ait parçaların varlığı saptanırsa vakum ile boşaltma tekrarlanır.

İşlem sırasında tamamen steril araçlar kullanılır. Yine de işlem sırasında size bir antibiyotik yapılacaktır.

İşlem ortalama 5-20 dakika sürer. Hasta işlem biter bitmez uyanır. Ancak çift rahim, septum, aşırı arkaya veya öne dönük rahimi olanlarda bir miktar uzayabilir. İşlem ultrason eşliğinde yapılırsa hem kısa hem de daha güvenli olmaktadır.

İşlem sonrasında gözlem ve toparlanma için 45 dakika kadar kliniğimizde yatarak istirahat etmenizi isteriz.

Gebelik kürtajı, güvenli ve ağrısız bir işlemdir. Aslından etkin yöntemlerle gebelikten korunmak daha iyidir. Ancak kürtaj olmak da bir kadının bedenine ait çok önemli bir haktır.

The post Kürtaj Nasıl Yapılır appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kürtaj https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kurtaj/ Sat, 26 Feb 2011 10:36:52 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelik-kurtaji/ Bir kadın, bebek istiyorsa doğurmak için elinden geleni yapar. Ancak istemiyorsa doğurmamak için elinden geleni yapar. Bizim temel görevimiz her şeyi sağlıklı ve güvenilir bir ortamda en konforlu şekilde sizlere sunmaktır.

The post Kürtaj appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Op. Dr. Hakan Kılavuz Op. Dr. Hakan Kılavuz Op. Dr. Hakan Kılavuz

Kürtaj, doğurmak istemediğiniz gebeliğin tıbbi yollarla sonlandırılmasıdır.

https://www.youtube.com/watch?v=5XqCVZIuzkM&feature=list=UUCJJliborqMPhvnpMrN452w

Aslında gebelik sonlandırması sözü daha doğrudur. Kürtaj, gebelik sonlandırma yöntemlerinden biri ve en sık kullanılanıdır. İngilizcede abortion veya termination adı veriliyor. Abortion, düşük yaptırma, termination ise gebelik sonlandırma olarak tercüme edilebilir.

İlaçla düşük yaptırma denenmişse de, parça kalmasına bağlı kanama ve enfeksiyonlar ile sonuçlanmıştır. Gebeliğin sonlandırılması için başta kürtaj olmak üzere cerrahi yöntemler kullanılır.

Ülkemizde her üç kadından biri ömrü boyunca en az bir kez kürtaj geçirmiş olacaktır.

İsteğe Bağlı Erken Gebelik Sonlandırma (Sorularla) UpToDate

İlaçla Düşük UpToDate

Kürtaj nedir? UpToDate

Güvenli kürtaj nasıl yapılır? Vakumlu kürtaj nedir? İleride çocuk sahibi olabilir miyim? UpToDate

Ağrısız kürtaj nasıl yapılır? Kürtaj anestezisi nasıl uygulanır? UpToDate

Kürtajdan sonra nasıl olurum? UpToDate

Kürtaj Kararı Verirken

Nerede kürtaj olmalıyım?

Ücreti ne kadardır? Kürtaj fiyatı nedir?

Kürtaj randevusu nasıl alınır?

Kürtaja gelirken nelere dikkat etmeliyim?

Yasal kürtaj nedir? Hangi koşullarda kürtaj yasaldır?

Kürtaj sonra hangi durumlarda doktoru aramalıyım? Ne zaman kontrole gitmeliyim? Ne kadar zamanda iyileşirim? Gebelikten nasıl korunmalıyım? UpToDate

Kadının Kürtaj Hakkı

Türkiye’de Kürtaj

Yasal Yönü

Kürtaj Efsaneleri ve Gerçekler UpToDate

Tıbbi Gerekçe ile Geç Gebelik Sonlandırma UpToDate

Sayfanın düzenlenmesinde;

“USA NIH surgical abortion” sayfası temel alınmıştır.

The post Kürtaj appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>