Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
Menopoz arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kategori/jinekoloji/menopoz/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Tue, 28 Sep 2021 07:15:02 +0000 tr hourly 1 Mesane Ağrısı Sendromu (İnterstisyel Sistit) https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/mesane-agrisi-sendromu-interstisyel-sistit/ Tue, 28 Sep 2021 07:15:02 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9189 Mesane ağrısı sendromu nedir? Mesane ağrısı sendromu, alt karında ağrı ve sık idrara çıkmaya neden olan sorunlardan biridir. Mesane ağrısı sendromu BPS olarak kısaltılabilir. İnterstisyel sistit olarak da adlandırılır. BPS erkeklerde veya kadınlarda olabilir, ancak kadınlarda daha sık görülür. BPS’nin nedeni bilmiyor, ancak mesanenin iç tabakasındaki anormal değişikliklerden kaynaklanıyor olabilir. BPS sıklıkla başka bir etken […]

The post Mesane Ağrısı Sendromu (İnterstisyel Sistit) appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Mesane ağrısı sendromu nedir?

Mesane ağrısı sendromu, alt karında ağrı ve sık idrara çıkmaya neden olan sorunlardan biridir. Mesane ağrısı sendromu BPS olarak kısaltılabilir. İnterstisyel sistit olarak da adlandırılır.

İdrar Yolları Anatomisi

İdrar, böbreklerde üretilir. Böbreklerden mesaneye, üreter adı verilen bir çift kanal ile boşalır. Mesaneyi ise üretra denilen diğer bir kanalla terk eder.

BPS erkeklerde veya kadınlarda olabilir, ancak kadınlarda daha sık görülür. BPS’nin nedeni bilmiyor, ancak mesanenin iç tabakasındaki anormal değişikliklerden kaynaklanıyor olabilir. BPS sıklıkla başka bir etken olmadan ortaya çıkarken , bazen bir nedeni vardır. Bu etkenleri şu şekilde sıralayabiliriz :

  • İdrar yolu, vajina veya prostat enfeksiyonu
  • Mesane, pelvis veya sırt ameliyatı
  • Pelvik bölge veya kalçada yaralanma

BPS’nin belirtileri nelerdir?

BPS’li tüm kişilerde idrar yapınca hafifleyen alt karın ağrısı vardır. Diğer yaygın belirtiler şunları içerir:

  • Gündüz ve gece sık idrara çıkma ihtiyacı hissetme (gerçekten idrar yapmasanız bile)
  • Gündüz ve gece sık idrara çıkma
  • Karnın alt kısmında veya idrarın vücuttan çıktığı bölgede ağrı olması

BPS belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir, hafif veya şiddetli olabilir. Belirtiler her gün olmayabilir. Ancak belirtilerin kötüleşmesi BPS’nin ilerlediği anlamına gelir. Bazen belirtiler belirli zamanlarda kötüleşir:

  • Belirli yiyecek veya içecekleri yedikten sonra
  • Adet döngülerinin belirli zamanlarında
  • Cinsel ilişkiden sonra
  • Uzun süre oturduktan sonra
  • Stresli zamanlarda

BPS için bir test var mı?

BPS için özel bir test yok. Ancak belirtileriniz varsa, muayene ve idrar testi yaptırmanızı isteriz. Sonuçlara bağlı olarak başka testler de yapılabilir.

Bazen sistoskopi yapılması gerekir. Sistoskopi için, idrar deliğine (üretra), ucunda küçük bir kamera bulunan ince bir tüp yerleştirilir. Ardından tüp mesaneye ulaşana kadar ilerletilir. Bu şekilde, anormal olup olmadığını görmek için mesanenin içine bakılabilir.

BPS nasıl tedavi edilir?

BPS için farklı tedaviler vardır. Birden fazla tedaviye ihtiyaç duyulabilir. Farklı tedaviler şunları içerebilir:

  • Mesane eğitimi. İdrarınızı daha uzun süre tutarak mesanenizi aralıklı idrara çıkması için eğitebilirsiniz. Örneğin, her 30 dakikada bir idrara çıkma ihtiyacı hissediyorsanız, bekleyip 45 dakikada bir idrara çıkmayı deneyin.
  • Fiziksel tedavi. BPS’li birçok kişinin alt karın, kasık ve kalçalarında gergin ve ağrılı kaslar vardır. Bir fizyoterapist size bu kasları gevşetmeye yardımcı olacak egzersizler öğretebilir.
  • İlaçlar. BPS tedavisinde farklı ilaçlar kullanılabilir. Bazı ilaçlar mesane iç tabakasını iyileştirmeye yardımcı olur, bazıları ağrıyı azaltabilir.
  • Ameliyat. Diğer tüm tedavileri denendikten sonra belirtiler devam ediyorsa ameliyat yapılabilir. Ameliyat sırasında, mesaneye giden sinire bağlanan belin alt kısmına küçük bir cihaz yerleştirilir. Cihaz, sinire ağrı hissetmesini engelleyebilecek elektrik sinyalleri gönderir.

BPS alevlenmeleri önlenebilir mi?

Belirtileri önlemeye yardımcı olmak için şunları yapabilirsiniz:

  • Belirtileri arttıran yiyecek ve içeceklerden kaçının.
  • Belirtileri arttıran aktivitelerden kaçının.
  • Belirtilerinizi arttıracak mesane enfeksiyonları için hızlı bir şekilde tedavi olun.

Ya uzun süreli ağrım olursa?

Eğer uzun süreli ağrınız varsa psikolojik destek alabilir veya BPS’li kişiler için bir destek grubuna katılabilirsiniz.

The post Mesane Ağrısı Sendromu (İnterstisyel Sistit) appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Pelvik Organ Sarkması https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/pelvik-organ-sarkmasi/ Mon, 27 Sep 2021 09:43:58 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9186 Pelvik organ sarkması nedir? Pelvik organ sarkması, pelvik tabanın zayıflaması ile pelvik organların yer değiştirmesidir. Pelvik taban, mesane, rektum ve uterus dahil olmak üzere pelvisteki organları destekleyen kasların adıdır. Organları destekleyen bu kasların gevşemesiyle pelvik organ sarkması meydana gelir. Böylece organların aşağı sarkması ve vajinaya baskı yapmasına neden olur. Sarkma farklı organları etkileyebilir. Sarkmalar etkilenen […]

The post Pelvik Organ Sarkması appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Pelvik organ sarkması nedir?

Pelvik organ sarkması, pelvik tabanın zayıflaması ile pelvik organların yer değiştirmesidir. Pelvik taban, mesane, rektum ve uterus dahil olmak üzere pelvisteki organları destekleyen kasların adıdır. Organları destekleyen bu kasların gevşemesiyle pelvik organ sarkması meydana gelir. Böylece organların aşağı sarkması ve vajinaya baskı yapmasına neden olur.

Pelvik taban kasları

Pelvik taban, pelvisteki organları destekleyen bir grup kastır. Kadınlarda bu organlar arasında rahim, mesane ve rektum bulunur.

Sarkma farklı organları etkileyebilir. Sarkmalar etkilenen organa göre farklı adlandırılır. Şu şekilde sıralayabiliriz:

Pelvik organ sarkması

Pelvik taban kasları gevşediğinde, organlar aşağı inebilir ve vajinaya doğru sarkar. Resimde siyah oklar, organların nasıl hareket ettiğini gösteriyor. Resim A’da organlar normal. Resim B, mesane sarkmasını (sistosel veya vajina ön duvar prolapsusu) göstermektedir. Resim C rektum sarkmasını (rektosel veya arka vajina duvar prolapsusu) göstermektedir. Resim D, rahim sarkmasını göstermektedir.

  • Mesane. Mesanenin vajinaya doğru sarkmasına sistosel denir.
  • Rektum. Rektumun vajinaya doğru çıkıntı yapmasına rektosel denir.
  • Rahim. Rahmin vajina içine doğru çıkıntı yapmasına rahim sarkması denir.

Bazı şeyler pelvik organ sarkması riskini artırabilir. Bunlar arasında hamilelik, obezite ve ileri yaş sayılabilir.

Pelvik organ sarkmasının belirtileri nelerdir?

Çoğu zaman sarkma herhangi bir belirtiye neden olmaz. Ancak belirtiler meydana geldiğinde şunları gözlemleyebiliriz:

  • Pelvis veya vajinada dolgunluk veya basınç
  • Pelviste ağrı hissi
  • Organların vajinanın dışına çıkması
  • Gülerken, öksürürken veya hapşırırken idrar kaçırma
  • Aniden idrara çıkma ihtiyacı
  • Bağırsak hareketi sorunu
  • Tuvaleti kullanırken, tüm idrarınızı veya dışkınızı yapmak için vajinanızdaki şişkinliğe parmağınızla bastırmanız gerekebilir.

Pelvik organ sarkması için bir test var mı?

Pelvik organ sarkması tanısı pelvik muayene ile konur.

Daha iyi hissetmek için kendi başıma yapabileceğim bir şey var mı?

Sorunları azaltmak için yapabileceğiniz bazı şeyler var. Pelvik kas egzersizleri yaparak kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz. Bu egzersizler, idrar akışını ve bağırsak hareketlerini kontrol eden kasları güçlendirir. Kegel egzersizleri olarak da bilinir. Gereğinde pelvik taban problemlerinde uzmanlaşmış bir fizyoterapistle görüşmenizi önerebiliriz.

Pelvik organ sarkması nasıl tedavi edilir?

Belirtileri olmayan veya belirtileri olup hayatını etkileyecek kadar rahatsız etmeyen kişiler tedavi edilmeyebilir. Sizi rahatsız eden belirtileriniz varsa, tedavi seçenekleriniz şunlardır:

  • Pelvik taban kas egzersizleri. Pelvik kaslarınızı güçlendirmek için 8 ila 12 hafta boyunca bir fizyoterapistle çalışmanız gerekir.
  • Vajinal peser. Pesser, mesaneyi desteklemek ve yerine geri itmek için vajinanızın içine yerleştirilir. Pesserler farklı şekil ve boyutlarda olabilir. Muayenede peserin vücudunuza uygun olduğu, türü ve uygulanma şekline karar verebiliriz.
  • Ameliyat. Operasyonda organlar ait oldukları yere geri yerleştirebilir ve onları yerinde tutan dokular güçlendirebilir. Bu tür bir ameliyatı yalnızca çocuk sahibi olmayı planlamıyorsanız, çocuk sahibi olmayı bitirdiyseniz düşünebilirsiniz.

Pelvik organ sarkması önlenebilir mi?

Aşağıdaki durumlarda pelvik organ sarkması riskini azaltabilirsiniz:

  • Fazla kilonuz varsa kilo verin
  • Kabızlık çekiyorsanız tedavi olun
  • Ağır şeyleri kaldırmanızı gerektiren aktivitelerden kaçının

The post Pelvik Organ Sarkması appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Pelvik Kas (Kegel) Egzersizleri https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/pelvik-kas-kegel-egzersizleri/ Fri, 24 Sep 2021 19:02:03 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9182 Pelvik kas egzersizleri nedir? Pelvik kas egzersizleri, pelvis içindeki organları destekleyen kasları güçlendiren egzersizlerdir. Bu organlar mesane ve rektumu içerir. Kadın pelvisinde uterusu da içerirler. Pelvik kaslara pelvik taban da denir. Pelvik kas egzersizleri Kegel egzersizleri olarak da bilinir. Pelvik kas egzersizleri, idrar, gaz ve dışkı tutma konusunda yardımcı olur. Ayrıca pelvik organ prolapsusunu da […]

The post Pelvik Kas (Kegel) Egzersizleri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Pelvik kas egzersizleri nedir?

Pelvik kas egzersizleri, pelvis içindeki organları destekleyen kasları güçlendiren egzersizlerdir. Bu organlar mesane ve rektumu içerir. Kadın pelvisinde uterusu da içerirler. Pelvik kaslara pelvik taban da denir.

Pelvik taban kasları

Pelvik taban, pelvisteki organları destekleyen bir grup kastır. Kadınlarda bu organlar arasında rahim, mesane ve rektum bulunur.

Pelvik kas egzersizleri Kegel egzersizleri olarak da bilinir. Pelvik kas egzersizleri, idrar, gaz ve dışkı tutma konusunda yardımcı olur. Ayrıca pelvik organ prolapsusunu da azaltır. Pelvik organ prolapsusu, mesane, bağırsak, rahim ve rektumun gevşeyen vajinadan aşağı sarktığı ve vajinada baskı oluşturduğu bir durumdur.

Pelvik kas egzersizleri nasıl yapılır?

Pelvik kas egzersizlerini denemek istiyorsanız öncelikle bu egzersizlerin size yardımcı olup olmayacağı konusunda karar verilmeli.

Pelvik kas egzersizleri için hangi kasları kasacağınızı öğrenmeniz gerek. Bazen doğru kasları bulmak zordur. Aşağıda pratik yapabileceğiniz bazı yollar bulunmakta:

  • Kadın ve erkekler için. Gaz kaçırmamak için kullandığınız kasları sıkın.
  • Kadınlar için. Parmağınızı vajinanızın içine sokun ve parmağınızın etrafındaki kasları sıkın.
  • Erkekler için. İdrar akışını durduran kasları sıkın.

Pelvik kas egzersizlerini nasıl öğrenirseniz öğrenin, ilgili kasların karnınızda, uyluklarınızda veya kalçalarınızda olmadığını bilmek önemlidir.

Hangi kasların kasılacağını öğrendikten sonra egzersizleri herhangi bir pozisyonda (ayakta, oturarak veya yatarak) yapabilirsiniz.

Bir fizyoterapiste görünmeli miyim?

Doktorunuz, pelvik taban sorunları konusunda özel eğitim almış bir fizyoterapistle çalışmayı önerebilir. Kas gücünüzü kontrol edebilir ve size özel egzersizler öğretebilirler.

Egzersizleri ne sıklıkla yapmalıyım?

Yaygın bir yaklaşım, günde 3 kez bir dizi egzersizi yapmaya çalışmaktır.

Her set için aşağıdakileri yaklaşık 10 kez yapın:

  • Pelvik kaslarınızı sıkın.
  • Yaklaşık 10 saniye boyunca kasları sıkı tutun.
  • Kasları tamamen gevşetin.

Bu rutini en az bir ay sürdürün. Muhtemelen sonuçları fark edeceksiniz. Etkileri hissetmeniz birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir.

Pelvik kas egzersizleri nasıl yardımcı olur?

Pelvik kas egzersizleri yardımcı olabilir:

  • Stres inkontinansı olan kişilerde idrar kaçırmayı önler. Stres inkontinans, öksürme, gülme, hapşırma veya ıkınma ile idrar kaçırma şeklinde belirti verir.
  • Ani idrar yapma dürtüsünü önler. Buna, idrar aciliyeti de denir.
  • Gaz kaçırmayı önler
  • Pelvik organ sarkmasının neden olduğu belirtileri iyileştirir. Sarkma, vajinada basınç veya şişkinlik yapabilir. Bu belirtiler varsa, nedenini bulmak için muayene olmalısınız.

Egzersizlerin işe yarayıp yaramadığına karar vermek için birkaç ay yapmayı sürdürmelisiniz. Birkaç aydır pelvik kas egzersizleri yapıyorsanız ve bunlar bir fark yaratmıyor gibi görünüyorsa, tekrar muayene olmalısınız. Bir fizyoterapist ile görüşmeniz veya başka tedaviler denemeniz gerekebilir.

The post Pelvik Kas (Kegel) Egzersizleri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Erken Menopoz https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/erken-menopoz/ Tue, 07 Sep 2021 17:00:30 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9100 Erken menopoz nedir? Menopoz, bir kişinin yumurtalarının tükenmesine bağlı olarak adet kanamalarının sonlanmasıdır. Yumurtalıklarda yumurtlama olamadığından östrojen ve progesteron hormonları da üretilemez. Menopoz genellikle 45-55 yaşları arasında ortaya çıkar. Ancak bazen daha erken olur. 40 ila 45 yaşları arasında adetlerin kesilmesine erken menopoz, 40 yaşın altında ise prematür menopoz denir. Erken menopoz farklı nedenlerle olabilir. […]

The post Erken Menopoz appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Erken menopoz nedir?

Menopoz, bir kişinin yumurtalarının tükenmesine bağlı olarak adet kanamalarının sonlanmasıdır. Yumurtalıklarda yumurtlama olamadığından östrojen ve progesteron hormonları da üretilemez. Menopoz genellikle 45-55 yaşları arasında ortaya çıkar. Ancak bazen daha erken olur.

40 ila 45 yaşları arasında adetlerin kesilmesine erken menopoz, 40 yaşın altında ise prematür menopoz denir. Erken menopoz farklı nedenlerle olabilir. Örneğin, bazı kanser tedavileri, yumurtaların erken tüketilmesi ve adetlerin durmasına neden olabilir. Yumurtalıkların ameliyatla alınması da adetlerin durmasına neden olabilir. Ancak bazen, bir kişi net bir sebep olmadan 40 yaşından önce menopoza girer. Bu tip erken menopoza primer yumurtalık yetmezliği denir.

Erken menopoz sonrası arada bir adet görme devam eder. Bu süre zarfında hamile bile kalınabilir. Ama sonunda yumurtalıkların çalışması biter, adet kanamaları durur. Bundan sonra doğal yollarla hamile kalmak mümkün değildir.

Erken menopozun nedenleri nelerdir?

Erken menopoz, yumurtalıkların  çalışmasına sorunlar olduğunda ortaya çıkar. Normalde, yumurtalıklardan ayda bir yumurtlama olur. Her yumurta bir gebelik olasılığıdır.

Gebelik Nasıl Oluşur

Hamileliğin doğal yollarla oluşması için şunlar gerçekleşmelidir.
Yumurtalıktan bir yumurta atılır. Buna yumurtlama denir.
Partnerin spermi vajinadan yukarı, rahme ve yumurtalık kanallarına doğru yüzer.
Sperm yumurtaya ulaştığında, en az bir sperm yumurtanın dış kabuğundan geçerek içeri girer. Buna döllenme denir.
Yeni döllenmiş yumurta rahme doğru hareket eder.
Yumurta kendini rahim duvarına sabitler. Buna implantasyon (yerleşme) denir.

Erken menopoza giren kişilerde yumurtalıklarda yumurtalar zamanından önce tükenmeye başlar. Yumurtlamalar başlangıçta azalır ve zamanla tamamen durur.

Yumurtalıklarım neden çalışmayı bıraktı?

Erken menopozun nedeni genellikle bilinmiyor. Bazı bilinen nedenler

  • Genetik nedenler
  • Kanser tedavileri
  • Otoimmün hastalıklar. Vücudun enfeksiyonla mücadele sisteminin sağlıklı organlara (yumurtalıklar gibi) saldırması

Erken menopoz belirtileri nelerdir?

Çoğunlukla ilk fark edilen, adet gecikmesi veya normalden daha az adet olmaktır. Diğer belirtiler

  • Göğsünüzde ve yüzünüzde başlayan ve ardından vücudunuza ilerleyen bir ısı dalgası gibi hissedilen sıcak basmaları
  • Gece aşırı terleme
  • Uyku sorunları
  • Sinirlilik gibi ruh hali değişiklikleri
  • Vajinada kuruluk
  • Cinsel ilişki sırasında ağrı

Başka hangi belirtilere dikkat etmeliyim?

Bazı belirtiler, erken menopozun nedeni konusunda ipucu olabilir. Bu nedenle menopoz dışında sağlığınıza etki edebilecek her şey hakkında bilgi vermelisiniz. Bunlar, neler olup bittiğini ve hangi tedaviye ihtiyacınız olabileceğini anlamamıza yardımcı olabilir.

Muayene olmalı mıyım?

40 yaşından küçükseniz ve adetleriniz en az 3 aydır düzensizse muayene olmayı ihmal etmeyin.

Yaptırmam gereken testler var mı?

Yaşınıza, diğer belirtilerinize ve bireysel durumunuza göre yaptırmanız gereken testler olacaktır. Bunlar arasında;

  • Gebelik testi
  • Kan testleri. Genellikle hormon düzeylerine bakılır. Bu testler, adetlerinizin neden düzensiz olduğunu gösterebilir. Neden erken menopoza girdiğinizi anlamamıza yardımcı olabilecek başka kan testleri de vardır.
  • Genetik testler. Hormon testleriniz erken menopoza girdiğinizi gösteriyorsa, kromozomlarınızda bir sorun olup olmadığını gösteren başka kan testleri de yaptırmanız gerekir. Kromozomlar, binlerce gen içeren hücrele içi yapılardır. Kromozomlara bakmak için yapılan ana teste karyotip analizi denir.

Erken menopoz nasıl tedavi edilir?

Tedavinin en önemli kısmı eksik olan hormonların tamamlanmasıdır. Erken menopoza girdiğinizi öğrenmek üzücü. Kaygı, üzüntü veya keder hissedebilirsiniz. Bu hislerinizi anlatmalısınız. Gerekirse yardım almak için bir terapist ile görüşebilirsiniz. Benzer sorunları olan arkadaşlarla konuşmak da iyi gelebilir.

Erken menopozun nedenine bağlı olarak ayrıca özel tedaviler önerilebilir. Erken menopozu tedavi etmenin en yaygın yolu hormonlar, en önemlisi östrojen vermektir. Bu ilaçlar, yumurtalıkların artık üretmediği hormonların yerini alacaktır. Hormonlar belirtilerinizi, özellikle sıcak basmaları ve gece terlemelerini azaltacaktır. Ayrıca kemiklerinizi ve belki de kalbinizi korumaya yardımcı olur. Erken menopoza giren kişilerin en az 50 yaşına kadar hormon desteği almaları yararlı olur.

Ya hamile kalmak istersem?

Yumurtalarınız tamamen tükenmemişse bir umut olabilir. Erken menopozlu kişilerin yaklaşık yüzde 5 ila 10’unda adetler geri dönüp kendiliğinden gebelik olabilir. En kötü olasılıkla, yeni teknolojilerle hamile kalmak mümkün. Yumurta bağışı ile gebe kalabilirsiniz. Yumurta bağışı, ülkemizde yasal nedenlerle uygulanamamaktadır.

The post Erken Menopoz appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Menopoz https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/menopoz-3/ Tue, 07 Sep 2021 16:29:42 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9094 Menopoz nedir? Menopoz, bir kadının yumurtalarının tükenmesi ile gördüğü son adettir. Yumurtalıklarda yumurta bittiği için östrojen ve progesteron hormon üretimi de durur. Menopoz genellikle 45 ile 55 yaşları arasında ortaya çıkar. Ortalama menopoz yaşı 51’dir. Menopoza girdiğimi nasıl anlarım? Çoğu kadın adet düzeninin değişmesi ile menopozdan şüphelenmeye başlar. Şu tarz değişiklikler görülebilir. Adetlerin seyrekleşmesi Adet […]

The post Menopoz appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Menopoz nedir?

Menopoz, bir kadının yumurtalarının tükenmesi ile gördüğü son adettir. Yumurtalıklarda yumurta bittiği için östrojen ve progesteron hormon üretimi de durur. Menopoz genellikle 45 ile 55 yaşları arasında ortaya çıkar. Ortalama menopoz yaşı 51’dir.

Menopoza girdiğimi nasıl anlarım?

Çoğu kadın adet düzeninin değişmesi ile menopozdan şüphelenmeye başlar. Şu tarz değişiklikler görülebilir.

  • Adetlerin seyrekleşmesi
  • Adet kanamasının süresinin kısalması
  • Arada bazı adet kanamalarının olmadan atlanması
  • Sıcak basması veya depresyon gibi menopoz belirtileri

Yumurtalıklar yerinde bırakılarak rahminiz alındıysa, menopoza girip girmediğinizi söylemek zor olabilir. Rahmi olmayan kadınlarda da menopoz belirtileri olabilir. Yumurtalıklarınızın menopoz yaşından önce alınmasına, cerrahi menopoz denir. Bu, yumurtalıklarınız alındığından menopoza da erken girdiğinizi anlatır.

Menopoz belirtileri nelerdir?

Bazı kadınlar her hangi bir şikayetleri olmadan olmadan menopoza girerler. Ancak çoğunlukla, bu belirtilerden birkaçı görülür.

  • Sıcak basmaları. Sıcak basması, göğsünüzde ve yüzünüzde başlayan ve ardından vücudunuza doğru ilerleyen bir sıcaklık dalgası gibi hissedilir. Sıcak basmaları genellikle siz adetler kesilmeden önce başlar.
  • Gece terlemeleri. Uyku sırasında sıcak basması olmasına gece terlemeleri denir. Dinlendirici bir gece uykusunu zorlaştırabilirler.
  • Uyku sorunları. Menopoza geçiş sırasında bazı kadınlar uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte güçlük çekerler. Gece terlemeleri olmasa da uyku sorunları görülebilir.
  • Vajinal kuruluk. Menopoz vajinada kuruluğa ve vajina cildinin incelmesine neden olabilir. Bu genellikle menopozdan birkaç yıl sonra başlar. Rahatsız edici olabildiği gibi cinsel ilişkinin acılı olmasına neden olabilir.
  • Depresyon. Menopoza geçiş sırasında birçok kadın depresyon veya endişe belirtileri yaşamaya başlar. Bu özellikle daha önce depresyon yaşamış kadınlarda daha sıktır. Depresyon belirtileri şöyledir.
    • Üzüntü
    • İsteksizlik
    • Aşırı uyku veya uykusuzluk
    • Konsantre olamama veya unutkanlık. Bu, menopozda sık görülen uykusuzluk veya östrojen eksikliğinden kaynaklanabilir. Bazı uzmanlar östrojenin beyin fonksiyonları için önemli olduğunu düşünüyor.

Muayene olmalı mıyım?

Adet düzeniniz değişmeye başladı ve 45 yaş ve üzerindeyseniz, muayene olmanızda yarar var. Buna ek olarak, gece terlemeleri nedeniyle uyuyamıyorsanız, sıcak basması nedeniyle çalışmakta zorlanıyorsanız veya üzgün veya depresif hissediyorsanız ve artık hiçbir şeyden zevk almıyorsanız, muayene olmanız şarttır.

Aşağıdaki durumlar ciddiye alınması gereken belirtilerdir.

  • Adet kanamasının 3 haftadan önce başlaması
  • Adet kanamanızın daha şiddetli olması
  • Ara kanamaların olması
  • Bir yıllık kanamasız dönemden sonra kanama olması

Menopoz için bir test var mı?

Menopoza işaret edebilecek testler vardır. Ancak bu testler genellikle erken yaşta menopoza giren kadınlarda uygulanır.

Yine de hamile kalabilir miyim?

Adet görüyorsanız, nadir olsa da gebelik mümkündür. Gebe kalmak istemiyorsanız, doğum kontrolüne dikkat etmelisiniz. Bir yıl boyunca adet görmediyseniz, menopoza girdiğiniz ve artık hamile kalamayacağınız söylenebilir.

Menopoz şikayetleri nasıl tedavi edilir?

Şikayetleri hafifletmeye yardımcı olabilecek tedaviler vardır.

Sıcak basmaları için tedaviler

  • Hormonlar (östrojen). Menopoz belirtileri için en etkili tedavi östrojen hormonudur. Çoğunlukla östrojen hormonu progesteron ile birlikte verilir. Histerektomi (rahmin alınması ameliyatı) olan kadınlar östrojeni tek başına alabilirler. Bu hormonlar, menopoz şikayetleri olan birçok kadında etkili ve güvenlidir. Hormon almak istiyorsanız, bunun için değerlendirilmeniz gerekir. Meme kanseri, kalp krizi, felç veya damar içi kan pıhtılaşması geçirdiyseniz hormon almanız uygun değildir.
  • Antidepresanlar. Bazı antidepresanlar, sıcak basmaları ve depresyonu hafifletebilir. Depresyonda olmayan kadınlarda bile ateş basmaları antidepresanlar ile azaltılabilir.
  • Antiepileptikler. Nöbetleri önlemek için kullanılan ilaçlardan bazıları, nöbet geçirmeseler bile bazı kadınlara sıcak basması konusunda yardımcı olur.

Vajinal kuruluk için tedaviler

  • Vajinal östrojen. Bu, diğer menopoz belirtileri olmaksızın vajinal kuruluğu olan kadınlar için iyi bir seçenektir. Vajinal östrojen, doğrudan vajinaya verilir. Krem, tablet veya halka halinde kullanılabilir. Vajinal östrojen, vücudun diğer bölgelerindeki östrojen seviyelerini çok fazla artırmadan vajinada etkili olur.
  • Diğer ilaçlar. Çoğunlukla vajinal östrojen önerilir. Bunun nedeni, diğer ilaçlara kıyasla vajinal kuruluk tedavisinde daha etkili olmalarıdır. Ancak vajinal östrojen kullanmak istemeyen kadınlar için şu ilaçlardan biri önerilebilir.
    • Ospemifen. Östrojene benzer, ancak östrojen değildir. Günde bir kez kullanılan bir haptır. Menopozun neden olduğu vajinal kuruluğu gidermeye yardımcı olur, ancak sıcak basmalarına neden olabilir. Vajinal ilaç kullanmakta zorlanan veya hap tercih eden kadınlar için bir seçenektir. Kan pıhtılaşması riski yüksek olnlanlarda kullanılmamalıdır. Ülkemizde satışa sunulmamıştır.
    • Prasterone. DHEA olarak da bilinir. Günde bir kez vajinaya yerleştirilen tabletler şeklindedir. Ülkemizde satışa sunulmamıştır.

2000 yılında yapılan çalışmalardan sonra, menopoz için hormon tedavisi uygulamasından vazgeçilmiştir. Gereksiniminiz varsa bitkisel kökenli ve östrojen olmayan gıda takviyeleri tercih edilebilir.

Menopoz belirtilerini azaltmak için kendi başıma herhangi bir şey yapabilir miyim?

Deneyebileceğiniz bazı şeyler vardır. Ancak karayılan otu gibi doğal gıda takviyelerini almadan önce doktorunuza danışmalısınız, özellikle de meme kanseri geçmişiniz varsa.

Menopoz Belirtileri ile Başa Çıkma

Kemiklerimi korumak için ne yapabilirim?

Şunları yapabilirsiniz.

  • Kalsiyum ve D vitamini takviyesi alın
  • Aktif olun. Egzersiz kemiklerin güçlü kalmasına yardımcı olur.
  • Kemik yoğunluğu testleri yapılabilir.
  • Uygun bulunursa kemiklerinizi güçlü tutmak için bazı ilaçlar reçete edebilir.

The post Menopoz appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kemik Sağlığı İçin Kalsiyum ve D Vitamini https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/osteoporoz-kalsiyum-d-vit/ Mon, 06 Sep 2021 17:44:22 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9087 Kalsiyum ve D vitamini kemik sağlığı için neden önemlidir? Kalsiyum ve D vitamini kemik sağlığı için önemlidir çünkü: Kemikleri güçlü tutmaya yardımcı olur Kemiklerin, özellikle omurga kemiklerinin kolayca kırılmasını önler Dişlerin sağlıklı ve güçlü kalmasına yardımcı olur Sağlıklı kemiklere sahip olmak neden önemlidir? Kemiklerin sağlıklı olmamasına osteoporoz denir. Osteoporozda kemikler İnce ve zayıf olur Daha […]

The post Kemik Sağlığı İçin Kalsiyum ve D Vitamini appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kalsiyum ve D vitamini kemik sağlığı için neden önemlidir?

Kalsiyum ve D vitamini kemik sağlığı için önemlidir çünkü:

  • Kemikleri güçlü tutmaya yardımcı olur
  • Kemiklerin, özellikle omurga kemiklerinin kolayca kırılmasını önler
  • Dişlerin sağlıklı ve güçlü kalmasına yardımcı olur

Sağlıklı kemiklere sahip olmak neden önemlidir?

Kemiklerin sağlıklı olmamasına osteoporoz denir. Osteoporozda kemikler

  • İnce ve zayıf olur
  • Daha kolay kırılır. Kemik kırılmaları genellikle bilek, omurga, kalça ve kol kemiklerinde meydana gelir.

Osteoporoz tedavisinde, ilaçlar da dahil olmak üzere farklı tedaviler kullanılabilir. Kalsiyum ve D vitamininin yiyeceklerle alınması da önemlidir. Yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı, osteoporozun önlenmesi ve tedavisinde önemli bir adımdır.

Hangi yiyecek ve içeceklerde kalsiyum ve D vitamini bulunur?

Pek çok yiyecek ve içecekte kalsiyum ve D vitamini bulunur. Bazı yiyecek ve içecekler diğerlerinden daha fazla kalsiyum ve D vitamini içerir.

Kalsiyum ve D vitamini içeren yiyecek ve içecekler

Kalsiyum açısından zengin besinler arasında dondurma, soya sütü, ekmek, lahana, brokoli, süt, peynir, süzme peynir, badem, yoğurt, yemeye hazır tahıllar, fasulye ve tofu bulunur. D vitamini açısından zengin besinler arasında süt, güçlendirilmiş bitki bazlı “sütler” (soya, badem), konserve ton balığı, morina karaciğeri yağı, yoğurt, yemeye hazır tahıllar, pişmiş somon, konserve sardalya, uskumru ve yumurta bulunur. Bu yiyeceklerden bazıları her ikisi açısından da zengindir.

Daha fazla kalsiyum içeren yiyecek ve içecekler şunlardır.

  • Süt, yoğurt, peynir, süzme peynir, dondurma ve diğer süt ürünleri
  • Lahana, kara lahana ve brokoli gibi yeşil sebzeler
  • Bazı kuruyemişler ve ekmekler
  • Meyve suları, tahıllar ve soya ürünleri gibi kalsiyum eklenmiş gıdalar

Daha fazla D vitamini içeren yiyecek ve içecekler şunlardır.

  • D vitamini eklenmiş süt, portakal suyu veya yoğurt
  • Somon veya uskumru
  • Konserve ton balığı
  • D vitamini eklenmiş tahıllar
  • Morina karaciğeri yağı

Vücudunuz güneşten de D vitamini alabilir. Vücut, D vitamini yapmak için cilde vuran güneş ışığını kullanır. Ancak, D vitamini almak için güneşte çok fazla zaman geçirmemelisiniz. Çok fazla güneşe maruz kalmak cilt kanseri de dahil olmak üzere ciddi sorunlara yol açabilir.

Takviyeler nedir?

Takviyeler, içinde gereksinim duyulan maddeleri içeren haplar, kapsüller, sıvılar veya tabletlerdir. Takviyelerle kalsiyum ve D vitamini alınabilir. Bazı takviyelerde kalsiyum, bazılarında D vitamini bazılarında ise her ikisi de bulunur.

Kalsiyum veya D vitamini takviyesi almalı mıyım?

Yiyecek ve içeceklerinden yeterli kalsiyum veya D vitamini alamıyorsanız takviye almanız gerekebilir.

Kalsiyum veya D vitamini takviyelerini nasıl ve ne zaman aldığınız önemlidir. Örneğin, kalsiyum ve D vitamini yemeklerle alındığında daha iyi emilir ve rahatsızlık vermez.

Sizin için doğru takviyelerin türü ve dozu, tıbbi sorunlarınıza ve aldığınız diğer ilaçlara da bağlıdır.

Kalsiyum takviyelerinin yan etkileri nelerdir?

Kalsiyum takviyelerinin sık görülen yan etkileri şunlardır.

  • Kabızlık. Önceden kabız olan kişiler bağırsak hareketlerinde sorun yaşayabilir.
  • Mide bulantısı

Kalsiyum dozlarını bölerek bu yan etkileri azaltabilirsiniz. Örneğin, her gün büyük bir tek doz yerine günde birkaç defa küçük doz kalsiyum alabilirsiniz.

Kalsiyum takviyesi almak, bir kişinin böbrek taşı alma riskini de artırır. Böbrek taşları, böbreklerde oluşan küçük, sert yapılardır.

Günlük kalsiyum ve D vitamini ihtiyacım ne kadar?

Günlük kalsiyum ve D vitamini gereksinimi kişisel olarak değişir. Menopozla birlikte kalsiyum gereksinimi artar.

Gereğinden fazla kalsiyum veya D vitamini almamalısınız. Çok fazla kalsiyum veya D vitamini almak da sorunlara neden olabilir.

The post Kemik Sağlığı İçin Kalsiyum ve D Vitamini appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Menopoz Tedavisi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/menopoz-tedavisi-2/ Sat, 18 Apr 2020 15:02:34 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7732   Menopoz, kadın hayatının dönemlerinden biridir. Bir hastalık gibi ele alınmamalıdır. Modern çağda kadın, ömrünün üçte birini menopoz sonrası dönemde geçiriyor. Beklenen yaşam sürelerinin uzaması ile menopoz sonrası dönemin daha da uzayacağı kolaylıkla tahmin edilebilir. Adet kanamasının kesilmesi birçok kadını rahatsız etmek yerine mutlu bile edebilirdi. Adet olmayı sağlayan hormonların azalması ile birlikte ortaya çıkan […]

The post Menopoz Tedavisi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
 

Menopoz, kadın hayatının dönemlerinden biridir. Bir hastalık gibi ele alınmamalıdır. Modern çağda kadın, ömrünün üçte birini menopoz sonrası dönemde geçiriyor. Beklenen yaşam sürelerinin uzaması ile menopoz sonrası dönemin daha da uzayacağı kolaylıkla tahmin edilebilir.

Adet kanamasının kesilmesi birçok kadını rahatsız etmek yerine mutlu bile edebilirdi. Adet olmayı sağlayan hormonların azalması ile birlikte ortaya çıkan eksiklik belirtileri olmasa…

Ergenlikten menopoza kadar yumurtalıklardan salgılanan östrojen kadın bünyesinde mucizeler yaratır. Birçok organ ve dokunun gelişmesinde rol oynadığı gibi beynin organizasyonu ve gelişmesine de katkıda bulunur. Östrojen salgılamasının azalması ile adetler kesilirken sinir sistemi organizasyonu da zedelenir.

Menopoz kelimesi, adet kanamalarının sonu anlamına gelir. Sağlıklı ve canlı bir yaşamın, güzelliğin, kadınlığın ya da iyi bir cinsel hayatın sonu demek değildir. Menopoz ile birlikte çocuk doğurma yeteneği ortadan kalkmakla birlikte hayat deneyimi artar. Üretkenliğimiz bambaşka şekillere bürünür. Hayatın her döneminde alınan lezzet gibi bu dönemin de lezzetini almak için kendimizle barışık olmalıyız. Bu yüzden pek çok sıkıntıya göğüs germe günleri bitmiş, yeni mutluluklarla tanışma günü başlamıştır denilebilir.

Adet kanamaları kesilen kadının ilk şikayeti sinirlilik ve sabırsızlıktır. Eşine veya çocuklarına kızan ve öfkesini alenen dile getiren bir kadının menopozda olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil. Zaman zaman dışa vuramayan öfke, ağlama ve içine kapanma ataklarına dönüşebilir. Bu sorunların dışarıdan görülebilir ve ölçülebilir belirtileri ise şunlardır. Sıcak basmaları, uyku bozuklukları, depresyon, moral değişiklikler ve hafıza bozuklukları…

Menopoz belirtileri, farklı kişilerde farklı şekil ve şiddette ortaya çıkar. Kimi hanımlar belirtileri çok önemsiz olarak nitelerken kimi tıbbi yardım için doktora başvurur. Hatta bu belirtiler bazen kadınların yanında evde yaşayan diğer kişi ve arkadaşlar ile ilişkileri bile etkileyebilir.

Tıpta uzun yıllar, eksiklikleri yerine koymakla geçti. İkibinli yılların başlangıcına kadar menopoz şikayetlerini ortadan kaldırmanın en önemli yolu östrojen vermek olarak algılanıyordu.

Bilimin en önemli eksikliği “nasıl” sorusuna saplanıp “neden” sorusunu sormamasıdır.

Menopoz ile bu belirtiler nasıl ortaya çıkar? Östrojenin azalması bu belirtileri ortaya çıkarır.

Östrojenin azlığı nasıl tedavi edilir? Östrojen vererek. Ancak östrojenin yol açtığı önemli sağlık sorunları ortaya çıkınca yeni bir soru gündeme geldi.

Kadınlar neden menopoza girer? Yumurtalıklarda yumurta bitmiştir. Östrojen salgılaması durmuştur.

Östrojen azlığına doğanın yaptığı bir hata diye bakmak doğru değildir. Doğa, sağlıklı bir insan için uzun bir ömür öngörür. Bu uzun yaşam süresi için de hata yapmaz. Östrojen eksilmesi doğal olanın bir parçasıdır ve östrojen verilmesi doğal olana karşı yapılan bir girişimdir. Doğa ile uyum içinde olmayan hiç bir tedavi başarılı olmaz.

Neden? sorusu, menopoz tedavisinin asıl felsefesini belirledi ve östrojen tedavilerinden hızla vazgeçildi.

Boşluğu fitoöstrojenler denilen bitkisel kaynaklı östrojen benzeri moleküller doldurdu. İlk defa 70-80 yıl önce bazı bitkilerin hayvanlarda cinsel metabolizmayı değiştirdiği farkedildi. Bugüne kadar 300 civarında bitkinin östrojen metabolizması üzerinde etkili olduğu bulundu. En dikkat çekici olan, zeytinyağı kullanımının fazla olduğu Güney Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerde menopoz şikayetlerinin daha az olmasıdır. Diğer yandan bitkisel beslenmeye önem veren bir ülke olarak bilinen Japonya’da da sıcak basmaları oranları daha düşük bildirilmiştir. Hatta Japonca’da sıcak basmalarını ifade eden bir terim yoktur.

Fitoöstrojenler, östrojen benzeri etki gösterirler. Vücuttaki östrojen algılayıcılarından seçilmiş bir kısmına etki ederler. Bu etki, bazı organlarda östrojen benzeri, bazılarında östrojen tersi etkilerdir. Bu şekli ile kalp, kemik ve damarlar üzerinde östrojen benzeri etkiler ile olumlu sonuçlar oluştururken meme ve rahim üzerinde östrojen karşıtı etki oluşturarak yararlı olurlar.

Doğal olanın ortaya çıkardığı sorunlar, doğal olanla çözülmelidir. İlaçlarla veya ilaçsız, menopozu mutlu ve sağlıkla karşılamanız dileğiyle.

Menopozun Fizyolojisi

Yumurtalık folliküllerinin kaybı, yumurtalık hormon üretiminde yavaş bir azalmaya yol açar ve bu durum da adetin kesilmesi ve çocuk sahibi olma yeteneğinin kaybıyla sonuçlanır.

FSH >40 olarak ölçülür.

Menopozda Görülen Değişiklikler

Menopoz yıllarını geride bırakmış kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Bu rakam 1990 yılında 467 milyon iken 2030 yılında 1.2 milyar olacak. Bu artışta bizim gibi gelişmekte olan ülkeler büyük payı oluşturuyor. Zaten ortalama yaşam süresi 1900 yılında 50 yıl iken bu gün 80 civarında. Yani kadınlar menopoz sonrası dönemde 20-30 yıl daha yaşıyor.

Hormon yerine koyma tedavisinin menopoz belirtilerini ortadan kaldırmadaki etkinliği şüphesiz.

The post Menopoz Tedavisi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Perimenopozal veya Menopoz Sonrası Kanama https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/perimenopozal-veya-menopoz-sonrasi-kanama/ Sat, 18 Apr 2020 10:51:21 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7715 Menopoz ve Perimenopoz ne Demektir Menopoz, adet kanamalarının kalıcı olarak durduğu andır. Bir anlamda son görülen adet kanamasına menopoz denir. Bu adet kanamasına menopoz diyebilmek için bir yıl süre ile yeni adet kanaması olmaması gerekir. Ortalama menopoz yaşı 51’dir. Bu, 45 ile 55 arasında değişebilir. Adet kanamasının düzensizleşmeye başlaması ile başlayıp, son adet kanamasından 1 […]

The post Perimenopozal veya Menopoz Sonrası Kanama appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Menopoz ve Perimenopoz ne Demektir

Menopoz, adet kanamalarının kalıcı olarak durduğu andır. Bir anlamda son görülen adet kanamasına menopoz denir. Bu adet kanamasına menopoz diyebilmek için bir yıl süre ile yeni adet kanaması olmaması gerekir. Ortalama menopoz yaşı 51’dir. Bu, 45 ile 55 arasında değişebilir.

Adet kanamasının düzensizleşmeye başlaması ile başlayıp, son adet kanamasından 1 yıl sonraya kadar geçen süreye perimenopoz denir. Bu, menopoz gibi bir an değil, bir dönemi ifade eder. Bu dönem kimi zaman 10 yıldan uzun sürebilir. Primenopozal dönemdeki hormonal değişim, yumurtlamayı etkiler, adet düzeninde bozulmaya neden olur.

Perimenopozal Dönemde Adet Düzeninde Sıkça Ortaya Çıkan Değişiklikler Nelerdir

Normal adet düzeninde östrojen ve progesteron düzeylerinde düzenli bir artış ve azalış vardır. Adet döngüsünün ortalarında (yani adet kanamasının başlamasından ortalama 14 gün sonra) yumurtlama olur ve yumurtlamadan 2 hafta sonra da yeni adet kanaması başlar. Perimenopozal dönemde hormon düzeylerindeki bu düzenli değişiklikler görülmez. Bu nedenle adet düzensizliği ve lekelenmeler yaşayabilirsiniz. Bazı adet kanamaları uzun veya kısa sürebilir ve şiddetli veya hafif olabilir. Adet kanamalarının sıklığı azalabilir veya artabilir. Bazı adet kanamaları olmadan atlanabilir.

Hangi Kanamalar Anormaldir

Menopozdan sonra yani en az 1 yıl adet kanaması olmayan dönem geçirildikten sonra gelen tüm kanamalar anormaldir. Perimenopozal dönem boyunca adet düzensizliklerine sık rastlandığından ne zaman anormal olduğunu belirlemek için çok dikkatli olmalısınız. Adet düzeninizde aşağıdaki değişikliklerden biri olmuşsa mutlaka önem vermelisiniz.

  • Adet kanamasının her zamankinden daha şiddetli olması
  • Adet kanamasının 1 haftadan uzun sürmesi
  • Adet kanamasının 21 günden daha erken başlaması
  • Cinsel temas sonrasında kanama olması
  • Adet dışı ara kanama olması

Adet Düzensizliğinin Sık Rastlanan Nedenleri Nelerdir

Polipler. Polipler, rahim içini kaplayan ve endometrium adı verilen tabakadan kaynaklanan saplı, üzün tanesi gibi uzantılardır. Genellikle kanser değildirler. Polipler, düzensiz veya şiddetli kanamalara neden olur. Bazen polipler rahim içinden değil rahim ağzından (serviks) kaynaklanır ve rahim ağzı kanalı içinde ya da vajinaya sarkar durumda olabilirler. Serviksten kaynaklanan polipler, cinsel temas sonrası kanamaya neden olur.

Endometrial Atrofi. Menopoz sonrasında endometrium, azalan östrojen düzeyleri nedeniyle beslenemez ve bu yüzden çok incelebilir. İncelen rahim iç tabakasından gelen kanamalar da sorun yaratabilir.

Endometrial Hiperplazi. Endometrium kalınlaşmıştır. Endometrial hiperplazi, düzensiz ve şiddetli kanamaya neden olabilir. Endometrial hiperplazinin nedeni, artmış östrojenin yeterli progesteron ile karşılanamamasıdır. Bazı endometrial hiperplazi olgularında endometrium hücrelerinde yapısal bozulmalar görülür. Bu duruma atipili endometrial hiperplazi denir ve rahim kanseri açısından risk oluşturur. Endometrial hiperplazinin tanısı zamanında konur ve tedavi edilirse rahim kanseri gelişmesi genellikle önlenebilir. Menopoz sonrası dönemde rahim kanserinin en sık görülen belirtisi kanamadır.

Adet Düzensizliğinde Tanı Nasıl Konur

Perimenopozal dönemde düzensiz kanama veya menopoz sonrası kanamanın nedeninin belirlenmesi önemlidir. Bunun için öncelikle kişisel ve aile geçmişinizi öğrenmek isteriz. Bunu takiben sizi muayene ederiz. Aşağıdaki tanı yöntemlerinden bir veya birkaçını kullanırız.

Endometriyum Biyopsisi.  Bunun için rahim ağzı kanalı genişletilir. Endometriumdan küret veya vakum ile parçalar alınır. Alınan parçalar mikroskop ile incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir. Bu işlem, muayenehane ortamında güvenle uygulanabilir.

Ultrasonografi. Verilen ses dalgalarının yankısından yararlanarak rahim ve yumurtalıklarınızın görüntüsü elde edilir. Vajina içinden veya karından uygulanabilir.

Sonohisterografi. Ultrason ile rahim görüntüleri elde edilirken, kateter adı verilen ince bir boru ile rahim içine sıvı verilir.

Histeroskopi. Histeroskop adı verilen, ucunda ışık ve kamera bulunan bir alet vajina yoluyla rahim içine ilerletilir. Histeroskop, rahim içinin görüntülenmesini sağlar. Bu işlem, hastanede uygulanmalıdır.

Nasıl Tedavi Edilir

Perimenopozal düzensiz adet kanaması veya menopoz sonrası kanamada tedavi, kanamanın nedenine göre değişir. Örneğin polip gibi kanamaya neden olan iyi huylu bir doku varsa bunun çıkarılması yeterli olacaktır. Endometrial atrofi, ilaçlarla tedavi edilebilir.

Endometrial hiperplazi tedavisinde kullanılan progestinler rahim iç tabakasının dökülmesini sağlar. Ancak endometrial hiperplazi olması rahim kanseri riski oluşturur. Bu nedenle endometrial hiperplazi ilaçla tedavi edildikten sonra belli aralarla biyopsi tekrarlanmalı ve kansere dönüşmediğine emin olunmalıdır. Şüpheli ve riskli olgularda rahim ameliyatı yapılmalıdır.

Rahim kanseri cerrahi yolla tedavi edilir. Rahim ve yumurtalıkların yanı sıra lenf bezleri de alınır. Buna histerektomi ve lenfadenektomi denir.

Op. Dr. Hakan KILAVUZ tarafından yazının hazırlanmasında ACOG internet sitesinden yararlanılmıştır.

The post Perimenopozal veya Menopoz Sonrası Kanama appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Menopozda Sağlık Sorunları ve Beslenme https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/menopozda-saglik-sorunlari-beslenme/ Sun, 05 Feb 2017 20:50:42 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5718 Hipertansiyon Yüksek tansiyon hastalarının diyetlerinde dikkat etmeleri gereken en önemli nokta tuz kullanımını neredeyse hiç kullanmayacak kadar çok düşürmektir. Yeşil yapraklı sebzeler, süt ürünleri, et ürünleri, yumurta, kek, kurabiye, konserve gıdalar, hazır yiyecekler, ekmek, zeytin, turşu ve soslar en fazla tuz içeren gıdalardandır. Alkol alınmamalıdır, sigara kullanılmamalıdır. Hayvansal yağlar yerine bitkisel yağları tercih etmeniz sağlığınız […]

The post Menopozda Sağlık Sorunları ve Beslenme appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Hipertansiyon

Yüksek tansiyon hastalarının diyetlerinde dikkat etmeleri gereken en önemli nokta tuz kullanımını neredeyse hiç kullanmayacak kadar çok düşürmektir.

Yeşil yapraklı sebzeler, süt ürünleri, et ürünleri, yumurta, kek, kurabiye, konserve gıdalar, hazır yiyecekler, ekmek, zeytin, turşu ve soslar en fazla tuz içeren gıdalardandır.

Alkol alınmamalıdır, sigara kullanılmamalıdır.

Hayvansal yağlar yerine bitkisel yağları tercih etmeniz sağlığınız için daha iyi olabilir. Hastalık çok ciddi değilse düşük miktarda çay ve kahve içilebilir.

Osteoporoz

Osteoporoz, kemiklerde kalsiyum miktarının azalması sonucu kırık riskinin artmasıyla görülür. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda çok sık rastlanan sağlık sorunlarındandır.

Hastalık durumunda kalsiyumca zengin gıdalar tüketilmeli, yeterli D vitamini almak adına günlük 15-30 dakika arası güneş ışığından yararlanılmalı, tuz tüketimi sınırlandırılmalı, kafein ve alkol tüketimi kısıtlanmalı, aktif yaşamın desteklenmesi adına düzenli egzersiz yapılmalıdır.

Kalp ve Damar Hastalıkları

Yaşlılıkta çok sık gözlenmekle birlikte, ölüm nedenlerinin de başında gelir. Hastalık riskinin azaltılması için diyetteki yağ miktarı azaltılmalıdır.

Omega 3’den zengin küçük balıklar başta olmak üzere tüketilen balık miktarı artırılmalıdır.

Taze sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir.

Et olarak yağsız dana, koyun ve derisi alınmış kanatlı hayvanlar tercih edilmelidir.

Çay ve kahve kullanımı azaltılmalı, sigara ve alkol tüketilmemelidir.

Obezite veya şişmanlık durumunda doktor kontrolünde rejim yapılmalıdır.

Kanser

Kanser hastalığında genetik yatkınlık önemli olsa da beslenme ile alınan aşırı yağlı, yanmış, dumanlanmış, aşırı tuzlu gıdaların tüketilmesi ve alkol, sigara kullanımı risk yaratan faktörlerdir. Kanser hastaları az ve sık yemelidir, yağ tüketimleri kısıtlanmalı, bağışıklığı artıran vitamin ve mineralce zengin besinler tüketmelidir, posa tüketimleri artırılmalı ve hazır gıdalardan uzak durmalıdırlar.

Tedavi aşamalarında uzmanlarca yapılan beslenme planlarına uymalıdırlar, radyoterapi ve kemoterapi döneminde iştahsızlık, bulantı, kusma görülebilir. Bulantı ve kusmaya karşı sıvı, elektrolit dengesi ayarlanmalıdır.

Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.

Diyabet

En önemli özelliği, kan şekeri düzeyi uzun süre yüksek seyrederse beraberinde kalp-damar hastalıkları ve nörolojik hastalıklar oluşturmasıdır. Ayrıca böbrek ve göz gibi organların fonksiyonlarında da bozukluk oluşturur.

Şeker hastaları üç ana üç ara olmak üzere altı öğün almalı, öğünleri atlamamalıdır.

Posaca zengin, kan şekerini yavaş yükselten besinler almalıdırlar.

Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek, pirinç yerine bulgur ve bitkisel proteinler tüketmelidirler. Kızarmış veya hazır gıdalardan uzak durmalıdırlar.

Kan şekerini doğrudan yükselten saf şekerli besinlerdense meyve şekerleri ve gerekirse yapay tatlandırıcılar kullanılabilir.

Diyetlerinde doymamış yağ kullanmalıdırlar.

İnsülin ve ilaçların saat ve dozlarına önem gösterilmelidir.

Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmeyle kilolarına özellikle dikkat etmelidirler.

Sigara ve alkol tüketilmemelidir.

Kabızlık

Yaşlılarda yaygın görülen bir rahatsızlıktır. Kabızlığı önlemek veya geçirmek adına taze meyve ve sebze; tam tahıllı ekmek içeren lifçe zengin diyet programları uygulayabilirsiniz.

Diyetinize kuru erik ekleyerek ve bol miktarda sıvı tüketerek kabızlığın önüne geçebilirsiniz. Günde en az 1500-2000 ml sıvı alınmalıdır. Günlük posa ve lif ihtiyacı 25-30 gramdır.

Düzenli egzersiz yapmak da kabızlığı önleyebilir.

Diş Hastalıkları

Diş rahatsızlıkları sağlıklı beslenme yetinizi kötü yönde etkileyebilir ve almanız gereken besinlerin yetersiz kalmasına yol açabilir.

Yemekleri daha kolay çiğneyip yutabilmek adına yemeklerinizin yoğunluğunda değişikliklere gitmeniz gerekebilir.

Yemekleri küçük küçük doğramayı, püre haline getirmeyi ve öğütmeyi deneyebilirsiniz.

Çürük dişlerinizin tedavisi için diş hekimine görünmeyi unutmayın.

Sindirim Hastalıkları

Siz yaşlandıkça vücudunuz besinleri sindirmekte daha da zayıf kalır. Tükürük ve mide asidi üretimi azalır ve bu da besinlerin parçalanmasını ve emilmesini zorlaştırır.

Sindirim sorunlarının önlenmesi veya azaltmak için daha az ve sık yemeyi deneyebilirsiniz. Rahat bir ortamda yavaş yavaş yemeğinizi yiyin. Lokmalarınızı iyice çiğneyin.

Koklama ve Tad Alma Değişiklikleri

Siz yaşlandıkça tat alma tomurcuklarınız bozulduğu için tat ve koku alma duyularınız azalabilir. Bunu telafi etmek için çok tatlı veya tuzlu yiyecekleri tercih edebilirsiniz. Ancak tatlılar genellikle kilo alımına sebep olur; tuzlularsa vücudun fazla suyu tutmasına, bununla birlikte tansiyonun yükselmesine ve kalbin vücuda kan pompalamak adına daha fazla çalışmasına sebep olur.

Koku ve tat alma duyularındaki kayıplar öte yandan yemek yeme isteğinde azalmalara da yol açabilir.

Tabaklarınızın görüntüsünü değişik renklerle ve baharatlarla lezzetlendirerek cazip kılmaya özen gösterin.

Yetersiz Beslenme

Yetersiz beslenme yaşlılar arasında az yemeye, az besin almaya veya sindirim sorunlarına bağlı görülen kritik bir sağlık sorunudur. Yetersiz beslenme yorgunluğa, güçsüz bağışıklık sistemine, kansızlığa, güçsüzlüğe, sindirim, ciğer ve kalp rahatsızlıklarına neden olabilir.

Yetersiz beslenmeyi önlemek için:

The post Menopozda Sağlık Sorunları ve Beslenme appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Menopozda Vitamin ve Mineraller https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/menopozda-vitamin-mineraller/ Sun, 05 Feb 2017 20:34:57 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5713 Yaşlılıkta kısıtlanan fiziksel aktivitelere bağlı enerji ihtiyacı azaldığı için enerji metabolizmasında görevli vitamin ve minerallerin alımı da azalır. Vitamin ve mineral kullanımına engel olan hastalıklar olmadığı sürece, gerekli miktarlar iyi düzenlenmiş bir diyetle giderilebilir. Vitamin ve minerallerin fazla alımının gözlendiği durumlarda ise zehirlenmeler görülebilir. Kalsiyum Yaşlandıkça kemik sağlığını korumak vücudunuza yeterli miktarda kalsiyum almanıza bağlıdır. […]

The post Menopozda Vitamin ve Mineraller appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Yaşlılıkta kısıtlanan fiziksel aktivitelere bağlı enerji ihtiyacı azaldığı için enerji metabolizmasında görevli vitamin ve minerallerin alımı da azalır. Vitamin ve mineral kullanımına engel olan hastalıklar olmadığı sürece, gerekli miktarlar iyi düzenlenmiş bir diyetle giderilebilir.

Vitamin ve minerallerin fazla alımının gözlendiği durumlarda ise zehirlenmeler görülebilir.

Kalsiyum

Yaşlandıkça kemik sağlığını korumak vücudunuza yeterli miktarda kalsiyum almanıza bağlıdır. Kalsiyum konusunda dikkatli olursanız osteoporoz ve kemik çatlaklarını önleyebilirsiniz. Yaşlı yetişkinlerin günlük kalsiyum ihtiyacı aldıkları süt, yoğurt ve peynirlerle 1200 mg’dır. Bu ihtiyaç brokoli, badem ve lahana gibi süt ürünü içermeyen besinlerle de karşılanabilir.

B Vitamini

50 yaşından sonra mideniz daha az mide asidi salgılamaya başlar ve bu da B12 vitamininin emilmesini zorlaştırır. Günlük yeterli miktarda B12 almayı unutmayın. B12 vitamini sadece et ve ürünleri, süt, yumurta gibi hayvansal besinlerde bulunurken, diğer B grubu vitaminleri (B1, B2, B6 vitaminleri) hem bitkisel besinlerde hem de hayvansal besinlerde bulunur.

D Vitamini

Yaş aldıkça cildimiz D vitaminini sentezleme konusunda etkisizleşir. Doktorunuza danışarak diyetinize besin veya multi vitamin takviyesi yapmayı unutmayın. Özellikle obezite sorununuz varsa veya güneş ışığından yararlanma olanağınız azsa.

Yaşlandıkça görülen kemik erimelerini önlemek amacıyla kalsiyum ve D vitamini takviyesi makul görülebilir.

Su

İnsan, besin almadan vücudundaki depoları kullanarak günlerce yaşayabilir ancak susuz birkaç gün yaşar. Yaşlılık döneminde günde en az 8-10 bardak (1500 mililitre) su tüketilmelidir.

Yaş ilerledikçe bazı insanların susama hisleri azaldığı için susuzluğa yatkınlığı artar. İdrar yolu enfeksiyonlarına, kabızlığa ve hatta bilinç bulanıklığına engel olmak için düzenli olarak su içmeyi unutmayın.

Yetişkin bir insanın vücudunun %60’ı su iken yaşlanınca %50’ye düşer. Sıcak mevsimlerde, yoğun fiziksel aktivitelerden sonra, normalden fazla protein ve tuz alındığında, ateşli hastalıklarda ve ishal olunduğunda vücudun su kaybı artacağından, tüketilen su ve sıvı miktarı artırılmalıdır. Ancak yaşlılıkta su kısıtlaması gereken hastalıklar görüldüğünde su tüketimi dikkatle değerlendirilmelidir.

https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/menopozda-vitamin-mineraller/

The post Menopozda Vitamin ve Mineraller appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>