Menopoz Tedavisi

 

Menopoz, kadın hayatının dönemlerinden biridir. Bir hastalık gibi ele alınmamalıdır. Modern çağda kadın, ömrünün üçte birini menopoz sonrası dönemde geçiriyor. Beklenen yaşam sürelerinin uzaması ile menopoz sonrası dönemin daha da uzayacağı kolaylıkla tahmin edilebilir.

Adet kanamasının kesilmesi birçok kadını rahatsız etmek yerine mutlu bile edebilirdi. Adet olmayı sağlayan hormonların azalması ile birlikte ortaya çıkan eksiklik belirtileri olmasa…

Ergenlikten menopoza kadar yumurtalıklardan salgılanan östrojen kadın bünyesinde mucizeler yaratır. Birçok organ ve dokunun gelişmesinde rol oynadığı gibi beynin organizasyonu ve gelişmesine de katkıda bulunur. Östrojen salgılamasının azalması ile adetler kesilirken sinir sistemi organizasyonu da zedelenir.

Menopoz kelimesi, adet kanamalarının sonu anlamına gelir. Sağlıklı ve canlı bir yaşamın, güzelliğin, kadınlığın ya da iyi bir cinsel hayatın sonu demek değildir. Menopoz ile birlikte çocuk doğurma yeteneği ortadan kalkmakla birlikte hayat deneyimi artar. Üretkenliğimiz bambaşka şekillere bürünür. Hayatın her döneminde alınan lezzet gibi bu dönemin de lezzetini almak için kendimizle barışık olmalıyız. Bu yüzden pek çok sıkıntıya göğüs germe günleri bitmiş, yeni mutluluklarla tanışma günü başlamıştır denilebilir.

Adet kanamaları kesilen kadının ilk şikayeti sinirlilik ve sabırsızlıktır. Eşine veya çocuklarına kızan ve öfkesini alenen dile getiren bir kadının menopozda olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil. Zaman zaman dışa vuramayan öfke, ağlama ve içine kapanma ataklarına dönüşebilir. Bu sorunların dışarıdan görülebilir ve ölçülebilir belirtileri ise şunlardır. Sıcak basmaları, uyku bozuklukları, depresyon, moral değişiklikler ve hafıza bozuklukları…

Menopoz belirtileri, farklı kişilerde farklı şekil ve şiddette ortaya çıkar. Kimi hanımlar belirtileri çok önemsiz olarak nitelerken kimi tıbbi yardım için doktora başvurur. Hatta bu belirtiler bazen kadınların yanında evde yaşayan diğer kişi ve arkadaşlar ile ilişkileri bile etkileyebilir.

Tıpta uzun yıllar, eksiklikleri yerine koymakla geçti. İkibinli yılların başlangıcına kadar menopoz şikayetlerini ortadan kaldırmanın en önemli yolu östrojen vermek olarak algılanıyordu.

Bilimin en önemli eksikliği “nasıl” sorusuna saplanıp “neden” sorusunu sormamasıdır.

Menopoz ile bu belirtiler nasıl ortaya çıkar? Östrojenin azalması bu belirtileri ortaya çıkarır.

Östrojenin azlığı nasıl tedavi edilir? Östrojen vererek. Ancak östrojenin yol açtığı önemli sağlık sorunları ortaya çıkınca yeni bir soru gündeme geldi.

Kadınlar neden menopoza girer? Yumurtalıklarda yumurta bitmiştir. Östrojen salgılaması durmuştur.

Östrojen azlığına doğanın yaptığı bir hata diye bakmak doğru değildir. Doğa, sağlıklı bir insan için uzun bir ömür öngörür. Bu uzun yaşam süresi için de hata yapmaz. Östrojen eksilmesi doğal olanın bir parçasıdır ve östrojen verilmesi doğal olana karşı yapılan bir girişimdir. Doğa ile uyum içinde olmayan hiç bir tedavi başarılı olmaz.

Neden? sorusu, menopoz tedavisinin asıl felsefesini belirledi ve östrojen tedavilerinden hızla vazgeçildi.

Boşluğu fitoöstrojenler denilen bitkisel kaynaklı östrojen benzeri moleküller doldurdu. İlk defa 70-80 yıl önce bazı bitkilerin hayvanlarda cinsel metabolizmayı değiştirdiği farkedildi. Bugüne kadar 300 civarında bitkinin östrojen metabolizması üzerinde etkili olduğu bulundu. En dikkat çekici olan, zeytinyağı kullanımının fazla olduğu Güney Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerde menopoz şikayetlerinin daha az olmasıdır. Diğer yandan bitkisel beslenmeye önem veren bir ülke olarak bilinen Japonya’da da sıcak basmaları oranları daha düşük bildirilmiştir. Hatta Japonca’da sıcak basmalarını ifade eden bir terim yoktur.

Fitoöstrojenler, östrojen benzeri etki gösterirler. Vücuttaki östrojen algılayıcılarından seçilmiş bir kısmına etki ederler. Bu etki, bazı organlarda östrojen benzeri, bazılarında östrojen tersi etkilerdir. Bu şekli ile kalp, kemik ve damarlar üzerinde östrojen benzeri etkiler ile olumlu sonuçlar oluştururken meme ve rahim üzerinde östrojen karşıtı etki oluşturarak yararlı olurlar.

Doğal olanın ortaya çıkardığı sorunlar, doğal olanla çözülmelidir. İlaçlarla veya ilaçsız, menopozu mutlu ve sağlıkla karşılamanız dileğiyle.

Menopozun Fizyolojisi

Yumurtalık folliküllerinin kaybı, yumurtalık hormon üretiminde yavaş bir azalmaya yol açar ve bu durum da adetin kesilmesi ve çocuk sahibi olma yeteneğinin kaybıyla sonuçlanır.

FSH >40 olarak ölçülür.

Menopozda Görülen Değişiklikler

Menopoz yıllarını geride bırakmış kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Bu rakam 1990 yılında 467 milyon iken 2030 yılında 1.2 milyar olacak. Bu artışta bizim gibi gelişmekte olan ülkeler büyük payı oluşturuyor. Zaten ortalama yaşam süresi 1900 yılında 50 yıl iken bu gün 80 civarında. Yani kadınlar menopoz sonrası dönemde 20-30 yıl daha yaşıyor.

Hormon yerine koyma tedavisinin menopoz belirtilerini ortadan kaldırmadaki etkinliği şüphesiz.

Posted in: