Menopoz

Menopoz ve Perimenopoz Nedir

Menopoz. Menopoz, hayatınızın doğal seyrinde adet kanamalarının sona ermesidir. Yumurtalıklarda yumurta tükenince östrojen üretimi durur. Östrojen üretiminin durması, menopoz olarak adlandırılır. Östrojen, adet görmenizi sağlayan temel hormondur. Menopoz, üreme yaşamınızın bittiğini gösterir. Ortalama menopoz yaşı 51’dir. Menopoz, son görülen adet kanamasıdır. En az 1 yıl adet kanaması olmadığı zaman görülenin son adet olduğuna karar verilir. Yumurtalıkların cerrahi yolla alınması durumunda 1 yıl beklenmeden menopoz tanısı konur.

Perimenopoz. Üreme çağından menopoz sonrası döneme geçişin olduğu, menopozu da içine alan döneme perimenopoz denir. Menopoz öncesi belirtileri ile başlayan perimenopoz, menopozdan sonraki 1 yılı da içine alarak ortalama 6 yıl sürer. Yaş 40’ları bulduğunda yumurtalıklarda üretilen östrojen miktarında değişiklikler oluşmaya başlar. Perimenopozun en sık görülen belirtisi adet düzeni değişiklikleridir. Adet kanamaları daha uzun sürebileceği gibi daha kısa da olabilir. Bazı dönemler adet kanaması olmadan atlanabilir. Adet kanaması eskisinden daha şiddetli veya daha hafif olabilir. Perimenopozal dönemde adet düzeninde bu tip değişiklikler görüldüğünden adet düzensizlikleri konusunda çok dikkatli olmalısınız. Düzensiz adet kanaması, bazı hastalıkların belirtisi olabilir.

Yapay Menopoz. Yumurtalıkları alınması (ooferektomi) veya ciddi hasar veren tedaviler sonucu ortaya çıkan menopozdur.

Erken (Prematür) Menopoz. 40 yaş ve öncesinde görülen menopoz.

Postmenopoz (Menopoz Sonrası). Menopoz sonrasındaki yıllar.

Perimenopozal Dönemde Görülen Belirtiler Nelerdir

Menopoz ile birlikte östrojen hormonu azalır. Östrojen vücudumuzun yenilenmesine katkıda bulunan bir hormondur. Erken dönemde östrojen yetersizliğinin belirtisi ateş basmalarıdır. Geç dönemde vücutta yıpranmalar kendini belli eder. Bazı kadınlar perimenopozal dönemde belirti hissetmez veya belirtiler hafif olabilir. Bazıları ise şiddetli belirtiler hissedebilir. Sık hissedilen belirtiler şöyledir.

  • Ateş basması ve terleme nöbetleri. Göğüs ve yüzde ani başlayan sıcaklık hissi ve kızarmadır. Genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasında bir süre devam eder. Sıklığı da kişisel olarak değişiklik gösterir. Kimi kadınlarda günde birkaç defa, kiminde ayda birkaç defa olabilir. Gece gelen ateş basmaları gece terlemesi olarak adlandırılır. Gece terlemeleri bazen uykudan uyandırarak uyku düzenin bozabilir. Bu da ertesi günü uykulu ve yorgun geçirmenize neden olabilir.
  • Uyku problemleri. Bazen uykuya dalma sorunu (uykusuzluk) yaşandığı gibi bazen çok erken uyanma görülebilir. Uyku bozukluğunun bir nedeni de gece terlemeleri nedeniyle uyanmalar olabilir.
  • Vajina ve idrar yolu değişiklikleri. Östrojen azalınca vajina cildi de ince ve kuru olur, elastikiyetini yitirebilir. Vajinal kuruluk, cinsel temas sırasında yanmaya neden olabilir. Vajinal incelme nedeniyle vajina enfeksiyonu (vajinit) olmak kolaylaşır. İdrar kanalı da daha kuru, tahrişe yatkın ve zedeli olabilir. Bu, sık idrara gitme gereksinimi yaratabildiği gibi idrar yolu enfeksiyonu olmasını da kolaylaştırır. İdrar kaçırma olabilir ve acil idrar yapma gereksinimi hissedebilirsiniz.
  • Psikolojik tutarsızlıklar
  • Halsizlik
  • Karında şişkinlik hissi
  • Kilo alma
  • Deri ve saç değişiklikleri, kuru göz sendromu.

Menopoz Sonrasında Kemiklerde Ne Tür Değişiklikler Olur

35 yaş sonrasında kemik kitlesinin azalmaya başlaması kadınlar için olduğu kadar erkekler için de normaldir. Ancak kadınlarda menopoz sonrası 4-8 yıl içinde kemik kaybı çok hızlanır. Bu hızlı kaybın nedeni, azalmış östrojen hormonudur. Kemik kitlesinde aşırı kayıp, osteoporoz (kemik erimesi) olarak adlandırılır. Osteoporoz, kemik kırılması riskini artırır. Kemik erimesinden en çok etkilenen bölgeler, kalça, el bileği ve omurgadır.

Perimenopoz ve Menopoz Sonrasında Hangi Sağlık Sorunları Görülür

Kadınlarda üreme dönem boyunca salgılanan östrojen hormonu kalp krizi ve inme (beyin felci) riskini azaltır. Bir kadın menopoz ile birlikte bu koruma etkisini kaybeder. Bu dönemde kalp hastalıkları, yüksek kolesterol ve hipertansiyon riskleri artar ve hayat durağanlaşır. Bütün bu faktörler menopoz sonrası dönemde kalp krizi ve inme riskini artırır.

Menopozda Hormon Tedavi Nedir ve Nasıl Uygulanır

Hormon tedavisi, perimenopoz ve menopoz sonrasında belirtileri hafifletir. Hormon tedavisi, eksilmiş olan östrojenin yerine konmasıdır. Rahim ameliyat ile alınmamış ise östrojen rahim kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle rahminiz alınmamış ise östrojene progestin eklenir. Östrojen ile progestinin birlikte verilmesine kombine hormon tedavisi adı verilir. Verilen progestin, östrojenin oluşturduğu rahim kanseri riskini azaltır. Bu durumda rahminiz alınmış ise progestin kullanmanız gerekli değildir. Östrojenin yalnız verildiği bu tedaviye östrojen tedavisi adı verilir.

Menopoz tedavisi için östrojen farklı yollarla verilebilir. Hap, yama, krem, cilt spreyi şeklinde kullanılabilir. Progestin ise östrojen ile aynı hap veya yama içinde olabileceği gibi ayrıca da verilebilir. Bu uygulama yollarının hepsinde hormon kan dolaşımına ve oradan vücudun gereksinim olan tüm hücrelerine dağılır. Buna sistemik tedavi denir. Vajinal kuruluk gibi bölgesel şikayetlerin tedavisi için östrojen o bölgeye verilebilir. Buna bölgesel tedavi (lokal tedavi) denir. Östrojenin vajinaya bölgesel uygulanması için vajinal ring, tablet ve kremleri vardır. Lokal tedavide vajinaya düşük dozlarda östrojen sağlanmış olur.

Hormon Tedavisinin Yarar ve Zararları Nelerdir

Ateş basması ve gece terlemelerini en iyi azaltan tedavi hormon tedavisidir. Östrojenin gerek sistemik gerek bölgesel uygulaması ile vajinal kuruluk azaltılır. Sistemik östrojen tedavisi osteoporozu önleyerek kalça ve bel kırığı olma riskini azaltır. Progestin ile birlikte verilen östrojen tedavisi kalın barsak kanseri riskini azaltır.

Östrojen tedavisi bazı hastalık ve kanser türlerinin oluşma riskini artırabilir.

  • Östrojen, rahim iç tabakasını kalınlaştırarak endometrial hiperplazi ve rahim kanseri riskini artırır.
  • Kombine hormon tedavisi kalp krizi riskinde hafif bir artışa neden olur. Bu risk, ilerleyen yaştan, zaten var olan bazı risklerden ve tedaviye başlanma zamanından kaynaklanıyor olabilir.
  • Östrojen tedavisi, inme ve derin toplardamar içi pıhtılaşma (derin ven trombozu – DVT) riskini artırır. Bu konuda en riskli tedavi ağızdan hap olarak kullanılanlardır.
  • Kombine hormon tedavisi, meme kanseri riskinde artışa neden olur.
  • Östrojen tedavisi özellikle hap şeklinde olduğunda daha fazla olmak üzere safra kesesi hastalıklarına neden olabilir.

Menopoz Belirtilerinin Tedavisinde Kullanılan Hormonal Olmayan Yöntemler Nelerdir

Sıcak basmalarının tedavisinde antidepresan ilaçlar kullanılabilir. Gabapentin, sara ilaçları, bir tansiyon ilacı olan klonidin ateş basması ve uyku sorunlarında kullanılabilir.

SERM olarak kısaltılan seçici östrojen alıcı uyarıcıları östrojen olmadığı halde dokularda östrojen gibi etki yapan ilaçlardır. Ateş basması ve vajinal kuruluk tedavisinde SERM’ler kullanılabilir.

Soya, karayılan otu (black cohosh) gibi bazı bitkilerde bulunan fitoöstrojenler, SERM etkisi yapar. Bu bitkilerin bazıları etki ve güvenilirlik açısından değerlendirilmiştir. Bu ürünlerden ilaç elde edilme yöntemleri konusunda standartlaşmış yaklaşımlar yoktur. Bu yüzden bu grup ilaçlarda etki ve güvenilirlik garanti edilemez. Bu tür ürünler Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmayıp Tarım Bakanlığı tarafından “gıda takviyesi” ruhsatı ile piyasaya verilmektedir. Bu nedenle fitoöstrojenleri almadan önce bizlerle görüşmelisiniz.

Vajinal kuruluk tedavisinde, reçetesiz satılan vajinal nemlendirici ve kayganlaştırıcılar kullanılabilir. Hormon içermediklerinden vajina cildi kalınlığı ve esnekliği üzerinde etkileri yoktur. Nemlendiriciler gece yatarken, kayganlaştırıcılar cinsel temas öncesinde kullanılabilir.

Menopoz Sonrası Nasıl Sağlıklı Kalırım

Menopoz sonrası hayat tarzınızda yapacağını küçük değişiklikler sağlıklı kalmanıza yardımcı olabilir.

  • Beslenme. Dengeli ve uygun miktarlarda yeme, hayatın her döneminde olduğu gibi menopoz sonrasında da önemlidir. Kemik sağlığını desteklemek için kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenmelisiniz.
  • Egzersiz. Düzenli yapılan egzersiz kemik kaybını yavaşlattığı gibi sağlığınıza da katkıda bulunur. Yürüme gibi hafif egzersizler bile kemik kaybını yavaşlatır. Germe egzersizlerinde vücut ağrılığınız veya lastik band, duvar gibi nazı aletleri kullanabilirsiniz. Yoga veya tai chi gibi denge egzersizleri kırıklarla sonuçlanabilecek düşme riskinizi azaltır.
  • Düzenli sağlık kontrolü. Yılda bir kez kadın doğum muayenesi olmalısınız. Kadın doğum dışında diş ve göz doktorunuzu da unutmamalısınız. Hasta olmasanız da yaptıracağınız kontroller sizi oluşabilecek ciddi sorunlardan korur.

Op. Dr. Hakan KILAVUZ tarafından yazının hazırlanmasında ACOG internet sitesinden yararlanılmıştır.

Posted in: