Osteoporoz (Kemik Erimesi)

Osteoporoz Nedir

Kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz, kemiklerin daha ince, güçsüz ve kırılgan olmasıdır. Sağlıklı kemik yoğun ve güçlüdür ve basınca dayanabilir. Kemiğe direncini veren maddeler özellikler kalsiyumun kemikten uzaklaşması ile osteoporoz oluşur. Bu değişiklikler kemik kırığı riskini de artırır. Kemik kırılmaları, ölüm ve kalıcı sakatlanmalara neden olabilir.

Kadınlarda osteoporoz, erkeklerden 5 kat daha sık görülür.

Osteoporoz İçin Risk Faktörleri Nelerdir

Bazı durumlarda osteoporoz ve kırık riski daha yüksektir.

  • Kullanılan bazı ilaçlar. Steroidler (astım ve artrit tedavisinde sık kullanılırlar) ve tiroid hormonu (çok yüksek dozda) gibi belirli ilaçların kullanımı
  • Bazı hastalıklar. İnflamatuar barsak hastalıkları (Chronn Hastalığı gibi), romatoid artrit (eklem romatizması), lupus hastalığı.
  • Yetersiz kalsiyum alımı. Şimdi ya da çocukluk çağında
  • D vitamini yetersizliği
  • Fazla kahve (kafein) tüketimi
  • Yüksek tuz alımı
  • Alüminyum. Özellikle antiasid ilaçlar içinde alüminyum bulunur.
  • Sigara. Pasif içicilik dahil
  • Alkol tüketimi. Güne 3-4 porsiyondan fazla.
  • Yetersiz fiziksel aktivite, hareketsizlik
  • Yüksek düşme riski
  • Zayıf olmak. 60 kilogramdan daha düşük ağırlık.
  • Erken menopoz (45 yaşından önce)
  • Genetik faktörler
  • Ailede kalça kırığı olması

Menopoz ile Osteoporozun İlişkisi Nedir

Menopozun önemli bir sonucu kemik erimesidir. Menopozdan sonra pek çok kadında osteoporoz ile sonuçlanabilen kemik kaybı gelişir.

Östrojen, kemiği koruyan bir hormondur. Östrojenin azalması ile kemiklerin yapımı azalırken yıkımı artmaktadır. Menopoz sonrası östrojen üretimi çok azalır, kemik kaybı hızlanır ve osteoporoz ortaya çıkar. Kemik erimesi, son adet kanamasından 1 yıl önce hızlanır ve 3 yıl hızlı devam eder. Menopozun bu etkilerine yaşlanma da katkıda bulunur.

Osteoporozun Belirtileri Nelerdir

Erken evrede osteoporoz farkedilecek belirtiler oluşturmaz. Belirtiler, hastalık ilerledikçe ortaya çıkar. Güçsüzleşen omurlarda kırıklar ortaya çıkar. Omurun ön kısmındaki kırıklar; boy kısalması, hareket kısıtlılığı ve omurganın eğrilmesine (kamburluk olarak da bilinir) yol açabilir. Omurlardaki bu tip kırıklar genellikle belirgin bir ağrı oluşturmaz. Omurgadaki kırıklar ilerledikçe sırt ve bel ağrıları başlayabilir. Omurga dışında el bileği ve kalça kemiklerinde basit travmalarla kırıklar oluşabilir.

Osteoporoz Tanısı Nasıl Konur

  • Kemik Dansitometrisi
  • Biyokimyasal Testler. Kemik yapımı ve yıkımı sırasında bazı maddelerin kan ve idrarda miktarı artar. Kemik yapım belirteçleri osteokalsin, kemik alkalen fosfataz, prokollajen tip I’in N terminal propeptidi (PINP) ve yıkım belirteçleri idrarda piridinolinler ve CrossLaps’tır. Bu belirteçlerin düzeylerinin ölçümü ile kemik yapım ve yıkım dengesi hakkında bilgi verir.

Kemik Dansitometrisi Nedir

Osteoporozun saptanması için kemik mineral yoğunluğunun ölçülmesi gerekir. Kemik yoğunluğu pek çok yerden ölçülebilirse de en sık el bileği, bacak kemiğinin kalça eklemi ve omurlardan ölçümler kullanılır. En sık kullanılan ölçüm metodu DEXA’dır.

65 yaş veya üzerindeki her kadında kemik mineral yoğunluğu bakılmalıdır. 65 yaş altındaki kadınlarda ek risk faktörü veya geçmişte travma olmadan meydana gelmiş kırık var ise kemik mineral yoğunluğu bakılabilir.

DEXA taraması için 3-10 dakika sırt üstü yatmanız gerekir. Bu testte akciğer grafisinden daha az X ışını alırsınız.

Dansitometri sonucunda ölçüm yapılan her bölge için bir T skoru hesaplanır. T skoru sizi 30 yaşında bir kadının kemik gücü ile karşılaştırır.

  • Osteopeni. T skorunun 1- ile -2,5 arasında olmasıdır. Osteoporoz için yüksek risk taşıdığınızı gösterir.
  • Osteoporoz. T skorunun -2,5’un altında olmasıdır. Kemik kırığı için yüksek risk taşıdığınızı gösterir. Bu durumda kırık oluşmasını önlemek için ilaç tedavisi kullanmalısınız.

Yaşınız ve önceki kemik mineral yoğunluğu sonucunuza göre ne sıklıkla tekrar dansitometri yapılması gerektiğine karar verilir. Yaşınız 65 yaş üzerinde T skorunuz -1,5’in altında değilse 15 yılda bir kez tekrarlanmalıdır. 65 yaş üzerinde T skoru -1,5 ile -2,5 arasında ise dansitometri daha sık uygulanmalıdır.

FRAX Nedir

TRAX, kemik kırılması riskinizi hesaplamak için kullanılan bir bilgisayar yazılımıdır. Bu, 40 yaş üzerinde ve osteoporoz ilacı kullanmayan bir kadını gelecek 10 yılda kemik kırığı riskini hesaplar.

Bu hesaplamada yaşınız, vücut kitle indeksiniz, sigara ve alkol kullanımınız yanısıra diğer risk faktörlerini dikkate alır. FRAX sonucuna göre osteoporoz ilacı verilir. Eğer kalça kırığı riski %3 veya üzerinde ise veya ön kol, omuz, omurga kırığı riski %20’nin üzerinde ise osteoporoz ilacı kullanmalısınız. FRAX ile ayrıca 65 yaş altında kemik dansitometrisi yapılması gerekip gerekmediğine de karar verilir.

Osteoporoz Tedavisinde Ne Kullanılır

Osteoporozu tedavi etmek ve kırık riskini azaltmak için kullanılabilecek pek çok ilaç vardır.

Menopozda hormon replasman tedavisi alan kadınlarda kemik erimesi daha az olmaktadır fakat dikkat edilmesi gereken nokta günümüzde ateş basması gibi hiçbir menopozal şikâyeti olmayan kadınlara sadece kemik erimesini önlemek amacıyla östrojen yani hormon tedavisi önerilmemektedir.

İlaç tedavisinde kemik yıkımını azaltanlar (kalsiyum, bifosfonatlar, raloksifen, kalsitonin ve hormon replasman) ve kemik yapını arttıran (Flor, Paratiroid hormon, D vitamini) olmak üzere çeşitli ilaçlar kullanılır.

Tedavide beslenme, egzersiz, yeterli güneş ışını alma, yaşam şeklinin düzenlemesi de önemlidir.

Osteoporozdan Korunmak İçin Neler Yapmalı

Osteoporozdan korunmak için en önemli şey hayat tarzınızda değişiklik yapmaktır. Kemik sağlığınızı korumak için asla erken değildir. Unutmayın ki kemik yoğunluğumuz 35 yaşına kadar artar. Sonrasında artmaz.

  • Yeterli kalsiyum alımı. Kalsiyum, kemik sağlığı ve kemik yapımı için gereklidir. Günlük alımı artırmak için kalsiyumdan zengin beslenmelisiniz. Kalsiyumdan zengin besinler arasında ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, lahana, yoğurt, süt, peynir, somon balığı, sardunya gibi yumuşak kılçıklı balıklar bulunur.
  • Yeterli D vitamini alımı. D vitamini ise kalsiyumun vücuda alınmasına yardımcı olur. D vitamini alımını artırmak için D vitamini ile güçlendirilmiş gıdalar tüketilmelidir. Haftada birkaç gün 15’er dakika güneş ışığından yararlanmak da D vitamini sağlayacaktır.
  • Yeterli fizik aktivite ve egzersiz. Egzersiz, üreme çağında kemik yoğunluğunu artırır, menopoz sonrasında kemik erimesini yavaşlatır. Kemik, canlı bir dokudur ve egzersiz ile sağlamlığı artar. Sağlıklı bir yetişkin, günde 30, haftada en az 150 dakika egzersiz yapmalıdır. Kemik mineral yoğunluğunu en iyi artıran egzersizler, germe egzersizleridir. Bunun için ağırlığınız ve yer çekimini kullanarak kaslarınızı germelisiniz. Daha basit tarzda tempolu yürüyüş yapılabilir. Germe egzersizi olmamakla birlikte Tai Chi, Yoga ve Pilates de denge ve duruşu düzelterek düşme riskinizi azaltır.
  • Sigara, alkol ve aşırı kafein tüketiminden uzak durma.

Op. Dr. Hakan KILAVUZ tarafından yazının hazırlanmasında ACOG internet sitesinden yararlanılmıştır.

Posted in: