Ultrason

Ultrasonografi, son yıllarda daha hızlı gelişimi ile birlikte tüm tıp branşlarından daha fazla kadın hastalıkları ve doğum hekimliğinin gündeminde yer tutuyor. Gebelerin muayenesinde bebeği zararsız bir inceleme yöntemi olması ve vajina içine yerleştirilen problar ile rahim ve yumurtalıkların ayrıntılı incelenmesine izin vermesi ultrasonu kadın hastalıkları ve doğum muayenesinin doğal bir parçası konumuna taşıdı.

Gebelikte Ultrason Çalışma Düzeyleri

Gebelik Ultrasonu Haftaları

  1. Doppler Ultrason
  2. 3 ve 4 Boyutlu Ultrason
  3. Vajinal Yoldan Ultrason
  4. Diğer Radyolojik İncelemeler
  5. Gebelik Ultrasonunda Nelere Bakılır

Ultrason Cihazı

Şu an kullanılmakta olan ultrason cihazlarına gerçek zamanlı tarayıcılar denir. İlk bulunduğu yıllarda ultrason ile görüntüler tek bir kare fotoğraf çekilir gibi alınırmış. Yani şu anda akciğer filmi çektirmek gibi. Araçların ve bilgisayar teknolojisinin gelişimi ile artık ekranda bebeği hareketli olarak görüyoruz. Görüntülerin kesintisiz hareketli olarak çıktığı ultrason yöntemine gerçek zamanlı tarama denir.

Ultrason cihazları görüntü oluşturmak için ses dalgalarını kullanır. İnsan kulağı 20-20.000 Hz arasındaki ses titreşimi dalgalarını ses olarak algılayabilir. Ultrasonun kullandığı ses dalgalarının frekansı bizim duyabildiğimiz ses aralığından çok daha yüksektir. Bu yüzden ultrasonun oluşturduğu sesi duyamayız. Ultrasonun kullandığı sesin frekansı 3.500.000-7.000.000 Hz arasındadır.

Ultrason cihazının hasta ile temas eden bir dönüştürücüsü vardır. Dönüştürücü, titreşimler meydana getirerek ses oluşturur. Yani bu bir çeşit hoparlör gibidir. Karnınıza temas eder ve minik titreşimler gönderir. Titreşimler bir çizgi üzerinde oluşur ve dokuya bir kağıt gibi ince demet olarak gönderilir. Dokuda ses iç organlara çarparak geri yansır. Bu, dağda sesi yankılanması gibidir. Ses dokudan geri yansıdığında bizim dönüştürücü sesi alır ve ultrason aletine sinyaller olarak gönderir. Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi ultrason ile gönderilen ses demetinin oluşturduğu kağıdın organlardaki kesiti bir görüntü olarak ekranımızda ortaya çıkar. Ekranda istediğimiz görüntüyü dondurabilir, geri alabilir ve üzerinde ölçüm yapabiliriz.

Doppler Ultrason-Renkli Ultrason Karmaşası

Renkli ultrason yakın zamana kadar bir geçiş dönemi yaşadı. Başlarda renkli ultrason denince herkes iç organlarını veya bebeğini renkli göreceğini zannetti. Kısa zamanda üç boyutlu ve dört boyutlu (gerçek zamanlı-hareketli üç boyutlu) ultrasonun gelişmesi ile işler durulacağına daha bir karıştı kafalar. Bu defa geniş halk kitleleri renkli ultrason denince üç boyutlu ultrasonu anlamaya başladı. Üç boyutlu ultrason kısa sürede her köşe başında muayenehanelere de girmeye başladı da sorun yavaş yavaş çözülüyor.

İlk bulunan şekli dupleks ultrason idi. Dupleks ultrason, bildiğimiz gri tonlamalı ultrasonun prensibine göre geliştirildi. Hareket eden cisimler fark edilebiliyordu. Sonra hareket halindeki şekillere renkli kodlar eklendi. Yani hareket ederken bize yaklaşanlar ve uzaklaşanlar hızlarına göre farklı renkler oluşturmaya başladı.

Kan akımının hızını ölçmeye çalışan ilk araştırmacı Satomura’dır. Bunu takiben 70’li yıllarda Pourcelot bazı beyin damarı hastalıklarında kan akım hızında belirtileri tanımladı. Konunun kadın hastalıkları ve doğum hekimliğinde kullanılması konusunda çabalar 1977’de başladı. Gün geçtikçe teknik özellikleri artan cihazlarla daha sık kullanılır oldu.

Ultrason çekimi canımızı yakar mı?

Gebelik izlemi için ultrason vajinal yoldan veya karından yapılır. Gebeliğin erken haftalarında vajinal yoldan yapılan ultrason tercih edilir.

Erken gebelik haftalarında karından yapılan ultrason ile iyi görüntü elde edebilmek için idrar torbanızın dolu olması gerekir. Burada erken gebelik haftaları derken kasıt edilen 10-12 hafta civarıdır. 12 haftadan sonra çok nadir nedenlerle idrar torbasının doluluğu gerekli olur. İdrar torbasının dolu olmasından kasıt, hastamızın şu an tuvaletini yapmak zorunda olduğunu hissettiği andır. Bu anda karnımıza dokunan bir ultrason dönüştürücüsü rahatsızlık verebilir. Ancak bu çok zor değil. Yani en azından ultrason yaparken masada idrarını kaçıran bir hastam olmadı.

Ultrason çekimi sırasında verilen ses dalgalarının kayba uğramadan organa yönelmesi için dönüştürücü ile cilt arasına ultrason jeli sürülür. Ultrason jeli ıslaklık hissi verse de giysilerinizi kirletmez.

Ultrason dalgaları ciltten hissedilmez.

Ultrason Çekimi Güvenli midir?

Ultrasonun gebelerde ilk kez kullanılmasından bu yana yaklaşık 40 yıl geçmiştir. Ultrason cihazları ses dalgaları ile çalışır. Yani röntgen ışınları içermez. Bu yüzden bebek üzerinde röntgen gibi kötü etkileri yoktur. Laboratuvar koşullarında çok uzun saatler ultrason uygulanan dokularda ısınma ve kavitasyon saptanmış olmakla birlikte klinik kullanımda bu tür etkiler oluşmamaktadır. Klinik kullanımı ile ultrasonun bebek sağlığı üzerinde kötü etki yapma olasılığı olmadığı düşünülmektedir. Geniş hasta sayıları ile yapılan araştırmalarda doğum öncesi ultrasona maruz kalmış bebeklerin hiçbir açıdan diğerlerinden farklı olmadığı bulunmuştur.

Posted in: