Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
UTD arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kategori/utd/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Mon, 29 Aug 2022 17:26:49 +0000 tr hourly 1 Kadınlarda Cinsel Sorunlar https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kadinlarda-cinsel-sorunlar-2/ Mon, 29 Aug 2022 17:26:49 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=10992 Cinsel sorunlar hem kadınlarda hem de erkeklerde yaygındır ve her yaşta görülebilir. Kadınların yaklaşık yüzde 40’ında cinsel kaygı ve yüzde 12’sinde rahatsız edici cinsel sorunlar bulunur. Cinsel işlev bozukluğu; libido (cinsel dürtü), uyarılma, orgazm bozuklukları veya cinsel ilişki sırasında ağrıyı tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Cinsel işlev bozukluğu yaşam boyu süren bir sorun olabileceği gibi […]

The post Kadınlarda Cinsel Sorunlar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Cinsel sorunlar hem kadınlarda hem de erkeklerde yaygındır ve her yaşta görülebilir. Kadınların yaklaşık yüzde 40’ında cinsel kaygı ve yüzde 12’sinde rahatsız edici cinsel sorunlar bulunur.

Cinsel işlev bozukluğu; libido (cinsel dürtü), uyarılma, orgazm bozuklukları veya cinsel ilişki sırasında ağrıyı tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Cinsel işlev bozukluğu yaşam boyu süren bir sorun olabileceği gibi cinsellikle ilgili hiçbir zorluk yaşamadığınız bir dönemden sonra da edinilebilir.

Genel olarak kadınlar, fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı ve partnerleriyle iyi bir ilişkiye sahiplerse cinsel yaşamlarından memnundurlar. Cinsel partneri olmayan kadınlar da cinsel sorunlar yaşayabilir. Hormonlar, kan damarları, beyin ve vajinada ortaya çıkan bir dizi değişiklik cinselliği etkileyebilir. Diğer yandan fiziksel veya psikolojik rahatsızlıklar da cinsel sorunlara katkıda bulunur.

Bu sayfada, cinsellikle ilgili sorunları olan kadınlara yardımcı olmak için tedaviler ve nedenleri de irdeledim.

Cinsel Terimler

Cinsel sorunları anlamak için cinsel terimleri bilmek önemlidir.

Arzu (libido). Libido; cinsel dürtü veya cinsel istek olarak da adlandırılır.

Libido, spontan arzu ve duyarlı arzu olarak iki tiptir. Kadınlarda her iki arzu tipinde de sorunlara rastlanabilir.

  • Duyarlı Arzu. Bir partnere, düşüncelere, olaylara veya duyusal ipuçlarına yanıt olarak ortaya çıkan cinsel isteğe duyarlı arzu denir. Duyarlı arzuya uzun vadeli ilişkilerde daha sık rastlanır. Çoğu kez cinsel yakınlaşmadan sonra ortaya çıkar.
  • Spontan Arzu. Kendiliğinden ortaya çıkan ve çoğu zaman ilk kez görülen yeni ilişkilerde rastlanan arzuya spontan arzu denir.

Medyada cinsel arzunun önemi üzerinde durulmasına rağmen, tatmin edici bir cinsel yaşam için arzu şart değildir. Başka bir deyişle, sık sık seks düşünmemek bir libido sorunu değildir.

Uyarılma (heyecan). Uyarılma, genellikle cinsel organlara kan akışında bir artış, ıslanma ve artan kalp hızı, kan basıncı ve solunum hızının eşlik ettiği bir cinsel zevk duygusudur.

Orgazm. Orgazm, genellikle genital bölge ve üreme organlarındaki kasların kasılmaları ile cinsel hazzın doruğa çıkması ve cinsel gerilimin çözülmesi olarak tanımlanır. Orgazm olmadan da cinsel haz yaşamak mümkündür. Orgazm olmaması, kadın bundan rahatsız olmadıkça bir sorun olduğu anlamına gelmez.

Arzu, uyarılma ve orgazm tipik cinsel tepkiyi tanımlasa da, cinsel aktivitenin amacı, cinsel tepki döngüsünün (arzu, uyarılma, orgazm) tamamını yaşamak değildir.

Ağrı. Ağrılı seks, birçok farklı nedene bağlı olabilen ve sık rastlanan bir sorundur. Genellikle düşük libido da dahil olmak üzere diğer cinsel sorunların nedenidir.

CİNSEL SORUNLAR İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ

Kadınlarda cinsel sorunlara katkıda bulunabilecek bir dizi risk faktörü vardır. Bir risk faktörü mutlaka bir sorunun nedeni değildir, aksine sorunu daha olası hale getiren bir şeydir.

Kişisel esenlik — Kişisel esenlik duygunuz, cinsel ilgi ve aktivite için önemlidir. Diyet ve egzersiz alışkanlıkları vücut imajını etkileyebilir. Fiziksel veya duygusal olarak kendinizi en iyi şekilde hissetmemeniz, cinsel ilgi veya tepkide azalmaya katkıda bulunabilir.

Yorgunluk ve stres — Kadınlar genellikle seksle daha az ilgilenirler ve yorgun veya stres altında olduklarında cinsel zevklerinde azalma yaşarlar. Yorgunluk, altta yatan bir tıbbi sorundan, yetersiz uykudan veya ailenin, işin ve diğer taahhütler ve yükümlülükler nedeniyle yeterince dinlenmemekten kaynaklanabilir.

Sosyokültürel faktörler — Mahremiyet eksikliği ve cinsellikle ilgili kişisel, dini ve kültürel inançlar cinsel sorunlara katkıda bulunabilir.

İlişki sorunları — Mevcut ve geçmişteki cinsel partnerlerle duygusal olarak sağlıklı bir ilişki, cinsel doyumda kritik bir faktördür. Bir ilişkide stres, partner(ler)inizle çatışma ve sınırlı iletişim, cinsel isteğinizi ve tepkinizi olumsuz etkileyebilir. Mevcut veya geçmiş duygusal, fiziksel veya cinsel istismar veya travma genellikle cinsel sorunlara katkıda bulunur. Ayrıca, sağlıklı ilişkilerin bile zamanla cinsel açıdan daha az heyecan verici hale gelmesi normaldir.

Partner sağlığı veya cinsel sorunlar — Bir partnerdeki cinsel işlev bozukluğu cinsel tepkinizi etkileyebilir. Erkek bir partneriniz varsa, cinsel sorunlar (erektil disfonksiyon, libido azalması ve anormal boşalma dahil) herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir, ancak ilerleyen yaşla birlikte daha yaygın hale gelir. Buna ek olarak, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşama eğilimindedir ve bu da yaşlı kadınlar için sağlıklı, cinsel açıdan işlevsel eş sıkıntısına neden olur. Bir kadın partneriniz varsa, cinsel doyumunuzu etkileyebilecek cinsel sorunlar da yaşayabilirler.

Jinekolojik sorunlar

Doğum – Doğumdan sonra cinsel istekte azalma yaşanması yaygındır. Katkıda bulunan faktörler, fiziksel iyileşme ve emzirmenin yanı sıra yorgunluk ve ebeveynliğin taleplerini içerebilir. Bu, normal doğum yapmış veya sezaryen (“c-bölümü”) yapmış olsanız da olabilir. Doğumdan sonra düşük östrojen seviyeleri ve doğum sırasında genital bölge veya karın duvarında lokal yaralanma, cinsel aktivite ile ağrıya neden olabilir. Çoğu durumda, bu sorunlar zamanla düzelir.

Menopoz – Östrojen, yumurtalıklar tarafından üretilen bir hormondur. Menopozdan önceki birkaç yıl boyunca (aylık dönemler durduğunda), östrojen seviyeleri dalgalanmaya başlar. Menopozdan sonra östrojen seviyeleri önemli ölçüde düşer. Bu, libidonuzdaki değişikliklere ve uyarılma yeteneğinize katkıda bulunabilir. Menopozla birlikte sıklıkla görülen sıcak basmaları, gece terlemeleri, uyku bozuklukları ve yorgunluk da cinsel sorunlara katkıda bulunabilir. Bu semptomlara yardımcı olabilecek tedaviler vardır. (Bkz. “Hasta eğitimi: Menopozal hormon tedavisi (Temellerin Ötesinde)”.)

Ayrıca pek çok kadın, menopozdan sonra vajinal kuruluk, normal salgıların ve kayganlığın kaybı, elastikiyetin azalması ve vajinanın daralması nedeniyle cinsel ilişki sırasında rahatsızlık veya ağrı yaşar. Menopozdaki vajinal değişiklikler, cinsel ilişki (veya vajinal penetrasyon içeren diğer aktiviteler) seyrek ise genellikle daha şiddetlidir. Ateş basmaları ve menopoz semptomlarının çoğu zamanla düzelse de, tedavi edilmezse vajinal kuruluk ve ağrılı cinsel ilişki genellikle zamanla kötüleşir. (Bkz. “Hasta eğitimi: Vajinal kuruluk (Temel Bilgilerin Ötesinde)”.)

Histerektomi — Genel olarak histerektomi (rahmin alınması) cinsel işlev bozukluğuna neden olmaz. Çoğu çalışma, muhtemelen ağır kanama veya ağrı gibi cinsiyete müdahale eden semptomların çözülmesine bağlı olarak, histerektomiden sonra cinsel işlevde bir iyileşme olduğunu göstermektedir. Histerektomi sırasında serviksin alınmasının da cinsellik üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Tipik olarak yumurtalık kanseri riskini azaltmak için yapılan histerektomi sırasında yumurtalıkların alınması, bazı kadınlar için cinsel işlevi etkileyebilecek olan östrojen ve androjen seviyelerini azaltır. (Bkz. “Hasta eğitimi: Histerektomi (Temel Bilgiler)”.)

Vajinal veya pelvik ağrı – Vajinal veya pelvik ağrı, birçok kadın için cinsel işlev bozukluğunun bir nedenidir. Seks sırasındaki ağrı, daha fazla ağrı korkusuna yol açabilir, bu da yağlamayı azaltabilir ve pelvik kasların istemsiz olarak gerilmesine neden olarak daha fazla ağrıya neden olabilir.

Ağrıya endometriozis, vajinal veya pelvik cerrahi, enfeksiyon veya yara dokusu neden olabilir. Menopoza girmiş kadınlarda, östrojen eksikliği genellikle cinsel ilişki ve diğer cinsel aktivite biçimlerinde rahatsızlığa neden olur.

Mesane ve pelvik destek sorunları — Mesanedeki değişiklikler veya pelvik desteğin kaybı (pelvik organ prolapsusu) idrar veya dışkı kaybına (idrar kaçırma) veya vajinal basınç hissine neden olabilir. Bu semptomlar cinsel istek ve aktiviteyi etkileyebilir.

Tıbbi sorunlar — Hemen hemen her ciddi veya kronik tıbbi sorun, cinsel istek ve duyarlılığı etkileyebilir. Kalp hastalığı, artrit ve obezite gibi sorunlar, bir kadının fiziksel olarak seks yapma yeteneğini etkileyebilir.

Kanserli kadınlar, hem hastalık hem de genellikle cinsel işlevi etkileyen tedavileri nedeniyle rahatsızlık ve yorgunluk yaşayabilir. Özellikle göğüsleri, vajinayı veya pelvisi içeren ameliyatlardan sonra vücut imajındaki değişiklikler de cinsel sorunlara katkıda bulunabilir.

Parkinson hastalığı, diyabet veya madde kullanım bozuklukları (alkol, esrar, ağrı kesici ilaçlar veya diğer uyuşturucuları içeren) gibi diğer durumlar libido, uyarılma ve orgazm yaşama yeteneğini bozabilir.

Psikiyatrik veya duygusal sorunlar, hastalığın kendisi veya tedavisi nedeniyle cinsel işlevi önemli ölçüde etkileyebilir. Depresyon, kadınlarda libido azalması ve diğer cinsel bozuklukların en yaygın nedenlerinden biridir. Anksiyete, cinsel sorunların bir başka yaygın nedenidir.

İlaçlar — Hem reçeteli hem de reçetesiz ilaçlar cinsel istek, uyarılma, orgazm ve ağrıyı değiştirebilir. Bu şunları içerebilir:

●Birçok antidepresan (özellikle seçici serotonin geri alım inhibitörleri)

●Bazı antipsikotik ilaçlar (psikiyatrik problemlerin yanı sıra uyku bozuklukları ve diğer durumlar için kullanılır)

●Beta blokerler (yüksek tansiyon tedavisinde kullanılır)

●Antiestrojenler/aromataz inhibitörleri (meme kanseri tedavisinde kullanılır)

●Gonadotropin salgılatıcı hormon agonistleri ve antagonistleri (endometriozis veya fibroidlerin tedavisinde kullanılır)

Doğum kontrol hapları ve menopozal hormon tedavisi gibi hormonal ilaçların cinselliği etkileyip etkilemediği açık değildir. Çalışmalar karışık sonuçlar göstermiştir, bazı çalışmalar hormonal ilaçların etkisinin olmadığını gösterirken, diğerleri kadınlarda cinsel sorunların kötüleştiğini veya düzeldiğini göstermektedir.

Ameliyat – Bazı ameliyatlar bir kadının cinsel tepkisini etkileyebilir. Özellikle meme, vajina, rahim veya yumurtalıkları içeren ameliyatlar, özellikle ameliyata yol açan kanser gibi altta yatan bir tanı varsa, bir kadının vücudu hakkındaki hislerini değiştirebilir.

Rahim ağzının alınmasıyla birlikte veya alınmadan yapılan histerektomi, iyileşme tamamlandıktan sonra cinsel işlevi olumsuz etkilememelidir. Bununla birlikte, bazı kadınlar, muhtemelen östrojen ve/veya androjen seviyelerindeki azalmaya bağlı olarak, her iki yumurtalık da alındıktan sonra cinsel sorunlar yaşarlar.

CİNSEL SORUNLARIN TEDAVİSİ

Cinsel sorunları olan kadınlar için bir takım tedaviler mevcuttur. Çoğu durumda, tedavilerin bir kombinasyonu en etkilidir.

Stres, yorgunluk ve ilişki sorunlarını yönetme – Egzersiz, yoga, masaj, meditasyon ve diğer zihin/beden tekniklerini içeren yaşam stresini azaltma stratejileri, daha tatmin edici bir cinsel yaşamla sonuçlanabilir. Mümkünse, çalışma programlarını ayarlamak ve çocuk bakımı ve ev sorumlulukları konusunda yardım almak genellikle yaşam kalitesini ve cinsel tatmini iyileştirebilir. Uykuya öncelik vermek ve yorgunluğu azaltmak için başka yollar bulmaya çalışmak da cinsel ilgiyi artırabilir.

Profesyonel bir danışmanla çalışmak, stresi azaltmanıza ve ilişkilerinizi güçlendirmenize yardımcı olabilir. Seks terapistleri, bireylere ve çiftlere bilgi sağlayarak, iletişimi geliştirerek ve samimiyeti ve karşılıklı hazzı geliştirmek için belirli egzersizlerde talimat vererek cinsel sorunları ele almalarına yardımcı olma konusunda özel uzmanlığa sahip profesyonellerdir.

Birçok çift tatildeyken daha iyi seks yapıyor, bu da cinsel tatmini artırmak için stresi ve yorgunluğu azaltmanın önemini gösteriyor. Yatak odasının dışında birlikte daha çok eğlenen çiftler genellikle cinsel yaşamlarından daha memnun olurlar, bu nedenle düzenli bir “randevu gecesi” oluşturmak ve birlikte yalnız zaman sıklığını artırmak cinsel sorunları azaltabilir. Bu, işten, aileden ve diğer önceliklerden gelen rekabet halindeki talepleri yerine getirmek zor olsa da, cinsel yaşamınızda sadece size ve eşinize zaman ayırmanıza yardımcı olabilir.

Cinsellikle ilgili danışmanlık, kitap ve web siteleri, çiftlerin cinsel ihtiyaçları ve farklılıkları hakkında daha iyi iletişim kurmalarına, yaşadıkları zorlukların nedenlerini anlamalarına ve tedavi önerileri sunmalarına yardımcı olur.

Yenilik — Artan yenilik genellikle cinsel arzuyu ateşler ve cinsel tepkiyi artırır. Şehvetli masajı, banyoyu paylaşmayı, farklı cinsel pozisyonları veya aktiviteleri denemeyi, mum ve müzik kullanmayı ya da gün ortasında ya da yatak odasının dışında seks yapmayı deneyin. Kitaplar, filmler, vibratörler veya diğer seks oyuncakları ve yağlayıcılar da heyecan katabilir. Vibratörler, orgazm güçlükleri için en etkili tedavidir. Partnerli veya partnersiz olarak kullanılabilirler.

Vajinal kuruluk tedavisi — Vajinal kuruluğu olan ve cinsel ilişkide rahatsızlık yaratan kadınlar kayganlaştırıcı kullanmaktan fayda görebilir. Bu ürünler, ilişki sırasında sürtünmeyi azaltmak için tasarlanmıştır ve daha fazla rahatlık ve zevk sağlayabilir. Ayrıca düzenli olarak (haftada birkaç kez) uzun etkili, hormonal olmayan bir vajinal nemlendirici kullanmak vajinal kuruluğu azaltır. Hem yağlayıcılar hem de nemlendiriciler reçetesiz satılır ve reçete gerektirmez. Vajinal tahrişi en aza indirmek için renk, koku veya diğer katkı maddeleri içermeyen ürünler kullanmak en iyisidir. Menopoz sonrası kadınlar genellikle vajinal kuruluk ve menopozla ilişkili ağrılı cinsel ilişki (marka isimleri: Vagifem, Yuvafem, Estring, Estrace krem, Premarin krem) tedavisinde düşük doz vajinal östrojen tedavisinin kullanımından fayda görecektir. Vajinal kuruluk tedavisi ayrı bir başlık altında detaylı olarak anlatılmaktadır.

Ağrılı seksin iyileştirilmesi — Seks sırasında ağrı çeken birçok kadının pelvis, alt karın, uyluk, kasık ve kalçalarında gergin ve hassas kaslar ve bağ dokusu vardır.

Pelvik taban fizik tedavisi (PT), pelvik taban kaslarının istem dışı kasılması ile ilişkili rahatsızlığı önemli ölçüde azaltabilir. Bu tip PT’yi uygulayan fizyoterapistler, pelvik manipülasyon ve rehabilitasyon konusunda özel olarak eğitilmiştir.

Genellikle ağrılı seks, ameliyat veya menopozdan sonra vajinanın daralması ve kısalması veya “provokasyonlu pelvik taban hipertonusu” olarak adlandırılan pelvis ve vajina kaslarının istemsiz sıkılmasından kaynaklanır. Bu en iyi, bir dizi vajinal dilatör satın alarak ve vajinayı birkaç ay boyunca nazikçe gererek tedavi edilir. Uygun boyutta iyi yağlanmış bir dilatör, günde yaklaşık beş dakika boyunca vajinaya birkaç kez yerleştirilir. Dilatörün boyutu, cinsel ilişki tekrar rahat olana kadar kademeli olarak artırılır. Bu egzersizler en iyi şekilde bir jinekolog veya pelvik taban fizyoterapisti tarafından yönlendirilir.

Cinsel yan etkileri olan ilaçların ayarlanması — Bir ilacın cinsel yan etkileri varsa, dozu azaltma veya etkili bir alternatif ilaç bulma seçenekleri hakkında sağlık uzmanınızla konuşun.

Bir antidepresan ilaçtan yan etkileri olan kadınlar için seçenekler, azaltılmış bir doz denemeyi veya antidepresan ilaç tipini değiştirmeyi içerir. Bupropion (marka adı: Wellbutrin), nefazodon (marka adı: Serzone), mirtazapin (marka adı: Remeron) veya duloksetin (marka adı: Cymbalta), cinsel yan etkisi çok az olan veya hiç olmayan antidepresan ilaçlardır ve bazen Mevcut ilacınıza ek olarak veya yerine İlaçlarınızda herhangi bir değişiklik yapmadan önce sağlık uzmanınızla konuşun. Depresyon aynı zamanda cinsel sorunların yaygın bir nedenidir, bu nedenle depresyonun etkili bir şekilde yönetilmesi önemlidir.

Androjenlerin dikkatle değerlendirilmesi — Testosteron gibi androjenler, erkeklerde testislerde ve adrenal bezlerde, kadınlarda yumurtalıklarda ve adrenal bezlerde üretilen seks hormonlarıdır. Erkeklerde androjenler, yüzdeki tüyler gibi tipik erkek özelliklerinin yanı sıra arzu ve uyarılma duygularının üretilmesinden sorumludur.

Bununla birlikte, androjenlerin kadın cinselliğinde rolü daha az açıktır. Yaşlanmayla birlikte androjen seviyeleri azalır, bu nedenle tüm postmenopozal kadınların kanında androjen seviyeleri düşüktür. Sıkıntı ile ilişkili düşük cinsel isteği olan ve tanımlanabilir başka bir nedeni olmayan menopoz sonrası kadınlar üzerinde yapılan araştırmalar, testosteron tedavisinin cinsel istek ve tepkide küçük ama önemli gelişmelere yol açabileceğini göstermiştir. Testosteron bandıyla ilgili çalışmalar fayda gösterse de, benzer dozda testosteron jeli ile ilgili çalışmalar plasebo jele kıyasla hiçbir fayda göstermedi. Kadınlarda düşük cinsel istek için testosteron tedavisi çalışmalarında görülen yüksek plasebo yanıtı, kadınların cinsel işlevinde hormonal olmayan faktörlerin önemini göstermektedir. ABD’de cinsel işlev bozukluğu olan kadınların tedavisi için hiçbir androjen ürünü, sınırlı etkinlik ve uzun vadeli güvenlikle ilgili veri eksikliği nedeniyle onaylanmamıştır.

Testosteron – Testosteron ürünleri bazen kadınlarda cinsel sorunları tedavi etmek için “etiket dışı” olarak kullanılır. Bu ürünler, genellikle erkekler için tasarlanmış ve hükümet tarafından onaylanmış testosteron cilt yamaları, jeller, kremler veya merhemler, haplar, implantlar ve enjeksiyonları içerir. Bu formülasyonlar tarafından sağlanan testosteron dozları genellikle kadınlar için çok yüksektir ve yan etki olasılığını artırır. Erkekler için onaylanan testosteron ürünleri kadınlarda çok daha düşük dozda (yaklaşık onda bir) kullanılabilir. Düşük dozlarda testosteron, bir eczacı tarafından topikal bir krem ​​veya jel içinde formüle edilebilir. Bu ürünlerin kalitesi, etkinliği ve güvenliği genellikle test edilmemiştir. Premenopozal kadınlar için testosteron önerilmez.

DHEA – Adrenal bezlerde yapılan androjen benzeri bir hormon olan DHEA (dehidroepiandrosteron), Amerika Birleşik Devletleri’nde besin takviyesi olarak mevcuttur. Çalışmalar, DHEA’nın, adrenal bezleri artık işlev görmeyen (adrenal yetmezlik) bazı kadınlarda cinsel ilgiyi ve memnuniyeti artırabildiğini göstermiştir.

Bununla birlikte, DHEA’nın diğer kadınlar için güvenli veya etkili olduğu kanıtlanmamıştır ve genellikle tavsiye edilmez. Ek olarak, DHEA bir besin takviyesi olarak üretildiğinden hükümet tarafından sıkı bir şekilde düzenlenmemektedir. Hormon miktarı bir hap veya şişeden diğerine değişebilir ve bir ürünün potansiyel olarak tehlikeli katkı maddeleri içermediğinden emin olmak mümkün değildir.

Düşük dozda DHEA (marka adı: Intrarosa) içeren bir gecelik vajinal fitil, menopoza bağlı ağrılı cinsel ilişkinin tedavisi için ABD Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onaylanmıştır. Vajinal DHEA ile cinsel işlevdeki iyileşmeler, postmenopozal kadınlarda düşük doz vajinal östrojen tedavisinin kullanımı ile görülenlere benzerdir.

Androjen yan etkileri ve riskleri – Testosteron tedavisi rahatsız edici yan etkilere neden olabilir. Androjenler vücutta ve yüzde saç büyümesini artırabilir ve kafa derisi saç dökülmesine, yağlı cilde, akneye, sesin geri dönüşü olmayan kalınlaşmasına, karaciğer sorunlarına ve yüksek kolesterol seviyelerine neden olabilir. Ayrıca, testosteron bir kadının vücudunda östrojene dönüştürüldüğü için meme kanseri, koroner kalp hastalığı, bacak ve akciğer pıhtıları ve inme riskinde artış olabilir. Androjen alan kadınlar yan etkiler açısından yakından izlenmelidir. Ayrıca, uzun vadeli güvenliğin bilinmediğinin de farkında olmalıdırlar.

Androjen (testosteron veya DHEA) kullanmayı düşünen kadınlar, bu tedavinin olası yan etkilerini ve risklerini sağlık uzmanlarıyla tartışmalıdır.

İlaçlar ve cihazlar — Amerika Birleşik Devletleri’nde, menopoz öncesi kadınlarda düşük cinsel arzuyu tedavi etmek için iki ilaç onaylanmıştır, bu da cinsel isteği düşük, bu da onlara sıkıntıya neden olur (“hipoaktif cinsel istek bozukluğu” olarak adlandırılır). Her ikisi de bir sağlık kuruluşu tarafından reçete edilmelidir. Cinsel isteği biraz iyileştirebilseler de ciddi yan etkileri olabilir.

Çoğu durumda, sağlık hizmeti sağlayıcıları, androjen tedavisini veya bu ilaçlardan herhangi birini denemeden önce ilişkinizi ve cinsel yaşamınızı iyileştirmek için başka şeyler denemenizi önerir. İlaç seçenekleri şunları içerir:

●Flibanserin (marka adı: Addyi) – Bu ilaç her gün aldığınız bir hap içinde gelir. Onu alan bazı kadınların yorgunluk, mide bulantısı, baş dönmesi veya baş ağrısı sorunları vardır. Alkol ve diğer bazı ilaçlar yan etki riskini artırabilir. Bir veya iki alkollü içkiniz varsa flibanserin almadan önce en az iki saat beklemelisiniz. Üç veya daha fazla içkiniz varsa, o gün hiç flibanserin almamalısınız.

●Bremelanotide (marka adı: Vyleesi) – Bu ilaç, seks yapmayı planlamadan yaklaşık 45 dakika önce kendinize verdiğiniz bir iğne şeklinde gelir. Yan etkiler mide bulantısı, kusma veya kızarmayı içerebilir (cildiniz kızardığında ve ısındığında). Yüz de dahil olmak üzere cilt bölgelerinde kalıcı olabilecek koyulaşma meydana gelebilir. Birkaç kadının kan basıncında artış olabilir. Yüksek tansiyonu veya kalp sorunları olan kadınlar bremelanotid alamazlar.

Sildenafil (marka adı: Viagra), tadalafil (marka adı: Cialis) veya vardenafil (marka adı: Levitra) dahil olmak üzere, erektil sorunları olan erkekler için yaygın olarak kullanılan ilaçların, genellikle kadınlarda cinsel işlevi normalden daha fazla iyileştirdiği gösterilmemiştir. plasebo ve genellikle tavsiye edilmez. Erektil disfonksiyon ilacının kullanımından fayda görebilecek kadınlar, antidepresan ilaçlara, özellikle seçici serotonin geri alım inhibitörlerine bağlı olarak orgazm güçlükleri geliştirenlerdir.

Kanıtlanmamış tedaviler

Bitkisel tedaviler — Pek çok kadın, cinsel istek ve zevki artırdığı reklamı yapılan, reçetesiz satılan bitkisel takviyeleri denemekle ilgilenir. Bitkisel tedavilerin güvenli ve etkili olup olmadığını değerlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Bazı bitkisel takviyeler cinsel işlevi iyileştirebilir, ancak bir plasebodan daha fazla değil. Bitkilerin üretimi hükümet tarafından düzenlenmemiştir ve bir bitkisel ürünün etikette belirtilen türde ve miktarda içerik içerdiğini veya potansiyel olarak tehlikeli katkı maddeleri içermediğini bilmek her zaman mümkün değildir. Bitkisel tedavileri kullanmak isteyen kişilerin bunu dikkatli yapmaları önerilir.

Cerrahi ve lazer tedavileri – Vajinayı seks için “daha iyi” hale getirmek için cerrahi çok nadiren gereklidir. Vajina anormallikleri ile doğan kadınlar, kadın genital kesimi olanlar ve doğumdan kaynaklanan travmatik yaralanmalar olanlar, bu işlemlerde uzman bir cerrah tarafından yapılan cerrahi tedaviden yararlanabilirler.

“Vajinal gençleştirme ameliyatı” reklamlarına karşı dikkatli olmak önemlidir. Bu prosedürler maliyetli ve rahatsız edici olabilir ve kalıcı olabilen vajinal yara izi ve ağrılı cinsel ilişkiye neden olabilir. Bir kadının veya eşinin cinsel zevkini iyileştirmeleri pek olası değildir.

Menopozdan sonra vajinal kuruluk ve ağrılı cinsel ilişkiyi tedavi etmek için lazer tedavisinin kullanımı yaygın olarak duyurulmaktadır; ancak, bu genellikle tavsiye edilmez. Vajinal lazer tedavileri çok pahalıdır ve sağlık sigortası kapsamında değildir. Yaralanmalar ve yara izi oluşabilir, bu da seks ile artan ağrıya neden olur. Uzun vadeli güvenlik ve etkinlik çalışmaları eksiktir.

The post Kadınlarda Cinsel Sorunlar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Abdominal Histerektomi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/abdominal-histerektomi/ Mon, 22 Aug 2022 10:42:00 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=10965 Abdominal histerektomi, rahmin alt karına açılan kesiden çıkarıldığı cerrahi bir işlemdir. İşlem sırasında bir veya her iki yumurtalık ve fallop tüpleri alınabilir, ancak histerektomi için bunların çıkarılması şart değildir ve bunların çıkarılması kararı ayrıca verilir. Rahmi alınan ancak yumurtalıkları olmayan kadınlar, östrojen üretecek, ancak adet dönemi olmayacaktır. Kadın üreme sistemi anatomisinin bilinmesi, histerektomiyi anlamada yardımcı […]

The post Abdominal Histerektomi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Abdominal histerektomi, rahmin alt karına açılan kesiden çıkarıldığı cerrahi bir işlemdir.

Ameliyat kesileri

Karından yapılan kadın hastalıkları ve doğum ameliyatlarında en sık kullanılan iki kesi şekli.

İşlem sırasında bir veya her iki yumurtalık ve fallop tüpleri alınabilir, ancak histerektomi için bunların çıkarılması şart değildir ve bunların çıkarılması kararı ayrıca verilir. Rahmi alınan ancak yumurtalıkları olmayan kadınlar, östrojen üretecek, ancak adet dönemi olmayacaktır.

Abdominal Histerektomi Türleri

Abdominal histerektomide karnındaki bir kesiden rahim çıkarılır. Total histerektomide rahim ve rahim ağzı alınır. Subtotal veya supraservikal histerektomide, doktor rahim çıkarılır ancak rahim ağzı yerinde bırakılır. Bu ameliyat, bikini hattından yatay bir kesi ile yapılır. Bazen yukarıdan aşağıya dikey bir kesi ile de yapılabilir. Histerektominin bir parçası olarak yumurtalıklar ve yumurtalıkları rahme bağlayan tüpler de (fallop tüpleri) çıkarılabilir. Buna salpingo-ooferektomi denir.

Kadın üreme sistemi anatomisinin bilinmesi, histerektomiyi anlamada yardımcı olabilir.

Rahim, alt karın ve pelviste yer alan içi boş, armut biçimli kaslı bir organdır. Uterusun üst ucunda, fallop tüpleri her iki tarafa açılır. Her tüpün dış ucu bir yumurtalığın yanında yer alır. Yumurtalıklar rahmin yanında ve biraz arkasında bulunur.

Kadın İç Üreme Organları

Kadın iç üreme organları

Uterus, aşağıya doğru daralır ve vajinaya açılır. Rahmin alt ucuna serviks denir.

Abdominal Histerektomi Nedenleri

Farklı nedenlerle histerektomi yapılabilir.

Anormal uterin kanama. Menoraji adı verilen aşırı uterin kanama, kansızlık, yorgunluk ve iş veya okula gidememeye neden olabilir. Menoraji genellikle yedi günden uzun süren veya birkaç saat boyunca saatte birden fazla pedi doyuran kanama olarak tanımlanır. Anormal rahim kanaması veya menopozdan sonra bir kanama rahim kanseri belirtisi olabilir. Bu semptomları olan tüm kadınlar değerlendirilmelidir.

Ağır veya düzensiz kanamalar genellikle önce ilaçla veya histerektomiye alternatif diğer cerrahi yöntemlerle tedavi edilir. Ancak konservatif tedavilerle düzelmeyen anormal uterin kanama histerektomi gerektirebilir.

Fibroidler. Fibroid (leiomyom), kadınların üçte birinde görülen rahim kaslarının kanser olmayan nodülleridir. Fibroidler hamilelik sırasında büyüyebilir ve tipik olarak menopozdan sonra küçülür. Aşırı kanama ve pelvik ağrı veya bası belirtilerine neden olabilir.

Pelvik organ sarkması. Pelvik organ sarkması, pelvik kas ve bağların zayıflamasından kaynaklanır. Bu, rahmin vajinaya sarkmasına neden olur. Sarkma; vajinal doğum yapan , bazı genetik yatkınlıkları, bazı yaşam tarzı faktörleri (yaşam boyu tekrarlanan ağır kaldırma gibi) veya kronik kabızlığı olanlarda daha sık görülür.

Servikal anormallikler. Konizasyon gibi koruyucu operasyonlarla düzelmeyen şiddetli servikal kanser öncüsü olguları için histerektomi gerekebilir.

Endometrial hiperplazi. Endometrial hiperplazi, endometriumun (rahimiç tabakası) aşırı kalınlaşmasıdır. Uzun süre tedavi edilmezse endometriyal kansere yol açabilir. Endometriyal hiperplazi sıklıkla ilaçla tedavi edilebilmesine rağmen, bazen histerektomi gerekebilir.

Kanser. Rahim (endometrium), serviks veya yumurtalık kanseri tedavisinde histerektomi gerekebilir.

Doğumdan sonra şiddetli kanama. Doğumdan sonra kontrol altına alınamayan kanaması olanlarda nadiren histerektomi gerekebilir.

Kronik pelvik ağrı. Kronik pelvik ağrı; endometriozis veya pelvik organlar arasında yapışıklıklardan kaynaklanabilir. Bununla birlikte, pelvik ağrı, sindirim ve üriner sistemler dahil olmak üzere farklı sistemlerden de kaynaklanabilir. Pelvik ağrı histerektomiden sonra da devam edebilir.

Operasyon Öncesi Planlama ve Değerlendirme

Ameliyattan önce doktorunuzla yumurtalıklarınızın ve/veya tüplerinizin de alınması gerekip gerekmediğini, ameliyattan sonra östrojen tedavisine ihtiyacınız olup olmayacağını ve rahmin sadece serviksin üstündeki kısmının alınıp alınmayacağını tartışmalısınız.

Yumurtalıklar ve yumurtalık kanallarının çıkarılması. Histerektomi sırasında yumurtalıklar ve yumurtalık kanallarının çıkarılmasına salpingoooferektomi denir. Bu organların çıkarılması her zaman gerekli değildir.

Menopoza girmemiş olanlarda, östrojen, progesteron ve testosteron salgısının devam etmesi için yumurtalıklar alınmayabilir. Bu hormonlar, kalp hastalığı riskini azaltmada, cinsel ilgiyi sürdürmede, sıcak basması ve vajinal kuruluk gibi menopoz belirtilerini ve kemik kaybını önlemede önemlidir. Öte yandan, adet döngüsüne bağlı migren, epilepsi veya şiddetli adet öncesi sendromu (PMS) olan kadınlarda, yumurtalıkların çıkarılmasıyla hormon seviyeleri azaltıldığında belirtiler iyileşebilir. Ek olarak, yumurtalık veya yumurtalık kanalı kanseri riski yüksek olan kadınlarda yumurtalıklar ve tüpleri çıkarılmalıdır.

Menopoz sonrası kadınlarda, yumurtalık kanseri riski nedeniyle yumurtalıklar çıkarılmalıdır.

Östrojen tedavisi. Menopoza girmemiş ve yumurtalıkları alınmış olanlara ameliyattan sonra östrojen tedavisi (ET) önerilebilir. ET, yumurtalıklar cerrahi olarak alındığında oluşabilecek sıcak basmaları, gece terlemeleri ve kemik kaybını önler.

Menopozu tamamlamış kadınlara histerektomi sonrası ET gerektirmez.

Operasyon öncesi testler. Ameliyat öncesinde, yaşınıza ve diğer tıbbi durumlarınıza bağlı olarak fizik muayene, EKG, göğüs röntgeni ve kan testleri yapılır.

Supraservikal/subtotal histerektomi. Standart bir abdominal histerektomide, tüm uterus ve serviks çıkarılır. Ancak rahmin tamamının alınmadığı durumlar da vardır. Supraservikal, subtotal veya kısmi histerektomi; rahmin üst kısmı çıkarılırken serviksin yerinde bırakılmasıdır. Serviksinizi kalmasını istiyorsanız veya ameliyat sırasında serviksin alınmasını zorlaştıran zorluklar ortaya çıkarsa, supraservikal histerektomi yapılabilir. Histerektomiden önce, serviksi yerinde bırakmanın riskleri ve yararlarını öğrenmelisiniz.

Supraservikal histerektomi geçiren kadınlar, rahim ağzı kanseri için rutin taramaya (smear) devam etmelidir. Bazı kadınlar, tutulan serviks rahmin kalan küçük bir kısmına bağlı olduğu için adet kanaması yaşamaya devam eder.

Geçmişte, serviksin çıkarılmasının cinsel tatmini engelleyeceği endişesi vardı. Bununla birlikte, araştırmalar, serviksi olan ve olmayan kadınlar arasında histerektomi sonrası cinsel tatminin farklı olmadığını göstermiştir.

Abdominal Histerektomi Ameliyatı

Abdominal histerektomi hastane ortamında ameliyathanede yapılır ve yaklaşık iki saat sürer. Ameliyat başlamadan önce, enfeksiyonu önlemek için antibiyotik ve anormal kan pıhtılarını önlemek için ilaç veya kompresyon cihazı kullanılır. Ardından, ağrı hissetmemeniz için genel veya epidural anestezi verilecektir. İşlem boyunca kalp hızı, kan basıncı, kan kaybı ve solunum yakından izlenir. Ameliyattan sonra, uyanırken izlenebilmeniz için uyanma odasına (anestezi sonrası bakım ünitesi olarak da bilinir) transfer edileceksiniz. Daha sonra hastane odasına transfer edilirsiniz.

Abdominal Histerektomi Komplikasyonları

Histerektomi sonucu bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Çoğu kolayca yönetilebilir ve uzun vadeli sorunlara neden olmaz.

Kanama. Az sayıda olguda kanama meydana gelir ve kanamayı durdurmak için ameliyathaneye geri dönülmesini gerektirebilir.

Enfeksiyon. Hafif ateş, histerektomiden sonra yaygındır. Her zaman enfeksiyondan kaynaklanmaz ve genellikle tedavi olmaksızın düzelir. Bununla birlikte, yüksek veya kalıcı ateş, enfeksiyona işaret edebilir. Olguların yüzde 10’undan azında ciddi enfeksiyon meydana gelir ve genellikle intravenöz antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Çok nadiren başka bir cerrahi işlem gerekir.

Kabızlık. Kabızlık histerektomiyi takiben sık görülür ve dışkı yumuşatıcılar, diyet lifi ile kontrol edilebilir.

İdrar retansiyonu. Abdominal histerektomiden sonra idrar retansiyonu yani idrar yapamama görülebilir. İdrar retansiyonu, vajinal histerektomi geçirenlerde daha sık görülür. İdrar, genellikle 24 ila 48 saat içinde, tutulma çözülene kadar sonda kullanılarak boşaltılabilir.

Damar içi pıhtı oluşumu. Pelvik cerrahi, bacak damarlarında kan pıhtılaşması riskini artırır. Risk, ameliyattan yaklaşık altı hafta sonra artar. Abdominal histerektomi geçiren kadınlar ameliyat başlamadan önce kan pıhtılarının oluşmasını önlemek için tedavi görmelidir. Bu tedaviler arasında kompresyon çorapları, pnömatik kompresyon cihazları ve ilaçlar yer alabilir. Ek olarak, oral kontraseptif veya hormon replasmanı alan kadınlar, kan pıhtılaşması riskini daha da artırabileceklerinden, ideal olarak ameliyattan önce bunları bırakmalıdır. Cinsel olarak aktif ve menopoz öncesi kadınlar, ameliyattan önce hamileliği önlemek için alternatif doğum kontrol yöntemleri (örn. prezervatif) kullanmalıdır.

Komşu organlarda hasar. ​​Mesane, üreterler (böbreklerden mesaneye idrar taşıyan kanallar), kalın ve ince bağırsaklar histerektomi sırasında yaralanabilir. Yaralanma histerektomi geçiren tüm kadınların yüzde birinden daha azında meydana gelir ve genellikle ameliyat sırasında tespit edilip düzeltilebilir. Ameliyattan sonra tespit edilirse başka bir ameliyat gerekebilir.

Erken menopoz. Histerektomi geçirmiş ancak yumurtalıklarını alınmamış olanlar, ortalamadan (51 yaş) daha erken menopoza girebilir. Bunun nedeni rahmin alınmasının bir sonucu olarak yumurtalıklara kan akışının azalması olabilir.

Abdominal Histerektomi Sonrası İyileşme

Ameliyattan hemen sonra sıvı gıda verilir. Özellikle mide bulantınız veya kusmanız varsa, ilk gün boyunca intravenöz (IV) sıvı alabilirsiniz. Ayrıca gerektiğinde intravenöz, intramüsküler (IM) enjeksiyon veya hap olarak ağrı kesici ilaç alacaksınız. Normal günlük aktivitelerinize mümkün olan en kısa sürede devam etmelisiniz. Aktif olmak özellikle önemlidir çünkü kan pıhtılaşması, zatürree ve gaz sancıları gibi komplikasyonları önlemeye yardımcı olur.

Abdominal Histerektomi Sonrası Yaşam

Histerekomi, sebebi olan sorunların iyileşmesini sağlar. Bu nedenle operasyon sonrası kadınlar memnundur.

  • Vajinal kanama. Operasyon öncesi %59 oranında görülürken operasyondan sonra %1’den nadirdir.
  • Pelvik ağrı. Operasyon öncesi %63 oranında görülürken operasyondan sonra %8’den nadirdir.
  • Sırt ağrısı. Operasyon öncesi %43 oranında görülürken operasyondan sonra %17’den nadirdir.
  • Aktivite sınırlaması. Operasyon öncesi %58 oranında görülürken operasyondan sonra %2’den nadirdir.
  • Uyku bozukluğu. Operasyon öncesi %41 oranında görülürken operasyondan sonra %21’den nadirdir.
  • Yorgunluk. Operasyon öncesi %70 oranında görülürken operasyondan sonra %25’den nadirdir.
  • Karın şişkinliği. Operasyon öncesi %48 oranında görülürken operasyondan sonra %12’den nadirdir.
  • İdrar kaçırma. Operasyon öncesi %20 oranında görülürken operasyondan sonra %8’den nadirdir.

Çoğu kadında histerektomiden sonra cinsel işlev, zevk ve ağrılı cinsel ilişki düzelir. Bununla birlikte, herkesin durumu farklıdır ve sonuçlarınız büyük olasılıkla ameliyat sırasındaki yaşınız, ameliyatın nedeni ve duygudurum sorunları öykünüz olup olmadığı gibi çeşitli faktörlere bağlı olabilir.

Daha genç kadınlar, doğurganlık kaybı nedeniyle histerektomiden sonra üzüntü hissedebilir. Ameliyattan sonra üzüntü, endişe veya depresyon duygularınız varsa, doktorunuzla konuşmalısınız.

Histerektomiye Alternatif Tedaviler

Histerektomiyi ertelemek isteyen kadınlar, ilaçları veya daha az girişimsel cerrahi işlemleri tercih edebilirler. Histerektomiye tıbbi ve cerrahi alternatifler, altta yatan bozukluğa bağlıdır. Hangi tedavinin en iyi olduğuna ilişkin karar, tıbbi probleminize, mevcut tüm tedavi seçeneklerine ve her bir tedavi türünün risk ve faydalarına dayanır.

Abdominal histerektomiye bazı alternatifler-:

  • Bazı durumlarda rahim vajinadan çıkarılarak karında kesi yapılmasına gerek kalmaz. Bu işleme vajinal histerektomi denir. Rahim çok büyük değilse, çok fazla skar dokusu yoksa ve ameliyatı gerektiren durum iyi huylu ve rahimle sınırlıysa vajinal bir yaklaşım kullanılabilir. Çoğu kadın, vajinal histerektomiden sonra normal aktivitelerine abdominal histerektomiden daha erken dönebilir.
  • Semptomatik leiomyoma (miyom) tedavisinde uterus arter embolizasyonu ve myomektomi kullanılabilir.
  • Kronik pelvik ağrısı olan hastalara ağrı merkezinde ameliyatsız tedaviler uygulanabilir.
  • Şiddetli vajinal kanamanın tedavisinde endometrial ablasyon uygulanabilir.
  • GnRH analogları (örneğin, leuprolide) veya progestinler gibi hormonal ilaçların kullanıldığı tıbbi tedavi, endometriozis ile ilişkili ağrıyı azaltabilir.
  • Koni biyopsisi (örn. soğuk bıçak konisi), kriyocerrahi, lazer cerrahisi veya loop elektrokoter (örn., LEEP veya LLETZ) genellikle servikal displazi (anormal Pap smear) tedavisinde kullanılır. Bu işlemde rahim ağzının ve rahimin tamamı yerine rahim ağzının anormal kısmını çıkarır.

UpToDate

The post Abdominal Histerektomi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Düşük Dereceli Anormal Pap Testi Sonuçlarının Takibi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/dusuk-dereceli-anormal-pap-testi-sonuclarinin-takibi/ Sun, 21 Aug 2022 16:22:03 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=10956 Pap smear veya servikal sitoloji olarak da adlandırılan Pap testi, serviks kanserini taramanın iyi bir yoludur. 21 ila 25 yaşları arasında Pap ve/veya insan papilloma virüsü (HPV) testleri ile serviks kanseri taraması yapılmalıdır. Rahim ağzı olan herhangi bir kişi cinsiyet kimliği, cinsel yönelim veya cinsel aktiviteden bağımsız olarak taranmalıdır. Rahim ağzı ve vajinanın dış yüzeyi […]

The post Düşük Dereceli Anormal Pap Testi Sonuçlarının Takibi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Pap smear veya servikal sitoloji olarak da adlandırılan Pap testi, serviks kanserini taramanın iyi bir yoludur. 21 ila 25 yaşları arasında Pap ve/veya insan papilloma virüsü (HPV) testleri ile serviks kanseri taraması yapılmalıdır. Rahim ağzı olan herhangi bir kişi cinsiyet kimliği, cinsel yönelim veya cinsel aktiviteden bağımsız olarak taranmalıdır.

Rahim ağzı ve vajinanın dış yüzeyi yassı hücreler adı verilen hücrelerle kaplıdır. Rahim ağzı kanalında, glandüler hücreler adı verilen hücreler bulunur. Hücrelerde değişiklikler veya anormallikler görüldüğünde anormal Pap testi sonucu çıkacaktır. Ciddiyet sırasına göre anormal smear testi sonuçları:

  • Önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler (ASC-US)
  • Düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyonlar (LSIL)
  • Atipik skuamöz hücreler yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyonu dışlayamaz (ASC-H)
  • Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyonlar (HSIL)
  • Atipik glandüler hücreler (AGC)

Bu sayfada, bu kategorilerin en hafifleri olan ASC-US, LSIL ve ASC-H’e odaklanacağız.  Pap testi sonucunuzda bu anormalliklerden biri varsa, daha fazla test yapılmalıdır. Bu bulguları olan bazı kişilerin serviksinde kanser öncesi bir lezyon bulunabilir.

Bir kişide kanser öncesi lezyon veya kanser olma riski, mevcut HPV ve Pap testi sonuçları ile geçmiş tarama sonuçlarına göre belirlenir. Tüm bu bilgilerle riskiniz tahmin edilebilir. İki kişide aynı tarama sonuçları bulunmuş ancak geçmişte farklı test sonuçları alınmışsa, risk tahminleri farklı olacaktır.

Atipik Skuamöz Hücreler (ASC)

ASC tanımı iki kategoriye ayrılır:

  • Önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler (ASC-US)
  • Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyonu dışlayamayan atipik skuamöz hücreler (ASC-H).

Önemi Belirsiz Atipik Skuamöz Hücreler (ASC-US)

Yüksek dereceli kanser öncesi lezyon (HSIL) riski yüzde 7 olup, rahim ağzı kanseri yüzde 1’den azdır.

ASC-US Pap testleri, 25 yaşın altındaki kişilerde 25 yaş ve üzerindekilere göre farklı şekilde yönetilir. Ek testlerin sonuçlarına göre, kolposkopi gerekebilir. Kolposkopi, ofiste pelvik muayene sırasında mikroskop kullanılarak serviksin incelenmesidir.

25 yaş ve üzeri. 25 yaşında veya daha büyükseniz ve smear sonucunuz ASC-US ise iki seçeneğiniz olacaktır:

  • HPV testi. Yaşınız 25 veya üzerinde ve henüz insan papilloma virüsü (HPV) testi yaptırmadıysanız, HPV bakılmasında yarar var. HPV enfeksiyonu, neredeyse tüm rahim ağzı kanseri vakalarının nedenidir. Bazıları serviksi enfekte edebilen birçok HPV tipi vardır ve bunlardan bazıları (örneğin, HPV 16/18) servikal kanser açısından yüksek risk taşır. HPV testi, özellikle bu yüksek riskli suşları arar; buna genotipleme denir. HPV testi genellikle Pap testi ile aynı anda yapılır.
    • HPV 16/18 için test pozitif saptanırsa, kolposkopi yapmak gerekecektir.
    • HPV için test pozitif saptanmış ancak genotipleme yapılmamış veya genotipleme yapıldıysa ve 16/18 negatifse, kolposkopi yapılır. Son beş yıl içinde yapılan HPV testinizin negatif çıkmışsa, bir yıl içinde Pap testi olsun veya olmasın HPV testi yapılır.
    • HPV için test negatif saptanırsa, servikal kanser öncüsü olma olasılığınız yoktur ve üç yıl içinde Pap testi olsun veya olmasın HPV testini tekrarlanmalıdır. Çoğunlukla, ASC-US bu süre içinde çözülür.
  • 1 yıl içinde tekrar smear. Smear normalse normal taramaya dönebilirsiniz. Bir anormallik bulunursa, kolposkopi yapılmalıdır.

21 ila 24 yaş arası. HPV testi, bu yaş grubundaki kişilerde uygulanmaz. HPV enfeksiyonunun gençlerde yaygındır, ancak sıklıkla kendiliğinden iyileşir ve genellikle servikal kansere neden olmaz. Bu yaş grubundaysanız Pap testi sonucu ASC-US bulunmuşsa iki seçeneğiniz vardır:

  • 1 yıl içinde tekrar smear. Bu genellikle 21 ila 24 yaş arasındaki kişiler için tercih edilen seçenektir.
  • HPV testi. HPV testi negatifse normal tarama programınıza dönebilirsiniz. HPV testi pozitif ise bir yıl sonra Pap testini tekrarlamalısınız.

Yüksek Dereceli Skuamöz İntraepitelyal Lezyonu Dışlayamayan Atipik Skuamöz Hücreler (ASC-H)

Yüksek dereceli kanser öncesi lezyon (HSIL) riski yüzde 33, rahim ağzı kanseri yüzde 3 kadardır.

Yaşınız ne olursa olsun ASC-H Pap testiniz varsa, sonraki adım daha ileri değerlendirme için kolposkopi olmalıdır.

Kolposkopi ile birlikte loop elektrocerrahi eksizyon prosedürü (LEEP veya “transformasyon bölgesinin büyük halka eksizyonu” [LLETZ] olarak da adlandırılır) ile acil yani hızlandırılmış tedavi yapılabilir. Bu, kanserin geliştiği dönüşüm bölgesi olarak adlandırılan serviks alanının çıkarılmasıdır. Bu, kanser için analiz edilecek daha büyük miktarda doku sağlar. Ayrıca, etkilenen hücreleri çıkararak eğer varsa kanseri veya kanser öncüsünü tedavi eder.

Hızlandırılmış tedavi, 21 ila 24 yaş arasındaki kişiler için tercih edilen seçenek değildir. Yüksek dereceli lezyonlar bile gençlerde tedavi edilmeden kaybolabilir ve tedavi gelecekteki bir hamilelikte komplikasyon riskini artırabilir. Bu nedenle sadece kolposkopi ile biyopsi sonucunu beklemeden tedavi bu yaş grubunda genellikle yapılmaz. Ayrıca, hamile olan kişiler için acil tedavi uygulanmaz.

Düşük Dereceli Skuamöz İntraepitelyal Lezyon (LSIL)

LSIL smearde, hafif hücresel değişiklikler görülür. LSIL saptanan bir olguda, yüksek dereceli bir rahim ağzı kanseri riski yüzde 6,9 olup rahim ağzı kanseri riski yüzde 1’den azdır.

Önemi belirsiz atipik skuamöz hücrelerde (ASC-US) olduğu gibi, LSIL Pap testi yaşınıza bağlı olarak farklı şekilde değerlendirilir.

25 yaş ve üzeri. 25 yaşında veya daha büyükseniz ve smear sonucunuz LSIL ise takip, insan papilloma virüsü (HPV) testi sonucuna bağlıdır:

  • HPV 16/18 pozitif ise kolposkopi yaptırmanız gerekir.
  • HPV için test pozitif saptanmış ancak genotipleme yapılmamış veya genotipleme yapıldıysa ve 16/18 negatifse, kolposkopi yapılır. Son beş yıl içinde yapılan HPV testinizin negatif çıkmışsa, bir yıl içinde Pap testi olsun veya olmasın HPV testi yapılır.
  • HPV için negatif test yaparsanız, bir yıl içinde Pap testi olsun veya olmasın HPV testi yaptırmalısınız.

Yukarıda da belirtildiği gibi, HPV testi, 21 ila 24 yaş arasında serviks kanseri taramasının olağan bir parçası değildir. Bu yaş grubundaysanız, LSIL Pap testinin ardından bir yıl içinde başka bir Pap testi yapılmalıdır.

LSIL Pap testi sonucu var, ancak birkaç hücre yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon (HSIL) için şüpheli ise, takip HSIL sonucu olan kişiler gibi olmalıdır. Kolposkopi yapılmalıdır.

Özel Durumlar

Hamilelik Sırasında

Hamileyken anormal Pap testi sonucu saptananlarda sonraki adım, hamilelikle ilgili komplikasyonlardan kaçınırken uygun bir değerlendirme yapmaktır.

Genel olarak hamileler, hamile olmayanlarla aynı şekilde yönetilir. Kolposkopi yapılması gerekiyorsa, doğumdan dört hafta sonrasına ertelenebilir. Hamilelik sırasında serviks biyopsisi, kanser konusunda ciddi endişe varsa yapılır. Gebelikte endoservikal örnek alınmaz.

Menopozdan Sonra

Menopoz sonrasında saptanan anormal smear sonucu hala adet görenlerle aynı şekilde yönetilir.

Yapılan smearlerde normal test geçmişiniz varsa, 65 yaşından sonra rahim ağzı kanseri taramasını durdurabilirsiniz. Bununla birlikte, geçmişte anormal smear sonucu olanlarda 65 yaşından sonra tarama yapılması önerilir.

UpToDate

The post Düşük Dereceli Anormal Pap Testi Sonuçlarının Takibi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Doğum Kontrolünde Bariyer ve Perikoital Yöntemler https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/dogum-kontrolunde-bariyer-ve-perikoital-yontemleri/ Sun, 21 Aug 2022 11:22:59 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=10948 Gebelikten korunmak için çeşitli yöntemler vardır. Hangi yöntemin sizin için doğru olduğuna karar vermek için; kolaylık, maliyet, olası yan etkiler ve gelecekteki hamilelik planlarınız dahil olmak üzere bir dizi konuyu göz önüne almalısınız. Cinsel ilişki sırasında kullanılan doğum kontrol yöntemleri perikoital kontrasepsiyon olarak adlandırılır. Prezervatifler (hem dış hem de iç), diyafram, servikal başlık, sünger ve […]

The post Doğum Kontrolünde Bariyer ve Perikoital Yöntemler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Gebelikten korunmak için çeşitli yöntemler vardır. Hangi yöntemin sizin için doğru olduğuna karar vermek için; kolaylık, maliyet, olası yan etkiler ve gelecekteki hamilelik planlarınız dahil olmak üzere bir dizi konuyu göz önüne almalısınız.

Cinsel ilişki sırasında kullanılan doğum kontrol yöntemleri perikoital kontrasepsiyon olarak adlandırılır. Prezervatifler (hem dış hem de iç), diyafram, servikal başlık, sünger ve vajinal sperm öldürücüler perkoital kontrasepsiyon yöntemleridir.

Prezervatif aynı zamanda bariyer doğum kontrol yöntemleri arasındadır. Spermin rahme girmesini ve döllenme için yumurtaya ulaşmasını fiziksel olarak engeller. Diyafram, servikal başlık ve sünger, hamileliği önlemek için spermisit (spermi yok eden kimyasal bir madde) ile birlikte kullanılır.

Bu yöntemler:

  • Hormonal yan etkisi yoktur (Hormon içermediği için).
  • İç ve dış kondomlarda cinsel yolla bulaşan bazı enfeksiyonlara karşı korunma sağlar.
  • Reçetesiz satılır.

Bu sayfada, prezervatif, diyafram, servikal başlık, doğum kontrol süngeri ve sperm öldürücüler ele alınmıştır.

Doğum Kontrol Yöntemi Seçimi

Mevcut seçeneklerin çeşitliliği nedeniyle hangi doğum kontrol yönteminin en iyi olduğuna karar vermek zor olabilir. En iyi yöntem, sürekli olarak kullanılacak ve rahatsız edici yan etkilere neden olmayan yöntemdir. Dikkate alınması gereken diğer faktörler:

  • Etkinlik (hamileliği önlemede ne kadar etkilidir)
  • Kolaylık
  • İlaç veya cihazın ne kadar süre etkili olduğu
  • Adet döneminizi etkileyip etkilemediği ve nasıl etkileyeceği
  • Yan etkilerin türü ve sıklığı
  • Satın alınabilirlik
  • Gizlilik endişesi
  • Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da koruma sağlayıp sağlamadığı
  • Almayı bırakırsanız doğurganlığınız ne kadar çabuk geri döneceği

Hiçbir doğum kontrol yöntemi mükemmel değildir; farklı seçeneklerin avantaj ve dezavantajlarını dengelemeli ve hangi yöntemin sizin için en iyi olduğuna karar vermelisiniz.

Bariyer Yöntemi ve Perikoital Yöntemlerin Etkinliği

Etkinlik oranları (yani, gebelikten ne kadar korudukları), hangi doğum kontrol yöntemini seçtiğinize bağlıdır. Her yöntemi kullanan kişiler için ortalama gebelik oranları tabloda listelenmiştir. Doğum kontrol yöntemini mükemmel kullanırsanız, yani her cinsel ilişkide kullanır ve tüm talimatları dikkatle uygularsanız, hamilelik riski daha düşük olacaktır.

Bariyer Yöntemleri

Cinsel ilişki sırasında kullanılan doğum kontrol yöntemlerine perikoital doğum kontrolü denir. Bunlara bariyer yöntemleri de denir.
Listede verilen oranlar, yöntemi bir yıl kullandıktan sonra gebe kalacak kişilerin yüzdesi için tahminlerdir. Yöntemin uygulanması için tipik kullanım deyimi kullamılır. Bu, insanların bu yöntemleri kullanmada gösterdikleri ortalama özen anlamına gelir. Mükemmel kullanım ile gebelik oranları biraz daha düşük olacaktır. Her cinsel ilişkide yöntemi kullanır ve tüm talimatları tam olarak uygularsınız mükemmel kullanım oranları ortaya çıkar.

Genel olarak, bariyer ve perikoital yöntemler,  diğer yöntemler (rahim içi araç [RİA], implant veya doğum kontrol hapları gibi) kadar etkili bir şekilde hamileliği engellemez.

Acil Kontrasepsiyon

Korunmasız cinsel ilişkiye girdiyseniz (örneğin, bariyer yöntemini kullanmadıysanız veya kullanırken sorun olduysa), hamilelik riskini azaltmanın yolları vardır. Hamilelik riskinizi azaltmak için RİA takılabilir (bu en etkili acil doğum kontrol yöntemidir) veya ertesi gün hapı alabilirsiniz. Bu, cinsel ilişkiden sonra mümkün olan en kısa sürede, ideal olarak 120 saat içinde alınmalıdır.

Bariyer ve perikoital yöntemler başarısız olabileceğinden (örneğin, prezervatifler yırtılabileceğinden veya diyafram, servikal kap veya doğum kontrol süngerini takmayı unutabileceğinizden), evde kullanmak üzere ertesi gün hapı bulundurmak iyi bir fikirdir.

Prezervatif

İki tür prezervatif vardır: dış (penisin üzerinden geçen) ve iç (vajinanın içine giren).

Dış prezervatif. Dış (erkek) prezervatif, cinsel ilişki sırasında meninin partnerin vücuduna girmesini önlemek için ereksiyon halindeki penisin üzerine yerleştirilen ince, esnek bir kılıftır. Optimum etkinlik ve koruma sağlamak için, kullanım talimatlarına dikkat edilmelidir.

Sperm öldürücü prezervatifler (prezervatife uygulanan sperm öldürücü ile paketlenmiş olanlar), sperm öldürücü içermeyen prezervatiflerden daha etkili değildir. Bunun yerine ayrı bir sperm öldürücü kullanmak tercih edilir.

Doğru kullanıldığında, prezervatifler HIV gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riskini de azaltabilir.

  • Partneri düzenli prezervatif kullanan kadınlarda bel soğukluğu, klamidya, trikomonas, frengi, HIV ve HPV (genital siğillere ve rahim ağzı kanserine neden olabilen insan papilloma virüsü) riski azalır.
  • HIV bulaşmış bir erkekle düzenli ilişkisi olan HIV negatif kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada, sürekli prezervatif kullanan kadınların enfekte olmadığı gösterildi.
  • Düzenli prezervatif kullanımı HIV enfeksiyonu riskini yaklaşık yüzde 69 oranında azaltır.

Yağ bazlı kayganlaştırıcılar (örneğin güneş yağı, jöle veya krem ​​şanti gibi gıda maddeleri), prezervatifin zayıflamasına ve yırtılmasına neden olabileceğinden lateks prezervatiflerle birlikte kullanılmamalıdır. Su bazlı yağlar güvenlidir.

Çoğu prezervatif lateksten yapılır, bu da latekse alerjisi veya hassasiyeti olan kişiler için sorun olabilir. Poliüretan prezervatifler latekse bir alternatiftir. Hayvan derisi prezervatifleri (örneğin kuzu derisi), HIV bulaşma riskini etkili bir şekilde önlemedikleri için HIV enfeksiyonu riski olduğunda önerilmez.

Prezervatif kullanımı ile 100 kadından yaklaşık 13’ü ilk yıl içinde hamile kalacaktır. Kusursuz kullanımla (yani her cinsel ilişkide kondomu doğru kullanmak) etkinlik daha yüksektir.

İç prezervatif. Meninin girmesini önlemek için dahili (kadın) prezervatif vajinanın içine takılır. Nitrilden yapılmış bir kılıftır ve silikon bazlı bir kayganlaştırıcı ile önceden yağlanmıştır. Her iki uçta da yumuşak, esnek bir halka vardır. Kılıfın kapalı ucundaki halkanın kenarları birbirine bastırılır ve ardından vajinaya mümkün olduğunca derine sokulur. Serbest bırakıldığında, prezervatifi yerinde tutmak için halka açılacaktır. Kılıfın açık ucundaki halka vulvanın dışında kalır ve labiaya dayanır.

iç prezervatif

İç kondomun halkalarından kapalı olanı vajinanın içinde, açık olan diğer halka ise dışarıda durmaktadır.

Dahili prezervatif kullanan 100 kadından yaklaşık 21’i ilk yıl içinde hamile kalır.

Diyafram ve Servikal Kap

Diyafram veya servikal başlık, cinsel ilişkiden önce serviksin üzerine yerleştirilir. Spermisit ile spermi öldürerek hamileliği önler. Her iki aracın da doktor tarafından takılması gerekir. Doğumdan sonra veya 4,5 kilogramdan fazla kaybederseniz veya alırsanız, uyum yeniden kontrol edilmelidir. Diyaframın doktor tarafından denenmesine gerek yoktur, çünkü tek boyutta gelir.

Hem diyafram hem de servikal kap, gonore, klamidya ve pelvik inflamatuar hastalık dahil olmak üzere bazı cinsel yolla bulaşan hastalık ve enfeksiyon riskini azaltabilir. Ancak, HIV enfeksiyonunun yayılmasını engellemezler. HIV enfeksiyonu olduğu bilinen veya HIV ile enfekte olma riski taşıyan kadınların diyafram veya servikal kapa ek olarak harici prezervatif kullanmaları önerilir.

Diyafram veya servikal kap kullananlarda başarısızlık oranı (gebelik sayısı), hormonal doğum kontrol yöntemleri (örn. doğum kontrol hapı) kullananlara kıyasla daha yüksekti.

Diyafram kullanan 100 kadından yaklaşık 17’si ilk yıl içinde hamile kalır. Servikal kap ile 100 kadından 16 ila 32’si ilk yıl hamile kalır; servikal kap doğum yapmış kadınlarda daha az etkilidir.

Diyafram. Diyafram, esnek kenarlı, silikondan yapılmış, yumuşak, kubbe şeklinde bir kaptır. Cinsel ilişkiden önce, kubbenin oyuk kısmı bir sperm öldürücü krem ​​veya jel ile kısmen doldurulur ve ardından diyafram vajinanın derinine yerleştirilip serviksin üzerine oturacak şekilde konumlandırılır. Cinsel ilişkiden sonra altı ila sekiz saat yerinde bırakılmalı ve daha sonra çıkarılmalıdır. Bu süre içinde birden fazla kez cinsel ilişkiniz olduysa, diyaframı çıkarmanıza gerek yoktur. Ancak vajinaya ek spermisit konulmalıdır.

Diyafram

Diyafram, cinsel ilişkiden önce vajinaya sokulan ve serviksin üzerine yerleştirilen esnek bir zardır. Bu resimdeki delikli diyafram boyutlandırma için kullanılır. Doğum kontrolü için kullanılan diyaframda delik yoktur.

Önlemler. Çoğu kadın diyaframı kullanabilir. Fakat; silikon veya sperm öldürücülere alerji veya hassasiyeti olanlar için iyi bir yöntem değildir. Pelvik taban kaslarıyla ilgili sorunlar (rahim sarkması, sistosel, rektosel veya zayıf vajinal tonus); yerleştirme işleminde zorluk oluşturabilir. Yukarıda tartışıldığı gibi, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyonu olan (veya enfeksiyon kapma riski yüksek olan) kadınlar, cinsel ilişki sırasında diyaframa ek olarak harici bir prezervatif kullanmalıdır. Toksik şok sendromu öyküsü olanlar diyafram kullanmamalıdır. Bazı kadınlarda diyafram kullanmak idrar yolu enfeksiyonu riskini artırır.

Servikal başlık. Servikal başlık, silikon kauçuktan yapılmıştır. Farklı boyutlarda bulunur. Diyaframa benzer şekilde kısmen sperm öldürücü ile doldurulur ve serviksin üzerine yerleştirilir. 48 saate kadar yerinde kalabilir.

Doğum yapmış olanlarda servikal kap iyi bir seçim olmayabilir. Hamileliği önlemede daha az etkilidir. Bunun nedeni, doğumun serviksin boyutunu değiştirmesidir. Bu nedenle başlık da tam oturmayabilir.

Sünger

Doğum kontrol süngeri, spermin rahme girmesini engeller ve sperm öldürücü içerir. Reçetesiz satın alınabilir.

Sünger, 2 cm kalınlığında ve 5 cm genişliğinde, çıkarmak için kullanılan bir halkaya bağlı dairesel bir disktir. Spermisit içerir ve vajinanın derinine yerleştirmeden önce musluk suyuyla nemlendirilir.

Sünger yerinde bırakılabilir ve 24 saate kadar tekrar tekrar kullanılabilir.

Sünger kullanan 100 kadından 14’ü ilk yıl içinde hamile kalır. Doğum yapmış kadınlarda başarısızlık oranı daha yüksektir (yaklaşık yüzde 27).

Vajinal Spermisit ve pH Regülatör Jel

Spermisit. Spermisitler, spermleri yok eden kimyasal maddelerdir. Eczanede reçetesiz olarak satılır. Spermisitler jel, köpük, krem, film, fitil ve tablet gibi çeşitli formlarda mevcuttur.

Spermisitler tek başına kullanılabilir, ancak prezervatif, diyafram veya servikal başlık ile birlikte kullanıldığında daha etkilidir. Bir çift cinsel ilişkiden önce spermisitin dağılması için yeterince beklemezse, cinsel ilişki uygulamadan sonra bir saatten fazla ertelenirse veya tekrar cinsel ilişkiden önce yeni bir doz uygulanmazsa, etkinlik azalır.

Spermisit kullanımı ile vajinanın lokal tahrişi nadir değildir ve sperm öldürücü kaplı prezervatif kullanımı kadında idrar yolu enfeksiyonu riskini artırır. En çok kullanılan sperm öldürücü nonoksinol-9’dur. Bu spermisitin tek başına kullanımı, HIV dahil cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların bulaşmasını önlemede etkili değildir.

Spermisit kullanan 100 kadından yaklaşık 21’i ilk yıl içinde hamile kalır. Spermisit, prezervatif veya diyafram gibi başka bir doğum kontrol yöntemiyle birlikte kullanıldığında, gebelik oranı çok daha düşüktür.

Vajinal pH düzenleyici jel. 2020’de yeni bir vajinal jel kullanıma sunuldu. Bu ürün, vajinadaki asitlik seviyelerini değiştirerek sperm hareketliliğini azaltır. Bu, spermin yumurtaya ulaşma ve dölleme olasılığını azaltır. Jel, cinsel ilişkiden bir saat veya daha önce vajinaya yerleştirilir.

Vajinal kontraseptif jel, hamileliği önlemede yaklaşık olarak sperm öldürücü kadar etkili gibi görünmektedir. Ancak vajinanın veya penisin tahriş olması gibi yan etkileri olabilir. Hormonal vajinal halka kullanan kişilerin jeli kullanmaması gerekirken diğer doğum kontrol yöntemleriyle birlikte kullanılabilir.

UpToDate

The post Doğum Kontrolünde Bariyer ve Perikoital Yöntemler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Erkekte Kalıcı Kontrasepsiyon https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/erkekte-kalici-kontrasepsiyon/ Sun, 21 Aug 2022 10:22:09 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=10939 Vazektomi, erkekler için güvenli, etkili ve kalıcı bir doğum kontrol yöntemidir. Aynı zamanda en uygun maliyetli doğum kontrol yöntemidir ve tüp ligasyonundan (bir kadının tüplerinin bağlanması) daha uygun fiyata mal olur. Bu sayfa, başarı ve başarısızlık oranları, işlemin nasıl yapıldığı vazektomi düşünen erkekler için önerileri gözden geçirmektedir. Vazektominin Tanımı Sperm testislerde üretilir ve daha sonra […]

The post Erkekte Kalıcı Kontrasepsiyon appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Vazektomi, erkekler için güvenli, etkili ve kalıcı bir doğum kontrol yöntemidir. Aynı zamanda en uygun maliyetli doğum kontrol yöntemidir ve tüp ligasyonundan (bir kadının tüplerinin bağlanması) daha uygun fiyata mal olur.

Bu sayfa, başarı ve başarısızlık oranları, işlemin nasıl yapıldığı vazektomi düşünen erkekler için önerileri gözden geçirmektedir.

Vazektominin Tanımı

Sperm testislerde üretilir ve daha sonra her testisin üst yüzeyinde bulunan epididime taşınır. Sperm epididimde depolanır, burada olgunlaşır ve döllenme yeteneğine sahip olur.

Boşalma sırasında, seminal sıvı ve sperm, epididimden vas deferens yoluyla hareket eder ve penisten dışarı atılır. Vas deferens, skrotumdan başlayıp mesanenin arkasından geçen ve prostat bezinin içindeki üretraya boşalmak üzere ilerleyen uzun, ince tüplerdir. Üretra, penisin içinde idrar ve meni taşıyan kanaldır.

Vazektomi yapıldığında, spermin epididimi terk etmesini önlemek için vas deferens kesilir ve koterize edilir (bazen sütüre edilerek kapatılır). Bu sayede boşalma anında penisten sperm dışarı atılmaz.

Vazektomi

Vazektomi, gebelik önleme için erkekte uygulanan kalıcı yöntemdir. Başarılı bir vazektomiden sonra eşinizi hamile bırakamazsınız.
Sperm testislerde yapılır ve epididimde depolanır. Vazektomi sırasında, spermi epididimden dışarı taşıyan iki tüp bloke edilir. Biri solda, diğeri sağda olan bu tüplere sperm kanalı denir. Ameliyattan sonra sperm vücuda geri emilir. Boşalma gerçekleşir ama sperm dışarı çıkmaz.

Kimler vazektomi yaptırmalıdır?

Vazektomi, doğum kontrol yönteminde aşağıdakilerin tümünü isteyen erkekler için uygundur:

  • Kalıcı olması
  • Cinsel ilişki öncesi veya sırasında özen göstermeyi gerektirmemesi
  • Yüksek başarı oranı ve düşük komplikasyon riski olması
  • Başka biyolojik çocuk düşünmemesi

Vazektominin kendileri için doğru olduğundan emin olmayan erkekler, başka doğum kontrol seçeneklerini değerlendirebilir.

Vazektominin Başarı Oranları

Vazektomi erkeklerin yüzde 99’undan fazlasında başarılıdır. Menide hiç sperm olmadığını doğrulamak için test yapılana kadar ek bir doğum kontrol yöntemi gerekir.

Ejakülatta hiç sperm kalmadığından emin olmak için genellikle işlemden üç ay sonra sperm sayısı kontrol edilir. Bir erkeğin takip sperm sayımından önce sperm kanallarını temizlemek için vazektomi sonrası en az 20 kez boşalması gerekir.

Sperm sayımı için, erkeğin mastürbasyonla elde edilen bir meni örneği vermesi gerekir. Ejakülatta sperm varsa, iki ay sonra ikinci bir sperm sayımı yapılır.

Takip kontrolünde, hareket etmeyen sperm görülüyorsa, eşin hamile kalma olasılığı çok düşüktür. İzin verilene kadar başka bir doğum kontrol yöntemine devam edilmelidir.

Vazektomi İşlemi

Ön muayene. Vazektomi işleminden önce bir ön kontrol gerekir. Bu ziyarette, doktor işlemi açıklayacak ve soruları cevaplayacaktır.

Erkekler çoğunlukla vazektomi hakkında endişe duyarlar. Kaygılar, ağrı korkusu ve penis veya skrotumda hasar ile ilgilidir. Ön muayene prosedürü, riskleri ve olası komplikasyonları tartışmak için mükemmel bir fırsattır. Erkeğin partnerini de bu ziyarete getirmesi tercih edilir.

İşlem. Vazektomi, muayenehane ortamında yapılır ve yaklaşık 30 dakika sürer.

  • Küçük bir iğne kullanılarak deri altına (testis içine değil) lokal anestezik enjekte edilir. Sadece vas deferens (sperm kanalı) etrafındaki alan uyuşur. Lokal anestezik enjeksiyonu kısa bir süre acıtacaktır.
  • Bölge uyuştuğunda, bazı erkekler işlem sırasında gerginlik hissedebilir. Doktor skrotumun derisinden vas deferensi bulur.
  • Kanalı görmek için neştersiz teknikle küçük bir delik açılır. Küçük bir kesi de kullanılabilir. Yüzeye bir halka getirilir ve genellikle küçük bir segment çıkarılır (yaklaşık 1 cm’ye kadar). Kanalınn kesilmiş yüzeylerinden biri veya her ikisi yakılır, bağlanır ve kesilir. Bir vas deferenste işlem tamamlandıktan sonra diğer tarafa uygulanır.
  • Neştersiz teknikte cilt delinmesi dikiş gerektirmez. Kesi yapılırsa cilt kenarları dikişlerle kapatılır.
  • Bandajı yerinde tutmak ve skrotuma baskı uygulamak için sıkı iç çamaşırı veya spor askısı kullanılır.

İşlemden sonra. Vazektomi tamamlandıktan birkaç dakika sonra eve gidilebilir. Ancak kendisine eşlik edecek ve (araba sürme, ağır kaldırma, vb.) yardımcı olacak biri bulunmalıdır.

  • İyileşme için en önemli faktör dinlenmedir. İşlemden sonra iki ila üç gün dinlenmek en iyisidir.
  • İç çamaşırının üzerine aralıklı olarak buz torbası uygulamak rahatsızlık ve şişliği en aza indirmeye yardımcı olur.
  • Aktiviteleri beş gün sınırlamalısınız. Toplam yedi gün boyunca yorucu egzersiz veya ağır kaldırmadan kaçınılmalıdır.
  • İşlemden sonra 24-48 saat banyo yapmak ve yüzmek yasaktır.
  • Cinsel ilişkiye bir hafta sonra devam edilebilir. Ancak ejakülatta artık sperm bulunmadığını doğrulamak için test yapılana kadar (genellikle işlemden üç ay sonra) ek bir doğum kontrol yöntemi gereklidir.
  • Erkeklerin üç aylık kontrolden önce sperm kanallarını temizlemek için en az 20 kez boşalması gerekir.

Vazektomi Sonrası Ağrı

Vazektomiden sonra, skrotumda bir miktar âğrı olabilir. Bu, buz paketi uygulaması ve asetaminofen gibi bir ağrı kesici ilaçla hafifletilebilir. İbuprofen ve aspirinden en az bir hafta kaçınılmalıdır. Bu ilaçlar kesi çevresinde morarma veya kanama riskini artırabilir. Daha şiddetli ağrı için, daha güçlü bir ağrı kesici ilaç reçete edilebilir. Çoğu erkek, daha güçlü ilaçlara ihtiyaç duymadıklarını fark eder.

Vazektomi Komplikasyonları

Vazektomi nispeten basit bir işlemdir. Komplikasyon, mümkün olmasına rağmen nadirdir.

  • Kanama. Vazektomi geçiren erkeklerin yüzde 5’inden azında aşırı kanama görülür. Çoğu kanama sorunu işlemden sonraki ilk 48 saat içinde ortaya çıkar. Skrotum içindeki kanama, kanal çevresindeki dokularda genişleyen bir kan kütlesi olan hematoma yol açabilir. Derhal tedavi edilmezse büyüyebilir. Ameliyattan en az bir hafta önce aspirin, ibuprofen ve diğer nonsteroid antiinflamatuar ilaçlardan (NSAİİ) kaçınarak ve ameliyattan sonra dinlenme ve sınırlı aktivite ile ilgili talimatları izleyerek kanamayı önlemeye yardımcı olabilirsiniz.
  • Enfeksiyon. Vazektomi geçiren erkeklerin yüzde 4’ünde enfeksiyon oluşur. Bu tipik olarak insizyonun etrafındaki skrotal cildi içerir. Bazen, vazektomiden sonra epididim şişer. Bu genellikle kısa bir antibiyotik kürü ile tedavi edilir.
  • Sperm granülomu. Vazektomi geçiren erkeklerin yüzde 15 ila 40’ında sperm granülomu oluşur. Sperm granülomu, kanalın kesik ucundan sızan sperme karşı vücudun bağışıklık tepkisinin bir sonucu olarak zamanla gelişen kitledir. İbuprofen gibi bir anti-inflamatuar ilaçla tedavi edilir. Kitle tehlikeli değildir. Bununla birlikte, sperm granülomunun önemli skrotal rahatsızlığa neden olduğu nadir durumlar vardır. Bu, granülomun cerrahi olarak çıkarılmasıyla tedavi edilebilir.
  • Vazektomi sonrası ağrı sendromu. Bu durumun, epididimde sıvı birikmesinin ve testislerde kronik donuk bir ağrıya yol açmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu durumun ne sıklıkla meydana geldiği konusunda bazı tartışmalar vardır. Vazektomi sonrası ağrı sendromu oranları çok düşüktür (< yüzde 1). Vazektomi sonrası ağrı insidansının erkeklerin yaklaşık yüzde 15’i tarafından bildirilir ve yüzde 2’si yaşam kalitesini etkileyecek kadar şiddetlidir. Vazektomi sonrası ağrı sendromu için tercih edilen tedavi, ibuprofen veya naproksen gibi NSAID’ler ve ılık banyolardır. Bu önlemler ağrıyı gidermek için yeterli olmazsa bir ağrı uzmanı tarafından lokal sinir blokları veya steroid enjeksiyonları yapılabilir. Tedaviye yanıt vermeyen vakalar, muhtemelen vazektomi açılması da dahil olmak üzere ameliyat gerektirebilir.

Vazektominin Sağlığa Etkileri

Cinsel dürtü. Vazektomi yaptırmak testosteron (erkeklik hormonu) düzeylerini, cinsel dürtüyü veya ereksiyon olma yeteneğini etkilemez.

Kanser riski. Vazektomi ile prostat ve testis kanseri arasında bir bağlantı olduğuna dair endişeler olmasına rağmen, birkaç büyük çalışma vazektomi sonrası herhangi bir kanser riskinde artış olmadığını göstermektedir.

Kalp hastalığı. Kanserdeki duruma benzer şekilde, vazektomi ile kalp hastalığı arasındaki bağlantı hakkında bazı endişeler olmuştur; ancak, çalışmalar böyle bir bağlantı bulamadı.

Vazektomi Sonrası Çocuk

Bir erkek, gelecekte biyolojik olarak çocuk sahibi olmak istemediğinden emin olmadıkça vazektomi yaptırmamalıdır. Bununla birlikte, vazektomi geçiren erkeklerin yaklaşık yüzde 5’i sonunda geri alınmasını istediklerine karar verir.

Vazektomi sonrası erkeklerin yüzde 40’ında sperm antikorları gelişir. Bunlar, sızan sperm hücreleri vücudun bağışıklık sistemi ile etkileşime girdiğinde oluşur. Bu antikorlar erkeğe zarar vermez, ancak vazektomi açılsa da sperm hücrelerini daha az etkili hale getirebilir.

Vazektominin açılması. Vazektominin açılmasına vazovazostomi denir. Bu, vas deferensi birleştiren bir mikrocerrahi tekniktir. Bu işlemin başarı oranı kanalın durumuna bağlıdır. Vazektomi üzerinden fazla zaman geçtiyse, vazovazostominin başarılı olma (yani gebelikle sonuçlanma) olasılığı daha düşüktür. Bir çalışmada, vazovazostomi, vazektomi tarihinden üç yıl veya daha kısa bir süre sonra yapıldığında, yüzde 76 gebelikle sonuçlanmıştır, ancak vazektomiden, 15 yıl veya daha uzun bir süre önce yapıldığında gebelik yüzde 30 bulunmuştur. Sperm antikorları gelişmişse vazovazostomi sonrası doğurganlık daha da azalır.

Sperm bankacılığı. Sperm bankacılığı, toplanan sperm örneğinin bir koruyucu ile çok düşük bir sıcaklıkta saklanmasıdır. Sperm dondurma, vazektomi öncesinde gerçekleştirilebilir veya kanallardan sperm toplanması, vazostomi sırasında yapılabilir. Sperm depolamanın ilk maliyeti yaklaşık 500 dolar, yıllık depolama maliyeti ise yılda 300 ila 1000 dolar arasındadır.

Vazektomi Sonrası Doğum Kontrolü

Üç aylık kontrolde, ejakülatta sperm yoksa, hamileliği önlemek için ikinci bir doğum kontrol yöntemine (örn. prezervatif) gerek yoktur. Ancak vazektomi, HIV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Birden fazla cinsel partneri olan erkekler ve partneri başka partnerleri olan erkekler cinsel yolla bulaşan hastalık riskini azaltmak için prezervatif kullanmalıdır.

UpToDate

The post Erkekte Kalıcı Kontrasepsiyon appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Uzun Etkili Kontrasepsiyon Yöntemleri https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/uzun-etkili-kontrasepsiyon-yontemleri/ Sun, 21 Aug 2022 06:35:26 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=10932 Uzun etkili, hatta kalıcı doğum kontrol yöntemleri mevcuttur. Bunlar yakın gelecekte veya hiç çocuk istemeyenler için en iyisidir. Bu yöntemler çok etkilidir. Çünkü düzenli olarak ilaç almanız veya kullanmayı hatırlamanız gerekmez. Bu sayfada, rahim içi araç (RİA), doğum kontrol implantı ve kalıcı doğum kontrol yöntemleri dahil olmak üzere uzun etkili doğum kontrol yöntemlerini tartışılmaktadır. Doğum […]

The post Uzun Etkili Kontrasepsiyon Yöntemleri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Uzun etkili, hatta kalıcı doğum kontrol yöntemleri mevcuttur. Bunlar yakın gelecekte veya hiç çocuk istemeyenler için en iyisidir. Bu yöntemler çok etkilidir. Çünkü düzenli olarak ilaç almanız veya kullanmayı hatırlamanız gerekmez.

Bu sayfada, rahim içi araç (RİA), doğum kontrol implantı ve kalıcı doğum kontrol yöntemleri dahil olmak üzere uzun etkili doğum kontrol yöntemlerini tartışılmaktadır.

Doğum Kontrol Yöntemi Seçimi

Eldeki seçeneklerin çeşitliliği nedeniyle hangi doğum kontrol yönteminin en iyi olduğuna karar vermek zor olabilir. En iyi yöntem, sürekli kullanacağınız ve yan etkileri en az olan yöntemdir. Dikkate alınması gereken diğer faktörler:

  • Gebeliği önlemede ne kadar etkilidir?
  • Kullanmak için herhangi bir şey hatırlamam gerekiyor mu?
  • Ne kadar süreyle etkilidir?
  • Kullanmayı bıraktığımda hamile kalabilir miyim?
  • Adet düzenimi etkiler mi?
  • Yan etkileri olacak mı?
  • Ne kadara mal oluyor?
  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı beni korur mu?
  • İstersem yöntemi kendi başıma kullanmayı bırakabilir miyim?

Hiçbir doğum kontrol yöntemi mükemmel değildir. Her yöntemin avantajlarını dezavantajlarıyla dengelemeli ve hangi yöntemi tercih edeceğinize karar vermelisiniz.

Doğum kontrol yöntemi seçiminizi yönlendirecek sorular

  • Ne zaman hamile kalmayı planlıyorsunuz?
  • Şu anda bir partneriniz var mı?
  • Hamileliği önlemek için daha önce ne kullandınız?
  • Yöntem(ler)le ilgili neyi beğendiniz/beğenmediniz?
  • Düzenli hap kullanabilir misiniz?
  • Yöntemi kullanmayı ne sıklıkla unuttunuz?
  • Duyduğunuz ve denemek istediğiniz yöntemler var mı?
  • Cinsel ilişkileriniz genellikle planlı mı yoksa kendiliğinden mi gerçekleşir?
  • Yaşam durumunuz düşünüldüğünde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmak önemli mi?
  • Maliyet bir sorun mu? Sağlık sigortanız herhangi bir doğum kontrol yöntemini kapsıyor mu?

Spiral

Rahim içi araç (RİA), vajina ve serviks yoluyla rahim içine yerleştirilir. Plastikten yapılmıştır ve vajinanın içinde hissedebileceğiniz ancak vücudun dışına taşmayan bir ipi bulunur. RİA; enfeksiyon, dış gebelik veya kısırlık riskini artırmaz. RİA’yı, çıkarmak istediğinizde (yani hamile kalmak veya farklı bir doğum kontrol yöntemine geçmek istiyorsanız) herhangi bir zamanda çıkarılabilir ve doğum kontrol etkisi hızla ortadan kalkar.

İki tür RİA mevcuttur:

  • Bakır içeren RİA. Spermin fallop tüplerine ulaşmasını engelleyerek hamileliği engeller. Bakır içeren RİA en az 10 yıl sürer ve hamileliği önlemede oldukça etkilidir. Bakır içeren RİA kullanan kişilerde gebelik oranı ilk kullanım yılında yüzde 1’in altındadır. Bakır içeren RİA kullanan bazı kişilerin adet dönemleri daha şiddetli ve uzun olur.
Bakırlı spiral

Bakırlı spiralin bu türü CuT olarak adlandırılır. Diğer spiraller gibi rahim içine yerleştirilerek kullanılır.

  • Progestinli RİA. Servikal mukusu kalınlaştırarak ve endometriyumu (rahim iç zarını) incelterek hamileliği önler. Adet kanaması ve ağrısını azaltır. RİA, herhangi bir zamanda çıkarılabilse de, altı ila yedi yıl yerinde kalabilir. Hormonlu spiral, hamileliği önlemede oldukça etkilidir. Levonorgestrel salgılayan RİA kullanan kişilerde gebelik oranı, kullanımın ilk yılında yüzde 1’den azdır. Levonorgestrel salgılayan bir RİA yerleştirildikten sonra ilk aylarda düzensiz kanamaya sık rastlanır. Zamanla, kanama azalır. Bu, arzu edilen bir yan etkidir. Bazen levonorgestrel salgılayan RİA kullanırken adet dönemleri tamamen durur. Bu zararlı değildir ve tedavi gerektirmez. RİA çıkarıldığında adet kanamaları normale döner. Progestin RİA’larının diğer faydaları arasında adet dönemlerinizde daha az ağrı, endometriozis (rahim içini kaplayanlar gibi hücrelerin rahmin dışında büyüdüğü bir durum) varsa daha az ağrı ve daha düşük pelvik inflamatuar hastalık riski yer alır.
Spiraller

Bu resimde 2 tip spiral göstermektedir. Farklı spiraller mevcuttur. Hamileliği önlemeye yardımcı olmak için rahim içine yerleştirilir. Bazı hormonlu spiraller adet kanamasını azaltır. Bakır spiral adet kanamasını artırır.

Yararları

En az bir yıl (veya daha uzun süre) hamile kalmayı planlamıyor, etkili, günlük veya haftalık bakım gerektirmeyen bir yöntem istiyorsanız, RİA idealdir. RİA, östrojen kullanmak istemeyen veya güvenli bir şekilde kullanamayan kişiler için de uygundur. Ayrıca, RİA kullanmanın rahim ağzı kanserine yakalanma riskini azalttığına dair kanıtlar vardır.

RİA’ların nispeten az yan etkisi vardır ve kullanmayı bırakınca ortadan kalkar. Hamile kalmaya karar verirseniz veya herhangi bir nedenle RİA’nın çıkarılmasını istiyorsanız, hızlı bir işlemle çıkarılabilir. RİA, çıkarıldıktan sonra hamile kalma şansınızı etkilemez. Çıkarıldıktan sonra hemen hamile kalmayı deneyebilirsiniz.

Riskleri

Çok nadir olsa da adet kanaması sırasında spiral kayabilir hatta düşebilir. RİA, yerleştirildikten sonraki ilk birkaç ay içinde kayabilir. RİA’nın yerinden oynamış veya düşmüş olabileceğini düşünüyorsanız, muayene olana kadar yedek bir yöntem (örn. prezervatif) kullanın. RİA ipini vajinada hissedilip hissedilmediğinizi kontrol edebilirsiniz. Adet bitiminden sonra denenebilir. RİA yerleştirildikten sonra yeni enfeksiyon olma riski çok düşüktür.

Önlemler

Yakın zamanda bel soğukluğu veya klamidya gibi bir pelvik enfeksiyon geçirdiyseniz veya birden fazla cinsel partneriniz varsa RİA kullanmamalısınız.

RİA kullanırken hamile kalırsanız, hamileliğin fallop tüpünde değil (dış gebelik) rahim içinde olduğundan emin olmak için ultrason yapılır. RİA, hamilelik fark edildiğinde çıkarılmalıdır.

İmplantlar

Ülkemizde tek çubuklu progestin implantı Nexplanon, bulunmaktadır. Üst iç kolda derinin altına küçük bir araç yerleştirir. En az üç yıl boyunca oldukça etkilidir. İlk kullanım yılında gebelik oranı yüzde 1’in altındadır.

Doğum Kontrol İmplantları

Resimde implantın şeklini ve boyutunu gösterilmektedir. Hamileliği önlemeye yardımcı olan hormonları salgılar. Üst kola yerleştirilir.

İmplant, yerleştirildikten sonraki yedi gün içinde hamilelikten koruma etkisi başlar. İmplant, adetin ilk beş gününden daha geç yerleştirilirse, yedi gün boyunca yedek doğum kontrolü (prezervatif gibi) kullanılmalıdır. Düzensiz kanama en sık görülen yan etkidir.

İmplant kullanmayı bırakmak isterseniz (yani hamile kalmak veya farklı bir doğum kontrol yöntemine geçmek istiyorsanız) herhangi bir zamanda çıkarılabilir. İmplant çıkarıldıktan sonra doğum kontrol etkisi hızla ortadan kalkar.

Kalıcı Doğum Kontrol Yöntemleri

Bunlar, hamile kalma ve çocuk sahibi olmayı kalıcı olarak engelleyen yöntemlerdir (örneğin tüp ligasyonu ve vazektomi). Bu işlemler, yalnızca hamileliği kalıcı olarak önlemek istediğinizden eminseniz düşünülmelidir.

UpToDate

The post Uzun Etkili Kontrasepsiyon Yöntemleri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Polikistik Over Sendromu https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/polikistik_over_sendromu/ Sat, 20 Aug 2022 16:07:43 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9195 Polikistik over sendromu nedir? Polikistik over sendromu (PCOS – PKOS); adet düzensizliği, akne (yağlı cilt ve sivilce), artmış kıllanmaya veya saç dökülmesine neden olabilen hormonal bir hastalıktır. PCOS, ayrıca hamile kalmayı zorlaştırabilir. Çok yaygındır. Tüm kadınların yaklaşık yüzde 5 ila 8’inde PKOS vardır. Hepsi olmasa da çoğu PCOS’lu kişi kilolu veya obezdir. PCOS’un sebebi nedir? […]

The post Polikistik Over Sendromu appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Polikistik over sendromu nedir?

Polikistik over sendromu (PCOS – PKOS); adet düzensizliği, akne (yağlı cilt ve sivilce), artmış kıllanmaya veya saç dökülmesine neden olabilen hormonal bir hastalıktır. PCOS, ayrıca hamile kalmayı zorlaştırabilir. Çok yaygındır. Tüm kadınların yaklaşık yüzde 5 ila 8’inde PKOS vardır. Hepsi olmasa da çoğu PCOS’lu kişi kilolu veya obezdir.

PCOS’un sebebi nedir?

PCOS’ta yumurtalıklar normal yumurtlama yapmaz ve fazla testosteron üretir. Testosteron erkeklik hormonu olarak adlandırılır. Tüm insanlarda bir miktar testosteronu vardır. Normalde yumurtalıklar da çok az miktarda testosteron üretir. Ancak PCOS’ta testosteron üretimi artmıştır.

Yumurtalıklar, ortalama ayda bir yumurta (folikül) üretir. Folikül büyüdükçe östrojen hormonu üretir. Ortalama 14 gün sonra bir yumurta bırakılır. Buna yumurtlama denir. Ancak PCOS’lu kişilerde yumurtalık; büyük bir folikül yerine çok sayıda küçük folikül yapar. Hormon seviyeleri dengesizleşir. Ve her ay düzenli yumurtlama olmaz. Bu yumurtlama bozukluğunun nedeni genellikle net belirlenemez.

Kadın İç Üreme Organları

Kadın iç üreme organları

PCOS’un belirtileri nelerdir?

PCOS belirtileri şunlardır:

  • Yılda 8’den az dönem geçirmek
  • Üst dudak, çene, favori bölgesi, göğüs veya göbekte kalın, koyu renkli tüylerin çıkması
  • Akne (yağlı cilt ve yüzünde sivilce)
  • Saç dökülmesi
  • Tıbbi yardım almadan hamile kalma sorunu
  • Kilo alımı ve obezite (PKOS’lu herkeste bu sorun olmayabilir)

Belirtilerim hafif olsa bile muayene olmalı mıyım?

Bu belirtiler hafif bile olsa muayene olmayı ihmal etmemelisiniz. PCOS, aşağıdakiler de dahil olmak üzere farklı sağlık sorunu riskinizi artırır:

  • Diyabet (yüksek kan şekeri)
  • Yüksek kolesterol seviyeleri
  • Uyku apnesi, insanların uyurken kısa bir süre nefes almalarının durmasına neden olan bir uyku bozukluğu
  • Depresyon veya anksiyete
  • Aşırı yeme veya bulimia gibi yeme bozuklukları
  • Cinselliğe ve karşı cinse olan ilgisini kaybetmek

Yaptırmam gereken testler var mı?

Yapılacak testlere, yaşınız, belirtileriniz ve bireysel durumunuza göre karar verilir. Olası testler şunlardır:

  • Hormon, kan şekeri ve kolesterol düzeylerini ölçmek için kan testleri
  • Adet gecikmesi varsa gebelik testi
  • Pelvik ultrason. Ultrason, rahim ve yumurtalıklarınızı görerek tanı koymamızı sağlar. Ultrason ile yumurtalıklarında polikistik bir görüntü olup olmadığı görülebilir.

PCOS nasıl tedavi edilir?

En yaygın tedavi doğum kontrol haplarıdır. Ancak belirtileri azaltmaya yardımcı olabilecek başka tedaviler de vardır.

  • Doğum kontrol hapları. Bu, PCOS’un temel tedavisidir. Doğum kontrol hapları, polikistik over sendromunu iyileştirmez. Ancak adet düzensizliği, akne ve tüylenme gibi birçok belirtiyi azaltırlar. Doğum kontrol hapları ile rahim kanseri riskiniz de azalır.
  • Anti-androjenler. Bu ilaçlar, akne ve kıllanma gibi bazı PCOS belirtilerine neden olan hormonları bloke eder. Spironolakton sık kullanılan bir antiandrojendir.
  • Progestin. Bu hormon adetlerinizi düzenli hale getirir. Ancak düzenli olarak kullanmak gerekir. Rahim kanseri riskini de azaltır. Medroksiprogesteron veya doğal progesteron kullanılabilir.
  • Metformin. Bu ilaç, adetlerinizin daha düzenli olmasına yardımcı olabilir. Ama kullananların sadece yarısında sonuç verir. Diyabetli kişilerde bu ilaç kan şekeri düzeylerini düşürmeye yardımcı olur.
  • Akne tedavisi için ilaçlı cilt losyonu veya antibiyotikler
  • Fazla tüyleri almak için lazer tedavisi veya elektroliz

Kendi başıma yapabileceğim bir şey var mı?

Kendi başınıza düzenleyebileceğiniz bazı şeyler var. Fazla kilolu veya obez iseniz, kilo vermek belirtilerinizi azaltabilir. Vücut ağırlığınızın sadece yüzde 5’ini kaybetmek çok yardımcı olabilir. Örnek olarak, 200 kilo olan bir kişi için bu, 10 kilo kilo kaybı anlamına gelir.

Ya hamile kalmak istersem?

PCOS’lu çoğu insan hamile kalabilir, ancak fazla kilolu olmayanlar için gebelik genellikle daha kolaydır. Fazla kiloluysanız, kilo vermek adetlerinizin daha düzenli olması ve gebelik şansının artmasına yardımcı olabilir. Kilo vermenize rağmen adetleriniz hala düzensizse, yumurtlamanıza yardımcı olacak ve hamile kalma şansınızı artıracak ilaçlar verilebilir.

Hayatım nasıl olacak?

PKOS ile normal bir hayat yaşamak mümkün. Ama düzenli olarak muayene olmanız önemlidir. Tedaviler belirtilerinizi azaltır ve sizi diğer hastalıklardan korur.

Depresyonda veya endişeli hissediyorsanız, yeme bozukluğunuz olabileceğini düşünüyorsanız veya cinsellikle ilgili sorunlarınız varsa mutlaka bildirmelisiniz. Bu sorunlara da yardımcı olabilecek tedaviler uygulanabilir.

The post Polikistik Over Sendromu appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Seyrek Adet Görme https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/seyrek-adet-gorme/ Sat, 20 Aug 2022 16:02:43 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9145 Seyrek adet görme nedir? Adet görememe veya adetlerinizin seyrek olması yılda sekiz defadan az adet olma ya da hiç adet olmamaktır. Adet görmemenizin sebebi gebelik olabileceği gibi bazı durumlarda üreme sistemini etkileyen tıbbi sorunlar da olabilir. Adet görmeme veya seyrek adet görmenin nedeni nedir? Adet görmeme veya seyrek adet görme şunlardan kaynaklanabilir: Hamilelik PCOS (polikistik […]

The post Seyrek Adet Görme appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Seyrek adet görme nedir?

Adet görememe veya adetlerinizin seyrek olması yılda sekiz defadan az adet olma ya da hiç adet olmamaktır. Adet görmemenizin sebebi gebelik olabileceği gibi bazı durumlarda üreme sistemini etkileyen tıbbi sorunlar da olabilir.

Adet görmeme veya seyrek adet görmenin nedeni nedir?

Adet görmeme veya seyrek adet görme şunlardan kaynaklanabilir:

  • Hamilelik
  • PCOS (polikistik over sendromu). PCOS, adet düzensizliğinin en yaygın nedenidir. Bu durumdaki kadınlarda yumurtalıklar erkeklik hormonu üretir. PCOS, adet düzensizliği, tüylenme ve sivilcelerde artmaya neden olur. Kilo sorunları ile birlikte olabilir.
  • Halsizlik. Çok fazla egzersiz yapma, fazla stresli olma, yeme bozukluğu veya aldığınızdan fazla kalori kullanmanızdan kaynaklanabilir.
  • Prolaktin hormon yüksekliği. Prolaktin, beynin tabanında bulunan hipofiz bezinden salgılanan bir hormondur.
  • Erken menopoz. Menopoz, bir kadının yumurtalarının tükenmesine bağlı olarak adetlerin sonlanmasıdır. Menopoz genellikle 45 ile 55 yaşları arasında ortaya çıkar. Ancak bazı kadınlarda menopoz 40 yaşından önce olabilir. Erken menopoz, yumurtaların normalden daha erken bitmesiyle olur.
  • Doğum kontrol ilaçları. Bazı doğum kontrol yöntemleri adet görmeme veya düzensiz adet görmenize neden olabilir. Progesteron içeren ilaçlar sıklıkla adet gecikmelerine neden olur. Örnekler arasında yalnızca progesteron içeren hap değil, implant ve hormon içeren rahim içi araçlar (RİA) bulunur. Daha düşük dozda östrojen içeren doğum kontrol haplarında da adet düzensizliği yaygındır. Doğum kontrol ilacı alırken kanamanızın olması, gebelikten korumadığı anlamına gelmez. Eğer doğum kontrol ilaçlarını kesintisiz kullanıyorsanız adet görmemeniz normaldir. Kesintisiz kullanma, ilaç içermeyen plasebo hapların atlanması ve her gün hormon içerikli ilaç alınmasıdır.

Muayene olmalı mıyım?

Aşağıdaki durumlarda muayene olmalısınız:

  • 15 yaşından büyük olduğunuz halde henüz hiç adet olmamışsanız
  • Eskiden adet görüyorken 3 aydan uzun süredir adet görmemişseniz
  • Adet dönemleriniz 45 gün arayla oluyorsa

Başka hangi belirtilere dikkat etmeliyim?

Aşağıdaki durumları bize bildirmelisiniz:

  • Hamilelik ihtimaliniz var mı
  • Düzensiz adetleri olan aile yakınlarınız var mı
  • Göğüs ve yüzünüzde aşırı sivilve ve kıllanma var mı
  • Kilo almış ve vermekte zorlanıyor musunuz
  • Göğüs ve yüzünüzde başlayan ve vücudunuza yayılan sıcaklık dalgası gibi hissedilen sıcak basmaları var mı
  • Uykudayken olan sıcak basmaları ve gece terlemeleri
  • Baş ağrıları veya görme güçlüğü çekiyorsanız
  • Memelerinizden süte benzer sıvı geliyorsa
  • Çok stresli hissediyorsanız
  • Yakın zamanda kilo verdiyseniz
  • Eskisinden daha fazla egzersiz yapıyorsanız
  • Ne kadar yemek yediğinizi kontrol edin. Yakın zamanda beslenme alışkanlığınızı değiştirdiyseniz
  • Herhangi bir ilaç, bitki veya vitamin alıyorsanız

Yaptırmam gereken testler var mı?

Yaşınız, diğer belirtileriniz ve bireysel durumunuza göre bazı testleri yaptırmanız gerekir. Adet görmeme veya seyrek görme nedenini bulmak için kullanılan en yaygın testler:

  • Gebelik testi. Hamilelik, adet gecikmesinin yaygın bir nedenidir. Başka testler yapmadan önce hamile olup olmadığınızı öğrenmek gerekir.
  • Kan testleri. Üreme sistemini etkileyen hormonlara bakılacaktır.
  • Pelvik ultrason. Ultrason ile, üreme organlarınızda bir sorun olup olmadığı gösterilebilir.
Kadın İç Genital Organları

Vajina ve daha derindeki organlar, kadın iç genital organları olarak adlandırılır.

  • MR. Beyinde vücudun hormonlarını kontrol eden hipotalamus ve hipofizde bir sorun olup olmadığına bakılır.

Adet görmeme ve seyrek adet görme nasıl tedavi edilir?

Tedavi şekli, adet görmemenizin sebebine ve şu anda hamile kalmak isteyip istemediğinize bağlıdır. Yapılabilecek tedaviler şunlardır:

  • Adetleri düzenlemek için doğum kontrol hapları verilebilir.
  • Fazla kiloluysanız kilo vermek adetlerinizi düzenleyebilir.
  • Doğal yollardan hamile kalmakta sorun yaşıyorsanız hamile kalmanıza yardımcı olacak ilaçlar ile adet kanamalarınız da düzenli olur.
  • Yeme ve egzersiz yapma şeklinizi değiştirmek, örneğin:
    • Yüksek kalorili yiyecekler yemek
    • Çok zayıfsanız kilo almak
    • Çok egzersiz yapıyorsanız egzersizi azaltmak
    • Stresi azaltmak
  • Sıcak basmalarını tedavi etmek için hormonlar. Erken menopoz durumunda hormonlarınız yerine ilaç verilebilir.
  • Prolaktin düzeylerini düşüren ilaçlar. Hipofiz beziniz aşırı prolaktin üretiyorsa.

Adet görememe veya seyrek adet görme önlenebilir mi?

İyi beslenerek ve sağlıklı kiloda kalarak adet görmeme riskinizi azaltabilirsiniz. Çok zayıf veya çok kilolu olmak adet düzensizliğine neden olabilir.

The post Seyrek Adet Görme appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Ağrılı Adet https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/agrili-adet-2/ Sat, 20 Aug 2022 15:56:58 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9158 Adetlerim neden bu kadar ağrılı oluyor? Adet döneminiz boyunca vücudunuz prostaglandin adı verilen kimyasallar üretir. Bu kimyasallar rahmin kasılmasına neden olur. Bu kasılmalar, doğum sırasında meydana gelen kasılmalar ile aynı türdedir. Adet döneminde ağrılı kasılmalara sık rastlanır. Ağrılı dönemlere dismenore denir. Bazı sağlık sorunlarınız varsa bu dönemler daha ağrılı geçebilir. En yaygın olanı endometriozis olarak […]

The post Ağrılı Adet appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Adetlerim neden bu kadar ağrılı oluyor?

Adet döneminiz boyunca vücudunuz prostaglandin adı verilen kimyasallar üretir. Bu kimyasallar rahmin kasılmasına neden olur. Bu kasılmalar, doğum sırasında meydana gelen kasılmalar ile aynı türdedir. Adet döneminde ağrılı kasılmalara sık rastlanır. Ağrılı dönemlere dismenore denir.

Bazı sağlık sorunlarınız varsa bu dönemler daha ağrılı geçebilir. En yaygın olanı endometriozis olarak adlandırılır. Endometrioziste  rahim içinde bulunan ve her ay kanama oluşturan hücreler rahim dışında da bulunur.

Adet ağrısı nasıl bir ağrıdır?

Adet ağrısı, alt karınlarında kramplar şeklinde hissedilir. Kramplar hafif veya şiddetli olabilir. Sırtınızda veya uyluklarınızda da ağrı olabilir. Ağrı genellikle adet döneminde veya adet döneminden hemen önce başlar.

Bazı kişilerde ayrıca:

  • Bulantı
  • İshal
  • Aşırı yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • Şişkinlik (karında dolgunluk hissi) görülebilir.

Daha iyi hissetmek için yapabileceğim bir şey var mı?

Doktora gitmeden uygulayabileceğiniz bazı şeylerle adet ağrısı azaltılabilir.

  • İbuprofen ve naproksen gibi ağrı kesici ilaçlar alabilirsiniz. Adet belirtileri başlar başlamaz almaya başlayın ve 2-3 gün boyunca kullanın.
  • Karnınızın alt kısmına bir sıcak su torbası koyun.
  • Düzenli olarak egzersiz yapın

Muayene olmalı mıyım?

Aşağıdaki durumlarda muayene olmalısınız:

  • Ağrınız azalmıyor, giderek kötüleşiyorsa
  • Ağrı kesici ilaçlar ağrınızı kesmiyorsa
  • Ağrınız adet kanamanızdan çok önce başlıyor veya adet kanaması bittikten sonra başlıyorsa

Yaptırmam gereken testler var mı?

Yaşınıza, diğer belirtileriniz ve bireysel durumunuza göre hangi testleri yaptırmanız gerektiğine karar verilecektir.

Çoğu zaman sadece fizik muayene yeterlidir. Muayenede vajina, rahim ağzı, rahim ve yumurtalıklarınızın boyutu ve şekli kontrol edilir. Muayene normal değilse veya ağrı kesiciler işe yaramıyorsa başka tetkikler yapılabilir.

Kadın İç Üreme Organları

Kadın iç üreme organları

Bu testler şu şekilde sıralanabilir:

  • Pelvik ultrason. Ultrason ile, normal görünüp görünmediklerini görmek için rahim, yumurtalık ve vajinanız görüntülenir.
  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar
  • Laparoskopi. Laparoskopi, bir ameliyat türüdür. Doktor sizi uyutur ve göbek deliğinizin hemen altında küçük bir kesi yapar. Ardından, karnınızın içini görmek için üzerinde kamera bulunan ince bir alet bu delikten karnınıza ilerletilir.

Adet ağrısı nasıl tedavi edilir?

Bu, adet ağrısının sebeplerine bağlıdır. En yaygın tedaviler şunlardır:

  • Ağrı kesici ilaçlar
  • Doğum kontrol hapları veya hormon içeren diğer doğum kontrol yöntemleri

The post Ağrılı Adet appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Şiddetli Adet Görme https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/siddetli-adet-gorme/ Sat, 20 Aug 2022 15:52:01 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9153 Aşırı adet görmeye sebepleri neler olabilir? Vücudunuza ve kişisel durumunuza bağlı olarak pek çok sebep adet miktarını artırabilir. Aşırı adet görme, mutlaka tedavi edilmelidir. Aşırı adet görmeye sebep olabilecek durumları şu şekilde sıralayabiliriz: Yumurtlama bozuklukları Rahimde myom adı verilen nodüller Kanın pıhtılaşmasını önleyen kanama bozuklukları Bazı doğum kontrol yöntemleri veya kan sulandırıcılar gibi bazı ilaçların […]

The post Şiddetli Adet Görme appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Aşırı adet görmeye sebepleri neler olabilir?

Vücudunuza ve kişisel durumunuza bağlı olarak pek çok sebep adet miktarını artırabilir. Aşırı adet görme, mutlaka tedavi edilmelidir.

Aşırı adet görmeye sebep olabilecek durumları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Yumurtlama bozuklukları
  • Rahimde myom adı verilen nodüller
  • Kanın pıhtılaşmasını önleyen kanama bozuklukları
  • Bazı doğum kontrol yöntemleri veya kan sulandırıcılar gibi bazı ilaçların yan etkileri
  • Tiroidinizle ilgili bir sorunlar
  • Rahim kanseri

Ne kadar adet kanaması normaldir?

Normal bir adet döneminde kanama 8 günden kısa sürer. Adetlerinizin aşırı olduğuna dair işaretler:

  • Tamamen ıslandığı için 1 veya 2 saatte bir ped veya tampon değiştirmek zorunda kalma
  • Pede pıhtılar gelmesi

Kanamam acil bir durum mu?

2 saat içinde 4 veya daha fazla ped/tampon değiştirecek kadar çok kanamanızın olması acil bir durumdur. Gebeyseniz ve kanamanız varsa acil bir durumdur. Gebelik sırasında kanama bazen acil bir durumun işareti olabilir.

Hangi durumlarda muayene olmalı mıyım?

Aşağıdaki durumlarda muayene olmalısınız:

  • Gebeyseniz veya gebe olabileceğinizi düşünüyorsanız
  • 8 günden uzun süren bir adet döneminiz varsa
  • Adet dönemlerinizde bir veya iki saatte bir ped/tampon değiştirecek kadar fazla kanama oluyorsa
  • Çok kanamanız olduğu için hem ped hem de tamponu aynı anda kullanmanız gerekiyorsa
  • Gece pedinizi veya tamponunuzu değiştirmeniz gerekiyorsa
  • Genişliği 2 cm.den büyük pıhtılar geliyorsa
  • Adet dönemleri arasında beklenmedik kanamanız oluyorsa
  • Ayda bir defadan daha fazla düzensiz kanamanız oluyorsa
  • Kanamadan önce veya kanama sırasında kasık ağrısı veya kramplar varsa
  • Gebe kalamıyorsanız
  • En az bir yıl adet görmedikten (menopoza girdikten) sonra kanamanız olmuşsa
  • Yukarıda sayılan belirtilerden herhangi biri yanında demir düzeyiniz düşükse

Demir eksikliğinin belirtileri şunlardır:

  • Zayıflık
  • Çok yorgun hissediyorsanız
  • Baş ağrısı çekiyorsanız
  • Egzersiz yaparken nefes darlığınız oluyorsa
  • Egzersiz yaparken çarpıntınız oluyorsa

Yaptırmam gereken testler var mı?

Yaşınız, belirtileriniz ve bireysel durumunuza göre yaptırmanız gereken testlere karar verilecektir. Çok sayıda test olsa da hepsini yaptırmanız gerekmeyebilir.

Şiddetli adet kanamasının nedenini bulmak için kullanılan en yaygın testler şunlardır:

  • Kan testleri. Gebelik testi, hormon testleri, kanama bozukluğu ile ilgili testler, demir seviyesi testler
  • Endometriyal biyopsi. Bu test için rahminizin içinden bir doku örneği alınacaktır. Alının doku örneği patoloji laboratuvarına gönderilip incelenir.
  • Pelvik ultrason. Ultrason ile, myom veya başka bir kitlenin olup olmadığını gösterilebilir.
  • Histeroskopi. Histeroskopide rahminizin içine küçük bir kamera ile bakılır.

Şiddetli adetler nasıl tedavi edilir?

Tedavi şekline aşırı adet kanamasının nedeni ve yakın zamanda gebelik isteyip istemeyeceğinize göre karar verilir. Bazı durumlarda tedaviye ihtiyacınız olmayabilir. Tedaviler aşağıda sıralanmıştır:

  • Hormonlu doğum kontrol yöntemleri. Bunlar adetinizi azaltır veya tamamen durdurur. Şu şekilde sıralanabilir:
    • Haplar
    • Cilt yanmaları
    • Vajinal halka
    • Üç aylık iğne
    • Hormonlu rahim içi araç (RİA)
  • Kanı koyulaştıran ve kanamayı yavaşlatan ilaçlar
  • İbuprofen veya mefenamik asit gibi ağrı kesici ilaçlar
  • Progestin içeren ilaçlar. Bunlar adet döneminin belli günlerinde kullanılır.
  • Yumurtlamayı kısa süreliğine durduran ilaçlar

Myomlarınız var ve ilaçlar adet kanamanızı azaltmadıysa, ameliyat önerilebilir. Ameliyat seçenekleriniz, gelecekte hamile kalmak isteyip istemediğinize bağlıdır. Şu ameliyatlar yapılabilir:

  • Myom veya diğer anormal dokuların alınması
  • Endometrial ablasyon. Bu, rahmin iç tabakasını zayıflatarak kanamayı azaltan bir işlemdir.
  • Uterin arter embolizasyonu. Bu, rahme kan sağlayan kan damarlarını tıkamak için yapılan bir işlemdir.
  • Histerektomi. Bu, rahmin alınması ameliyatıdır. Histerektomiden sonra artık adet görmez ve çocuk sahibi olamazsınız.

UpToDate

The post Şiddetli Adet Görme appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>