The post Liken Sklerozus appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Liken sklerozis, cildin incelmesi ile beyaz lekelerin oluşmasına neden olan bir cilt hastalığıdır. Liken sklerozus olgularında kaşıntı ve yanma da beyaz lekelere eşlik eder. Genellikle dış cinsel organ cildinde, olsa da meme cildi gibi başka bölgeleri de tutabilir.
Kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanır.
Kadınlarda liken sklerozusa ergenlik öncesi ve menopoz sonrası dönemlerde daha sık rastlanır. Adet kanamalarının olduğu yetişkin dönemde de liken sklerozus görülebilir. Ancak daha nadirdir.
Genital bölge cildinde en çok klitoris yakınları, büyük ve küçük dudaklar ile anüs bölgesinde görülür. Olguların %15’inde uyluk, meme, bilek, omuz, ense ve hatta ağız içinde bile olabilir.
Tüm olgulara tanı konmuş olmadığından liken sklerozusun ne kadar yaygın olduğu net olarak bilinmiyor. Ancak genital bölgede kaşıntı şikayeti ile başvuran her 30 hastadan birinde liken sklerozus olduğu tahmin ediliyor.
Liken sklerozusun nedeni net olarak bilinmemektedir. Aşağıda şüpheli faktörler sıralanmıştır:
Genetik Faktörler. Liken sklerozus, bazı ailelerde daha sık görülür. Genetik yatkınlığı olan kişilerde travma veya zedelenme ile liken sklerozus başlayabilir.
Bağışıklık Sistemi Bozuklukları. Liken sklerozus otoimmun bir hastalık olabilir. Liken sklerozuslu kişilerde otoimmun bazı başka hastalıkların (tiroid hastalığı, kansızlık, diyabet, bölgesel saç dökülmesi ve vitiligo) görülmesi, liken sklerozusun da otoimmun olduğunu düşündürmüştür. Vücudun bağışıklık sisteminin zedelenmiş cilt bölgesine saldırısı sonucu oluşabilir.
Enfeksiyonlar. Liken sklerozus bulaşıcı bir hastalık değildir. Bazı enfeksiyonlardan sonra başladığı saptanmış olmakla birlikte bu enfeksiyonların liken sklerozus nedeni olduğu söylenemez.
Hormonlar. Ergenlik öncesi kızlar e menopoz sonrası kadınlarda sık görülmesi, hormonal bazı etkilerin olabileceğini düşündürmüştür. Ancak sistemik veya lokal östrojen, testosteron veya progesteron hormonu kullanımları kesin sonuç vermemiştir.
İdrar. Erkeklerde idrar temasının liken sklerozus gelişimini tetikleyebileceğine dair bulgular vardır. Bu nedenle sünnetsiz erkeklerde idrarın sünnet derisi altında kalması liken sklerozusu tetikleyebilir. Ancak idrar teması, kadınlardaki liken sklerozusun neden oluştuğunu açıklayamamıştır.
Liken sklerozus olan bazı olgular genital bölgede ağrılı bir huzursuzluk hisseder. Ancak çoğunlukla belirtiler daha şiddetli ve aşağıdaki gibidir:
Liken sklerozus, vulvanın farklı bölgelerinde farklı görüntüler verebilir. Vajina girişinin daralması, ciltteki çatlak ve zedelenmeler nedeniyle muayene çok ağrılı olabilir. Liken sklerozus, vajina ve rahim gibi iç genital organları etkilemez.
Erkeklerde liken sklerozus, sünnet olmamış kişilerde sünnet derisinde sık görülür.
Genital bölge dışında da liken sklerozis görülebilir. Kadın ve erkekte görülebilmekle birlikte çocuklarda genital bölge dışı liken sklerozus pek görülmez. Genital bölge dışı liken sklerozus, vücudun üst kısımlarını, en çok da memeyi tutar.
Aşağıdaki durumlarda muayene olmayı ihmal etmemelisiniz:
Liken sklerozus tanısında tipik olarak aşağıdaki aşamalar uygulanır.
Şikayetler ve muayene. Kaşıntı şikayeti ile gelen hastada kaşıntı olan yerler muayene edilir. Muayene sırasında liken sklerozusun tipik görünümü saptandığında vücudun başka bölgelerinde de bulunup bulunmadığı kontrol edilir.
Biyopsi. Liken sklerozustan şüphelenildiğinde biyopsi ile tanı doğrulanmalıdır. Cildinizde belirtilerin olduğu alandan küçük bir cilt parçası alınır. Alınan parça patoloji doktoru tarafından mikroskop ile incelenir. Biyopsi, kaşıntının liken sklerozustan kaynaklanıp kaynaklanmadığını gösterir. Çocuklarda biyopsiye gerek duyulmaz.
Diğer hastalıkların ekarte edilmesi. Belirtileri liken sklerozus ile karışabilecek aşağıdaki hastalıkları ekarte etmek için bazı testler yapılabilir.
Genital organ cildinde liken sklerozus olan kadınlarda cildin skuamöz hücreli kanserine rastlanma olasılığı artar.
Liken sklerozusun tanısının erken konması, etkili bir şekilde tedavi edilmesi ve şüpheli alanlardan biyopsi alınması ile cilt kanseri riski azaltılabilir. Lilen sklerozus olguları en az yılda iki defa muayene edilmeli, şüpheli alanlar saptanırsa biyopsi alınmalı, iyileşmeyen yaralar olursa en kısa sürede muayeneye gelmesi konusunda uyarılmalıdır. Tedavi ile iyileşmeyen alanlardan biyopsi yapılmalıdır. Sıkı kontrol ile erken tanı konan kanserin zarar vermesi önlenebilir.
Genital bölge dışındaki liken sklerozus olgularında kanseri riskinde artma saptanmamıştır.
Liken sklerozus vajina girişinde daralma yaparak cinsel ilişkilerde ağrı oluşmasına neden olabilir. Öncelikle cinsel temas azaltılmalıdır. Cildin yumuşatılması için östrojenli krem kullanılması önerilir. Cildin aşamalı olarak gevşetilmesi için vajinal dilatatörler önerilebilir.
Tedavinin öncelikli amacı kaşıntıyı azaltmaktır. Kaşıntı veya başka belirtisi olmasa bile liken sklerozus hastaları tedavi edilmelidir. Tedavi uygulanan olgular yılda en az iki defa kontrol edilmelidir.
Liken sklerozus tedavisine alınan hastalara şu konularda bilgi verilir:
Tedavide kullanılan ilaçlar belirtilerinize ve hastalığın şiddetine göre değişebilir
İyi haber, liken sklerozus tedavisinde steroid kremler çoğunlukla işe yarar. Üstelik sonrasında oluşacak yara izleri de önlenmiş olur. Ancak tedavi ve kontrollerin yaşam boyu sürmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Liken sklerozus, genellikle hayatınız boyunca devam eder. Vulvada liken sklerozus olan kadınların uzun yıllar tedavi görmesi gerekecektir. Doktorunuzun önerilerine ömür boyunca dikkat etmeniz gerekecektir. Doktorunuz uygun görmedikçe ilaçları bırakmamalısınız.
Genital bölge cildinde liken skerozus olan erişkinlerde hasta cilt alanlarında kanser oluşması riski artmıştır. Yılda bir veya iki kez muayene olmalısınız. Hastalığın seyri kontrol edilirken kanser taraması da yapılır. Siz de cinsel organ cildini kanser olabilecek değişiklikler açısından ayda bir kez kontrol etmelisiniz. Nelere dikkat edeceğinizi doktorunuz söyleyecektir.
Liken sklerozuslu çocuklarda kanser riski erişkinler gibi yüksek değildir.
The post Liken Sklerozus appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>The post Kaşıntı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Vajinanın dışarı açıldığı dış cinsel organ cildindeki kaşıntıya vulva kaşıntısı denir.
Bazen vulva kaşıntısına başka belirtiler de eşlik eder. Vulva kaşıntısına sıkça eşlik eden belirtiler:
Vulva kaşıntısının pek çok nedeni olabilir. Bu nedenlerden sık görülen bazıları:
Dış cinsel organda kaşıntınız varsa muayene olmalısınız. Tanı ve tedavi için muayene olmanız gerekir.
Muayene ile tanı konması mümkün olmayan durumlarda testler yapılması gerekebilir.
Gerekli olduğunda vulva kaşıntısı için yapılan testler şunlardır:
Kaşıntı enfeksiyon gibi başka bir hastalıktan kaynaklanıyor ise hastalığın tedavisi ile kaşıntı da geçecektir. Kullandığınız bir kozmetik üründen kaynaklanan kaşşıntılar da kozmetiğin bırakılması ile ortadan kalkar.
Tedavi seçenekleri:
Vulva kaşıntısı enfeksiyondan kaynaklanıyor ise cinsel partnerinizin de muayene olması gerekebilir.
Vulva kaşıntısını önlemek için bazı önlemler alınbilir:
The post Kaşıntı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>The post Vulva Ağrısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Vulva ağrısı, vajinanın çıkışını oluşturan dış cinsel organın ağrısıdır.
Vulva ağrısı herkeste farklı şekilde hissedilir. Vulva ağrısı şekilleri şöyle sınıflandırılabilir:
Vulva ağrısı bellik bir alanda veya tüm vulvada hissedilebilir. Bazı kişilerde her zaman ağrı olurken bazılarında bir şeyin temas etmesi ile ağrı başlar. Örneğin genital bölgeyi yıkarken veya cinsel temas sırasında ağrı başlayabilir.
Vulva ağrısının farklı nedenleri olabilir. Nedenlerden bazıları şöyledir:
Bazı olgularda ağrıya yol açan nedeni saptamak mümkün olmayabilir.
Vulvada ağrı hissediyorsanız muayene olmalısınız.
Yapılacak testler, şikayetinizin türü ve muayene bulgularınıza göre kararlaştırılır.
Sıklıkla yapılan testler şunlardır:
Bazen biyopsi yapılması gerekebilir. Bu yöntemde vulva cildinden küçük bir parça alınır. Bir patoloji doktoru bu örneği mikroskop ile inceler. Diğer testler ile vulva ağrısının nedeni saptanamazsa biyopsi gerekli olabilir. Her vulva ağrısında biyopsi yapmak gerekli olmayabilir.
Tedavi, ağrının nedenine göre değişiklik gösterir. Örneğin enfeksiyondan kaynaklanan ağrıların tedavisi ile ağrı tamamen iyileşebilir.
Tedaviler şöyle sıralanabilir:
Ağrınızın nedeni cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon ise partnerinizin de tedavi olması gerekebilir.
Vulva ağrısı için tedavi uygulanırken siz de tedaviye yardımcı bazı şeyler yapabilirsiniz. Bunlar kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Ayrıca bazı önlemler, ağrının tekrarlama riskini azaltabilir.
İşte sizin yapabilecekleriniz:
Ağrınız vajinal kuruluktan kaynaklanıyorsa cinsel temas sırasında kayganlaştırıcı kullanılması işe yarayabilir. Ancak cinsel temas zedelenmenize yol açıyorsa tedavi bitene kadar cinsel temastan kaçınmalısınız. Ağrılı cinsel temas, ileride ilişki ve cinsel temasta sorunlara neden olabilir.
The post Vulva Ağrısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>The post Dış Genital Bölge Tahrişinde Pratik Uygulamalar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Genital bölge cildindeki sorunların en sık görülen nedeni, her gün düşünmeden kullandığımız kimyasallardır. Bu kimyasallar; ciltte hassasiyet, kuruluk, kızarıklık ve çatlaklara neden olur. Bu sorunlar ile başa çıkmak için pratik yöntemler şöyle sıralanabilir.
Bu genel önlemler çözüm olmuyor ise mutlaka muayene olmalısınız.
The post Dış Genital Bölge Tahrişinde Pratik Uygulamalar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>The post Vulva Hastalıkları appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Chrone hastalığı aslında barsağın bir hastalığıdır. Ancak dış genital bölgede de belirtiler oluşturabilir. Hatta kimi zaman ilk tanıyı koyan biz kadın doğum hekimleri oluruz.
Kondilom son yıllarda her gün bir, hatta birkaç defa gördüğümüz bir hastalık haline geldi. Bu kadar şiddetli vakalara rastlamasak da hastalığın en önemli tarafı rahim ağzı kanseri için risk faktörü oluşturması. Kondilom ile ilgili detaylı bilgi için ilgili bölüme geçebilirsiniz. Tıklayın…
Liken planus bir ileri yaş hastalığıdır. Genellikle kaşıntı ile kendini belli eder. Yaşla birlikte incelen dış genital bölge cildinde yer yer çatlak ve yanmalar da olur.
Paget hastalığı vücudun başka yerlerinde de görülebilen bir hastalıktır. Aynı zamanda kötü huylu bir hastalıktır. Ancak geniş bir şekilde çıkarılması ile kolayca tedavi edilebilir. Ancak genital bölgede paget hastalığı saptandığında vücudun geneli ve özellikle memeler taranmalıdır.
Özellikle yaşlılarda uzun süre kullanılan kortizonlu kremler genital bölge cildini aşırı incelterek kaşıntı ve yanmalı lezyonlara neden olabilir.
The post Vulva Hastalıkları appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>The post Bartholin Bezi Kisti ve Absesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Bartolin bezi, vajinanın girişinde, büyük dudakların arkada birleştiği yere yakın olarak iki taraflı yerleşen iki bezdir. Bezler, salgılarını vajina girişine doğru boşaltır. Bartolin bezinin salgısı kaygan ve hafif jölemsi nitelikte, şeffaf ve berraktır. Cinsel temas sırasında vajinada kayganlığın sağlanması için cinsel uyarıların etkisi ile salgılanır.
Bartholin salgı bezlerinden birinin boşaltım kanalının tıkanması ile içinde sıvı birikerek oluşturduğu kiste bartholin kisti denir. Her iki bezin kendine ait boşaltım kanalı olduğu için bartholin kisti tek taraflıdır.
Bartolin bezinin vajinaya salgısını boşalttığı kanalın tıkanması ile bartolin bezinde özellikle cinsel uyarı ile büyüyen kistler ortaya çıkar.
Cinsel organda dışarıdan görülebilecek şekilde bir şişlik ortaya çıkar. Başlangıçta yalnızca elle dokunulunca hissedilen kistler kısa sürede büyük dudaklar arasında simetri bozukluğuna yol açacak kadar büyür.
Kistler ilk zamanlar ağrısızdır. Zamanla şişlik büyür ve ağrı yapmaya başlar. Ağrı ilk zamanlar yalnızca cinsel temas sırasında olurken kist büyür ve otururken, yürürken ve hatta yatarken bile ağrı olmaya başlar.
Salgı kanalının tıkanma nedeni çoğunlukla geçirilen enfeksiyonlardır. Bazen bu duruma zedelenmeler de neden olabilir. Bunlar arasında doğum esnasında travmalar da bulunur.
Enfeksiyon bez içine de ilerlediğinde bartolin bezi abseleri oluşur. Bartholin bezinin bulunduğu alan şiş ve kızarıktır. Bartolin bezi abseleri oldukça ağrılıdır. Hastalar sıklıkla oturduğunda bile ortaya çıkan çok şiddetli ağrı şikayeti ile başvurur. Şiddetli olgularda ateş yükselmesine neden olabilir.
Bazen küçük kistleri fark etmezsiniz, muayene için geldiğinizde saptanır. Ancak cinsel organınızda şişlik elinize gelir veya görürseniz ağrılı olmasa bile muayene için gelmelisiniz. Bartholin kisti ve absesinin tanısı muayene ile kolayca konabilir.
Genital bölgede bir şişlik fark ederseniz, beraberinde ağrı olmasa bile muayeneye gelmenizde yarar var.
Bartholin bezi abse veya kistinin tanısı muayene ile konur.
Bartholin absesi boşaltıldıktan sonra antibiyotik tedavisi ile hızla iyileşir ancak şüphe duyulan olgularda boşaltma sırasında absenin içindeki irin kültür için laboratuvara gönderilebilir.
Bartholin salgı bezinin kanseri çok nadir görülür ve genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. İleri yaştaki olgularda veya kistin görünümünde şüphe varsa kist duvarından biyopsi alınıp histopatolojik tetkike gönderilir.
Tedavi türüne yaşınıza ve ağrı olup olmadığına göre karar verilir.
Kist üzerine küçük bir kesi yapılarak içerik boşaltılır. Ancak işlem bu aşamada bırakılırsa tekrarlama riski yüksek olur. Bu nedenle kistin için bir sonda konularak balonu şişirilir. Bu sondanın dışarı sarkan kısmı bezin içinin drene olmasını ve bu delikte bir boşaltma kanalı oluşmasını sağlar. Balon 1 ay sonra boşaltılıp çıkarılır. Drenaj yöntemi genellikle konforsuz bir yöntemdir.
İşlem sonrası antibiyotik kullanmanız uygun olacaktır.
Bartolin bezi ile ilgili bu durumların en iyi tedavisi marsupializasyon ameliyatıdır. Muayene masası ortamında ve anestezi ile uygulanır. Ameliyat süresi uzun olabileceğinden omurgalar arasından kuyruk sokumuna uygulanan kaudal anestezi kullanılması tercih edilir. Bu müdahale için abse duvarı delinerek açılır ve vajina cildi ile abse duvarı arasında yeni bir bez kanalı oluşturulmak için dikiş atılır. Tüm tekniklere karşın bartolin bezi hastalıklarının tekrarlama riski bulunur.
Bartolin kisti oluşan olgularda yapılabilecek bir diğer ameliyat kistin tamamen çıkarılmasıdır.
The post Bartholin Bezi Kisti ve Absesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>The post Kaşıntılı Hastalıklar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Vulvar distrofiler, genital bölgede kaşıntı ile seyreden deri hastalıklarının genel adıdır. Dış genital bölgede deride görülen tüm cilt hastalıkları görülebilmektedir. Bu bölgede görülen hastalıkların temel belirtisi kaşıntı olup geçmeyen kaşıntı durumlarında mutlaka biyopsi ile değerlendirilmesi gereklidir.
International Society for the Study of Vulvar Disease (ISSVD) sınıflandırmasına göre cilt ve mukozanın nonneoplastik hastalıkları (vulvar distrofiler)
Belirli bir nedene bağlı olmaksızın erişkin ve menopoz sonrası yaş grubunda görülebilen hastalıklardır. Genital bölge dışında ense ve bacaklarda da görülebilirler ve stres ile artış gösterirler. Genellikle yüzeysel tahriş edici maddelerle temas sonrası gelişirler. Sıklıkla mantar öldürücü veya kortizon gibi yüzeyel tedavilerin uzun süreli kullanımı sonrası ortaya çıkabilirler. Geçmişte allerji veya egzema bulunması hastalık için risk faktörü oluşturur. Cillte yanma hissi, kaşıntı ve kaşıntı izleri sık rastlanan belirti ve bulgulardır. Kaşıntı bölgesinde bulunan cilt kalınlaşması, cildin nemliliği, kaşıma sıklığı ve krem kullanımına bağlı olarak farklı görünümlerde olabilir. Büyük dudaklar, dudaklar arasında kıvrımlar, küçük dudakların dış bölgeleri ve klitoris en sık tutulan bölgelerse de, kaşıntı büyük dudakların dışına da yayılabilir. Kaşıntı bölgeleri sıklıkla yüzeyden kabarık, sınırları keskin olmasına karşın, sınırları belirsiz ve yaygın da olabilirler. Hafif kalınlaşma varlığında genital bölge sıklıkla koyu kırmızı görünüm alabilir. kaşıntılı kısımlar beyaz yamalar şeklinde, veya farklı yerleşimler gösteren beyaz ve kırmızı alanlar şeklinde olabilir. Kızarık ciltte kalınlaşma, çatlaklar ve soyulma gözlenebilir. Genital bölge kılları sıklıkla kırık ve azalmış, cilt donuklaşmıştır. Yer yer cilt bütünlüğü bozulmuş ve enfeksiyon gelişmiş olabilir. Kanser olasılığını dışlayabilmek için dış genital bölgenin dikkatli bir şekilde muayenesi önemlidir.
Olgularının %7-15’i çocukluk döneminde görülebilirse de genellikle menopoz sonrası kadınların hastalığıdır. Çocuk LS olguları iz bırakmaksızın kendiliğinden kaybolabileceği gibi, ilk adet sonrasına kadar da devam edebilir. Anüs çevresi ve idrar deliği civarında hastalık varlığında çocuklarda ağrılı kaka yapma ve idrar yanması görülür. Erişkin hastaların %11’inde genital bölge dışı sorunlara da rastlanır. Bağışıklık sistemi hastalıkları, ailesel genetik faktörler, seks hormonları, infeksiyon, tahriş, bağ doku hastalıkları da hastalığın gelişiminde yer alıyor olabilirler. Morluk, çatlak, soyulma ve hatta yaraya yol açacak denli ciddi ve özellikle geceleri artan kaşıntıyla seyretmesi karakteristiktir ve kaşıntı hastalığın yayılımı ile orantılı değildir. Sinir uçlarının tahrişi veya cildin ödem ve elastiklik kaybına bağlı gerilimi nedeniyle yanma hissi gözlenir. Kaşıntılı alanlar bölgesel olabilirse de esas yerleşim anüs ve genital bölgedir ve sorunlu cilt alanı 8-şekli oluşturabilir. Klitoris, büyük dudakların iç yüzeyleri, küçük dudaklar, vajina girişi ve anüs civarı tutulabilir. Sırt, boyun, koltuk altı, ön kol, köprücük kemiği üzeri, memeler arası ve nadiren dudak ve ağız içinde de hastalık görülebilir. Ancak genital bölgedekilerin aksine diğer yerlerde genellikle belirtisizdir. İlk oluşan LS odakları hafif pembe veya fildişi rengi, tümü aynı şekilli, sınırları belirgin, ortası basık, yer yer plak oluşturan çıkıntılar şeklindedir. Cilt ince, beyaz, parlak ve gevşek görünümüyle buruşuk sigara kağıdı veya parşömen kağıdı görünümü verebilir. Bazen keratoz cilde kalınlaşmış görünüm oluşturabilir. Klitorise lokalize lezyonlarda cilt ödemi olabilir ve uzun dönemde klitoris çevre cildine yapışabilir. Küçük dudaklar incelme nedeniyle tamamen silinmiş olabilir. Özellikle arka kıvrımda olmak üzere cilt katlantılarında çatlaklar meydana gelebilir. Tutulum olan bölgelerde cilt kenarlarının yapışması sonucunda vajina girişi tıkanıp cinsel ilişki olanaksızlaşabilir. Biyopside hiperkeratoz, kalınlaşmış epitel, rete peglerde düzleşme, bazal hücrelerde sitoplazmik vakuolizasyon saptanır. Liken sklerozus sıklıkla kalın ve ince cilt odakları eşliğinde görülür. Hastaların %27-35’inde skuamöz hücre hiperplazisi, %5’inde intraepitelyal neoplazi görülür.
Genital bölgede de soruna yol açabilen sedef, yağlı dermatit, mantar, liken simpleks kronikus, liken planus gibi diğer tüm cilt hastalıkları bu başlık altındadırlar. Lezyonlar papül, plak, nodül, vezikül, bül, püstül, telanjiektazi, komedo, kist, v.b. şeklinde olabilir.
Uzun dönemli tedavi öncesi, özellikle çatlak, yara, sertlik ve kalınlaşmış plak alanlarından olmak üzere biyopsi alınarak doku tanısının konulması şarttır. Dış genital bölge temiz ve kuru tutulmalı, endişe varsa giderilmelidir. İnfekte cilt soyulmaları veya uygun olmayan tedavilere bağlı olarak gelişen egzema görünümü varsa aluminyum asetat (Burow solusyonu) emdirilmiş pansumanlar faydalı olabilir. Özellikle skuamöz hücre hiperplazisi olgularında kortikosteroid içeren losyon veya kremlerle hızlı yanıt elde edilebilir. Günde 2-3 kere uygulanan orta derecede veya güçlü bölgesel kortizon uygulaması kaşıntı ve inflamasyonu giderir. Florinli steroidlerin uzun süreli kullanımı, dokuda incelmeye yol açabileceğinden, dikkatli olunmalıdır. Uzun süreli tedavi gereken olgularda florinli steroidlerle belirtiler kontrol altına alındıktan sonra, kalınlaşmış hiperplastik lezyon varlığında, normal cilt görünümü elde edilene dek tedaviye hidrokortizon ile devam edilebilir.
Geleneksel olarak kullanılan topikal testosteron kremleri, günümüzde yerini potent %0.05 klobetazol propionat (Dermovat, Psoderm, Psovat, Temovat) veya halobetazol propionat (Diprolen) kremlerine bırakmıştır.
Tedaviye allerji ilaçları ve endişenim giderilmesi amacıyla sakinleştirici eklenmesi faydalı olabilir. Hidroksizin, doksepin, difenhidramin, amitriptilin kullanımı kaşıntıyı azaltabilir ve sedatif etkisi kaşıntı hissi-kaşıntı döngüsünün kırılmasında yardımcı olabilir. Antidepresanlar hastanın endişesinin giderilmesini sağlayabilir. Lanolinli kremler ve hidrojenize bitkisel yağlar ciltte rahatlama sağlayabilir.
Çok şiddetli olgularda başlangıçta kontrolü sağlayabilmek için ağızdan kortizo kullanılabilinir. Vücutta ortizon salgılanmasını bozma riskinden ötürü, uzun etkili steroidler yerine 0.5 mg/kg prednisolon ile tedaviye başlanabilir. Genellikle 30 mg/gün dozuyla rahatlama sağlandıktan sonra haftalık 5 mg doz düşüşleriyle tedavi 5mg/gün’e inilir. Tedavi ile kaşıntıya yanıt alınamayan olgularda cilt altına steroid enjeksiyonu veya 1 cm aralarla 0.1 mg saf alkol injeksiyonu uygulanabilir.
Tedavi başarılı olamıyorsa tanının doğruluğu, üzerine başka enfeksiyon gelişimi, tahriş edicilerle temas ve kullanılan kremlere karşı allerji varlığı aranmalıdır. Tedaviden 3 ve 6 ay sonraki takiplerde belirtilerdeki iyileşmenin SHH için %84.8 ve %92.7, LS için %70.8 ve %87.5 olduğu, buna karşın biyopsi bulgularında iyileşmenin SHH için %63.6 ve %74.8, LS için %29 ve %42 oranında görüldüğü akılda tutulmalı ve tekrarlama açısından hastalar 3-6 ay aralarla takibe alınmalıdır.
The post Kaşıntılı Hastalıklar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>