Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
yumurtalık kanseri arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/etiket/yumurtalik-kanseri/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Tue, 20 Feb 2018 14:41:42 +0000 tr hourly 1 Laparoskopi ve Jinekolojik Kanserler https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/laparoskopi-jinekolojik-kanserler/ Tue, 20 Feb 2018 14:41:42 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=6323 Minimal invaziv cerrahiler (MİC) ve laparoskopik histerektomi günümüzde artan sıklıkta ve daha geniş endikasyonlarla uygulanmaktadır. Önceleri benign jinekolojik nedenler endikasyonu oluştururken, günümüzde malign jinekolojik kanserlerde laparoskopi ile tedavi edilmeye başlanmıştır. Rahim Kanseri Laparoskopik histerektomi günümüzde artan sıklıkta ve daha geniş endikasyonlarla uygulanmaktadır. Önceleri benign jinekolojik nedenler endikasyonu oluştururken, günümüzde rahim kanserleri de laparoskopi ile tedavi […]

The post Laparoskopi ve Jinekolojik Kanserler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Minimal invaziv cerrahiler (MİC) ve laparoskopik histerektomi günümüzde artan sıklıkta ve daha geniş endikasyonlarla uygulanmaktadır. Önceleri benign jinekolojik nedenler endikasyonu oluştururken, günümüzde malign jinekolojik kanserlerde laparoskopi ile tedavi edilmeye başlanmıştır.

Rahim Kanseri

Laparoskopik histerektomi günümüzde artan sıklıkta ve daha geniş endikasyonlarla uygulanmaktadır. Önceleri benign jinekolojik nedenler endikasyonu oluştururken, günümüzde rahim kanserleri de laparoskopi ile tedavi edilmeye başlanmıştır. Cerrahi olarak tedavi edilecek rahim kanserlerinin %48’i abdominal, %15’i laparoskopik, %35’i de robotik histerektomi ile yapılmaktadır. Yıllar içerisinde erken evre rahim kanseri için laparoskopik yaklaşımın arttığı gözlenmektedir.

Litaratür ne diyor?

Yapılan bir çalışmada 2002-2011 yılları arasında rahim kanseri nedeniyle opere edilen hastaların %17’sinin laparoskopik histerektomi (LH) ile tedavi edildiği raporlanmış ve bu oranın 2002 yılında %6,5 iken 2012 yılında %30,2’ye yükseldiği belirtilmiştir.

Erken evre rahim kanserli hastalarda AH ve LH’nin karşılaştırıldığı ve 5 yıllık hastalıksız sağ kalımın belirlendiği bir çalışmada tekrarlama ve toplam sağ kalım oranlarının benzer olduğu bulunmuş ve LH’de laparotomiye oranla daha az ağrı ve hastanede kalış süresi saptanmıştır. İntraoperatif ve postoperatif uzun dönem komplikasyonlar açısından da bir fark saptanmamıştır. MİC’in (laparoskopik/robotik) açık histerektomi ile karşılaştırıldığı bir başka çalışmada ise, 9948 hasta geriye dönük olarak incelenmiş ve minimal invaziv cerrahi olgularında venöz tromboemboli insidansı açık histerektomiye oranla daha düşük bulunmuştur.

2012 yılında yayımlanan Cochrane derlemesinde erken evre rahim kanseri tedavisinde laparoskopi ve laparotomi karşılaştırılmış ve ölüm riski, rekürrens sıklığı açısından fark saptanmamıştır. Perioperatif ölüm, kan transfüzyonu ihtiyacı, mesane-üreter-barsak ve vasküler yaralanma açısından da iki grup arasında herhangi bir fark olmadığı rapor edilmiştir. Hastanede kalış süresi açısından bakıldığında birçok çalışma laparoskopi grubunda sürenin daha az olduğunu belirtmiştir.

Sonuç olarak erken evre rahim kanseri için MİC yaklaşımın güvenli, komplikasyon riski açısından açık cerrahi ile benzer sonuçları olduğu ve laparotomi ile eşdeğer toplam ve hastalıksız sağ kalım oranlarına sahip olduğu görülmektedir.Bu veriler neticesinde laparoskopi’nin getirdiği bilinen avantajlar erken evre rahim kanseri tedavisi için laparoskopi’yi ilk sıraya taşımaktadır.

Rahim Ağzı Kanseri

Erken evre rahim ağzı kanserli, fertilitesini tamamlamış hastalarda histerektomi (radikal) tedavinin temelini oluşturmaktadır. Radikal histerektomi (RH) abdominal ya da MİC (laparoskopik/robotik) yaklaşımla yapılabilmektedir.

Litaratür ne diyor?

2017 yılında yayımlanan, 23 çalışma ve 4205 hastayı içeren bir metaanalizde laparoskopik ve laparotomik RH karşılaştırılmış ve laparoskopik RH; daha az kan kaybı ve tranfüzyon ihtiyacı, daha hızlı barsak aktivitesine dönüş, daha az ileus gelişimi, daha kısa mesane kataterizasyonu ve daha kısa hastanede kalış süresi ile ilişkili olduğu belirtilmiştir. Bunun yanında aynı çalışmada laparoskopik RH yapılan hastalarda daha uzun operasyon süresi ve daha az lenf nodu çıkarıldığı rapor edilmiştir.

MİC (laparoskopik/robotik) ve abdominal RH’yi karşılaştıran başka bir çalışmada, MİC’in daha düşük morbiditeye sahip olduğu, toplam sağ kalım ve tekrarlama sıklığı açısından iki grup arasında farklılığın olmadığı gösterilmiştir. Laparoskopik ve laparatomik RH’nin karşılaştırıldığı çalışmaların büyük çoğunluğunda, laparoskopi ile opere edilen hastalarda kan kaybının daha az, intra-postopertaif komplikasyon oranlarının daha düşük, hastanede kalış süresinin daha kısa olduğu belirtilmiştir. 5 yıllık sağ kalım oranları açısından da her iki grupta anlamlı bir fark saptanmamıştır.

Sonuç olarak erken evre rahim ağzı kanserinin tedavisinde, sağ kalımı olumsuz yönde etkilemeyen ve morbiditesi daha düşük olan MİC’nin seçilmesi daha uygun bir yaklaşım olarak görülmektedir.

 Yumurtalık Kanseri

Yumurtalık kanserinin standart tedavisi tanıyı doğrulamak adına doğru bir cerrahi evreleme ve maksimum sitoredüksiyonu takiben kemoterapi tedavisini içerir. Geleneksel olarak yumurtalık kanserinin cerrahi evrelemesinde, peritoneal yıkama ile birlikte eksploratif laparotomi, histerektomi, salpingo-ooforektomi, omentektomi, multipl peritoneal biopsiler ve pelvik/paraaortik lenfadenektomi uygulanır. Over kanserinde MİC yaklaşım rahim ve serviks kanserine göre daha sonraki yıllarda gelişmeye başlamıştır. Öncelikle erken evre olgularda laparoskopik yaklaşım uygulanmaya başlanmış, son yıllarda ileri evre hastalarda laparoskopik debulking, optimal sitoredüksiyon cerrahisi, primer tedavi sonrası laparoskopik ikinci bakış (second look) ve tekrarlayan hastalıklarda laparoskopik sitoredüksiyon cerrahileri de tanımlanır olmuştur.

Erken evre yumurtalık kanserli hastalarda laparoskopik ve laparotomik cerrahiyi karşılaştıran bir çalışmada operasyon süresi ve kan kaybı laparoskopi grubunda daha az bulunmuş, intaroperatif ve postoperatif komplikasyon oranları benzer olarak saptanmıştır. Yaklaşık 31 aylık takip sonrası tekrarlama oranı laparoskopi grubunda %8,3 iken laparotomi grubunda %3,8 olarak raporlanmıştır. Ortalama hastalıksız sağ kalım süreleri arasında anlamlı bir fark belirlenmemiştir.

Toplam 20 hastalık bir başka seride, laparoskopik ve laparotomik non-epitelyal ovaryan tümörlerin cerrahisinin karşılaştırılması yapılmış ve laparotomik olgularda tümör boyutu daha büyük saptanırken, hastanede kalış süresi, komplikasyon oranları, çıkarılan lenf nodu sayısı ve adjuvan tedaviler arasında fark saptanmamıştır. Minig ve ark.nın yakın dönemde yaptığı ve erken evre epitelyal over kanserli hastaların tedavisinde laparoskopik yaklaşımı değerlendirdiği çalışmalarında, laparotomi grubunda kan kaybının daha fazla olduğu, intraoperatif ve postopertaif komplikasyon oranlarının benzer olduğu rapor edilmiştir. Laparoskopi grubunda hastane kalış süresi daha kısa iken, lenf nodu sayısı, hastalıksız ve toplam sağ kalım oranları laparoskopi ve laparotomi gruplarnda benzer olarak bulunmuştur.

Bu çalışmalara benzer şekilde erken evre over kanserli hastalarda laparoskopik yaklaşımın azalmış kan kaybı, barsak fonksiyonlarında erken düzelme, kısa hastanede kalış süresi ile ilişkili olduğu ve sağ kalım oranlarının laparotomi ile benzer olduğu saptanmıştır. Bilindiği üzere milier tarzda yaygın metastazlarla seyredebilen yumurtalık kanserlerinde, vizualizasyonu zor bölgerlerdeki intraabdominal metastatik alanlar gözden kaçabilir. Laparoskopide teleskopun her bölgeye ulaşabilmesi ve görüntüyü büyütebilmesi gözden kaçacak metastazik alanların belirlenmesine yardımcı olabilir.

Sonuçta erken evre yumurtalık kanseri tedavisinde uygulayacağımız histerektominin de dahil olduğu evreleme cerrahisi için laparoskopik yaklaşımın uygulanabilir bir yöntem olduğu söylenebilir. İleri evre over kanseri tedavisinde MİC’nin uygulanabilirliği ile ilgili elimizde yeterli kanıt bulunmamaktadır. Over kanserinin MİC ile tedavisi sırasında oluşabilecek şu problemlere yanıt almak adına yeni, geniş serili çalışmalara ihtiyaç mevcuttur; yetersiz evreleme, CO2 pneumoperitoneumu ile tümör yayılımı, olası kist rüptürü ile evre artması, port yeri metastazı.

The post Laparoskopi ve Jinekolojik Kanserler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Karın Ağrısı https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/karin-agrisi/ Tue, 12 Sep 2017 08:21:34 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5823 Herkes zaman zaman karın ağrısı yaşamıştır. Kimi zaman mide yanması, kasık ağrısı, böğür ağrısı gibi farklı şekillerde ifade edilse de hepsi karın ağrısı sınıfında değerlendirilir. Hafiften şiddetliye farklı şekillerde karın ağrısı yaşayabilirsiniz. Karın ağrısı kimi zaman süreklidir, kimi zaman gelip geçici şekilde tekrarlayabilir. Birkaç saat veya en çok bir gün içinde başlayıp devam eden kısa […]

The post Karın Ağrısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Herkes zaman zaman karın ağrısı yaşamıştır. Kimi zaman mide yanması, kasık ağrısı, böğür ağrısı gibi farklı şekillerde ifade edilse de hepsi karın ağrısı sınıfında değerlendirilir. Hafiften şiddetliye farklı şekillerde karın ağrısı yaşayabilirsiniz. Karın ağrısı kimi zaman süreklidir, kimi zaman gelip geçici şekilde tekrarlayabilir. Birkaç saat veya en çok bir gün içinde başlayıp devam eden kısa süreli ağrılara akut, günler, hatta yıllar sürenlere kronik karın ağrısı denir.

Karın Ağrısının Nedenleri

Karın ağrısının pek çok nedeni olabilir. En sık rastlanan nedenler arasında gaz ağrıları, hazımsızlık ve karın kası krampları bulunur. Karın ağrısına neden olan bazı sorunlar, acil tıbbi veya cerrahi müdahale gerektirebilir.

Ağrının yeri yanı sıra ne kadar süredir olup nasıl seyrettiği de nedenini saptamada önemli ipuçları verir.

Akut karın ağrısı, başladıktan sonra birkaç saat veya gün içinde sonuçlanır. Kronik karın ağrısı ise sürekli olabildiği gibi tekrarlayıcı da olabilir. Haftalar, aylar, hatta yıllar sürebilir. Bazen karın ağrısı hafif başladığı halde artarak devam eder.

Akut karın ağrısına neden olabilen hastalıklarda bazı ek belirtiler de görülebilir. Bazı akut karın ağrısı nedenleri basit önlemlerle geçebildiği gibi bazıları acil müdahale gerektirir. Akut karın ağrısı nedenleri;

  • Abdominal aort anevrizması
  • Apandisit
  • Kolanjit
  • Kron (Crohn) hastalığı
  • İdrar yolu enfeksiyonu: Sistit, nefrit (böbrek enfeksiyonu)
  • Diyabetik ketoasidoz
  • Divertikülit
  • Barsak tıkanıklığı
  • Dış gebelik
  • Feçes tıkaması
  • Kalp krizi
  • Yaralanma
  • İntususepsiyon
  • Karaciğer absesi
  • Mezenter iskemisi
  • Mezenter lenfadeniti
  • Mezenter arter trombozu
  • Pankreatit
  • Perikardit (Kalp zarı iltihabı)
  • Peritonit (Karın zarı iltihabı)
  • Plörezi (Akciğer zarı iltihabı)
  • Zatürre (Pnömoni)
  • Pulmoner infarkt
  • Dalak yırtılması
  • Sklerozan mezenterit
  • Zona
  • Dalak enfeksiyonu
  • Dalak absesi
  • Kalın barsak torsiyonu
  • Viral gastroenterit

Kronik karın ağrılarının nedenini saptamak çoğunlukla zordur. Ağrı hafif veya şiddetli olabilir. Giderek şiddetlenmeden tekrarlayan kronik karın ağrısı nedenleri;

  • Koroner kalp hastalığı
  • Çölyak hastalığı
  • Endometriozis
  • Safra kesesi taşı
  • Gastrit
  • Gastroözofajial reflü
  • Hiatus hernisi
  • Kasık fıtığı
  • Büyümüş dalak (splenomegali)
  • Yumurtlama ağrısı
  • Ülsersiz mide ağrısı
  • Yumurtalık kistleri
  • Pelvik inflamatuar hastalık
  • Mide ülseri
  • Orak hücreli anemi
  • Karın kası kramp veya tutulmaları
  • Ülseratif kolit

Bazı kronik karın ağrılarında giderek ağrı şiddetlenir. Bunların nedenleri genellikle daha önemlidir.

  • Kanser
  • Kron (Crohn) hastalığı
  • Büyümüş dalak (splenomegali)
  • Safra kesesi kanseri
  • Hepatit
  • Böbrek kanseri
  • Kurşun zehirlenmesi
  • Karaciğer kanseri
  • Non Hodgkin Lenfoma
  • Pankreas kanseri
  • Mide kanseri
  • Tuboovarian abse
  • Üremi

Hangi Durumlarda Muayene Olmalısınız

Şu durumlarda ambulans çağırın

  • Yaralanma, çarpma veya kaza sonrası karın ağrısı
  • Göğüste basınç veya ağrı ile birlikte karın ağrısı

Şu durumlarda acil servise gidin

  • Şiddetli ağrı
  • Ateş
  • Kakada kan bulunması
  • Devam eden bulantı veya kusma
  • Kilo kaybı
  • Sarılık
  • Karnınıza dokunduğunuzda hassasiyet
  • Karında şişme

Karın ağrınız sizi endişelendiriyor veya hafif bile olsa birkaç gündür geçmeden devam ediyorsa muayene için doktorunuzdan randevu almalısınız.

Karın ağrısının sindirimle ilgili olduğunu düşünüyorsanız, az miktarda ve sık olarak, gaz yapmayacak yiyecekler almaya çalışmalısınız. Karın ağrısı için ağrı kesici kullanmayın. Ağrı kesici ile ağrının azalması, altta yatan önemli bir hastalığın fark edilememesine neden olabileceği gibi ağrı kesiciler midenizi tahriş ederek ağrıyı şiddetlendirebilir.

The post Karın Ağrısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Adneksial Kitle https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/adneksial-kitle/ Fri, 24 Jun 2016 09:36:00 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5269 Öncelikle başlığı açıklamak lazım. Adneks dendiğinde yumurtalık, yumurtalık kanalı ve civardaki organlar anlaşılır. Çünkü, muayene ve ultrason sırasında görülen bir kitlenin yumurtalık veya çevrede başka bir organdan kaynaklandığını ayırt etmek olanaksızdır. Kitle dendiğinde akla iki olasılık gelir. Kistik kitle, içi su ile dolu bir oluşumdur. Solid kitlenin ise içi katı yani etli dokudur. Adneksial kitle […]

The post Adneksial Kitle appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Öncelikle başlığı açıklamak lazım. Adneks dendiğinde yumurtalık, yumurtalık kanalı ve civardaki organlar anlaşılır. Çünkü, muayene ve ultrason sırasında görülen bir kitlenin yumurtalık veya çevrede başka bir organdan kaynaklandığını ayırt etmek olanaksızdır. Kitle dendiğinde akla iki olasılık gelir. Kistik kitle, içi su ile dolu bir oluşumdur. Solid kitlenin ise içi katı yani etli dokudur.

Adneksial kitle saptanan bir olguda pek çok olasılık vardır. Bunlar arasında, yumurtalık (over) kanseri, iyi huylu yumurtalık (basit over-yumurta, sarı cisimcik) kisti, yumurtalık kanalı ve yumurtalık absesi, hidrosalpinks, dış gebelik, yumurtalık dışı kistler, apandisit, divertikülit, idrar yolu anormallikleri, krukenberg tümörü, lenfoma, endometriozis, kist hidatik, müllerian anormallikler, saplı myom, genital verem (tüberküloz), sindirim sistemi kanserleri bulunur.

Erken yaşlarda (çocukluk çağı) görülen adneksial kitlelerde kanser riski daha fazladır. 9 yaş altında adneksial kitlelerin %80, erkenlik öncesi dönemdekilerin %35’i kötü huyludur.

Ergenlik öncesi dönemde yumurtalık kitlelerinde tümör belirteci olarak beta hCG, AFP ve LDH bakılır. Kitlede solid yapı varsa operasyon yapılması uygun olur.

Sarı cisim kistleri, solid komponentleri olan kitlelerle karışabilir. Bu nedenle gereksiz operasyonlara neden olabilir. Adet düzensizliği ile birlikte olan adneksial kitlelerde sarı cisim kisti akla gelmelidir. Sarı cisim kitleleri hiç bir zaman 8 cm veya üzerinde olmaz. Sarı cisim kistlerinden şüphelenildiğinde doğum kontrol hapı kullanılarak 3 ay beklenebilir. Bu süre içinde sarı cisim kistleri küçülür veya geçer. Tek tehlike, epitelial bir kanserin bu sürede gecikmesidir. 3 aylık gecikme evre I epitelial kanserde ciddi bir soruna neden olmaz.

Adneksial Kitlede Ultrason

Adneksial kitlelerin tanısında en büyük yardımcı ultrasondur. Mümkünse transvajinal ultrason yapılmalıdır. Ultrasonda karın boşluğunda sıvı olup olmaması, kitlenin büyüklüğü, iki taraflı olup olmaması, kistik veya solid olduğu; kistik ise duvar kalınlığı; birden fazla kist varsa kistler arasındaki duvarın kalınlığı, kist içine doğru büyüyen solid adacık, kist içeriğinin kıvamı dikkate alınır.

Doppler ultrason, adet görenlerde adetin 4-8. günleri arasında bakılır. Pulsatilite indeksi 1, rezistans indeksi 0,46 altında ise yüksek riskli kabul edilir.

CA125

35 ü/ml üzerinde

  • Sağlıklı yetişkinlerin %1’inde
  • Endometriozis vakalarının %54’ünde
  • Gebeliklerin %16’sında
  • PID lerin %10’unda
  • Myomların %4’ünde
  • Siroz olgularının %70’inde
  • Perikardit olgularının %70’inde
  • Kanser:
    • Yumurtalık kanserlerinin %83’ünde
      • Epiteliyal over kanserleri
        • Seröz over tümörlerinin %80’inde
        • Müsinöz over tümörlerinin %10’undan azında
    • Pankreas kanserlerinin %59’unda
    • Akciğer kanserlerinin %32’sinde
    • Meme kanserlerinin %12’sinde
    • Kalın barsak kanserlerinin %25’inde

Malignite Risk İndeksi

Ultrason skoru: Aşağıda sayılan kriterlerden 1 tanesi varsa 1 puan, 2 veya daha çoğu varsa 3 puan.

Ultrasonda kötü huylu olduğunu düşündüren belirtiler: Kist duvarlarının kalın olması, kist içine uzanan solid alan veya adacıkların olması, kistin çok odalı olması, birden fazla odalı ise odalar arasındaki duvarın kalın olması, kist içeriğinin koyu kıvamlı olması, her iki yumurtalıkta da bulunması, karın boşluğunda sıvı olması.

Menopoz skoru: Hasta henüz menopoza girmemiş ise 1 puan, menopozda ise 3 puan.

MRİ=(CA125)x(US)x(MS)

MRİ için sınır değer 200’dür. Üzerinde ise kötü huylu olma olasılığı yüksektir.

The post Adneksial Kitle appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Over Kanseri https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/over-kanseri/ Mon, 27 Jan 2014 12:47:10 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/over-kanseri/ Yumurtalık kanseri (over kanseri) kadınlarda tanısı en zor konulan kanserdir. Yumurtalık kanseri, yumurtalık ve fallop tüpleri hücrelerinden kaynaklanan tümörlerdir. Epitelyal yumurtalık kanseri ve epitelyal olmayan yumurtalık kanseri türleri vardır. Yumurtalık kanseri dünyada kadınlar arasında yedinci en sık görülen kanserdir ve ağırlıklı olarak yaşlı kadınları etkiler. 50 yaş üstü ve menopoz sonrası kadınlar over kanseri için […]

The post Over Kanseri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Yumurtalık kanseri (over kanseri) kadınlarda tanısı en zor konulan kanserdir. Yumurtalık kanseri, yumurtalık ve fallop tüpleri hücrelerinden kaynaklanan tümörlerdir.

  • Epitelyal yumurtalık kanseri ve epitelyal olmayan yumurtalık kanseri türleri vardır.
  • Yumurtalık kanseri dünyada kadınlar arasında yedinci en sık görülen kanserdir ve ağırlıklı olarak yaşlı kadınları etkiler. 50 yaş üstü ve menopoz sonrası kadınlar over kanseri için riskli grubu oluşturmaktadır.

Over kanseri tanısı

  • Hastalar genel olarak ileri evrelerde tanı aldıkları için erken evrelerde genellikle hiçbir belirti yoktur. Şişkinlik ve karın ağrısı olabilir fakat bazı hastalarda bu bulgular bile bulunmayabilir.
  • Kesin tanı ancak ameliyattan sonra ya da tümörden alınacak biyopsi ile konabilir.

Bilgisayarlı Tomografi, Ultrasonografi ve kan testleri ameliyattan önce yapılabilecek yardımcı tanı yöntemleridir.

Epitelyal over kanseri için tedavi seçenekleri

  • Erken evre yumurtalık kanserinde cerrahi tedavinin temelini oluşturur.
  • İleri evre veya yüksek riskli yumurtalık kanserleri cerrahi ve kemoterapi ile tedavi edilir.

Yumurtalık kanserinin en yaygın türü epitelyal over kanserleridir ve tüm yumurtalık kanserlerinin % 90’ını oluşturur.

Epiteyal yumurtalık kanserinin dört ana histolojik alt tipi, aşağıdaki gibidir

  • Seröz karsinom: Bu tip en yaygın olan tümör türüdür ve ileri evre tümörlerin % 80’ini oluşturur. İki alt tipi vardır. Yüksek dereceli tümörler ve düşük dereceli tümörler. Düşük dereceli tümörler daha çok genç kadınlarda görülür ve daha iyi seyirli tümörlerdir
  • Müsinöz: Bu alt tip epitelyal yumurtalık tümörlerinin % 7 -%14’ünü oluşturur. Tanı erken aşamada konursa hastalığın seyri bu alt tipte çok iyidir.
  • Endometrioid: Erken teşhis edilir ve iyi seyirli tümörlerdir.
  • Şeffaf hücreli kanserler: Bu alt tipte hastalığın seyri diğer alt tiplere kıyasla biraz daha kötüdür.

Semptomlar

Erken aşamalarında hiçbir belirtinin olmayışı , epitelyal over kanseri tanısını zorlaştırır.

Her aşamada görülebilen belirtiler;

  • Karın ağrısı veya pelvik ağrı.
  • Vajinal kanama.
  • Kabızlık.
  • İshal.
  • Yorgun hissetmek.
  • Sık idrara çıkmak

İleri evre epitelyal over kanserinde:

  • Artan karın çevresi (etek veya pantolonun daraldığı hissedebilir).
  • Şişkinlik.
  • Hasta hissetmek.
  • İştahsızlık.
  • Hazımsızlık.
  • Çabuk doymak
  • Nefes darlığı.

Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaşırsanız doktorunuzu ziyaret etmelisiniz. Ancak şunu hatırlamak önemlidir: bu semptomlar epitelyal yumurtalık kanseri olmayan insanlarda da  sık görülebilir.

Yumurtalık kanserinin nedenleri

Yumurtalık kanseri kesin nedeni tam olarak  bilinmiyor, ancak hastalığın gelişimi için birkaç risk faktörü bulunmaktadır. Risk faktörlerine sahip olmanızın kanser gelişme riskini arttırdığını hatırlamak önemlidir, ancak bu kesinlikle kansere yakalanacağınız anlamına gelmez.

Risk Faktörleri

  • Erken yaşta adet görme,
  • Geç menapoz
  • Ailede yumurtalık, karın iç zarı kanser öyküsü
  • BRCA1 ve BRCA 2 Mutasyonu

Koruyucu Faktörler

  • Gebelik sayısının fazla olması
  • Doğum kontrol hapı kullanmak
  • Tüplerin bağlanması
  • Emzirme
  • BRCA mutasyonu

Yumurtalık kanserlerinin yaklaşık% 6-%25 ‘i bu mutasyonlar ile ilişkilidir.  Bu mutasyonlar daha çok yüksek dereceli seröz tümörler ile ilişkilidir.  BRCA 1 mutasyonun bulunması yumurtalık kanseri riskini %15-45 artırırken, BRCA 2 mutasyonun bulunması riski %10-20 artırır.  Aile öyküsü ve etnik yapısına göre hastalara BRCA 1 ve BRCA 2 mutasyonu için test yapılmalıdır.  BRCA 1 ve BRCA 2 mutasyonu olan kadınlarda yumurtalık ve tüplerinin 40 yaşından önce alınması yumurtalık kanserine yakalanma riskini azaltır.

Yumurtalık kanserinin Tedavisi

Erken Evre Kanserler

Erken evre yumurtalık kanserlerinde rahim ve yumurtalık dokusunun alınması , histolojik alt tipine göre karın zarının arkasında bulunan lenf bezlerinin ve omentumun çıkarılmasını gerektirir.

İleri Evre Yumurtalık kanserleri

İleri evre over kanserlerinde cerrahi tedavi biraz karmaşıktır. Cerrahiden önce karın içindeki tüm organlar dikkatlice gözden geçirilmelidir. Yumurtalık kanseri bağırsaklar, karın iç zarı, dalak gibi birçok organa yayılabilir. Cerrahinin amacı ameliyat sırasında gözle görülebilir tüm tümörlerin çıkarılması olmalıdır. Bu doğrultuda erken aşamada yapılan cerrahiye ek olarak bağırsakların bir kısmının dalak ve karın iç zarının çıkarılması gibi karmaşık uzmanlık ve deneyim gerektiren cerrahi prosedürlere ihtiyaç olabilir.

Hastalığın Evresi

Cerrahi sonrası çıkarılan dokular patoloji uzmanları tarafından incelenir. Patolojik değerlendirme sonucunda hastalığın evresi belirlenir. Yumurtalık kanserinin 4 evresi vardır. 1. Aşama yumurtalıklarda sınırlı, 2 aşama komşu organlara yayılım, 3. aşama karın içine ve lenf bezlerine yayılım, 4. aşama uzak organlara yayılım şeklindedir.

Yumurtalık kanseri

The post Over Kanseri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>