Preterm Doğum

Ayrıntılı

Erken doğum, gebeliğin 37 hafta ve öncesinde başlayan doğum eylemi olarak tanımlanır. Normal bir hamilelik, son adet döneminin ilk gününden itibaren 37-42 hafta sürer.

Erken miad 37+0 – 38+6

Tam miad 39+0 – 40+6

Geç miad 41+0 – 41+6

Miad aşımı 42+0 hafta ve sonrası

İdeal olarak, bebekler tam miadında doğarlar.

Bebeklerin yaklaşık yüzde 10’u erken doğar. Bunların yüzde 80’i, kendiliğinden veya fetal membranların erken yırtılmasından sonra başlayan erken doğumdan kaynaklanmaktadır. Bunlara spontan erken doğum denir. Geriye kalan yüzde 20 ise anne veya bebek sorunları için yapılan planlı erken doğumlardır. Bu durumlarda, hamileliğin devam etmesi nedeniyle anne veya bebeğe yönelik risklerin, erken doğumun risklerinden daha büyük olduğu düşünülür.

Erken doğum tehlikesi olanların hepsi erken doğurmaz. Tahminen yüzde 30 ila 50’si zamanında doğum yapar. Erken eylem erken doğuma yol açarsa, erken doğan bebek organ sistemlerinin eksik gelişimi ile ilgili problemler için risk altındadır. Bu problemler arasında nefes almada zorluk, vücut sıcaklığını ayarlayamama, beslenme, göz, bağırsak ve sinir sistemi yaralanması sayılabilir.

Erken doğum, yenidoğan komplikasyonları ve ölümlerinin önemli bir nedenidir. Düzenli doğum öncesi bakım, erken doğum riski taşıyan gebelerin hepsini olmasa da bazılarını belirlemeye yardımcı olabilir. Erken eylem başlarsa, hem doğumu geciktirmek hem de yenidoğan komplikasyon riskini azaltmak için çeşitli önlemler alınabilir.

Erken Doğum Risk Faktörleri

Kimin erken doğum yapacağını tahmin etmek zordur. Bazı obstetrik koşullar ve diğer faktörlerin erken doğum riskini artırdığı bilinmektedir. Bununla birlikte, erken doğumların çoğu bilinen hiçbir risk faktörü olmayan kadınlarda meydana gelir.

Erken doğum için en güçlü risk faktörü, önceki gebelikte erken doğumdur. Ancak erken doğum yapan kadınların çoğu gelecekte miadına kadar süren bir gebelik yaşayacaktır. Daha önce erken doğum yapmış kadınların sadece yüzde 22’si bir sonraki gebeliklerinde erken doğum yapar.

Erken doğum riskini artırabilecek diğer faktörler:

  • Çoğul gebelik.
  • Anormal Pap smear sonucu nedeniyle eksizyonel tedavi (servikal konizasyon, koni biyopsisi, loop elektrocerrahi eksizyon prosedürü [LEEP], transformasyon bölgesinin büyük loop eksizyonu [LLETZ]), uygulanmış olmak.
  • Rahmin doğumsal anormallikleri.
  • Kanama yaşamış olmak. Özellikle ikinci veya üçüncü trimesterde.
  • Kokain gibi uyuşturucuların kullanımı.
  • Sigara içmek.
  • Bazı enfeksiyonlar.
  • Aşırı amniyotik sıvı.
  • Gebelikler (doğumlar) arasında kısa bir aralık (12 ila 18 aydan az).
  • Hamilelik sırasında karın ameliyatı.
  • Gebeliğin erken döneminde orta veya şiddetli anemi.
  • Düşük gebelik öncesi ağırlık ve gebelik sırasında düşük kilo alımı.

Siyahlarda erken doğum sıklığı, beyaz kadınların  iki katı kadardır. 18-20 yaş altı kadınlarda da erken doğum riski daha yüksektir. Tek başına ileri anne yaşı (35 ila 40 yaş üstü), erken doğum riskini artırmaz. Bununla birlikte, yaşı ileri anne adaylarının erken doğum gerektiren komplikasyonlara neden olabilecek başka sorunlar (hipertansiyon ve diyabet gibi) yaşama olasılığı daha yüksektir.

Erken Doğum Nedenleri

Erken doğumun nedenini belirlemek genellikle zordur. Dört genel kategoride incelenebilir:

  • Rahim kanaması. Plasenta previa (plasenta serviksi kısmen veya tamamen kapladığında) ve plasental abruption (plasenta doğumdan önce uterustan ayrıldığında) gibi durumlar vajinal kanamaya neden olur ve erken doğumu tetikleyebilir.
  • Uterusun gerilmesi. Çoğul gebelik veya polihidramnios (bebeğin etrafında aşırı miktarda amniyotik sıvı) olması uterusun gerilmesine neden olarak uterus kasılmalarına ve erken doğuma neden olabilir.
  • Bakteri veya iltihap. Bir enfeksiyonun neden olduğu bakteri veya iltihap, rahim, plasenta veya fetüste rahim kasılmalarını tetikleyen maddelerin üretimini uyarabilir.
  • Fiziksel veya psikolojik stres. Şiddetli stres, rahim kasılmalarına ve erken doğuma neden olan hormonların salınmasına neden olabilir.

Erken Doğumun Tahmin Edilmesi

Erken doğumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini ve ne zaman gerçekleşeceğini tahmin eden kimyasal veya fiziksel bir belirteç belirlemek için araştırmalar devam etmektedir. Bazı durumlarda yardımcı olabilecek iki test belirlenmiştir.

  • Servikal uzunluk. Serviksin ultrason ile ölçümü erken doğum riskini tahmin etmeye yardımcı olabilir. Servikal uzunluk azaldıkça risk artar. İkinci trimesterde transvajinal ultrason ile ölçülen serviks ≤20 mm, kısa olarak kabul edilir ve erken doğum riskinin arttığını gösterir.
  • Fetal fibronektin. Fetal membranlar doğumdan önce değişmeye başladığında, fetal fibronektin adı verilen bir madde salınır. Kasılmaları olan veya erken doğum riski yüksek olan bir gebede bu madde vajinal akıntıda yüksek konsantrasyonlarda bulunmuyorsa, erken doğum olasılığı yüksek değildir. Yüksek miktarda fetal fibronektin varsa, erken doğum riski artar ancak bu her zaman erken doğum olacağı anlamına gelmez.

Erken Doğum Belirtileri

Erken doğum belirtileri, hamileliğin sonundaki doğum belirtilerine benzer:

  • Vajinal akıntının tipinde veya miktarında değişiklik (sulu, mukus veya kanlı)
  • Alt karında basınç veya ağrı
  • Sürekli, hafif sırt ağrısı
  • Hafif, adet benzeri karın krampları
  • Ağrısız olabilen düzenli veya sık kasılmalar
  • Erken su gelmesi

Braxton Hicks kasılmaları (sahte doğum kasılmaları olarak da adlandırılır), seyrek uterus kasılmalarıdır. Bu kasılmalara kanama veya vajinal akıntı eşlik etmez ve istirahat ile geçer. Bunlar normaldir ve erken doğum riskini artırmaz. Ancak, pelvik muayene olmadan erken doğum ile yalancı doğum arasındaki farkı söylemek genellikle zordur.

Doğumun erken evrelerinde, nispeten hafif ve düzensiz kramplar olabilir. Bu aşamada rahatsızlık adet kramplarına benzer olabilir ve bel ağrısına neden olabilir. Rahim kasılmaları güçlendikçe daha ağrılı hale gelir, düzenli ve daha kısa aralıklarla meydana gelir.

Vajinadan mukus akıntısı fark edilebilir. Hafif kanama veya lekelenme de yaygındır. Fetal membranlar erken doğumdan önce veya doğum sırasında yırtılabilir, su gelebilir. Bu olursa, vajinadan ani bir sıvı gelişi olur.

Anne adayı, erken doğum olabileceğinden veya başka belirtiler olduğundan endişeleniyorsa, hemen muayeneye gitmelidir. Özellikle bir saatte altıdan fazla kasılma var ve yatıp dinlenmesine rağmen devam ediyorsa, amniyon sıvısı geliyorsa veya herhangi bir vajinal kanaması varsa mutlaka muayene olmalıdır.

Doktor, membranların yırtılıp yırtılmadığını ve serviksin kısalma (incelme) ve genişlemesini (açılma) belirlemek için bir pelvik muayene ve ultrason muayenesi yapar. Ayrıca uterus kasılmalarını ve fetal kalp atış hızını elektronik olarak kaydeden bir monitör yerleştirilebilir.

Evde İzlem

Doktorunuz uygun bulursa kasılmalarınızı evde kendiniz de izleyebilirsiniz. Bu,uzanarak ve rahmi parmak uçlarıyla nazikçe hissederek gerçekleştirilir. Normalde uterus gevşemiş ve yumuşak olmalıdır. Bir kasılma sırasında, uterus sertleşir. Bir kasılmanın başlangıcı ile bir sonrakinin başlangıcı arasındaki süre, kasılmaların ne sıklıkla meydana geldiğini gösterir.

Erken Eylem Tedavisi

Tedavi, erken doğumu yavaşlatmak veya durdurmak amacıyla verilebilir. Tedavinin birincil amacı, bebeğin akciğerlerinin gelişimini destekleyen steroidlerin verilebileceği ve istenen etkilerin oluşacağı kadar zaman kazanmaktır. Erken doğumun ertelenmesi, gerekirse anne adayının prematüre bir bebeğe özel bakım sağlayabilecek bir tesise nakledilmesine de olanak tanır.

34 haftadan önce doğan bebekler erken doğum komplikasyonları açısından özellikle yüksek risk altında olduğundan, gebelik 34 haftadan daha küçükse doğumu geciktirme tedavisi önerilir. Ancak annenin veya bebeğin sağlığı risk altındaysa, doğumun ilerlemesine izin verilebilir.

Erken eylemde olan ir anne adayı, doğumu durdurmaya çalışmak için ilaçlar verilirken yakın izleme için hastaneye yatırılır. Sıvıları ve muhtemelen bazı ilaçları vermek için damar yolu açılır ve rahim kasılmalarını ve bebeğin kalp atış hızını değerlendirmek için bir fetal monitör kullanılır.

Doğumu durdurmak için tedaviler. Anne ve bebek sağlıklıysa, rahim kasını gevşetmek ve kasılmaları durdurmaya çalışmak için ilaçlar kullanılır. Doğumu durdurmak veya yavaşlatmak için kullanılan ilaçlara tokolitik ilaçlar denir. Terbutalin, nifedipin ve indometasin bu amaçla kullanılır. Bu ilaçların bir kısmı damardan veya enjeksiyon yoluyla verilirken, bir kısmı ağızdan alınabilir.

Tokolitiklere ek olarak genellikle bir steroid (glukokortikoid) enjeksiyonu yapılır. Tokolitik ilaçlar bazen kasılmaların sıklığını durdurabilir veya azaltabilir, bu da doğumu birkaç saat ve optimal olarak steroidin etkili olması için 48 saat geciktirebilir. Tokolitikler kasılmaların sıklığını durdurabilse veya azaltabilse de, erken kasılmaların altında yatan nedeni tedavi etmez. Bu nedenle erken eylem sıklıkla tekrarlar ve erken doğumla sonuçlanır.

Tokolitikler kullanılırken anne ilaç yan etkileri açısından izlenir. Doğum durursa anne adayı, daha fazla uterus kasılmalarını izlemek için genellikle bir süre hastanede tutulur. Bir dizi faktöre bağlı olarak, anne adayı taburcu edilebilir veya hastanede kalması istenebilir. Evdeyken, gebenin faaliyetlerini sınırlaması istenir ve doğum eylemi tekrarlarsa derhal iletişime geçmesi istenir.

Bebeğe yardımcı tedaviler. Steroidler (glukokortikoidler) erken doğmuş bir bebeğin akciğerlerinin gelişimini hızlandırabilir. Erken eylem sırasında uygulanır. Steroidler, akciğerlerin olgunlaşmasına yardımcı olur ve alveollerin (akciğerlerde havanın emildiği küçük kesecikler) çökmesini önleyen bir madde olan sürfaktan üretimini uyarır. Steroidler ayrıca bebeğin intraventriküler kanama (beyin kanaması) ve bağırsakları ve dolaşım sistemini etkileyen diğer komplikasyonların riskini de azaltır. Ayrıca erken doğum komplikasyonlarından ölüm riskini de azaltır.

Steroidler genellikle, anne 23 ila 34. gebelik hafta arasındaysa uygulanır. 23 haftadan önce, fetüs steroidlerden yararlanamayacak kadar küçüktür. 34 haftadan sonra bebeğin akciğerlerinin yeterince gelişme olasılığı daha yüksektir. Gebelik 37 haftadan azsa ve hasta daha önce ilaç almamışsa steroid verilebilir. En sık kullanılan steroid betametazondur.

Steroid dozunun zamanlaması önemlidir. Steroidler, bebek doğmadan birkaç saat önce anneye enjeksiyon şeklinde verilmelidir. İkinci doz ilk dozdan 24 saat sonra verilir. Kadın ikinci doz verilmeden önce doğum yapsa bile, steroidlerden bir miktar fayda görür. En büyük fayda, steroidin ilk dozu bebek doğmadan en az 48 saat ve en fazla yedi gün önce verildiğinde görülür. Erken doğum eylemi tekrarlarsa, gebeliğin ilerleyen dönemlerinde steroid tedavisini tekrarlamak genellikle gerekli değildir.

Anne erken doğum yaparsa, erken doğan bebeği desteklemek için tedavi verilebilir. Son on yılda, erken doğmuş yenidoğanların bakımında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak, tüm hastaneler erken doğan bebeğe bakmak için yeterli donanıma sahip olmayabilir. Bu nedenle erken doğum riski yüksek olan bir kadının yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede tedavi görmesi önemlidir.

Erken Doğumu Önleme

Anne adayının erken doğumu önlemek için yapabileceği en önemli şey, sigara ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıkları bırakmaktır.

Önceden erken doğum öyküsü olan kadınlara (spontan doğum veya doğum öncesi membran rüptürü nedeniyle) tekrarlayan erken doğumu önlemek için genellikle enjeksiyon olarak progesteron takviyesi önerilebilir. Progesteron takviyesi gebeliğin 16 ile 26. haftaları arasında başlanır ve 36. haftaya kadar devam eder. Daha önce erken doğum yapmış kadınlarda progesteron takviyelerinin yararına ilişkin araştırmalar çelişkilidir.

Daha önce erken doğum öyküsü olmayan ve ikinci trimester transvajinal ultrason muayenesinde serviksin kısa olduğu tespit edilen kadınlara günlük vajinal progesteron takviyesi önerilir. Daha önce erken doğum öyküsü olan ve ikinci trimester transvajinal ultrason muayenesinde kısa servikse sahip olan kadınlara serviks etrafına bir dikiş (serklaj) yerleştirilmesi önerilebilir.

Erken Doğum (Temel)

Erken Su Gelmesi (Temel)

Hamilelik Sırasında Aktivite (Temel)

İkiz Gebelik (Temel)

Hipertiroidi ve Hamilelik (Temel)

 

UpToDate

Posted in: