Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
akıntı arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/etiket/akinti/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Sat, 06 Feb 2021 15:24:48 +0000 tr hourly 1 Klamidya ve Gonore https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/klamidya-ve-gonore/ Sat, 06 Feb 2021 15:24:48 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7904 Klamidya ve gonore nedir? Klamidya ve gonore, cinsel yolla bulaşabilen iki ayrı enfeksiyondur. İkisinin belirtileri birbirine çok benzerdir. Bu enfeksiyonlar şu organları tutabilir: Cinsiyet organları İdrar yolları Ağız boğaz Anüs ve rektum Bu enfeksiyonlar aşağıdaki dokuları tutabilir: Cinsiyel organları İdrar yolları Boğaz Rektum ve anüs Cinsel ilişki sırasında partnerden bulaşan hastalıklara cinsel yolla bulaşan hastalıklar […]

The post Klamidya ve Gonore appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Klamidya ve gonore nedir?

Klamidya ve gonore, cinsel yolla bulaşabilen iki ayrı enfeksiyondur. İkisinin belirtileri birbirine çok benzerdir.

Bu enfeksiyonlar şu organları tutabilir:

  • Cinsiyet organları
  • İdrar yolları
  • Ağız boğaz
  • Anüs ve rektum
Kadın İç Üreme Organları

Kadın iç üreme organları

Erkek İç Üreme Organları

Erkek iç üreme organları

Bu enfeksiyonlar aşağıdaki dokuları tutabilir:

  • Cinsiyel organları
  • İdrar yolları
  • Boğaz
  • Rektum ve anüs

Cinsel ilişki sırasında partnerden bulaşan hastalıklara cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH) denir.

Klamidya ve gonorenin belirtileri nelerdir?

Bu enfeksiyonlar genellikle belirti vermeden ilerler.Ortaya çıkan belirtiler erkek ve kadında farklıdır.

Kadınlarda klamidya ve gonorenin ortak belirtileri

  • Vajinal akıntı veya kaşıntı
  • Anormal vajinal kanama veya lekelenme
  • Bel ağrısı
  • Cinsel temas sırasında acı
  • İdrar yaparken yanma
  • Rektal ağrı, akıntı veya kanama

Erkeklerde klamidya ve gonorenin ortak belirtileri

  • İdrar yaparken yanma
  • Penisten gelen akıntı
  • Testislerde ağrı, şişme veya hassasiyet

Klamidya ve gonore tanısı için hangi testler yapılır?

Erkeklerde idrar, kadınlarda idrar veya vajinal akıntıdan alınan örnekte testler yapılabilir. Şüpheli durumlarda rektum veya boğaz sürüntüleri de alınabilir.

Ne zaman doktorumu görmeliyim?

Yukarıda sıralanan belirtilerden biri veya birkaçı varsa muayene olmalısınız. Diğer yandan partnerinize gonore veya klamidya tanısı konmuşsa belirti olmasa da muayene olmanız gerekir. Belirti olmasa bile enfekte olmuş olabilirsiniz.

Bu durumda bazı testler yapılması gerekebilir.

Klamidya ve gonore nasıl tedavi edilir?

Her iki enfeksiyon da antibiyotiklerle tedavi edilir.

  • Gonrore enfeksiyonu genellikle tek doz enjeksiyon ile tedavi edilir.
  • Klamidya enfeksiyonu ise ağızdan alınan tabletlerle tedavi edilecektir. Farklı tedavi şemalarında tek doz veya bir haftalık ilaç kullanımları vardır. Hangisi olursa olsun tedaviyi tam ve aralıksız uygulamalısınız. Aksi taktirde enfeksiyon tekrarlayabilir.

Klamidya veya gonore tanısı konmuş ise son üç ay içinde cinsel temasta bulunduğunuz partnerlerinizi bilgilendirmelisiniz. Onlara da bulaşmış olabilir ve tedavi ya da en azından önleyici tedavi gerekebilir.

Gonore veya klamidya geçiren kişilerin çoğu tedaviden sonra tekrar mikrobu alabilir. Tedavi sonrası hiç bir belirti olmasa bile birkaç ay sonra tekrar muayene olmalısınız.

Tedavi olmazsam ne olur?

Klamidya veya gonorenin tedavisiz bırakılması gerek kadın gerekse erkekte uzun vadeli sorunlara neden olur. Kadınlarda “pelvik inflamatuar hastalık” (PID) adı verilen karın zarı iltihabıyla sonuçlanabilir. PID ciddi ağrı ve ateşle ameliyat gerektiren sorunlar ortaya çıkarabileceği gibi ileride gebe kalmayı zorlaştıran sorunlara neden olabilir. Tedavi edilmeyen gonore enfeksiyonu ileride iltihaplı eklem romatizmasına neden olabilir. Diğer yandan bir cinsel yolla bulaşan hastalık bulunması, diğer CYBH’lardan birinin örneğin AIDS’in de bulunma olasılığını yükseltir.

Ya gebelik planlıyorsanız?

Klamidya veya gonore enfeksiyonunuzun olduğunu düşünüyorsanız gebe kalmadan önce tanı konmalı ve tedavi yapılmalıdır. Tedavisiz gebe kaldığınızda gebelikte bazı sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Üstelik doğum esnasında bebeğinize de bulaştırabilirsiniz. Enfeksiyon bebeklerin en sık gözlerine bulaşarak konjonktivire neden olabilir. Yeni doğan konjonktivitinde gözlerde şişme, kızarma ve kıvamlı bir akıntı olur. Konjonktivit dışında başka organlarda da enfeksiyon görülebilir.

Tüm bebeklerin gözlerine doğum sonrası mikrop öldürücü ilaç kullanılmaktadır. Bu ilaçlar bebeği gonore konjonktivitinden korusa da klamidyadan koruyamaz.

Klamidya ve gonore önlenebilir mi?

Klamidya veya gonore bulaşması riskini aşağıdaki yöntemlerle azaltabilirsiniz:

  • Her cinsel ilişki sırasında kondom kullanmalısınız.
  • Sizde veya partnerinizde enfeksiyon belirtileri (kaşıntı, akıntı, idrar yaparken yanma) varsa tedavi tamamlanana kadar cinsel temastan kaçınmalısınız.

The post Klamidya ve Gonore appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Bakteriyel Vajinozis https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/bakteriyel-vajinozis/ Fri, 05 Feb 2021 10:20:01 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7887 Vajinal akıntının en sık nedeni bakteriyel vajinozistir. Bakteriyel vajinozis, can sıkıcı sorunlara neden olduğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların riskini de artırır. Akıntının bakteriyel vajinozis veya başka bir vajinal enfeksiyondan kaynaklandığını anlamanız çok kolay değil. Bu nedenle kokulu vajinal akıntı varsa mutlaka muayene olmalısınız. Bakteriyel Vajinozis Nedir? Bakteriyel vajinozis, kötü kokulu vajinal akıntıya neden olan […]

The post Bakteriyel Vajinozis appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Vajinal akıntının en sık nedeni bakteriyel vajinozistir. Bakteriyel vajinozis, can sıkıcı sorunlara neden olduğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların riskini de artırır. Akıntının bakteriyel vajinozis veya başka bir vajinal enfeksiyondan kaynaklandığını anlamanız çok kolay değil. Bu nedenle kokulu vajinal akıntı varsa mutlaka muayene olmalısınız.

Bakteriyel Vajinozis Nedir?

Bakteriyel vajinozis, kötü kokulu vajinal akıntıya neden olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Vajinal akıntı, vajinadan dışarı gelen sıvıdır. Her vajinal akıntı anormal kabul edilmez. Ancak bakteriyel vajinoziste akıntı fazla ve kötü kokuludur.

Kadın Dış Üreme Organları

Kadın Dış Üreme Organları Anatomisi

Bakteriyel Vajinozisin Nedeni

Bakteriyel vajinozise neden olan belli bakteri türleridir. Vajina içinde normalde de farklı tipte bakteriler bolca bulunurlar. Bakterilerin sayıları ve oranlarındaki değişiklikler bakteriyel vajinozisi ortaya çıkarır.

Vajina içinde bulunan bateriler arasında sayısı en fazla olanlar laktobasillerdir. Bakteriyel vajinozis olgularında, laktobasillerin sayısı azalır. Bu azalmanın nedenini her zaman bilmek mümkün olmayabilir.

Bakteriyel Vajinozis Risk Faktörleri

Bakteriyel vajinozis her zaman olmasa da genellikle cinsel olarak aktif kadınlarda görülür. Yeni bir cinsel partner ile birlikte olduğunuzda veya birden çok cinsel partneriniz varsa bakteriyel vajinozis riski artar. Bu risk artışı, partnerinizin birden çok partneri olduğunda da geçerlidir.

Vajina içinin yıkanması ve sigara içimi, bakteriyel vajinozis riskinde artışa neden olur.

Bakteriyel vajinozis tanısı konan bir kadında cinsel yolla bulaşan başka hastalıklara da rastlanma riski yüksektir. Bu riski, cinsel temas sırasında kondom kullanarak azaltabilirsiniz.

Bakteriyel Vajinozisin Belirtileri

Bakteriyel vajinozisi olanların %50-75’i hiç bir belirti hissetmez. İlk ve en sık hissedilen belirti ise balık benzeri kokusu olan bir vajinal akıntıdır. Akıntı suludur, beyaz ile gri arasında bir rengi vardır. Koku belli durumlarda daha dikkat çekici olabilir:

  • Adet kanaması sırasında
  • Cinsel temas sonrasında. Özellikle semenin vajinal akıntıya karıştığı durumlarda.

Bazen vajinada yanma hissediyor olabilirsiniz. Bazen kaşıntı, idrar yaparken veya cinsel temas sırasında yanma olabildiği gibi dokularda şişme ve kızarıklık da görülebilir.

Kötü kokulu vajinal akıntı, adet dışı kanama, dış cinsel organda tahriş gibi belirtileriniz varsa muayene olmalısınız. Reçetesiz satılan ürünler ve temizlik malzemeleri kullanmak tedaviyi geciktirdiği gibi tanı koymayı da güçleştirir.

Bakteriyel Vajinozisin Tanısı

Tanı genellikle muayene ile konur. Muayene, jinekolojik masada yapılır. Nadiren tanıyı kesinleştirmek için alınan akıntı örneğinin incelenmesi gerekebilir. Bu durumda muayene sırasında vajinal akıntıdan örnek alınabilir. Muayene etmeden akıntının bakteriyel vajinozis veya başka bir enfeksiyondan kaynaklandığını anlamak kolay değildir.

Bakteriyel Vajinozisin Neden Olduğu Sorunlar

Tek başına bakteriyel vajinozis tehlikeli bir hastalık olmamakla birlikte bazı sağlık sorunlarına eşlik edebilir.

  • Gebelik sırasında bakteriyel vajinozis bulunması erken doğum riskini artırabilir.
  • İyi tedavi edilmemiş bakteriyel vajinozisi olan kadınlar kürtaj veya ameliyat sonrası şiddetli enfeksiyon geçirebilirler.
  • Bakteriyel vajinozis olan bir kadında genital uçuk, gonore (belsoğukluğu), klamidya ve hatta HIV gibi cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların da bulunma olasılığı daha yüksektir.

Bakteriyel Vajinozis Tedavisi

Bakteriyel vajinozis tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Antibiyotikler ağızdan alınan hap olarak kullanılabildiği gibi vajinal fitil, krem veya jel formunda olanlar da bulunur. Vajinal jel veya kremlerin yan etkileri çok azdır. Hangi antibiyotiğin ve hangi formunun kullanılacağına doktorunuz karar verecektir. Aslında ağızdan alınan ilaçlar vajinal kullanılanlara göre daha etkilidir. Ancak yan etkileri daha fazladır.

Bakteriyel vajinozis tedavisinde en sık kullanılan iki antibiyotik metronidazol ve klindamisindir. Mantar tedavisinden farklı olarak bu ilaçların tek doz kullanımı tedavi için yeterli değildir. Son yıllarda tek doz alınabilen türler piyasaya çıkmış olmakla birlikte daha pahalıdır. Diğer taraftan eskiden kullandıklarımıza göre daha yararlı değildir.

İlaçları kullanmaya başladıktan kısa süre sonra belirtiler azalsa bile mutlaka sonuna kadar kullanmaya devam etmelisiniz. İlaçları sonuna kadar kullanmanız enfeksiyonun tekrarlama riskini azaltacaktır.

Metronidazol

Metronidazolün vajinal yolla kullanımı en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Beş gün süre ile gece yatarken vajinaya yerleştirilerek kullanılır. Metronidazol, ağızdan hap olarak da yedi gün, günde 2 defa 500 mg kullanılabilir. Vajinal veya ağızdan tedavi seçimine doktorunuzla birlikte karar vermelisiniz. Vajinal yoldan kullanımında yan etkilere daha az rastlanır.

Metronidazolün ağızdan alımından sonra ağızda metalik bir tad ve bulantı yanı sıra kan sayımı değerlerinde düşmeler görülebilir. Metronidazol kullanımı sırasında ciltte kızarıklık, ateş basması, bulantı, susuzluk hissi, çarpıntı, göğüs ağrısı, baş dönmesi ve tansiyon düşmesi gibi ciddi etkileşimlerden korunmak için alkol almamalısınız. Metronidazol ayrıca pıhtılaşma önleyici ilaçlarla da etkileşime girerek kanama riskinde artışa neden olabilir. Vajinal yoldan kullanımda bu yan etkilere rastlanmaz.

Klindamisin

Klindamisin, vajinal krem formunda yedi gün boyunca vajinal yoldan kullanılabilir. Klindamisin krem kullanırken lateks kondom ile gebelikten korunmayın. Kondom yırtılmalarına neden olabilir.

Klindamisin ağızdan hap olarak da 7 gün süre ile günde 2 defa 300 mg ağızdan alınabilir.

Bakteriyel Vajinozisim Varsa Cinsel Partnerimin de Tedavi Olması Gerekli midir?

Eşinde bakteriyel vajinozis saptanan erkek partnerin tedavi edilmesine gerek yoktur. Belirtisi olmayan erkek partnerin tedavi edilmesi, kadında enfeksiyonun tedavi süresi ve tekrarlama riskini değiştirmez.

Tekrarlayan Bakteriyel Vajinozis

Bir kere bakteriyel vajinozis geçirdiyseniz cinsel yaşamınız devam etmese bile tekrar olma riski vardır. Bakteriyel vajinoz geçirenlerin %3’u 3, %50’si 12 ay içinde tekrar bakteriyel vajinozis geçirir. Bu tekrarlamanın etkenin tam olarak ortadan kaldırılamadığından mı yoksa koruyucu etkisi olan laktobasillerin yetersiz seviyede kalmasından mı kaynaklandığı net olarak bilinmemektedir.

Enfeksiyonun tekrarlaması durumunda tekrar muayene olmalısınız. Aynı enfeksiyon olmayabileceği gibi aynı enfeksiyon olsa bile farklı ilaç ve dozlarda tedavi uygulanması gerekebilir. Tekrarlayan bakteriyel vajinozis enfeksiyonu ise önceden kullanılan ilaç ve önceden kullanım yolu dışında bir ilaç ve yol tercih edilir.

Bir yılda üçten daha fazla defa geçirilmesine sık tekrarlayan bakteriyel vajinozis adı verilir. Bazı kişilerde bakteriyel vajinozis sık sık tekrarlayabilir. Bu durumda doktorunuz uzun süre ilaç kullanmanızı önerebilir. Uzun süreli tedaviler ile tekrarlama riski azaltılabilir. Örneğin haftada 2 defa, 3-6 ay süre ile vajinal metronidazol tedavisi kullanılabilir. Klindamisinin tekrarlayan enfeksiyonlarda uzun süreli kullanımı önerilmez.

Etkinliği net kanıtlanmamış olmakla birlikte vajinal laktobasillus içeren probiyotikler kullanılmaktadır.

Gebelikte Bakteriyel Vajinozis

Gebelikte geçirilen bakteriyel vajinozis, erken doğum riskini artırır. Ancak belirtisi olmayan bir gebenin bakteriyel vajinozis için muayene veya tedavi edilmesi yararlı değildir. Önceden erken doğum yapmış olan olgular bakteriyel vajinozis açısından kontrol edilmelidir.

Gebelik sırasında bakteriyel vajinozis belirtileri hissettiğinizde doktorunuza muayene olmalısınız.

Gebelik sırasında bakteriyel vajinozis enfeksiyonu tedavi edilebilir. Ağızdan kullanım yerine vajinal yoldan kullanım tercih edilebilir.

Bakteriyel Vajinozisi Önleme

Bakteriyel vajinozis bazen önlenebilir. Ancak önleme için en iyi yolun ne olduğu halen bilinmemektedir. Birkaç önlem alınması önerilebilir.

Bakteriyel vajinozis riskin artıran bazı başka şeylere de dikkat edebilirsiniz:

  • Vajinal duştan kaçınmalısınız. Vajinal duş, vajina içinin yıkanması olarak tanımlanabilir. Vajinal duşun enfeksiyonlardan korunmada hiç bir yararı olmadığı halde bazı kadınlar kendilerini daha temiz hissettiğinden yaparlar. Normalde vajina içindeki bakteriler sağlıklı bir denge halinde bulunur. Vajinal duş ile bu denge bozulabileceği gibi bakteriler rahim ve yumurtalık kanallarına süprülerek daha tehlikeli enfeksiyonlar da ortaya çıkabilir.
  • Cinsel partner sayınızı kısıtlamalısınız. Birden çok cinsel partneri olan kadınlarda cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve bakteriyel vajinozis riski daha fazladır.
  • Kısa sürede belirtiler azalsa veya geçse bile tedaviyi yarıda kesmemelisiniz.
  • Cinsel temas sırasında kondom kullanmayı tercih etmelisiniz. Doğum kontrol hapları da bakteriyel vajinozis riskini azaltır ama kondom kadar etkili değildir.
  • Sigara içiyorsanız bırakmalısınız.
  • Özel eşyalarınızı paylaşmamalı ve iyi yıkamalısınız.

Özet

  • Bakteriyel vajinozis, özellikle cinsel temas sonrası şiddetlenen balık gibi kokulu vajinal akıntıya neden olabilir. Ancak akıntı olmadan da bakteriyel vajinozis görülebilir.
  • Erkek partnerin tedavisi, enfeksiyonun iyileşme süresi ve tekrarlama riski konusunda etkili değildir. Bu nedenle bakteriyel vajinozis cinsel yolla bulaşan bir hastalık değildir. Ancak semen ile temas enfeksiyonu şiddetlendirebildiğinden erkek partnerin kondom kullanması önerilir.
  • Bakteriyel vajinozis olduğunuzu düşünseniz de kendi kendinize ilaç kullanmayın. Akıntının nedenini ve tedavisini doktorunuzla görüşün.
  • Bakteriyel vajinozis tedavisinde etkili birkaç antibiyotik vardır. Bunlar içinde vajinal yoldan kullanılanlar olduğu gibi ağızdan alınanlar da bulunmaktadır. Ağızdan alınan ilaçlar daha etkili olmakla birlikte yan etkileri vajinal yoldan kullanılanlara göre daha fazladır.
  • Bazen bakteriyel vajinozis tedavi sonrası tekrarlayabilir. Bu durumda daha uzun süreli tedaviler önerilebilir. Vajinal yoldan 6 hafta süre ile haftada iki kez fitil kullanmak bu tedavilerden biridir.
  • Gebelikte bakteriyel vajinozis tedavi edilmelidir. Gebelikte ağızdan alınan haplar tercih edilir.

The post Bakteriyel Vajinozis appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kadında Mantar Enfeksiyonu https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kadinda-mantar-enfeksiyonu/ Sun, 31 Jan 2021 11:31:41 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7879 Mantar vajiniti veya candida vajiniti olarak da adlandırılan enfeksiyon kadınlar arasında oldukça yaygındır. En sık görülen belirti, cinsel organ cildinde kaşıntı ve tahriştir. Mantar enfeksiyonu genellikle sık tekrarlamasa da bazılarında tekrarlamalar sık olur ve hatta kronikleşebilir. Mantar enfeksiyonu genellikle adet dönemleri olan yani genç erişkin kadınlarda sık görülür. Hormon kullanmayan menopoz olgularında ve adetleri henüz […]

The post Kadında Mantar Enfeksiyonu appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Mantar vajiniti veya candida vajiniti olarak da adlandırılan enfeksiyon kadınlar arasında oldukça yaygındır. En sık görülen belirti, cinsel organ cildinde kaşıntı ve tahriştir. Mantar enfeksiyonu genellikle sık tekrarlamasa da bazılarında tekrarlamalar sık olur ve hatta kronikleşebilir.

Mantar enfeksiyonu genellikle adet dönemleri olan yani genç erişkin kadınlarda sık görülür. Hormon kullanmayan menopoz olgularında ve adetleri henüz başlamamış olan kız çocuklarında mantara nadiren rastlanır.

Dış cinsel organ ve vajinada mantar enfeksiyonu nedir?

Mantar enfeksiyonu dış cinsel organ (vulva) ve vajnayı tuttuğundan vulvovajinal mantar enfeksiyonu olarak adlandırılır. Mantar, vulvada kaşıntı ve tahrişe neden olur. Enfeksiyon, bir mantar türü olan candida tarafından oluşturulur.

Kadın Dış Üreme Organları

Kadın Dış Üreme Organları Anatomisi

Mantar Enfeksiyonunun Belirtileri

En sık rastlanan vajinal mantar enfeksiyonu belirtileri:

  • Dış cinsel organda kaşıntı (en sık rastlanan belirtidir)
  • Ağrı, kızarıklık, şişme ve tahriş
  • İdrar yaparken yanma
  • Cinsel temas sırasında acı
  • Anormal vajinal akıntı. Peynir kırıkları şeklinde ve beyaz olabildiği gibi ince ve sulu da olabilir.

Mantar vajiniti belirtileri pek çok başka hastalık ile çok benzerdir. Bunlar arasında bakteriyel vajinoz (vajinanın bakteriyel enfeksiyonları), trikomonas vajiniti (cinsel yolla bulaşan bir parazit vajiniti) ve dermatit (cildin değişik tahrişlerine bağlı) bulunur. Bu nedenle başta kaşıntı olmak üzere belirtilerin hangisinden kaynaklandığını muayene etmeden bilmek pek mümkün değildir.

Belirtilerin mantar enfeksiyonundan kaynaklandığını nasıl anlayabilirim?

Belirtilere bakarak sorunun mantar enfeksiyonu veya başka bir hastalıktan kaynaklandığını anlamak kolay değildir. Mantar enfeksiyonunda ortaya çıkan belirtiler başka hastalıklarda da görülebilir.

Sorunun mantar enfeksiyonundan kaynaklandığına emin olmak için yapılacak en iyi şey muayene olmaktır. Muayene sırasında tanıdan emin olunamazsa vajinal akıntıdan alınan örnek mikroskopla incelenebilir veya mantar türünü belirlemek için kültür yapılabilir.

Kaşıntı ve yanmaya neden olabilen bakteriyel vajinoz veya trikomonas enfeksiyonundan ayırt etmek için pH bakılması gibi testler yapılabilir.

Vajinal Mantar Etkeni Candida

Enfeksiyona neden olan mantar mikrobu vajna ve barsağınızda normal olarak bulunur. Bu mantarlar belirtiye neden olmazlar. Barsak veya vajinada oluşan bazı çevresel koşul değişiklikleri mantar mikrobunun artmasına ve hastalık yapmasına neden olabilir. Bazı ilaçların (özellikle antibiyotikler) kullanılması, stres gibi faktörler mantar mikrobunun çoğalmasına neden olarak enfeksiyonu başlatır.

Mantar Vajiniti İçin Risk Faktörleri

Mantar vajiniti ile gelen kadınların çoğunda altta yatan bir sağlık problemine rastlanmaz. Mantar enfeksiyonu gelişme riskini artıran bazı faktörlerden bahsedilebilir. Bunlar:

  • Antibiyotikler. Antibiyotikler, vajinada normal olarak yaşayan ve vajinayı koruyan bakteriler de dahil olmak üzere pek çok bakteriyi öldürür. Oysa bu yararlı bakteriler vajinada mantar mikrobunun üremesini önleyebilir. Bu nedenle antibiyotik kullanımı sonrası kadınlarda mantar vajinitine sık rastlanır.
  • Hormonal Doğum Kontrol Yöntemleri. Doğum kontrol hapları, vajinal halkalar ve enjeksiyonlar bunlar arasındadır. Östrojen hormonu içeren doğum kontrol yöntemi kullanan kadınlarda vajinada mantar enfeksiyonu riskinde artış görülür.
  • Doğum Kontrol Araçları. Ülkemizde .ok sık kullanılmamakla birlikte vajina içine uygulanan süngerler, diyafram ama en önemlisi rahim içi araçlar (spiral) mantar enfeksiyonu riskinde artma oluşturur. Sperm öldürücü solüsyonlar da ülkemizde satılmamakla birlikte kondomların üzerinde bulunabilmektedir. Bunlar mantar riskini artırmaz ama tahriş ile kaşıntıya neden olabilir.
  • Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması. Bağışıklık sisteminde zayıflamalar mantar vajiniti riskini artırır. Bağışıklık sistemini zayıflatan önemli hastalıklar arasında AIDS (HIV enfeksiyonu) ve bazı ilaçlar (kortizon, kemoterapi, organ nakli sonrası kullanılan ilaçlar) bulunur.
  • Gebelik. Gebelik sırasında mantar vajiniti olmasa da akıntı miktarında belirgin artma görülür. Her akıntı mantar olmasa da gebelikte mantar vajiniti riskinde artış olur.
  • Diyabet. Şeker hastalığı ve özellikle iyi tedavi edilmeyen şeker hastalarında mantar enfeksiyonu riski daha yüksektir.
  • Cinsel aktivite. Vajinal mantar enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon değildir. Hiç cinsel ilişkisi olmayan bir kadında da görülebilir. Ancak cinsel aktivite mantar enfeksiyonu riskini artırır.

Vajinal Mantar Enfeksiyonunda Tanı

Vajinal mantar enfeksiyonu tanısı muayene ile konur. Bazı olgularda tanıyı kesinleştirmek için akıntıdan örnek alınıp mikroskop ile incelenmesi gerekebilir. Mantar enfeksiyonu tanısı konmadan kendi kendinize ilaç kullanmaya çalışmamalısınız.

Kendi kendine tanı konabilir mi?

Pek çok kadın her akıntı ve kaşıntıyı vajinal mantar enfeksiyonu zannederek reçetesiz ilaçlara yönelmektedir. Yapılan bir araştırmada kadınların akıntıları konusundaki kararlarının doğruluk oranı %11 bulunmuştur. Daha önce mantar vajiniti geçirenlerde ise doğru tanı oranı %35.

Kendi kendinize tanı ve tedavi çabanız:

  • Uygun ve etkili olmayan reçetesiz ilaçlar nedeniyle para kaybına
  • Doğru ve etkili tedavi uygulayamadığınızda zaman kaybına
  • İlaçlardan sonra kaşıntı ve yanmanın daha da şiddetlenmesine neden olabilir.

Bu nedenle kendi kendinize bir önlem almadan önce muhakkak muayene olmalısınız.

Mantar Vajinitinin Tedavisi

Mantar enfeksiyonu tedavisinde ağızdan alınıp yutulan tabletler, vajinaya yerleştirilen fitiller veya vulvaya sürülen kremler kullanılır. Bu ilaçlar, enfeksiyona neden olan mantar mikroplarını öldürür.

  • Vajinal tedavi. Vajinal mantar enfeksiyonu tedavisinde genellikle vajinal fitil veya kremler kullanılır. Bunlar gece yatarken uygulanmalıdır. Kremlerin tümü ve fitillerin bazılarının uygulanması için kutu içinde uygulama aparatı bulunur. Vajinal fitillerden kutu içinden 1,2,3 veya 4 tane çıkanlar bulunmaktadır. Tedavinin süresi enfeksiyonunuzun ne kadar şiddetli olduğu ile ilişkili olacaktır.
  • Ağızdan tedavi. Bir diğer alternatif tedavi şekli ağızdan alınan kapsül veya haplardır. Sklıkla tek dozluk tedavi uygulanmakla birlikte enfeksiyonun şiddeti ve eşlik eden hastalıkların bulunup bulunmamasına bağlı olarak doz tekrarı gerekli olabilir.

Ağızdan alınan hapların yan etkilerine nadiren rastlanır ve rastlananlarda da şiddetli değildir. Midede rahatsızlık, baş ağrısı ve ciltte kızarıklıklar görülebilir. Mantar öldürücü haplar bazı başka ilaçlarla etkileşim içinde olabilir. Bu konuda doktorunuz veya eczacınızdan bilgi almanız gerekir. Hamilelerin ağızdan alınan mantar haplarını kullanmaları, bebekte yol açabileceği bazı sorunlar nedeniyle uygun değildir.

Ne zaman iyileşirim?

Genellikle tedaviye başladıktan sonra kısa sürede belirtiler azalır. Ancak tedavi sonrası bir süre daha kaşıntı ve hassasiyet hissedebilirsiniz. Tedavi bitiminden birkaç gün sonra belirtiler geçmemişse tekrar muayene olmalısınız. Bazen tekrar ve farklı ilaç tedavileri gerekebilir.

Tekrarlayan Vajinal Mantar Enfeksiyonu

Kadınların %5-8’inde yılda dört veya daha fazla sayıda mantar enfeksiyonuna rastlanır. Bu olgular sık tekrarlayan mantar enfeksiyonları olarak adlandırılır.

Tekrarlayan mantar enfeksiyonlarında muayene olmalısınız. Öncelikle sorununuzun mantar enfeksiyonu olduğuna emin olunmalı, gerekirse mantarın türü belirlenmeye çalışılmalıdır. Mantar türleri çok sayıda olmasa da bazen farklı ilaçların kullanılması gerekebilir. Üstelik farklı mantar türlerinin belirtileri birbiri ile aynı olduğu gibi allerji gibi hastalıklar da bu belirtilere yol açabilir. Mantar enfeksiyonunuz sık tekrarlıyorsa öncekinden farklı ilaçlarla tedavisi gerekebilir.

Etkinliği çok iyi kanıtlanmış olmamakla birlikte yoğurt gibi probiyotik bakteri içeren besinlerin alınması, probiyotik içeren ilaçların kullanılması veya vajinal probiyotik fitiller sık tekrarlayan olgularda denenmektedir.

Tekrarlayan Vajinal Mantar Enfeksiyonu Tanısı

Mantar enfeksiyonu tedavisine başlamadan önce tanının doğru konması çok önemlidir. Tekrarlayan mantar enfeksiyonlarında yapılan muayene sıraında mantar enfeksiyonu ile karışabilecek diğer vajinal enfeksiyonlar,allerjik rwaksiyonlar, hassasiyet ve egzema değerlendirilmelidir. Hastanın yalnızca belirtilerine bakılarak muayen etmeden uygulanan tedavilerin başarı şansı düşüktür.

Vajinal mantar enfeksiyonların çoğundan Candida albicans adlı mantar mikrobu sorumludur. Tekrarlayan mantar enfeksiyonları Candida glabrata veya Candida crusei gibi daha nadir mantar mikrobu türlerinden kaynaklanabilir. Tekrarlayan olgularda bazen bu nadir görülen mantar türlerinin belirlenmesi için  vajina kültürü yapılabilir. Eğer bu nadir mantar türleri saptanırsa farklı ilaçlar kullanılabilir. Vajinal kültür için alınan sıvı örneği laboratuvara gönderilir.

Tekrarlayan Mantar Enfeksiyonunda Tedavi

Tekrarlayan mantar enfeksiyonlarında daha uzun süreli tedavi uygulamak gereklidir. Bazen altı ay süre ile aralıklı olarak ilaç almak gerekebilir. Uzun süreli tedavilerden sonra bile mantar enfeksiyonu tekrarlamalarına rastlanabilir.

Cinsel Partnerin Tedavisi

Vajinal mantar enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan bir hastalık olmadığı halde zaman zaman cinsel partnerden bulaşma görülebilir. Bu nedenle eşte belirti yoksa eşin tedavisi gerekli değildir.

Mantar Enfeksiyonunu Önleme

Vajinal mantar enfeksiyonlarının tekrarlamasında bir risk faktörüne genellikle rastlanmaz. Ancak enfeksiyon riskini artıran bazı faktörler vardır.

  • Diyabetes mellitus (Şeker Hastalığı). Kan şekeri yüksek seyreden, iyi tedavi edilmemiş şeker hastalarında, sağlıklı kişilerden daha sık vajinal mantar enfeksiyonu görülür. Kan şekerinin düzenlenmesi ile mantar enfeksiyonu riski azaltılabilinir.
  • Antibiyotikler. Antibiyotik kullanımı sonrası her üç kadından birinde vajinal mantar enfeksiyonu görülür. Antibiyotikler, vajinayı mantardan koruyan flora bakterilerinin ölmesine neden olur. Antibiyotik kullanımı sonrası mantara yakalandığı bilinenlerde vajina florasının her antibiyotik kullanımı sonrası düzenlenmesi mantar enfeksiyonunu önleyebilir.
  • Artmış östrojen düzeyleri. Vajinal mantar enfeksiyonu; doğum kontrol hapı kullanımı, gebelik, menopozda bölgesel veya hap olarak östrojen tedavisi sonucu artan östrojen düzeyleriyle tetiklenebilir.
  • Bağışıklık baskılanması. Kortizon kullanımı, AIDS gibi nedenlerle bağışıklık sistemi güçsüz kalanlarda mantar enfeksiyonu riski artar.
  • Doğum kontrol araçları. Yurdumuzda sık kullanılmamakla birlikte diyafram ile mantar vajiniti riskinde artma görülür. Rahim içi araç (spiral) de mantar enfeksiyonu görülmesi riskni artırır. Kondomların üzerinde bulunan sperm öldürücü solüsyonlar mantar enfeksiyonu riskini artırmaz.
  • Genital temizlik, sıkı giyinme ve sentetik kumaşlı giysiler ile ilişkisi kanıtlanmamış olmakla birlikte riski artırdığı düşünülmektedir.

Özet

  • Vajinal mantar enfeksiyonu kadınların sık karşılaştığı bir sağlık sorunudur.
  • Genital mantar enfeksiyonunun en sık rastlanan belirtisi kaşıntıdır. Bazı olgularda idrar yaparken yanma, tahriş, kızarıklık, cinsel temas sırasında acı dokularda şişme, akıntı da görülebilir. Akıntı varsa peynir kırıklarına benzer tarzda görülür.
  • Mantar enfeksiyonu belirtileri pek çok başka hastalıkla karışabilir. Tanı ve tedavi için muayene olmalısınız.
  • Mantar enfeksiyonu riskini artıran pek çok şeyden bahsedilebilir. Bunlar arasında antibiyotik, doğum kontrol hapı, kortizon kullanımı, gebelik, bağışıklık sisteminin zayıflaması sayılabilir.
  • Vajinal mantar enfeksiyonu tanısı için muayene olmanız gerekir. Bazen tanıyı kesinleştirmek için alınan sıvı örneğinin mikroskop ile incelenmesi veya kültürü gerekli olabilir. Tedaviye geçilmeden önce mutlaka tanı konmuş olmalıdır.
  • Tanı konmadan hiç bir ilaç kullanmamalısınız.
  • Vajinal mantar enfeksiyonu tedavisinde vajinal fitil, krem veya ağızdan alınan haplar kullanılabilir.

The post Kadında Mantar Enfeksiyonu appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Yetişkinde Vajinal Akıntı https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/yetiskinde-vajinal-akinti/ Sat, 30 Jan 2021 12:51:08 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7870 Akıntı denince akla ilk gelen vajinal akıntılar olur. Kadınların en sık karşılaştığı sorun akıntılardır ve muayeneye gelenlerin çoğunun şikayeti de akıntıdır. Bir miktar vajinal akıntı normal kabul edilebilir. Ancak eşlik eden kaşıntı, yanma gibi belirtiler akıntının normal olmadığını gösterir. Akıntı varsa muayene olmayı ihmal etmemelisiniz. Ciddi hastalıklar da önemsiz olanlarla aynı tarzda akıntıya neden olur. […]

The post Yetişkinde Vajinal Akıntı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Akıntı denince akla ilk gelen vajinal akıntılar olur. Kadınların en sık karşılaştığı sorun akıntılardır ve muayeneye gelenlerin çoğunun şikayeti de akıntıdır. Bir miktar vajinal akıntı normal kabul edilebilir. Ancak eşlik eden kaşıntı, yanma gibi belirtiler akıntının normal olmadığını gösterir. Akıntı varsa muayene olmayı ihmal etmemelisiniz. Ciddi hastalıklar da önemsiz olanlarla aynı tarzda akıntıya neden olur.

Bu sayfada normal ve anormal akıntılar arasındaki farkın yanı sıra akıntının en sık nedenlerinden bahsedeceğiz.

Kadın Anatomisi

Vajinal akıntılardan bahsetmeye başlamadan önce kadın anatomisi hakkında biraz bilgi vermekte yarar var.

Kadın Dış Üreme Organları

Kadın Diş Üreme Organları Anatomisi

Akıntı vajinadan dışarı gelene kadar hissedilmez. Vajina, rahimi dış ortama bağlayan bir geçittir. Vajinanın üst ucunda rahim ağzı, alt ucunda küçük dudaklar bulunur. Vajina açılma deliğinin etrafındaki cilde vulva denir, dış üreme organının büyük kısmını oluşturur.

Vajinal akıntım normal mi?

Östrojen hormonu etkisi ile vajina cildi ve rahim ağzıdan dökülen hücreler normal vajinal akıntıyı meydana getirir. Menopoz sonrası kadında östrojen düzeyi çok düşük olduğundan bu normal akıntı da azalır.

Üreme çağındaki bir kadında günde ortalama yarım-bir çay kaşığı kadar beyaz veya şeffaf, kalın, sümüksü, kokusuz akıntı normal olarak gelebilir. Ancak akıntının miktarı ve özellikleri kadınlar arasında farklılık gösterir. Akıntının miktarı, adet döngüsü boyunca değişiklik gösterir. Gebelik, doğum kontrol hapları, doğum kontrol için vajinal halka kullanımı, yumurtlama sırasında ve adet kanamasından önceki bir haftada akıntı belirgin olarak artar.

Normal vajinal akıntıda vajina cildi hücreleri, bakteri, mukus ve rahim ağzı salgıları bulunur. Normal akıntının hafif bir kokusu vardır ve kuruduğunda dış deride hafif tahriş oluşturur. Bu akıntı vajina ve idrar yollarını enfeksiyonlardan korur, vajina cildine doğal nemliliğini kazandırır.

Vajinal akıntı ne zaman anormaldir?

Vajinal akıntı sık görülen ve sıklıkla normal olan bir durumdur. Ancak aşağıdaki belirti ve bulgulardan biri eşlik ediyorsa muayene olmalısınız:

  • Dış üreme organında (büyük dudaklar, küçük dudaklar, tepe veya vajina giriş deliği) kaşıntı
  • Dış üreme organında kızarıklık, yanma, ağrı veya şişme
  • Köpüklü, yeşil veya sarı akıntı
  • Kötü kokulu akıntı
  • Kanla karışık vajinal akıntı
  • Cinsel temas veya idrar yapma sırasında acı ya da yanma olması
  • Karın veya kasıkta ağrı, Yüksek ateş olması

Anormal vajinal akıntı nedenleri nelerdir?

Anormal vajinal akıntının en sık nedenleri:

  • Vajinal infeksiyon (mantar, bakteri veya trikomonas infeksiyonu), serviks veya rahimde enfeksiyon
  • Yabancı cisim (vajinada kalmış tampon veya kondom) reaksiyonu
  • Vajinaya giren sabun ve benzeri kozmetiklere reaksiyon
  • Menopoz sonrası dönemde, özellikle cinsel temas sırasında daha rahatsız edici olabilen kuruluk bulunur. Bu dönemde incelen vajina cildinin tahrişine bağlı akıntılar görülebilir

Muayene olmalı mıyım?

Yukarıdaki anormal vajinal akıntı belirtileri varsa mutlaka muayene olmalısınız. Muayene olmadan vajinal akıntının normal olup olmadığına emin olmak mümkün değildir.

Muayene ve gerekirse vajinal akıntıdan alınan örneğin tetkiki akıntının nedenin belirlemenin en iyi yoludur. Bu alınan numune smear testi olarak bilinir. Smear testi basit ve ağrısızdır. Önce rahim ağzının (serviksin) görülebilmesi için, vajinaya bir spekulum (muayene aleti) yerleştirilir. Ardından küçük bir fırça rahim ağzına sürülerek hücre örnekleri toplanır ve cam üzerine yayılır. Patolog tarafından bu hücreler mikroskop altında incelenerek anormal gelişim olup olmadığına bakılır.

Muayene olmadan kendi olanaklarınızla vajinal akıntıyı tedavi etmeye çalışmayın. Doğru olmayan uygulamalar, sonrasında yapılan muayenede tanı koymayı daha da zorlaştırır.

Muayene öncesinde aşağıdakiler hakkında bilgi vermelisiniz:

  • Bel, karın veya kasık ağrınız var mı?
  • Yeni bir cinsel partneriniz oldu mu?
  • Son adet kanamanız ne zamandı?
  • Herhangi bir ilaç kullandınız mı (reçeteli,reçetesiz veya besin takviyesi)?
  • Yakın zamanda ped, tampon veya intim şampuan, duş kullandınız mı?

Muayene sırasında dış üreme organı ve vajina içi değerlendirilir. Gereğinde tanı için vajinal akıntıdan örnek alınır. Akıntının asiditesi (pH) bakılması gerekebilir. Bakteriyel vajinoz ve trikomonas enfeksiyonlarında vajina pH’ı yükselir.

Anormal vajinal akıntı nasıl tedavi edilir?

Çoğunlukla tanı için yalnızca muayene ve hasta başında yapılan testler yeterli olur. Nadiren tedaviye başlamak için alınan örneklerde yapılacak testlerin sonucunu beklemek gerekebilir. Tüm vajinal belirtilerin enfeksiyondan kaynaklanmadığını unutmamalısınız.

Vajinal akıntının enfeksiyondan kaynaklandığı ve enfeksiyonun tipi belirlenince tedaviye geçilir. Özellikle klamidya, gonore (bel soğukluğu), trikomonas gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar saptanırsa cinsel partnerinizin de değerlendirilmesi gerekebilir. Mantar veya bakteritel vajinoz gibi enfeksiyonlarda ise eş değerlendirmesi ve tedavisi gerekli değildir.

Cinsel partnerinizin de değerlendirilmesi gereken bir cinsel yolla bulaşan hastalık tanısı konmuş ise tedavi tamamlanana kadar cinsel temastan kaçınmalısınız.

Kendi kendime tedavi uygulayabilir miyim?

Bazı kadınlar akıntı için doktora gitmekten kaçınırlar. Ancak kendi başınıza uygulayacağınız tedaviler tanı konmasını geciktirir, tedavi maliyetini artırır ve enfeksiyonun daha kötü olmasına neden olabilir. Tüm akıntı şikayetlerinde tedavi uygulanmadan önce muayene yapılmalıdır. Özellikle akıntıdan kurtulmak için vajina içini yıkamaktan kaçınmalısınız. bu vajinal enfeksiyonların daha da şiddetlenmesine neden olur.

Kendi kendinize uygulayacağınız yöntemler tedavi değil ancak önleme için önem taşıyabilir.

Hijyen

Aşağıdaki alışkanlıklar anormal vajinal akıntıya neden olan enfeksiyonlara yol açabilir:

  • Vajina için yıkama
  • Sürekli günlük ped kullanımı
  • İntim spray, pudra, deodorant, mendil ve şampuan kullanımı
  • Banyo köpüğü veya parfümlü duş ürünleri
  • Tayt ve sıkı sentetik giysiler

Aşağıda ise sağlıklı yöntemler sıralanmıştır:

  • Dış cinsel bölgeyi su ve kokusuz sabunla yıkamalısınız. Yıkamayı elinizle yapmalısınız. Tuvalet kağıdı veya ıslak mendil kullanmamalısınız.
  • Vajina içini yıkamamalısınız. Koku var veya akıntı rahatsız edici ise muayene olmalısınız.
  • Sıcak veya soğuk su yerine ılık su ile temizlenmelisiniz.
  • Pamuklu iç çamaşırı tercih etmeli tanga veya likralı çamaşır kullanmamalısınız.
  • Yıkama sonrası kurulamak için tuvalet kağıdı kullanmalısınız. Tuvalet kağıdı kokulu olmamalı, ıslak mendil kullanmamalısınız.

The post Yetişkinde Vajinal Akıntı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Vajinit https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/vajinit/ Sun, 27 Dec 2020 10:25:27 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7858 Kadınları en çok doktora götüren problem, vajina enfeksiyonlarıdır. Vajinit, yalnızca vajinanın mikrobik hastalıkları ile sınırlı olmayan bir hastalık grubunun adıdır. Vajinitler tahrişlerden de kaynaklanabilir. Bu tahriş cinsel temas, doğum gibi fiziksel olabileceği gibi, çamaşır deterjanları, şampuanlar, kondom üzerindeki jeller gibi kimyasal etkenlerden de kaynaklanabilir. Vajinitlerin bir diğer nedeni de vajinal flora değişiklikleridir. Vajinal florayı vajina […]

The post Vajinit appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Kadınları en çok doktora götüren problem, vajina enfeksiyonlarıdır.

Vajinit, yalnızca vajinanın mikrobik hastalıkları ile sınırlı olmayan bir hastalık grubunun adıdır. Vajinitler tahrişlerden de kaynaklanabilir. Bu tahriş cinsel temas, doğum gibi fiziksel olabileceği gibi, çamaşır deterjanları, şampuanlar, kondom üzerindeki jeller gibi kimyasal etkenlerden de kaynaklanabilir. Vajinitlerin bir diğer nedeni de vajinal flora değişiklikleridir. Vajinal florayı vajina içindeki mikroplar oluşturur. Buna vajinal doğa adı da verilebilir. Vajinal doğanın en önemli ve gerekli elemanı “Laktobasillus asidofilus” bakterisidir. Aynı zamanda sütü mayalayarak yoğurt yapmamızı sağlayan mikrop da Laktobasillerdir. Bunlar vajina ortamını asidik hale getirerek zararlı mikroplardan korur.

Vajinitin en önemli belirtileri akıntı, kaşıntı, koku ve rahatsızlık hissidir. Bu belirtilerin hepsinin bir arada olması gerekli değildir. Bir arada olsa bile biri diğerlerinden daha şiddetli ve rahatsız edici olabilir.

Vajinitin tanı ve tedavisinde sizin anlattıklarınızdan sonra en iyi ipucunu muayene bulguları verir. Olguların hemen hemen hepsinin tanısı muayene ile konabilir. Bu nedenle ilk ve en önemli tedavi, muayene ile konan tanıya göre yapılan tedavi olmalıdır. İlk muayenede tanı konamamış, tedavi sonrası şikayetleriniz azalmamış veya tekrarlamışsa ileri tetkikler yapılabilir. İleri tetkikler arasında vajinal akıntıya mikroskop ile bakılması, rahim ağzından smear alınması ve cinsel yolla bulaşan hastalık testleri bulunur.

The post Vajinit appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Meme Başı Akıntısı https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/meme-basi-akintisi/ Sun, 24 Sep 2017 07:09:51 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5873 Meme başından değişik kıvam ve renklerde bir sıvı boşalabilir. Süt veren veya hamile olanlarda meme başından süt gelmesi normaldir. Memeden sıvı sağma ile veya kendiliğinden; tek veya her iki meme başından gelebilir. Gelen sıvı süt kıvamında olabileceği gibi berrak, sarı, yeşil, kahverengi veya kanlı olabilir. Gelen sıvı kalın ve yapışkan ya da ince ve sulu […]

The post Meme Başı Akıntısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Meme başından değişik kıvam ve renklerde bir sıvı boşalabilir. Süt veren veya hamile olanlarda meme başından süt gelmesi normaldir. Memeden sıvı sağma ile veya kendiliğinden; tek veya her iki meme başından gelebilir. Gelen sıvı süt kıvamında olabileceği gibi berrak, sarı, yeşil, kahverengi veya kanlı olabilir. Gelen sıvı kalın ve yapışkan ya da ince ve sulu olabilir.

Meme Başından Akıntı Nedenleri

Gebelik veya emzirme dönemlerinde meme başından sıvı gelmesi memenin doğal işlevlerinden biridir. Bazen yumurtalık hormonları veya memenin fibrokistik hastalıkları ile ilgili olabilir. Süt, genellikle her iki meme başından gelir ve emzirme bittikten sonra 2-3 yıl gelmeye devam edebilir.

Papillom, memenin iyi huylu bir tümörü olup meme başından kanlı akıntıya neden olabilir. Akıntı kendiliğinden olur ve sağmadan, kendiliğinden boşalır. Tanı koymak için meme ultrasonu yapılır. Ultrason ile yeri saptanan kitleden biyopsi yapılarak papillom tanısı kesinleştirilir.

Meme başı akıntısı genellikle iyi huylu tümörlerden kaynaklanır. Şu belirtiler eşlik ediyorsa kötü huylu olma olasılığı akla gelir.

  • Memede kitle ele geliyorsa
  • Akıntı tek taraftan geliyorsa
  • Akıntı kanlı ise
  • Akıntı kendiliğinden geliyor ve geçmeyip devam ediyorsa
  • Akıntı, tek bir delikten geliyorsa

Meme başı akıntısının olası nedenleri

  • Abse
  • Meme enfeksiyonu
  • Periduktal mastit
  • Bazı ilaçların kullanılması
  • Doğum kontrol hapı kullanımı
  • Memenin aşırı uyarımı
  • Memenin zedelenme ve tahrişleri
  • Memenin fibrokistik hastalığı
  • Meme kanseri
  • Duktal karsinoma in situ
  • İntraduktal papilloma
  • Memenin duktus ektazisi
  • Memenin Paget hastalığı
  • Hormon hastalıkları
  • Yumurtalık hormonu bozuklukları
  • Süt gelmesi (galaktore)
  • Gebelik ve süt gelmesi
  • Prolaktinoma

Hangi Durumlarda Muayene Olmalısınız?

Meme başından akıntı nadiren meme kanseri belirtisidir. Ancak tedavi edilmesi gereken bir hastalığın belirtisi de olabilir.

Adet kanaması bittiği halde meme başından akıntı geçmemişse muayene olmalısınız. Menopoza girmişseniz, sağmadan kendiliğinden akıntı geliyorsa, tek memede ve tek bir kanaldan geliyorsa en kısa sürede muayene olmalısınız.

Akıntı olup olmadığını görmek için bile olsa meme başını sıkmamalısınız. Meme başı akıntısına ve bunun geçmeyip devam etmesine neden olabilir.

The post Meme Başı Akıntısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Servisit https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/servisit/ Tue, 05 Sep 2017 12:32:27 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5805 Smear ve rahim ağzı biyopsisi sonuçlarında servisit ibaresini sık sık görürüz. Kronik servisit veya kronik inflamasyon. Rahim ağzına serviks denir. Servisit de, rahim ağzı dokusunun enfeksiyonudur. İnflamasyon ise, enfeksiyon yani iltihap hücrelerinin ortamda bolca bulunduğunu anlatır. İltihap hücreleri yalnızca mikropların yarattığı enfeksiyonlarda değil, tahriş ve bu tahrişin iyileşmesi aşamasında da görülür. Bu nedenle kronik servisit […]

The post Servisit appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Smear ve rahim ağzı biyopsisi sonuçlarında servisit ibaresini sık sık görürüz. Kronik servisit veya kronik inflamasyon.

Rahim ağzına serviks denir. Servisit de, rahim ağzı dokusunun enfeksiyonudur. İnflamasyon ise, enfeksiyon yani iltihap hücrelerinin ortamda bolca bulunduğunu anlatır. İltihap hücreleri yalnızca mikropların yarattığı enfeksiyonlarda değil, tahriş ve bu tahrişin iyileşmesi aşamasında da görülür. Bu nedenle kronik servisit veya servikal inflamasyon dendiğinde dokunun mikroplardan ziyade tahriş ve bu tahrişin iyileşmesine bağlı reaksiyonlarından bahsederiz.

Smear sonucunda kronik servisit gören pek çok hasta bir enfeksiyon tedavisi uygulanacağını düşünür. Aslında enfeksiyon olmayan bu durumun antibiyotikle tedavisi de olmaz. Bu nedenle kronik servisit veya kronik inflamasyon tanısı doktorlar için çok anlam ifade etmez. Doğal olarak tedavi de verilmeyince hasta doktorun kendisini ihmal ettiği veya ciddiye almadığı sonucunu çıkarır. Aslında hiç de öyle değildir. Biraz popülist davranmak isteyen bazı meslektaşlarımız ise olayın üzerini bir antibiyotikli fitil ile kapatır.

Akut servisit

Bunlardan farklı olarak bir de akut servisit var. Akut servisit çok farklı bir konudur. Akut kelimesinden de anlaşıldığı gibi yeni olmuştur ve tüm şiddeti ile devam etmektedir. Akut servisitlerde etken gerçekten mikroplardır ve antibiyotik ile tedavi edilir. Akut servisit tanısı için çoğunlukla smear testi gerekli değildir. Muayene ile tanısı kolayca konulabilir.

Akut servisitlerin en önemli belirtisi akıntıdır. Aslında vajinadan gelen akıntı şikayeti ile başvuran her 4 hastadan birinde akıntının kaynağı rahim ağzıdır.

Her mikrop ile servisit olmaz. Bu duruma yol açan mikroplar arasında en sık görülenler, N. gonorrheae (belsoğukluğu), C. trachomatis (genital trahom), H. simplex (genital uçuk) ve T. vaginalis mikroplarıdır.

N. gonorrheae ve C. trachomatis mikropları, rahim ağzı kanalının iç yüzünü döşeyen hassas hücreleri enfekte eder. Bu bölgenin enfeksiyonu, sümüksü bir akıntı oluşturur. Muayenede rahim ağzından dışarı sümüksü bir salgının geldiği görülür. Akıntı genellikle sarı veya yeşil renktedir.

The post Servisit appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Gebelikte Vajina ve Dış Üreme Organlarında Oluşan Değişiklikler https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelikte-vajina-ve-dis-ureme-organlarinda-olusan-degisiklikler/ Thu, 16 Oct 2014 07:23:51 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelikte-vajina-ve-dis-ureme-organlarinda-olusan-degisiklikler/ Gebeliğin oluşması ile vajina duvarlarındaki elastik dokuda artış meydana gelir. Damarlar çoğalır. Epitel tabakasındaki artış sebebiyle mukoza kalınlaşır. Hazne duvarındaki elastik liflerin artışı, ona daha esneklik kazandırır. Bu özellik doğum esnasında bebeğin geçişini kolaylaştırma amacına yönelmiştir. Damar artımı sebebiyle hazne duvarları morumtrak bir renk gösterir; bu renk gebelik ilerledikçe daha da belirginleşir. Bazı gebelerde damar […]

The post Gebelikte Vajina ve Dış Üreme Organlarında Oluşan Değişiklikler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Gebeliğin oluşması ile vajina duvarlarındaki elastik dokuda artış meydana gelir. Damarlar çoğalır. Epitel tabakasındaki artış sebebiyle mukoza kalınlaşır.

Hazne duvarındaki elastik liflerin artışı, ona daha esneklik kazandırır. Bu özellik doğum esnasında bebeğin geçişini kolaylaştırma amacına yönelmiştir. Damar artımı sebebiyle hazne duvarları morumtrak bir renk gösterir; bu renk gebelik ilerledikçe daha da belirginleşir. Bazı gebelerde damar artımının yanı sıra haznede geniş varisler dikkati çeker. Bunların incinmesi şiddetli kanamalara sebep olabilir.

Gebelik esnasında haznede salgı artışı söz konusudur. Bu salgı koyu kıvamda olup beyazımtrak renktedir ve asit özelliği gösterir.

Akıntı. Gebeliğiniz süresince artan hormonların ekisiyle vajinadan zaman zaman akıntı gelebilir. Renksiz ve kokusuz ise normaldir. Gebeliğinizin sonlarına doğru bu akıntı iyice artar. Vajinal akıntı krem kıvamında ve krem rengindedir. Kendine özgü bir kokusu vardır. Ancak kötü kokulu ve koyu sarı, yeşil veya kahverengi akıntı olursa bu bir iltihap (enfeksiyon) belirtisi olabilir. Pamuklu çamaşır kullanın. Sık çamaşır değiştirin (en az günde bir kez). Günlük duş alın. Genital bölgeyi önden arkaya doğru temizleyin. Hiçbir zaman vajinal duş (haznenin içinin yıkanması) yapmayın.

Deri renginde geçici koyulaşma olur. Kan dolaşımının artması ve hormonal yapının değişmesine bağlı farklılıklar ortaya çıkar.

Gebelikte kadın dış üreme organlarında damarlanmanın artması ve gelişen uterus baskısı ile varislere eğilim artar. Pigmentasyonun (deride renk koyuluğu) artması ile dış üreme organları daha koyu renk alır, doğumdan bir süre sonra yine eski normal rengine döner.

The post Gebelikte Vajina ve Dış Üreme Organlarında Oluşan Değişiklikler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Vajinal Mantar Enfeksiyonu https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/vajinal-mantar-enfeksiyonu/ Thu, 14 Feb 2013 10:51:56 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/vajinal-mantar-enfeksiyonu/ Mantar enfeksiyonu kandida olarak da bilinir. Vajina enfeksiyonları içinde en sık görüleni mantar enfeksiyonlarıdır. Kadınların yaklaşık dörtte üçü hayatlarında en az bir kez mantar enfeksiyonuna yakalanır. Kandida Vajinada doğal bazı mikroplar bulunur. Buna vajinanın florası denir. Bu mikrop yapısı ergenlikten sonra oluşur. Bir kadın ilk mantar enfeksiyonunu geçirene dek vajinanın doğal mikropları arasında mantarlar bulunmaz. […]

The post Vajinal Mantar Enfeksiyonu appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Candida albicans

Mantar enfeksiyonunun görünümü

Mantar enfeksiyonu kandida olarak da bilinir. Vajina enfeksiyonları içinde en sık görüleni mantar enfeksiyonlarıdır. Kadınların yaklaşık dörtte üçü hayatlarında en az bir kez mantar enfeksiyonuna yakalanır.

Kandida

Vajinal Mantar

Mantar her zaman vajina enfeksiyonu değil bazen doğanın süsüdür. Bu muhteşem fotoğrafı paylaşmamıza izin veren Fotoğraf Sanatçısı Engin Tavlı’ya çok teşekkür ederiz. Fotoğrafçıdan izin almadan kopyalanamaz. Başka ortamda paylaşılamaz.

Vajinada doğal bazı mikroplar bulunur. Buna vajinanın florası denir. Bu mikrop yapısı ergenlikten sonra oluşur. Bir kadın ilk mantar enfeksiyonunu geçirene dek vajinanın doğal mikropları arasında mantarlar bulunmaz. İlk mantar enfeksiyonu dışarıdan bulaşma ile ortaya çıkar. Mantar enfeksiyonunu oluşturan mikroplar son derece dayanıklı olduğundan doğada yaşayabilir ve her eşya ile kolayca bulaşır. İlk enfeksiyondan sonra artık mantar mikrobu vajinanın doğal mikropları arasına yerleşir. Tedavi uygulansın ya da uygulanmasın vajinanın doğal üyesi haline gelir. Vajinal mantar enfeksiyonu, normal olarak vajina florasında yer alan Candida adı verilen mantarın kontrolsüzce çoğalması sonucu oluşan bir enfeksiyondur.

Tüm mantar enfeksiyonlarının %65-95’i Candida albicans’tır. Nadiren C. torulopsis, C. glabrata gibi türler de olabilir.

Mantar Enfeksiyonunu Kolaylaştıran Faktörler

Mantar olmamak için şeker yemeyin.

Vajina florasında mantar bulunan kişilerde bazı dış faktörler enfeksiyon oluşumunu kolaylaştırır. Vajina boşluğu içinde sorun oluşturmadan yaşayan mantar mikropları vajen duvarlarına doğru ilerleyip vajina cildini geçmeye başladığında ilk belirtiler başlar. Mantarları rahat yaşamak varken bu terörist eylemlere iten faktörlerin arasında sıklıkla bizim yaptığımız hatalar bulunur. Yani terörü oluşturan kötü yönetimdir. Nedir bunlar?

  • İlk adet kanaması ile birlikte mantar da görülmeye başlar. Henüz adet olmamış bir kız çocuğunda mantar nadiren ortaya çıkar.
  • Vajina lavajı. Bence Türk kadınlarının en sık yaptığı hata vajina içini yıkamaktır. Yapıyor musunuz? Ara sıra mı? Asla. Asla vajina içini yıkamayın. Vajina içini yıkadığınızda vajina florasının mikrop oranları değişir ve mantar hücreleri üremeye başlar.
  • Antibiyotik kullanımı. Kullandığımız antibiyotikler mantar hücrelerini öldüremez. Vajina florasındaki diğer mikropları öldürür ve mantarlar çoğalmaya devam eder. Dolayısıyla antibiyotik kullanımı sonrası mantar enfeksiyonu sık görülür.
  • Gebelik.
  • Doğum kontrol hapı kullanımı. Modern doğum kontrol haplarında bu etkiye rastlanmamaktadır.
  • Bağışıklık sisteminin baskılanması. Başta AIDS, böbrek nakli sonrası kullanılan ilaçlar ve kortizon bağışıklık sistemini iş yapamaz hale getirir.
  • Şeker hastalığı. Gebelik, doğum kontrol hapı kullanımı ve şeker hastalığında vajinal salgılarda şeker artar. Bu da mantar mikrobunu besleyerek enfeksiyonu kolaylaştırır.
  • Menopoz. Menopoz sonrası hormon ilacı kullanmaya başlayan kadınlarda mantar enfeksiyonu görülme olasılığı artar.
  • Partnerden bulaşma. Bu yol pek sık olmasa da aktif mantarı olan bir partnerin bulaştırma riski olabilir. İlk kez mantar mikrobu ile karşılaşma genellikle ilk cinsel ilişki sonrası olur. İlk ilişkiden sonra enfeksiyon sıklaşır. Sık cinsel ilişki mantar enfeksiyonu riskini artırırken sık partner değiştirme veya oral seksin bu risk artışında payı yoktur.
  • Sperm öldürücü içeren kondom kullanımı

Mantardan Korunmak İçin

Gereksiz antibiyotik kullanmayın. Vajina içini yıkamayın. Dış kesimleri yıkayabilirsiniz. Ancak yalnız su kullanarak. Genital bölgenin temizliği için sabun, deterjan, deodorant, parfüm veya şampuan kullanmayın. Yıkama işini abartmamakta fayda var. Yalnızca tuvaletten çıkınca yıkama yapmalısınız. Kuru kalmak çok önemli. Bu yüzden her yıkamadan sonra tuvalet kağıdı kullanarak kurulanmalısınız. Ancak tuvalet kağıdı beyaz renk olmalı. Çok fazla bastırmadan ve doku aralarında tuvalet kağıdı parçaları kalmasına izin vermeden kurulama yapmalısınız. Yine de insan ara sıra sabun kullanma gereksinimi duyar. Yalnızca banyo yaparken (yani en sık günde bir kez) sabun kullanabilirsiniz. Bu sabun da pH’ı ayarlanmış, yani asid pH’lı olmalı. pH 3.8 ile 4.2 arasında olanları tercih etmek gerekir. Külotlarınız naylon olmamalı. Pamuklu veya penye olabilir. Cildin hava almasını engelleyen külotlar mantar enfeksiyonunu artırır. Adet zamanları dışında günlük ped kullanmayı önermiyoruz. Külotlar her gün değiştirilmeli, kaynatılarak veya otomatik makinanın kaynatma ayarında yıkanmalı. Makinadan çıkınca bir kez daha durulanmalı ve kuruduktan sonra özellikle orta kesimleri kızgın ve buharlı bir ütü ile ütülenmeli.

Mantar enfeksiyonunuz varsa antibiyotik kullanmayın, vajina veya dış kesimleri yıkamayın, vajina içine fitil şeklinde, kaşıntılı alanlara krem şeklinde ve ağızdan hap şeklinde mantar öldürücü kullanmalısınız. Doktorunuzla görüşmeyi ihmal etmeyin. Eşinizin eğer kaşıntısı yok ise tedavi olması gerekli değildir.

Belirtiler

Mantar enfeksiyonunun en rahatsız edici ve en sık bulgusu genital bölgede kaşıntı ve yanma hissidir. Kaşıntı, özellikle genital bölgenin nemliliğinin artması ve sıcak ortamlarda bulunmak ile artar. Bu his ile vajina içerisini yıkayarak kaşıntıyı azaltmaya çalışmak yapılabilecek en kötü hatadır. Mantar enfeksiyonlarının en iyi bilinen belirtisi vajinanın dış kısmında kaşıntı ve yanmadır. Dış genital organ (vulva) şiş ve kızarık olabilir.

Çoğunlukla kaşıntıya eşlik eden bir diğer belirti akıntıdır. Akıntı çok sulu bir akıntı değildir. Küçük parçacıkların bir araya gelmesi ile oluşmuş peynir kırıkları gibi parçacıklar dökülür. Bu belirtiler hemen hemen her zaman mantar enfeksiyonunun olduğuna işaret eder. Vajinadan gelen akıntı genellikle beyaz, peynir kırığına benzeyen tanecikler içerir tarzda ve hafif kokuludur. Bazı kadınlar mantar enfeksiyonunu akıntının miktarının artması veya şeklinin değişmesi ile anlarlar.

Tahriş ve idrar yanması olabilir.

Sık karışan hastalıklar. Nörodermatitis, liken planus, lichen sklerozis, burning vulvar sendrom ve minör vestibüler gland inflamasyonu.

Tedavi

Vajinal mantar enfeksiyonlarının tedavisi ağızdan ve/veya vajinal yoldan ilaçlar ile yapılır.

Mantar öldürücü ilaçlar

  • İmidazoller (azoller): Azoller, mantarın membranında bulunan ergosterolün üretimini engelleyerek mikostatik etki yapar. Mantarları öldüren, lenfositlerin hücresel immünitesidir. Farklı formüller arasında yarar oranı farkı yoktur.
    • Dokuya krem veya fitil olarak kullanılanlar: Fentikonazol, mikonazol, klotrimazol, butokonazol, terkonazol
    • Ağızdan kullanılanlar: Fluconazol, ketokonazol. Ketokonazol, karaciğer üzerinde kötü ekiler yapabildiğinden kullanımına dikkat edilmelidir.

Fitillerin kullanımı

  • İlacın dokuya uzun süre temas etmesi için gece uygulanmalı ve ilacı kullandıktan sonra birkaç saat ayağa kalkılmamalıdır.
  • İlaç, belirtiler geçse bile kutu bitene kadar kullanılmalıdır.
  • Her ilaç için ayrı bir uygulama parçası bulunmuyor ise uygulama sonrası uygulama parçası sabunlu su ile yıkanmalıdır.
  • Uygulama sonrası gerekli ise tampon kullanılmamalı, ped kullanılmalıdır. Tampon ilacı emerek etkisini ortadan kaldırabilir.

Tekrarlamayan akut enfeksiyon

  • Topikal azol tedavisi ilk seçenektir.
  • Topikal polietilen. Nistatin. Başarı oranı düşük olduğundan ikinci seçenektir.
  • Oral azol tedavisi.
  • Topikal borik asid, topikal gentian violet

Sık tekrarlayan enfeksiyon

Tedaviden sonra hemen tekrarlayan veya geçmeyen olgulardır. Tekrarlama nedenleri

  • Kısa süreli lokal tedavi verilmiş veya tedaviyi aksatmış. Bazılarında ise başka vajinal enfeksiyon veya başka hastalık olabilir. Kandida albikansın antimikotik rezistansı çok nadirdir. Nadiren kandida glabrata veya kandida tropikaliste azol rezistansı olabilir. Bu türlerde terkonazol daha etkilidir.
  • Tekrarlamanın bir nedeni de gastrointestinal kandida kolonizasyonu olabilir. Bu yüzden oral antimikotik kullanımı veya oral laktobasil verilmesi çözüm olabilir.
  • Erkek partnerde kandida kolonizasyonu

Tekrarlayan olgularda

  • Art arda tedavi. Vajinal yoldan tedavi, 14-28 günlük ara ile tekrarlanabilir. İki defa adet dönemi bitimlerinde tedavi verilebilir.
  • Ağızdan ketokonazol verilebilir.

Destekleyici önlemler

  • Saç kurutma makinesi ile kuru tutma
  • Düşük karbonhidratlı beslenme
  • Neden olabilecek faktörlerin eradikasyonu

Kronik tekrarlayan enfeksiyon

Nedenleri

  • Antibiyotik, oral kontraseptis, immün supresan kullanımı
  • Diyabet, HIV gibi hastalıklar
  • Hücresel bağışıklık yetersizliği. Şüphelidir.

Tedavide haftada 2 kez lokal tedaviye 6 ay devam edilir.

Gebelikte tedavi

Gebelikte mikotik vajinit daha sık ve tedaviye dirençlidir.

Vajinal yoldan azoller ve nistatinin emilimi çok az olduğundan güvenlidir. Borik asid, flokonazol, itrakonazol ve ketokonazol kullanımı önerilmez.

Özellikle gebeliğin ilk üç ayında yalnızca krem şeklinde ilaçlar kullanılabilir.

Mantar Enfeksiyonu Tedavisinde Reçetesiz Ürünler

Reçetesiz ürünler zararlı olmamakla birlikte mantar enfeksiyonlarının tedavisinden çok önlenmesi için yararlıdır. Bu nedenle mantar olduktan sonra değil olmadan önce kullanılması daha çok önerilir. Diğer yandan bazen mantar olduğunu düşündüğünüz belirtiler mantardan kaynaklanmıyor olabilir. Bu tip durumlarda kullanılan reçetesiz ürünler sorunu tedavi etmediği gibi tanısını da geciktirebilir.

Bu nedenle mantar enfeksiyonu geçirdiğinizi düşünseniz bile doktorunuza gitmenizde yarar var. Hele ilk kez vajinal enfeksiyon geçiriyorsanız mutlaka doktorunuzu ziyaret etmelisiniz. Herhangi bir nedenle reçetesiz bir ürün kullandınız ve belirtileriniz tam iyileşmediyse mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz.

The post Vajinal Mantar Enfeksiyonu appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>