Bir Gonadotropin: FSH

Hormon Olarak

Follikül uyarıcı hormon. FSH. Bir gonadotropindir. Yani gonadları uyaran hormon. Gonad nedir? Erkekteki testis, kadındaki yumurtalık gonaddır. Yani FSH kadının yumurtalığını uyararak yumurta üretmesini, erkeğin testislerini uyararak sperm üretmesini sağlar.

FSH, hipofiz denilen ve beynimizin tabanında, aşağı yukarı iki gözümüzün arasında biraz arkaya doğru yerleşmiş bir salgı bezinin gonadotropik hücrelerinden salgılanır. Aynı hücreler, bir diğer gonadotropin olan LH’ı da salgılarlar.

FSH, yapı olarak bir glukoproteindir. Yani şeker ve protein moleküllerinden oluşur. Alfa ve beta olmak üzere iki parçası vardır. Aslında bu parçalardan alfa parçası insana özgüdür ve LH, TSH ve hCG gibi başka glikoprotein hormonlarda da aynıdır. Hormonun etkisini göstermesini sağlayan ise beta parçasıdır. Bu alfa ve beta parçaları farklı genler tarafından oluşturulur ve hipofiz hücrelerinin endoplazmik retikulum denilen parçasında birbirine bağlanır. Hormon salgılanmadan hemen önce şeker parçacıkları da eklenir. FSH hormonu hipofiz bezinde depolanır ve gerektiğinde salgılanır.

FSH molekülünün yapısındaki şeker moleküllerinin yapısı farklılıklar gösterebilir. Değişen, şekerlerin arasındaki sialik asid denilen maddedir. Molekülün etkili olabilmesi için dört adet şeker grubu bulunmalıdır. Moleküller arasındaki farkı sağlayan sialik asidler FSH’ın parçalanma süresini yani ömrünü belirler. Sialik asidler olmazsa FSH çok çabuk parçalanıp yok olabilir.

FSH hem erkek, hem de kadınlarda önemli işler yapar. Erkeklerde sperm üretimini sağlarken kadınlarda da yumurta üretimini sağlar. Yardımcıları da var tabii ki. Erkekte LH ve testosteron, kadında LH ve östrojen yardımcı olur.

Testislerde seminifer tüpleri denilen kanallar bulunur. FSH’ın temel işi bu kanalların olgunlaşmasını sağlamaktır. Bu kanallarda sertoli ve leydig adlarını veren iki grup hücre bulunur. Sertoli hücreleri spermlerin büyümesini sağlarken leydig hücreleri testosteron üretir. FSH’ın kanallardaki etkisi sertoli hücreleri üzerinedir.

Tedavinin yanlızca ilaçlardan kaynaklanan yan etkileri çok azdır. Nadiren karın ağrısı, baş ağrısı, bulantı ve kusma gözlenebilir. Bu belirtilerin de ilaca bağlı olup olmadığı hala kesin değildir. İlaç uygulaması sırasında tedavinin doğal sonucu olarak östrojen üretimi artmaktadır. Bu belirtiler de östrojen yüksekliğinde görülebilen belirtilere benzer.

Tetkik Olarak

FSH’nın 25mIU/ml den fazla olması (güncel analizlere göre yaklaşık 12mIU/ ml) genelde düşük gebelik olasılığını gösterir. 40 yaşın altındaki kadınlarda FSH seviyesinin hafif artışı gebelik oranında az bir düşüşe yol açarken, daha yaşlı kadınlarda seviye artışı gebelik şansını daha fazla düşürür.

Bazen, özellikle daha ileri yaşlı kadınlarda, yumurta olgunlaşması çabuk olur ve FSH 3. günden itibaren düşmeye başlayabilir. Bu sebeple, estradiol (E2) seviyesi de ölçülmelidir. Normal FSH konsantrasyon seviyelerinde, 3. gün itibariyle artmış E2 seviyesi (70-80 pg/ml üzeri) yumurta gelişiminin yetersiz olacağını gösterir. Genç kadınlarda 3. gün artmış E2 daha az öneme sahiptir.

FSH analizi aynı zamanda ideal FSH dozu seviyesini tahmin etmekte de kullanılır. Çünkü yumurtalık yanıtı FSH seviyesi ile ters orantılıdır. FSH seviyesi 10mIU/ml üzerinde olan kadınlarda, genelde düşük yanıtlı hasta protokollerinden biri tercih edilir.

FSH seviyeleri aydan aya da değişiklik gösterir. Sürekli yüksek FSH, tek bir defa yükselmiş FSH’den daha önemlidir. FSH seviyesinin bir ay iyi olması o ay daha fazla gebelik olasılığı sağlamaz. Tek bir defa bile yüksek FSH seviyesi olan kadınlarda gebelik şansı düşüktür. 2., 3. ve 4. günlerde FSH seviyeleri benzerdir. Adet öncesi kanlı akıntısı olan kadınlarda yoğun kanama görülen ilk gün, adetin 1. günü olarak kabul edilir.