Vajinismus Tedavisi

Vajinismusun bugün için bilimsel olarak başarısı kanıtlanmış tek tedavi yolu cinsel terapidir. Vajinismus cinsel tedaviye en iyi ve en kısa sürede yanıt veren cinsel işlev bozukluğudur. Uygun cinsel terapiyle yüzde yüze yakın düzelme olur.

Vajinismus dışı nedenler ekarte edilmelidir.

Vajinismus sorununda da öncelikle eş reddi olup olmadığı araştırılmalıdır. Genç, cinsel bilgisizliği çok belirgin kadınlarda yalnızca “ilk gece korkusu” olabileceği göz önünde tutulmalıdır. Bu sorun, cinsel danışmanlık yapılarak, sıklıkla 1-2 oturumda cinsel bilgi verilerek çözümlenir.

Vajinismus tedavisinde yapılan yanlışlıklar

Ancak cinsel işlev bozukluklarında yanlış uygulamalar gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle vajinismusta yanlış ve etik olmayan tedavi uygulamalarına çok sık rastlanmaktadır.

Vajinal girişteki kasılma, jel kullanımıyla, alkol alımıyla, sıcak su banyolarıyla, ilaç kullanımıyla, uykuda, hamile kalmakla, lokal anestezik uygulamalarla ortadan kalkmaz. Kızlık zarıyla ilgisi olmadığı için kızlık zarına yapılan müdahalelerle de düzelmez. Ayrıca bu işlem kadına ek bir travma oluşturur. Vajinaya botoks uygulanması, pelvik taban egzersizleri, laboratuvar ortamında tüplerle duyarsızlaştırma tek başına çözüm sunmaz. Bazı hekimler kadına genel anestezi vererek cinsel birleşmede bulunmayı önerirler.  Bu durumda tüm vücut kaslarındaki dolayısıyla vajinadaki kasılma ortadan kalkacağı için bir kereliğine cinsel birleşme olabilir. Sonra ilişki denendiğinde yine giriş olmaz, yani bir kez cinsel birleşme olması vajinismusu ortadan kaldırmaz.

Bu istemsiz kasılmayı ortadan kaldırabilecek tek tıbbi durum genel anestezidir. Bu kadınların bazılarında kendiliğinden sınırlı penis girişi ile kızlık zarı bozulmuştur, çoğunun tedavi öykülerinde ise kzılık zarının kesilmesi ve/veya genel anestezi altında eşle cinsel birleşme sağlanması deneyimi vardır. Her iki tedavi girişiminin de etkisiz olduğu bilinmektedir ve etik açıdan uygunsuzluğu açıktır. Bu çiftlerin bir bölümü 35 yıllık evlilikten sonra, ya cinsel sorunun düzelmesinden umudunu keserek, ya da çocuk olduğu takdirde cinsel sorunun da düzeleceğini umarak, infertilite tedavisi için başvurabilmektedir. Vajinismusu olan bir kadın, olasılık cinsel birleşmeden nadiren gebe kalabilir. Ancak tedavi görmeden önce, vajinal girişteki kasılma bebeğin çıkışına izin vermeyeceği için, genellikle normal doğum yapamaz, sezaryen gerekir. Ne gebelik ne de çocuk sahibi olunması vajinismus sorununu ortadan kaldırmaz. Hatta gebelik durumu, diğer cinsel sorunlardan farklı olarak, acil cinsel terapi gerektirir. Antidepresan ve/veya trankilizan tedavi uygulaması etkisizdir, hatta yan etkileri nedeniyle kadının uyarılma ve orgazm işlevlerinde de bozulmaya neden olarak cinsel sorunun ağırlaşmasına yol açabilir. Cinsel sorunla birlikte başka bir psikiyatrik bozukluk varsa, aralarındaki ilişki değerlendirilerek tedavi planlanmalıdır. Psikiyatrik bozukluk, vajinismusdan sonra ortaya çıkmışsa, sıklıkla cinsel tedavi ile düzelme sağlandığında, kendiliğinden ortadan kalkar. Öte yandan, düzelme ile sonlanmış cinsel tedavi, kadının önceden var olan Obsesif Kompulsif Bozukluk, Fobik Bozukluk gibi başka bir psikiyatrik sorununu da düzeltmek istemesine neden olabilir. Vajinismus cinsel tedaviler açısından en yüz güldürücü cinsel sorunlardan biridir. Ancak son yıllarda yetersiz, başarısız psikoterapi ve/veya cinsel tedavi uygulanmış kadınların tedavi motivasyonları düşük, düzelme umudunu kaybetmiş, zor vakalar haline geldiğini de görmekteyiz.

Vajinismus tedavisinde amaç

Vajinismus tedavisinde amaç, bir şekilde penisin vajene girişini sağlamak değil, kadının kasılma, acı, kaçınma, korku gibi olumsuzluklar yaşamadığı, çiftin haz aldığı, doyumlu bir cinsel yaşama ulaşmasını sağlamaktır.

Tedaviye çift olarak başlanmalı

Cinsel terapi çoğunlukla çift görüşmesi şeklinde sürdürülür. Vajinismusu, çiftin sorunu olarak ele almak ve partneri de buna ikna ederek tedaviye aktif katılımını sağlamak çok önemlidir. Erkekler vajinismusu bir hastalık olarak kabullenmedikleri, belki de doğru bilgiye ulaşamadıkları için durumu istenmeme ve reddedilme olarak algılayıp, kırgınlık ya da öfke duyabilirler. Bazen durumun kendi yetersizlikleriyle ilgili olabileceğini düşünüp, kaygıyla zaman içinde cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunları gelişebilir. Bu nedenle önce kapsamlı cinsel yaşam öyküsü alınır.

Çiftin zorlukları değerlendirilir, kaygıları araştırılır. İlk seanslarda yapılan gecikmiş bir cinsel eğitimdir. Çiftin cinsel sağlıkla ilgili bilgilendirilmesi, yanlış inanışların düzeltilmesi, cinsel organlar ve cinsel fizyolojiyle ilgili doğruların aktarılması hedeflenir.

Vajinismus tedavisinin başlangıcında hem kadına hem erkeğe, genel cinsellik anlayışı, cinsel mitler, kadın ve erkek genitalleri, cinsel işlev fizyolojisi, özellikle vajinanın yapısı, kızlık zarı ve bozulması, cinsel tedavide kızlık zarı bozulması, vajinismusun görülme ve düzelme sıklığı konusunda ayrıntılı bilgi verilmelidir. Çiftin vajinismusu ve tedaviyi anlamlandırması çok önemlidir. Cinselliğin bedenler, genitaller aracılığı ile beyinde yaşandığı unutulmamalıdır. Çift tedavinin profesyonel yol gösterme ile, erkeğin yardımıyla ve kadının aktif çabasıyla başarıya ulaşabileceği, tedavi sürecinin her ikisi için de sıkıntı yaratacağı gerçeğini iyi anlamalıdır.

Erkekte görülen sorunlar

Değerlendirme oturumlarında, erkeğin sertleşme işlevi ve boşalma kontrolü de sorgulanmalıdır. Vajinismusa tepki olarak bazen sertleşme olamaması, sıklıkla tedavi sürecinde, ek terapi yöntemleri uygulanmasına gerek olmadan, kendiliğinden ortadan kalkar. Böyle sertleşme bozukluklarının ayrıca ve aynı tedavi sürecinde düzeltilmesi gerekir. Cinsel birleşme deneyimi olmayan erkeklerde, boşalma denetiminin olup olmadığını değerlendirmek her zaman kolay değildir. Erkekte erken boşalma olduğuna karar verildiğinde, bu sorunun da aynı tedavi sürecinde ele alınıp, boşalma denetiminin sağlanması gerekecektir. Her iki eşte de cinsel işlev bozukluğu olan çiftler, görece zor vakalardır, tedavi daha uzun ve karmaşık olacaktır.

Tedavinin gidişi

Öncelikle cinsel birleşme denemeleri yasaklanır ve eşler ile her vajinal girişin kadının denetiminde olması gerektiği konusunda bir ön anlaşma yapılır. Erkeğin bu konudaki sözüne kadının inancı tedavinin başarısında doğrudan etkili olacaktır. Vajinismus sorunu yaşayan çiftlerin cinsel ilişkilerinin diğer boyutlarında genellikle sorun yoktur, dolayısıyla okşama egzersizleri ile başlanması gerekmez.

Çıplaklığa, genitallere, meniye yönelik kaçınmalar varsa, bunlara yönelik ödevler verilebilir. Uzun süre devam eden sorunlarda, kadının bacaklarını kapalı tutma alışkanlığı gelişmiş olabilir, buna aktif karşı durması istenir, ilk adım, terapi oturumlarında anlatılanları, kendi genitallerinde görmesi, bir anlamda genitalleri ile tanışmasıdır. Cinsel tedavinin esası, kadına vajinal girişteki kasılmayı üzerine giderek yenmeyi öğretmektir.

Sonrasında egzersizlerle kademeli olarak kasılmanın ve girişle ilgili korkuların üzerine gidilir.

Bu aşamalı olarak, kendi parmağı ile başlanarak, eşinin parmağı ve penis ile sürdürülür. Önce tek başına, 1 parmağının 1 boğumu ile başladığı, kasılma geçene kadar parmağını vajina içinde bekletip, tekrar tekrar giriş yaptığı, günde 30-60 dakikalık ev ödevleri verilir. Giderek kasılmanın şiddeti azalacak ve süresi kısalacak, buna paralel olarak da giriş sayısı artacaktır. Kadın her aşamada kasılmasının azalması beklenerek, adım adım, birkaç hafta içinde 2 parmağının 2 boğumuna kadar ilerletilir. Bu çalışmalar sırasında jel kullanılması uygundur. Genellikle, kendi 2 parmağına geçilirken, paralel olarak eşin 1 parmağı ile çalışmalara da başlanır. Eşin parmağıyla yapılan çalışmalarda da denetim en azından önceleri kadında olmalıdır. Vajinismusu olan kadınların bir bölümü eşlerinin parmağı ile kendi parmakları ile olduğundan daha rahat çalışırlar, bu vakalarda eşli çalışmalara ağırlık verilebilir. Eşli parmak çalışmalarının sevişme içine yerleştirilmesi ve cinsel hazla birleştirilmesi gereklidir. Bunun penisle yapılacak çalışmaların ön adımı olduğu unutulmamalı, ödev ile sevişmenin devamlılığı sağlanmalıdır.

Burada düzelmeyi sağlayan kasılmanın aşamalı olarak üzerine gidilmesidir, parmak yalnızca bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle doktor ve/veya eşin, kadından habersiz vajinaya parmak girişi yapmalarının tedavi edici hiçbir değeri yoktur. Kadın için, tedavi başlangıcı, kendi 1 parmağını tolere etmek ve bu sırada kasılmanın azalmasını sağlamak, en zor aşamadır. Kadının parmak çalışmalarını uygulayabilmesi için neyi niçin yaptığını, tedavinin anlamını ve hedefini kavramış olması zorunludur. 3-4 haftalık tedavi süresinde, 3-4 terapi oturumundan sonra, kadın parmak denemelerini hiç yapamıyorsa kadın, eş reddi olasılığı, vajinal girişe bedensel engeller, infeksiyon açısından da yeniden değerlendirilmelidir. Elbette jinekolojik muayene gerektiği düşünüldüğünde, bunun özenle yapılması ve ek travma oluşturmaması da sağlanmalıdır.

Kadın, kendisinin ve eşinin 2 parmağının 2 boğumunu rahatça tolore eder duruma geldiğinde, peniş başı girişine kadının üstte olduğu pozisyonda, kadın denetiminde izin verilir. Bu ödev verilmeden önceki terapi oturumlarında, penisin yapısı hakkında kadınla konuşulmalı, varsa gerçek dışı beklentilerinin ortadan kalması sağlanmalıdır. Genellikle önceki ödevlerde elde ettiği başarı, kadının peniş girişini denemeye istekli ve hazır olmasını sağlar. Bu aşamadan sonra tedavinin kadın için nispeten kolaylaşırken erkek için zorlaşmakta olduğu çifte hatırlatılmalıdır. Erkeğin ereksiyon ve/veya boşalma işlevindeki bir sorun aynı tedavi sürecinde düzeltilmekteyse, penis girişi aşamasının ek zorlukları olması da beklenir. Yolunda giden bir vajinismus tedavisinde, penis girişinde genellikle az kasılma olup, 1-2 haftalık çalışmalar ile hızla geçer. Tam penis girişine başlangıçta izin verilmemesi, aynı zamanda, kasılmanın üzerine penisle giderek azaltılması sürecinde gerekli olan giriş çıkış hareketlerinin daha kolay yapılabilmesi içindir. Terapi oturumlarında bu nokta vurgulanır, bir çok çift tam penis girişini ödev olarak verilmeden gerçekleştirir.

Hiçbir kasılma ve/veya acı ortaya çıkmadan penis girişinin sağlanmasından sonra da bir süre vajinal girişe ilişkin kaygı devam edebilir. Özellikle uzun yıllar devam etmiş sorunlarda, birkaç aylık tedavi süreci, daha da kısa süreli, birkaç haftalık sorunsuz penis girişi deneyimi bu alışılmış kaygının hemen ortadan kalkmasını sağlayamaz. Cinsel birleşmenin sevişmenin olağan bir parçası haline gelmesinin zaman alacağını terapist bilmeli ve çifte de açıklamalıdır.

Vajinismusun cinsel tedavisi, genellikle 2-3 ayda, 6-8 terapi oturumu ile, tam düzelme ile sonlanır. 2-3 görüşme ile 3 haftada düzelen nadir hafif vakalar olduğu gibi, 15-20 oturum ile tedavileri 6 ay devam eden zor vakalar da görülebilir. Çok daha seyrek olarak düzelmeyen vajinismus vakalarında, büyük olasılıkla başka ek sorunlar söz konusudur.

Çift terapisi dışında bazı vakalarda bireysel görüşmeler ya da grup terapileri uygulanabilir. Cinsel terapi yöntemleriyle tam düzelen olgularda, doktor onayıyla sonlandırılan tedaviler sonrası yineleme beklenmez.

https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/vajinismus-tedavisi/

Posted in: