Rh Negatif Anne Adayının Gebeliği

Gebelikte Sorun Olanlar

Rh negatif ne demektir?

Rh, ilk defa tanımlandığı maymunun ismi olan Rhesustan türetilmiş bir kısaltmadı. Kan grubu kağıdınızda A, B, AB veya 0’dan sonra Rh gelir ve Rh + veya Rh – yazar. Örneğin benim kan grubum, A Rh –.

Eğer kırmızı kan hücreleri olan eritrositlerinizde Rh proteini varsa siz de benim gibi Rh +, yok ise Rh – olarak sınıflandırılırsınız. Rh – olan kişilerin kan dolaşımında bu protein olmadığından vücutları bu proteini tanımaz. Dolayısıyla bu proteini taşıyan bir eritrosit ile karşılaşırlarsa bir mikrop ile karşılaşmış gibi olurlar.

Neyse ki anne vücudunun bu tür krizlerin oluşmasını önleyen ilaçlarımız var.

Kan grubumu nasıl öğrenebilirim?

Günümüzde kan grubu yeni doğan bebeklerde, genel sağlık kontrollerinde, ehliyet verilirken… bakılmaktadır. Her hangi bir zamanda kan grubuna baktıran bir kişinin sağlık kayıtlarına yazıldığından e-nabız gibi sağlık veri tabanlarında kan grubunuzu bulabilirsiniz. Eğer bu güne kadar kan grubunuza bakılmamışsa bir aile sağlığı merkezi ya da özel laboratuvarda kan vererek kısa sürede kan grubunuzu öğrenebilirsiniz.

Kan grubunuz Rh negatif ise başınıza neler gelebilir?

Anne adayının Rh – (negatif) olduğu durumda karnındaki bebek Rh + (pozitif) ise bu gebelikte Rh uyuşmazlığı olduğundan bahsedilir.

Gebelik boyunca anne ve bebeğin kanları birbiriyle karşılaşmaz. Plasenta içinde bebeğin kanı dolaşırken plasentanın dışında rahime bakan yüzünde anne adayının kanı bulunur. Plasenta, iki kan arasında bir çeşit perde görevi görür. Bu perde tül gibidir. Nasıl ki tül perde ışığın girmesine izin verir ama sineğin girmesine izin vermezse plasentanın zar yapıları da bebek ve anne kan hücrelerinin birbirine karışmasını önler; anne kan dolaşımındaki oksijen, su ve besinlerin bebeğe, bebek kan dolaşımındaki karbondioksit ve atık maddelerin anne adayının kan dolaşımına geçmesine izin verir.

Gebe uterus

Şekilde plasenta rahimin sol yanında görünmektedir. Bebeğin temas ettiği yüzü amniyon zarı ile kaplı olup bebek yüzü olarak adlandırılır. Göbek kordonu bu yüzden girer. Bebek damarlar göbek kordonu içinden girip plasenta içinde dallanır. Plasentanın rahim tarafına bakan yüzü ise maternal yüzeydir. Bu yüzeyde rahmin iç yüzeyinden plasentaya doğru fışkıran anne kanı bulunur. Anne kanı ile bebek kanı arasında plasentanın kaplayıcı tabakası ve bebek damarları bulunur.

Nadir de olsa tül perde yırtılabilir ya da zedelenebilir. Doğum, amniyosentez, düşük, kürtaj, dış gebelik ameliyatı, koryon villus biyopsisi gibi bazı durumlarda plasentada oluşan zedelenmeler aracılığıyla bebek kan hücreleri anne adayının kan dolaşımına geçebilir.

Plasentanın bebek yüzü ve göbek kordonu

Plasentanın bebek yüzü amniyon zarı ile kaplıdır. Göbek kordonu, içindeki bebek damarları ile bu yüzden plasentanın içine girer. Şekilde doğum sonrası çıkarılmış ve kordonu kesilerek bebekten ayrılmış bir plasenta görülmektedir.

Rh proteini ile ilk kez karşılaşan anne adayı bu proteine karşı savunma maddesi olan antikor üretir. İleride, yeni bir gebelikte anne adayı karnında Rh + bebek taşırsa antikorlar bebeğin eritrositlerini mikropları avlar gibi avlayabilir. Bebeğin kırmızı kan hücrelerinin sayısı azalarak kansızlık yani anemi meydana gelir. Bu durumda bebek kan hücresi üretimini artırsa da kaybını karşılamaya yetmeyerek bebekte ciddi sağlık sorunları oluşabilir.

Rh uyuşmazlığında bebek

Üstteki bebek, belirgin olarak ödemlidir. Rh uyuşmazlığına bağlı olarak gelişen şiddetli anemiden kaynaklanan kalp yetmezliğinin yol açtığı bu duruma hidropik bebek denir. Alttaki bebek ise ağır bir sarılık geçirmektedir. Parçalanan kan hücrelerinden açığa çıkan bilurubin maddesi bebekte sarılığa neden olmuştur. Sağ üstte bebeğin akciğer, altta kan hücreleri görülmektedir. Her ikisinde de vücudun hızla kan üretmeye çalıştığını gösteren belirtiler görülmektedir. Buna eritropoez denir.

Bebeğimin kan grubunu öğrenebilir miyim?

Bebeğinizin kan grubunu doğmadan önce bilmek kolay olmadığı gibi genellikle gerekli de değildir.

Anne adayının kan grubunun Rh – olduğunu düşünelim. Eğer baba adayının kan grubu da Rh – ise bebeğiniz Rh – olacaktır. Ancak baba adayı Rh + ise bebeğiniz Rh + veya Rh – olabilir. Bu durumda da bebeğinizin kan grubunu bilmemiz şart değildir. Eğer anne adayı Rh – ise bebeğin kan grubu ne olduğuna bakılmaksızın Rh + imiş gibi koruma önlemleri kullanılır.

Eğer önceki gebeliğinizde önlem alınmamış ve siz Rh + proteinlere karşı antikor üretmiş iseniz şimdiki bebeğinizin kan grubu önem taşır. Bu durumda bebeğinizin kan grubunu bilmek gerekir. Bunun için önceden kordosentez yapılarak bebek kanı alınırdı. Ancak bu yöntem zahmetli ve tehlikelidir. Günümüzde hücre dışı DNA yöntemi ile anne adayının kanından bebeğin kan grubu saptanabilmektedir. Bu yöntem çok ucuz olmamakla birlikte uygulanması mümkündür.

Anne adayı Rh – ise neler yapılacak?

Gebeliğin başında kan grubunuzu bilmiyor veya emin değilseniz kan grubunuza baktırmalısınız.

Eğer kan grubunuz Rh – ise macera başlıyor. Anne adayına IDCT (indirekt Coombs testi) yapılacak. IDCT, anne adayının daha önce Rh proteiniyle karşılaşıp antikor üretmiş olma olasılığını gösterir. Bu karşılaşma her zaman doğumla olmayabilir. Bu yüzden anne adayı Rh – ise ilk gebeliği olsa da IDCT yapılmalıdır. IDCT pozitif ise anne adayının kanında antikor var ve bebek Rh + ise risk altındadır. IDCT – ise anne adayını antikor oluşumundan korumak gerekir.

Anne adayının IDCT – bulunmuşsa gebelik seyrinde anne adayına anti D immun globulin yapılır. Bu, annenin karşılaşacağı Rh proteinlerini hızla bağlayıp ortamdan uzaklaştırır. Böylece anne adayı antikor üretemez.

IDCT negatif bulunarak anti D immun globulin yapılmışsa doğum sonrası bebeğin kan grubuna bakılır. Bebek kan grubu Rh + ise bebek kordon kanı alınarak DCT (direct Coombs testi) bakılır. DCT negatif ise doğum sonrası anne adayına tekrar anti D yapılır.

Anti D yapılmasını gerektiren durumlar nelerdir?

Anti D, bebek kanı ile annenin temas etmesi riski bulunan tüm durumlarda yapılmalıdır. Başta doğum olmak üzere, gebelik esnasında kanama, düşük, kürtaj, dış gebelik, gebelikte yapılan amniyosentez, kordosentez, CVS (plasenta biyopsisi) gibi girişimsel işlemlerden sonra anti D yapılmalıdır.

  • Doğum sonrası. 72 saat içinde 1000-1500 iü (200-300 mcg)
  • Gebeliğin 28. haftasında. Bu uygulamanın yararı ve gerekliliği tartışmalıdır.
  • 12 hafta öncesi düşük, dış gebelik ve kürtajlarda. 72 saat içinde 600-750 iü (120-150 mcg)
  • 12 hafta sonrası düşük, dış gebelik ve kürtajlarda. 72 saat içinde 1250-1500 iü (250-300 mcg)
  • Amniyosentez, plasenta biyopsisi veya benzeri girişimlerde. 72 saat içinde 1250-1500 iü (250-300 mcg)
  • Yanlış kan verilmesi durumunda. Her 10 ml transfüzyon için 500-1250 iü (100-250 mcg)

Kan dolaşımımda antikor varsa ne yapmalıyım?

Anne adayının IDCT + ise kan dolaşımında antikor var demektir. Bebek kan grubuna bakılmalıdır. Bunun için kordosentez yapılarak anne karnından iğne ile girilip bebeğin göbek kordonundan kan alınabileceği gibi anne adayının kanından hücre dışı DNA bakılarak da bebek kan grubu belirlenebilir.

Bebek kan grubu Rh – ise Rh uyuşmazlığı olasılığı ortadan kalkmıştır. Rh + ise bebeğin kansızlığı kontrol ve tedavi edilmeli.

Tekrar gebe kaldığımda aynı sorunları yaşar mıyım?

Her gebelikte Rh uyuşmazlığı için aynı işlemlerin tekrarlanması gerekir. Yapılan anti D iğnesi sizi yalnızca o gebelik sırasında korur.

Bu yazıyı sesli dinlemek için tıklayınız…

Yararlanılan Kaynaklar

UpToDate