Rahim (Endometrium) Kanseri

Rahim kanseri endometriyumdan (rahmin her adet döneminde dökülen iç tabakası) kaynaklanır.

Rahim kanseri, kadın kanserleri sıralamasında dördüncü sıklıkta görülür. Türkiye’de ise endometriyum kanseri, kadın üreme sisteminde en sık görülen kanser tipidir. T.C. Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi verilerine göre 2008 yılında endometriyum kanserinin görülme sıklığı yüz binde 7.9’dur. Yine Globacan (WHO) verilerine göre 2008 yılında Türkiye’de 1937 kadının endometriyum kanseri teşhisi aldığı ve 519 kadının endometriyum kanserinden öldüğü tahmin edilmektedir.

Hastalar, Yakınları ve Kurtulanlar

Eğer doktorunuz siz de veya sevdiğiniz birinde rahim kanserinden şüpheleniyor veya rahim kanseri tanısı koymuşsa ne yapmanız gerektiğini, risk faktörlerini ve semptomları da kapsayan genel bilgileri öğrenin.

Rahim (Endometriyum) Kanseri Nedir?

Rahim (gebelik sırasında bebeğin büyüdüğü, içi boş, armut şeklinde organ) kanseri iki büyük guruba kategorize edilebilir:

  • Endometrium kanseri: Rahim iç tabakasından (endometriyum) kaynaklanan ve karsinom olarak adlandırılan kanserlerdir. Rahim kanserlerinin büyük bir bölümünü oluşturur.
  • Sarkomlar: Rahimin kas ve destekleyici bağ dokusundan (stroma) kaynaklanan kanseridir. Sarkomlar nadir tümörlerdir. Rahim iç mukozasından köken alan kanserlere göre daha çok daha az görülürler. Aşağıda verilen bilgiler, kadınlarda daha sık görülen endometriyal kanser tipi içindir.

Endometrial kanserler, rahimin iç mukozasından başlar. Rahim, kadınların üreme sağlığında, özellikle de gebe kalabileceği yıllarda önemli rol oynar. Hamile olma durumunda, döllenmiş yumurtanın yerleşebileceği ve bebeğin gelişeceği yerdir. Kadınların adet siklus veya periyodunda, rahim mukozal tabakası kanama şeklinde dökülür.

Endometriyal kanseri tam olarak neyin tetiklediği bilinmemektedir. Fakat; yaş, obesite, hormonal bozukluklar ve genetik yatkınlık risk faktörleridir. Endometriyal kanser taraması için veya tamamen önlemek için hiç yol yoktur. Bir çok kadında hastalığın erken döneminde şikayetler olur. Endometriyal kanserin en sık şikayeti menopoz sonrası kanamadır. Bazı genç kadınların, normal adet periyotlarında değişiklik olacaktır. Sonuçta, rahim kanseri birçok vakada erken dönemde tespit ve tedavi edilir.

Belirtiler

  • Anormal kanama, lekelenme: Özellikle menapoz dönemindeki kanamalara dikkatle yaklaşılmalıdır. Menopoz sonrası dönemde vajinal kanama olarak tanımlanan postmenopozal kanama rahim kanserinin en sık belirtisidir. Her 10 endometrium kanserli kadından 9’unun değişik tiplerde anormal kanamaları olur. Postmenopozal dönemdeki kanama, damla şeklinde kanama veya çok ağır vajinal kanama şeklinde herhangi bir miktarda olabilir. Kanama doğal menopoz sürecinin herhangi bir zamanında meydana gelebilir. Meydana geliş zamanından veya miktarından bağımsız olarak, postmenopozal kanama hiçbir zaman normal bir olay gibi düşünülmemelidir. Menopoz öncesi dönem içinde, düzensiz veya yoğun menstürel kanama çoğunlukla kanser dışı nedenlerle açıklanmasına rağmen endometrial kanserin bir belirtisi olabilir.
  • Kilo kaybı
  • Pelvik ağrı
  • Kitle
  • Kramp

Tanı

Normal jinekolojik muayene ile tanı konulması zordur ve faydalı bir tarama testi yoktur. Birçok kadın belirtileri olunca tanı alır. Kişilerin kendilerini takip etmesi ve anormal durumlarda doktorlarına başvurması gerekmektedir. Bu şekilde erken evrede tespit edilebilir. Bazı durumlarda kanser herhangi bir belirtiye sebep olmadan ilerleyebilir. Rutin pelvik muayenede smear alınarak serviks kanseri erken evrelerde saptanabilir ancak endometrium kanserinin taranmasında çoğu zaman faydalı değildir. Menopoz döneminde tüm kadınlar endometrium kanseri konusunda bilgilendirilmelidir ve anormal kanama gibi durumlarda doktorlarına başvurmalıdırlar. Kanserden şüphelenildiğinde altta yatan problemin endometrial kanser mi yoksa endometrial hiperplazi mi olduğunun anlaşılması için endometrial dokudan örnek alınmalı ve mikroskop altında incelenmelidir.

  • Endometrial biyopsi: Birçok endometriyum kanserine rahim mukozasından alınan biyopsi ile tanı konulur. Biyopsi doktorun ofisinde alınabilir.
    • Pipelle biyopsi: İnce flexible bir tüp yardımıyla rahim içerisine girip vakum yaratılarak doku örneklemesi yapılır. Anestezi gerektirmez. Rahim biyopsisin ana yan etkisi kısa süreli kramp şeklinde olan ağrıdır (saatte birkaç dakika). Bu ağrı, biyopsinizden önce ağrı kesici ilaç almanız ile azabilir.
    • Dilatasyon ve Küretaj
  • Dokuların incelenmesi: Biyopsi işlemi sırasında uteus içinden alınan biyopsi dokusu kanser varlığının olup olmadığının belirlenmesi için mikroskop altında inceleyecek olan patologa gönderilir. Patolog ayrıca, kanserin ne kadar saldırgan davranabileceiğinin ön göstergeleri olan grade ve hücre tipini belirleyebilir.
  • Sonohisterografi
  • Sistoskopi ve proktoskopi: İdrar torbası ve rektumun ince bir teleskopla incelenmesidir.
  • Bilgisayarlı tomografi PET (Pozitron Emisyon Tomografi) taraması bazı durumlarda istenebilir fakat rutin değildir.
  • MRI, fertilite koruyucu cerrahi olmayan tedavi yöntemleri için aday olan kadınlarda yapılabilir.
  • Akciğer grafisi: Kanserin akciğere yayılımını araştırmak için akciğer grafisi rutin olarak yapılır.
  • İntra venöz pyelogram: Böbrek ve idrar yollarının incelenmesidir.
  • Tam kan sayımı
  • Kanda Ca 125: Tedavi sonrası tedavi etkinliğinin takibinde kullanılır.

Jinekoloğuza Başvurun

İlk randevunuzda ne bilgi vermeniz gereklidir?
Jinekoloğunuz tedaviyi belirlemede hangi testleri uygulayabilir?
Uteus (endometriyum) kanseri için ne gibi stratejiler vardır?
Tedavi seçenekleri nelerdir?
Tedaviden sonra ne olacaktır?
Bu doküman, hastalara yardım amaçlı oluşturulmuş olup, rahim kanseri ile ilgili güncel bilimsel verileri ve uzman görüşlerini içerir. Burada sunulan bilgiler, tek bir tedavi modalitesini reçete etmez ve cerrahi, kemoterapi, radyoterapiyi de içeren diğer mevcut kabul görmüş tedavi modalitelerini dışlamaz. Tedavi seçenekleri bireysel riskler ve ihtiyaçlar, mevcut kurumdaki veya dünyanın diğer bölgelerindeki kaynaklar göz önüne alınarak değerlendirilir.

Jinekoloğunuza ilk randevunuz için gittiğiniz zaman, moral desteği için, sorularınızı hatırlamanıza yardımcı olması ve not alabilmesi için bir arkadaşınızı veya akrabanızı yanınızda getirebilirsiniz.

Ayrıca Yanınızda Getirilmesi Gerekenler

Jinekolojik ve doğum öykünüz
Kanser olan aile bireylerin ne kanseri olduklarının listesini içeren aile sağlık öyküsü
Ultrason, bilgisayarlı tomografi ve MRI gibi önceki doktorunuzun yaptırdığı testler ve herhangi bir biyopsi sonucunuz. Eğer mümkünse, sahip olduğunuz görüntüleme testlerinin CD-rom resimlerini getiriniz. Bu resimler testi yaptırdığınız kurumdan elde edilebilir.
Eğer sahipseniz daha önce olduğunuz cerrahi operasyonların raporlarını içeren cerrahi öykünüz.
Vitaminler ve diğer diyet takviyelerini de içeren halen devam ettiğiniz ilaçların listesi
Devam eden bakımınız için gittiğiniz tüm doktorların listesi
Sağlık sigorta bilgileriniz
Kanser hastalığınızın gelecekteki çocuk sahibi olma durumuna etkisi gibi, jinekoloğunuza sormak istediğiniz tüm soruların listesi.

Rahim Kanserinin Evreleri

Evreleme kanserleri kategorize ederek, kanserin prognozunu ve tedavisini belirlemek için kullanılan standart bir yoldur. Endometriyum kanser evrelemesi şu şekildedir:

Evre I: kanser rahim içirisinde sınırlıdır
Evre II: Kanser rahim ağzına (serviks) yayılmıştır
Evre III: Kanser, fallop tüplerine, overlere, vajene veya lenf nodlarına yayılmıştır.
Evre IV: Kanser mesane veya kolon mukozasını invaze etmiştir veya üst karın bölgesine, akciğere veya kasık lenf nodlarına yayılmıştır.

Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Endometrium kanseri tanısı konulduktan sonra başlıca 4 tedavi seçeneği vardır. Cerrahi , radyoterapi, hormonal tedavi ve kemoterapi. Kesin tedavi önerisi birçok faktöre bağlıdır. Bu önerilerden en önemlileri, kanserin evresi, kadının sağlığı, gelecekte çocuk isteyip istemediğidir. Tedavi planlanması karışık olabilir ve bazı hastalar bunun için birden fazla doktordan bakım isteyebilir. Endometriyal kanser hastalarının bakım planları jinekolog onkolog tarafından koordine edilmelidir.

Cerrahi

Cerrahi endometriyum kanserinin en sık tedavi şeklidir. Cerrahi hem rahim kanserini ortadan kaldırır hem de evreyi belirler. Temel cerrahi yaklaşım serviks, uterus, overler ve tüplerin çıkarılmasını içeren cerrahi yöntemdir ki buna abdominal histerektomi ve bilateral salpingooforektomi denir. Endometrium kanserinin evre 1A dışındaki evrelerinde lenf nodu örneklemesi yapılır ve lenf nodlarında kanser hücreleri araştırılır. Bu örnekleme laparoskopik olarak da yapılabilir. Yan etkiler: tüm bu cerrahi yöntemler hastanın bir daha çocuk sahibi olmasını engeller. Cerrahi tedavinin diğer yan etkileri kanama, yara yeri enfeksiyonu, idrar yolları ve bağırsak yaralanmasıdır.

Minimal İnvazif Cerrahi

Minimal invazif cerrahideki gelişmeler, jinekolog onkologların bu operasyonları vertikal insizyon yerine birkaç küçük insizyondan yapabilmesine olanak sağlamıştır. Standart laparoskopi veya robotik cerrahiyi içeren minimal invaziv teknik ile tedavi edilen hastalar, daha çabuk iyleşebilir, cerrahi sonrasında daha az ağrı duyarlar ve açık cerrahi yapılan hastalara göre daha az yara yeri komplikasyonu gelişir. Jinekolojik Onkoloji Grubu (GOG) tarafından yapılan büyük bir klinik çalışmada geleneksel dikey kesi yoluyla ameliyat edilen hastalara göre doğru minimal invaziv cerrahi için seçilen hastalarda kanser sonuçları açısından bir fark olmadığını belirtmiştir. Ameliyat küçük kesiler yoluyla tamamen veya güvenli bir şekilde gerçekleştirilemez ise, geleneksel bir kesi ameliyatı tamamlamak için yapılabilir.

Radyasyon Tedavisi

Radyoterapi yüksek enerjili ışınlar sayesinde kanserli hücrelerin öldürülmesidir. Cerrahi bulgulara dayanarak kanser nüks olasılığı olan kadınlarda bu oranı azaltmaya yardımcı olur. Radyoterapi kanserin rahim duvarına derin olarak, serviks ya da vajina içine ya da lenf düğümlerine yayılmış kadınlara uygulanır. Radyoterapi ayrıca kanserin cerrahi olarak ortadan kaldırılmayacağı veya cerrahi tedavinin çeşitli medikal nedenlerden dolayı güvenli olmayacağı durumlarda cerrahi tedavi yerine uygulanabilir.

Vücut dışında uygulanabileceği gibi (external radyoterapi), tumor dokusunun hemen yanında da uyugulanabilir (barakiterapi). External radyoterapinin başlıca komplikasyonları deride renk değişiklikleri, ishal, idrar yolu problemleri, vajinada daralma ve cinsel ilişki sırasında ağrı, erken menopoz, pelvik kemiklerde zayıflamadır.

Kemoterapi

Kemoterapi: Kemoterapi kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar kan dolaşımına girdiklerinde tüm vücudu etkiler, kanser hücrelerini öldürmelerinin yanında normal vücut hücrelerine de zarar verebilirler. Kullanılan ilacın tipine göre değişmekle birlikte bulantı, kusma, saç dökülmesi, enfeksiyonlara yatkınlık, kolay yorulma gibi yan etkileri vardır. Birçok yan etki tedavi sonrası geçer.

Endometrial kanser için kemoterapi tipik olarak ileri evrede (evre III-IV) ve nüks hastalıkta (ilk tedavi sonrası tekrar hastalığın oluşması) önerilir. Kanserin hangi hastada yayılacağını daha iyi belirleyebildiğimizden dolayı endometrial kanser tedavisinde kemoterapi hızla gelişmektedir. Buna ek olarak, yeni tedavilerin incelenmesi daha etkin ve iyi tolere edilen tedaviler bulmak için önemlidir. Bu tedavilerin çoğu sadece klinik çalışmalara alınan hastalara kullanılabilir.

Hormonal Tedavi

Hormonal tedavi standart tedavi olarak düşünülmez ancak gelecekte doğurganlık isteği güçlü olan muhtemelen rahim sınırlı kanseri olan bir hastada hekim tarafından önerilebilir. Hormonal tedavi ile hastanın kanser tedavisi yanıtından emin olmak için rahim içinden aralıklı biyopsi yapılması gerekecektir. Bazen, hormon tedavisi tekrarlayan hastalığı olan hastalar için kullanılır.

Hormonal tedavide progesteron benzeri ilaçlar kullanılır. Bu hastaların tedavisinde uygulanan yumurtalıkların alınması tedavisi veya radyoterapi sonrası yumurtalıkların baskılanması östrojen miktarını azaltır ve kanser hücrelerinin büyümesini azaltır.

Tekrarlayan Hastalık Yönetimi

Tekrar eden endometriyum kanseri komplike bir durumdur ve her hastanın en iyi tedaviyi almasının belirlenmesinde değişik etkenler rol oynar. Bu etkenler şunlardır:

  • Tekrarlayan tümörlerin sayısı ve konumu,
  • Son kanser tedavisinden sonra geçen zaman
  • Daha önce verilen tedavi tipleri (sadece cerrahi, radyasyon, kemoterapi veya her ikisi)
  • Genel sağlık ve nüks sırasında aktivite düzeyi.

Tedavi Sonrası Ne Olacak?

Cerrahi sonrası iyileşme cerrahi işlemin boyutuna ve oluşabilecek komplikasyonlara bağlı olarak ikiyle sekiz hafta sürer.

Ameliyat gözlemleri size kanserin ne kadar uzağa yayıldığı hakkında bilgi verecektir. Asıl patoloji sonucu, alınan biyopsi sayısına bağlı olarak bir ile iki haftada (bazen daha uzun) alınır. Bu rapor en doğru sonuçtur ve daha sonraki tedavi (radyoterapi veya kemoterapi) kararını vermek için kullanılır. Bazen, durumunuz vaka takdimi olacak şekilde cerrahların, radyasyon onkologlarının ve medikal onkologların bulunduğu bir konseyde sizin için en iyi tedavi planını tartışmak için sunulacaktır. Klinik çalışma için uygunluğunuz da tartışılır.

Bir kez tedaviyi tamamladığınızda ve kanser kaldığına dair bir kanıt olmadığında, kanserin tekrar oluşmadığından emin olmak için doktorunuzu gitmeye devam etmeniz gerekecektir. Ne kadar sıklıkta kontrole gideceğiniz kanserin evresine ve size hangi tedavi uygulandığına bağlıdır.

Endometrium kanserinin evresinin sağ kalıma etkisi

Endometrium kanserinde 5 yıllık sağ kalım oranları:

Evre I: 81% – 91%

Evre II: 71% – 79%

Evre III: 30% – 60%

Evre IV: 15% – 17%

Başka sebeplerden ölen hastalar dahil edilmez. Bu sayılar ortalama değerlerdir. Unutulmamalıdır ki her hastanın durumunu istatistiksel olarak kestirmek çok zordur ve her hasta kendi çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Tedavi Sonrası Takip

Tedavi sonrası takipler çok önemlidir.

İlk 3 yılda takipler 3-6 ayda bir yapılır. Tekrar ortaya çıkan hastalıkların % 75’i ilk 3 yıllık takiplerde teşhis edilmektedir. Takip vizitleri pelvik muayene ve büyümüş lenf bezleri açısından muayeneyi kapsamaktadır ayrıca doktor tarafından şikayetlerin sorgulanması da yapılır. PAP smear testi vajinanın üst kısımlarındaki olası kanser hücrelerini gözetmek için faydalı olabilir. Yapılan muayene kanserin tekrarladığına işaret ederse bilgisayarlı tomografi, ultrasonografi, CA125, kan sayımı veya biyopsi gibi testler gündeme gelir. Çalışmalar herhangi bir şikâyeti olmayan hastaların takiplerinde rutin kan sayımı ve görüntüleme testlerine gerek olmadığını göstermiştir.

Posted in: