Kanser Psikolojisi

Sizin Duygularınız

Kanser olduğunuzu duyduğunuz andan itibaren nasıl tepki vereceğiniz tamamen sizin kişisel özelliklerinize bağlıdır. Ama yinede bazı duygular ve tepkilere daha sık rastlanır. Bunlar:

  • Şok
  • İnanamama
  • Korku
  • Kızgınlık
  • Kaygı (Anksiyete)
  • Üzüntü
  • İç Sıkıntısı
  • Yalnızlık Hissi
  • Ağlama
  • Öfke
  • Dikkati Toparlayamama
  • Uykusuzluk
  • İştah kaybı
  • Gelecekle İlgili Olumsuz Düşünceler
  • Depresyon

Bu duygu tepkilerin hiçbirini yaşamayabileceğiniz gibi hepsini birden de yaşayabilirsiniz. Yaşamınızdaki bu ani değişikliğin size bunları yaşatması normaldir. Bu duygular ve tepkilerin hepsinin doğal olduğunu bilin ve bunu kendinize söyleyin. Uygun bulduğunuz kişiyle bu duygu ve düşüncelerinizi paylaşın. Bazı araştırmalar göstermektedir ki kanseri yenerek hayatına devam eden hastalar duygularını ve düşündüklerini özgürce ifade edenler arasından çıkmaktadır. Yani duygularınızı açıklamak ve paylaşmak rahatlamak açısından tedavinize yardım edebilir. Bir hastanın ruhsal olarak kendini en kötü hissettiği günler genellikle hastalığını öğrendiği ilk günlerdir. Bu yüzden ihtiyaç duyarsanız profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. İsterseniz kliniğimiz psikoloğuyla görüşebilirsiniz.

Eğer Kendinizi Öfkeli Hissediyorsanız

Öfke ve sinirlilik hali nasıl kontrol edildiğine bağlı olarak yararlı ya da yıkıcı olabilir. Öfkenizi içinize atıp beklemek sizin enerjinizi tüketir. Öte yandan huysuzluk yapmak, yabancı insanlara saldırmak, ya da sevdiğiniz insanları değersiz şeyler için kırmak da moralinizi kötü yönde etkiler. Öfkenizin bilincinde olun ve bunu yapıcı yöne yönlendirin, kendinizi bu şekilde daha enerjik ve hastalığınızla savaşa hazır hissedersiniz. Öfkenizi geçiştirmek için size birkaç öneri:

  • Yastık fırlatın ya da parçalayın,
  • Rahatlatıcı egzersizler yapın mesela yürüyüşe çıkın,.yoga ya da, meditasyon yapın,
  • Öfkenizi ve enerjinizi yazmaya yönlendirin, şiirler, yazılar, vs,
  • Duygularınızı uygun bulduğunuz sizi anlayabileceğini düşündüğünüz arkadaşa, aileden birine, ya da kanserli başka bir hastaya anlatın,
  • Sevdiğiniz bir iş yapın, bu resim yapmak da olabilir, pasta pişirmek de olabilir,
  • Çok kötü hissediyorsanız bir psikologla konuşun.

Eğer Kendinizi Endişeli ve Heyecanlı Hissediyorsanız

Kaygı (Anksiyete) İle Mücadele

Anksiyete genellikle bir endişe hali ya da olumsuz bir şey olacakmış hissi şeklinde ifade edilir. Kafanızı toplayamamanız ve belli bir şey düşünemeden konudan konuya atlayarak sanki ileri geri sarılan bir teyp kaseti gibi kafanızda fikirlerin, görüntülerin uçuştuğu anlara verilen isimdir. Çok kısa sürebileceği gibi, saatlerce de sürebilir. Bu anlarda sadece duygusal dalgalanmalar yaşayabileceğiniz gibi fiziki değişiklikler de yaşayabilirsiniz, bunlar:

  • Çarpıntı,
  • Ellerinizde terleme,
  • Nefes almada güçlük, boğazda yumruk hissi
  • Vücudunuzda titreme,
  • Mide ağrısı,
  • Yüzünüzde terleme ve kızarma, olabilir.

Bu anksiyete durumu kanserli hastalar için normal olsa da eğer sizin mücadele gücünüzü aştığını düşünüyorsanız psikologla görüşün. Ayrıca bu durumu giderici ilaçlar da mevcuttur ve günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Eğer Kendinizi Umutsuz ve Üzgün Hissediyorsanız

Depresyon İle Mücadele

Depresyon da kanser hastaları arasında oldukça yaygın olan bir durumdur. Günümüzde iş yaşamından ya da aile içi problemler yüzünden bir çok kişinin yaşayabileceği bir sorundur. Genellikle belirtileri şunlardır;

  • Mutsuzluk, üzüntü,
  • Ağlama hissi,
  • Umutsuzluk, karamsarlık,
  • Uyku problemleri (uykuda artma-azalma, sık sık uyanma),
  • İç sıkıntısı (sabahları iç sıkıntısıyla uyanma ya da akşamüzeri başlaması)
  • Olaylara ve dünyaya kendinizi yabancı hissetme,
  • Kendinizi yalnız hissetme,
  • Yaşadığınız hayatı anlamsız bulma,
  • Dikkatinizi toplayamama,
  • İştahın kesilmesi,
  • Cinsel isteğinizin azalması,
  • Aklınızdan İntihar düşüncelerinin geçmesi,

Bu belirtiler varsa doktorunuza anlatın ve tıbbi yardım alın. Mutlaka psiklogla görüşün.

Tedavi Bittikten Sonra

Unutmayın. Kanser sizi değil, siz kanseri kontrol altına almalısınız.

Kanserle mücadele eden birçok insanın en büyük korkusu hastalığın tekrarlamasıdır, bu korku özellikle tedavi sona erdikten sonra had safhaya ulaşır. Bunun nedeni artık kendinizi emanet ettiğiniz doktorunuzun ve ekibinin sürekli gözü önünde olmayışınız olabilir. Ancak unutmayın ki zaten doktorunuz sizi gerekli sıklıkta kontrol edecektir (siz sormasanız da o size bir dahaki kontrol tarihinizi söyleyecektir). Bu korkuyu yenmek için işlerinize ve normal hayatınıza dönüşünüzü geciktirmemelisiniz.

Hastalığın tekrarlaması korkusundan kurtulmak için:

  • Bu korkunuzu ailenizle, arkadaşınızla ya da kanserli arkadaşlarınızla paylaşın (Ancak duygu ve düşüncelerinizi paylaşacağınız kişilerin sizi olumsuz yönlendirip yönlendirmediğine de dikkat edin.)
  • Hayatınızdaki güzellikleri kendinize hatırlatın,
  • Kendinize zaman ayırın,
  • Günlük tutun,
  • Eksersiz yapın,
  • Son günlerde birçok televizyon kanallarında yayınlanan sizi üzen, duygu sömürüsü yapılan televizyon dizilerini izlemeyin,
  • Ruhsal huzur için seçtiğiniz şeylerle uğraşın, bu belki kimsesiz çocuklara yardım şeklinde olabilir, belki de sadece dua etmek olabilir.
  • Hiçbir zaman psikolojik destek almaktan kaçmayın unutmayın ki bir psikolog ve psikiyatrist ile görüşmek utanılacak bir şey değildir, aksine görüşmekten kaçamak sağlıksız bir davranıştır.

Kendinizi Kanseri Yenmiş Birisi Olarak Görmek

Yapıcı bir ruh hali kanserle savaşta sizin için çok önemli bir faktördür. Kendinize geleceğinizle ilgili bir hedef koyun ve kendinize olumlu, güzel gelecek senaryoları planlayın. İçinde bulunduğunuz hastalığa ve şartlara rağmen yaşayabileceğinizin en güzelini yaşamaya çabalayın. Bütün bunları yapmak her zaman gülümseyerek gezmeniz demek değildir. Halk arasında kanser hastalarının her zaman morallerinin iyi olması gerektiği ve üzülürlerse hastalıkları artacağı şeklinde yanlış bir inanç vardır. Günlük hayatınızda her zaman hayatın getirdiği sorunlar olacaktır ve sizler bu sorunlar sırasında sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Bunların size bir zararı olmaz, herkes gibi sizde bunlarla baş edebilecek güçtesiniz. Bunun dışında bazen önemli hastalıklar kişilerin hayatlarını yeniden düzenleme şansı verir. Aile yada kişiler arası ilişkilerde kendini ve bireysel ihtiyaçlarını hatırlamasını sağlar. Bir çok kanser hastası bu hastalık sayesinde yaşamlarını daha kaliteli ve doyumlu yaşamayı öğrendiklerini söylemektedirler.