Kadın İç Üreme Organları

İç üreme organları karın boşluğunun alt bölümünde, pelvis (leğen kemiği) içinde yerleşmiş organlardır. Vajinadan karın boşluğuna kadar bir kanal oluşturur. Kadın iç üreme organları; içinden adet kanının aktığı, bebeğin doğduğu ve cinsel temas sonrası spermin depolandığı vajina (hazne), içinde fetusun büyüdüğü rahim (uterus), Spermin yumurtayı döllediği yumurtalık kanalı (fallop tüpleri) ve yumurtanın içinde geliştiği yumurtalıklardan (overler) oluşur.

Kadın iç genital organları

Kadın iç genital organları. Yandaki numaraların karşılığını aşağıda okuyabilirsiniz.

12- Rektum: Kalın barsakların anüse açılmadan önceki son kısmıdır.

13- Rahim (Uterus): Rahim, mesane (idrar torbası) ile rektum (kalın bağırsağın son kısmı) arasında, içi boş, ters duran armuda benzeyen bir üreme organıdır. Rahim kalın kastan yapılmıştır. Rahim etrafındaki bağlarla bulunduğu yere sabitlenmiştir.

Rahim, iki parçadan oluşur.

  • Rahim ağzı (Serviks)
  • Rahmin gövdesi (Korpus)

Üreme çağı boyunca rahimin korpusu rahim ağzının iki katı büyüklüğündedir. Menopoz sonrası rahim korpusu küçülür, rahim ağzı kanalı uzar.

Rahmin alt bölümünde, vajina içine sarkan dar kısma rahim ağzı (serviks) adı verilir. Muayene aleti (spekulum) yerleştirildiğinde serviks görülebilir. Rahim ağzını da vajina gibi mukoza kaplar.

Vajinaya bırakılan sperm rahim ağzında depolanıp rahime gönderilirken rahimde oluşan adet kanı rahim ağzı kanalını geçerek vajinaya boşalır.

Servikal kanal (rahim ağzı kanalı), çok dar bir kanaldır. Doğum sırasında rahim kaslarının kasılmaları ve bebeğin itmesi ile açılır, incelir ve vajina ile birleşir. Bebek bu açıklıktan geçerek doğar. Genellikle kapalı olan rahim ağzı kanalı, mikropların rahim, yumurtalık kanalı ve yumurtalıklara ilerlemesini önleyen çok iyi bir engeldir. Yumurtlama sırasında salgılanan sıvılar, adet sırasında dışarı kanın akışı ve doğum sırasında açılarak mikrop ilerlemesini önleyemeyecek hale gelir. Cinsel ilişki sırasında bulaşan mikroplar rahim ağzı kanalını aşarsa iç üreme organlarında enfeksiyona neden olabilir. Bunlara cinsel yolla bulaşan hastalıklar denir.

Rahim ağzı kanalının içini döşeyen mukozada çok sayıda sümüksü salgı yapan bezler bulunur. Bu salgı kalındır ve içinden spermin geçmesine izin vermez. yumurtlamaya yakın zamanlarda artan östrojenin etkisi ile salgı sıvılaşır ve sperm girişine izin verir. Bu dönemde salgılanan sıvı, spermi içinde depolayarak ilişkiden sonra beş güne kadar yaşamasını sağlayabilir. Buradan serbest kalan spermler rahmi geçip yumurtalık kanalı içinde yumurta ile buluşur ve yumurtayı döller. Bu nedenle döllenmelerin çoğu yumurtlamadan önceki 3 günden sonraki 3 güne kadar süre içindeki ilişkilerle oluşur. Yumurtlama her zaman adetin aynı gününde gerçekleşmeyebilir. Bu nedenle cinsel ilişkinin ne zaman döllenme sağlayacağını bilmek mümkün değildir.

Rahmin asıl görevi, içine yerleşen bebeği büyütmektir. İç yüzeyi gebelikte bebeğin yerleşmesi ve gelişmesine uygun kan damarlarından zengin bir yapıdadır. Rahim her ay iç tabakasını kalınlaştırarak gebeliğe hazırlanır. Eğer gebelik olmazsa, bu tabaka her ay adet kanaması şeklinde dışarı atılır.

Rahim kaslardan oluşur ve kaslar uzayıp, büyüyüp çoğalarak içinde büyüyen bir bebek kadar büyüyebilir. Doğumda bebeği dışarıya iten de bu kasların kasılmasıdır.

14- Vajen arka girintisi: Vajinanın en derin kısmıdır. Cinsel ilişki sırasında spermlerin boşalıp depolandığı yerdir.

15- Douglas çıkmazı: Kadında karın boşluğunun en çukur kısmıdır. Karındaki sıvılar öncelikle bu boşlukta birikir. Yumurtlama sırasında yumurta sıvısı da bu boşluğa dolar.

16- Yumurtalıklar (Over): Rahmin iki yanında 4 cm uzunluğunda, badem şeklinde, inci beyazı renkli organlardır. Yumurtalıklar rahme bağlıdır.

Her yumurtalık, ergenlik başlangıcında yüz binlerce olgunlaşmamış yumurta hücresi içerir. Ergenlik çağından itibaren her ay yumurtalıklardan 8-10 tane yumurta büyümeye başlar. Bunlardan sadece bir tanesi en olgun hale gelerek yumurtalıktan dışarı atılır. Her yumurta, sıvı ile dolu, follikül denilen torbalar içinde gelişir. Folliküller, yumurtalıkların çevresine dizilidir.

Over kadının hormonal dengesini sağlayan östrojen ve progesteron hormonlarının salgılandığı önemli bir organdır.

Bir kız bebek ömrü boyunca kullanacağı tüm yumurtaları ile doğar. Doğumdan sonra yeni yumurta oluşmaz. Kız bebek doğmadan önce, 16-20 haftalık iken tüm yumurtalar üretilmiş ve bir kız fetusta 6-7 milyon yumurta vardır. Bu yumurtalar hızla ölür ve doğum sırasıda kız bebeğin 1-2 milyon yumurtası kalır. Ergenlik yaşına kadar yumurtalar kaybedilmeye devam eder ve ergenlikte 300.000-400.000 yumurta kalır. Bu yumurtaların çok azı yumurtlanacaktır. Geri kalanlar gelişemeden dejenere olur. Menopoz ile birlikte tüm yumurtalar tükenmiştir. Her adet döneminde bir tane yumurta yumurtlanarak, bir kadının üretken çağı boyunca 400 civarında yumurtası yumurtlanır. Yumurta hücreleri çoğalmaz ve yumurtlanana kadar yaşar. Bu nedenle yumurta hücreleri insan vücudunun en uzun ömürlü hücreleri arasındadır. Yumurta, yumurtlanana kadar geçen uzun süre içinde yapısında oluşan dejenerasyonları tamir edemez. Bu nedenle ileri yaşlarda doğum yapan kadınların bebeklerinde genetik veya kromozomal hastalıklara daha sık rastlanır.

17- Yumurtalık kanalları (Tuba uterina): Rahmin üst iki yanında, çok ince yapıda, her biri yaklaşık 10 cm uzunluğunda bir çift organdır. Rahimle yumurtalık arasında uzanır. Ancak yumurtalığa yapışık değil bitişiktir. Tüplerin yumurtalık tarafındaki uçları saçaklıdır.

Her ay yumurtalıklardan atılan yumurta hücresi tüplerin ucundaki saçaklı kısım yardımıyla tüplerin iç kısmına çekilir.

Yumurtalık kanalının içi ince kadife gibi hücre uzantıları ile kaplıdır. Bu tüyler titrektir. Döllenmiş yumurtayı rahimin içine taşır. Ovum (kadın yumurtası) ile spermin (erkek tohum hücresi) karşılaştığı, döllenmenin (aşılanmanın) olduğu yerdir. Döllenen yumurta tüplerin yardımıyla rahime ulaşır ve rahmin iç tabakasında yuvalanır. Döllenen yumurta bazı nedenler ile rahme ilerlemeyip, tüplerde yuvalanırsa dış gebelik denilen durum oluşur.