İnfertilite Hastasında Yapılacak Testler

Sebebi ne olursa olsun, bir yıl süre ile düzenli ve korunmasız cinsel ilişki sonunda gebe kalamamış olan çiftler (infertilite olarak tanımlanır) bazı testlerle kontrol edilmelidir. Spermiogram, hormon analizleri follikülometri, histerosalpingografi gibi testler ilk etapta yapılması gerekenlerdir.

Gebe kalmayı planlayan her hasta gibi infertilite hastalarında da folik asid kullanımına başlanmalıdır. Folik asid, hem sağlıklı bir bebeğin gelişimine katkıda bulunur, hem de düşüğe neden olabilen pıhtılaşma sorunlarını azaltır.

İnfertilite tedavisi uzun ve yıpratıcı bir süreçtir. Bu süreçte gerilimi (stres) azaltmak için aktiviteler ve hobiler edinmelisiniz.

Laboratuvar testleri

İnfertilite (kısırlık) tetkikleri ve tedavisi paralel seyreder.

Semen Analizi (Spermiogram, Sperm Analizi)

Semen analizi, infertilite testleri arasında ilk sıralarda istenilen testler arasındadır.Halk arasında sıklıkla sperm ile semen kavramları karıştırılır. Boşalma sonucunda elde edilen sıvının adı semendir. Semen’in hacim olarak çoğunu, sperm denilen hareketli hücreler oluşturur. Semenin bir kısmını da semen sıvısı oluşturur.

Semen analizinin önemli bir parçası semen hacmidir. Bunu bir mililitre semendeki sperm sayısı, spermlerin hareketliliği ve görünümlerinin normal olup olmaması izler. Sperm hücrelerinin görünümü mikroskop altında incelenir. Sperm gürünümünü değerlendiren temel iki yöntem vardır. Bunlardan biri Kruger yöntemi, diğeri WHO kriterleridir. Kruger yöntemi ile değerlendirme sonucu tercih edilir.

Jinekolojik Muayene

Kadın infertilitesini değerlendirirken jinekolojik muayeneyi kesinlikle önemsemek gerekir. Jinekolojik muayene, vajinal ultrasonografi eşliğinde yapılır. Jinekolojik muayene ve vajinal ultrason bize, gebeliğin oluşması ve gelişmesi konusunda olası sorunlar hakkında bilgi verir.

Jinekolojik muayenede, yumurtalıklar ve rahim değerlendirilir. Yumurtalıklarda kist, rahimde myom, polip gibi sorunlar, gebelik şansını azaltabilir.

Rahim Filmi (HSG, Histerosalpingografi)

Histerosalpingografi, rahim içinde polip, rahim içine baskı yapan myom ve rahim şekil bozukluğunu bize gösterir.

Histeroskopi

Her infertilite hastasının histeroskopi olması gerekmez. Özellikle rahim filminde sorun saptanan hastalarda rahimin içine kamera ile bakılması ve rahim içindeki sorunların çözülmesi önem taşır.

Laparoskopi

Her infertilite hastasının laparoskopi olması da gerekli değildir. Özellikle rahimde şekil bozukluğu veya dışarıya doğru büyüyen myomu olan, yumurtalıklarında kisti olan olgularda laparoskopi ile değerlendirme ve tedavi uygulanır.

Hormon Analizi

İnfertilite hastalarında yumurtanın gelişimi ve yumurtlama üzerinde etkili başlıca hormonların uygun zamanda bakılması gerekir.

Adet kanamasının başlamasından itibaren ilk 3 gün içinde FSH (Follikül Stimülan Hormon – Yumurta Uyarıcı Hormon), LH (Lüteinizan Hormon – Yumurtlatıcı Hormon), E2 (Östradiol), AMH (Antimüllerian Hormon), PRL (Prolaktin – Süt Hormonu), TSH (Tiroid Stimülan Hormon – Tiroid Uyarıcı Hormon) bakılması uygun olur. Bu tetkikler bize, yumurtlama düzeni ve yumurta kapasitesi (rezervi) hakkında kapsamlı bilgi verir.

Bazal hormon düzeyleri, tedavide uygulanacak protokol konusunda da yol gösterici olacaktır.

Bulaşıcı Hastalıkların Araştırılması

Anne sağlığı üzerinde çok kötü etkiler yapmasa da bazı bulaşıcı hastalıklar anne karnındaki bebeğin gelişiminde ciddi sorunlara neden olabilir.

Bazı enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edebildiğimiz hastalıklardır. Örneğin toksoplazma enfeksiyonu ve frengi (sifilis) antibiyotik kullanılarak tedavi edilebilir. Belirti vermeyen bu hastalıklara, kan testleri ile tanı konur.

Diğer bazı enfeksiyonlar ise tedavi edemediğimiz halde infertilite tedavisine başlamadan önce iyileşmesi beklenebilir. Bu hastalıklar arasında en iyi bilineni CMV enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon da belirti vermediğinden ancak kan testleri ile tanı konup iyileşmesi beklenebilir.

Bazı enfeksiyonlara karşı zaten aşılıyızdır. Aşı yapılmamış veya aşısı tutmamış olanlarda aşı yapılabilir. Örneğin rubella (kızamıkçık) bu tip bir enfeksiyondur. Kızamıkçık enfeksiyonunu geçirmekte olan birinde infertilite tedavisi yapılmaz. Kızamıkçık bağışıklığı bulunmayan birinde de aşı yapılıp aşı sonrası tedaviye başlamak için en az 3 ay beklenmelidir.

Bazı bulaşıcı hastalıklarda ise tedavi olmadığı ve kendiliğinden iyileşme gerçekleşmediği halde doğum sonrası bebeğe bulaşmanın önlenmesi için bebeğin ayrılması gerekli olabilir. Özellikle, hepatit türleri ve AIDS bu grup enfeksiyonlardır.

Genetik Testler ve Bağışıklık Testleri

Özellikle tekrarlayan gebelik kaybı veya tekrarlayan tüpbebek başarısızlığı olan kadınlarda anne ve baba adaylarının karyotipleri (kromozom yapıları) ve anne adayının pıhtılaşma testleri yapılmalıdır. Bu olgularda anne adayının bağışıklık sistemi de gebeliğin başarılı bir şekilde yerleşip büyümesini önlüyor olabilir. Bu nedenle bağışıklık testleri de uygulanması gerekenler arasında yer alır.