Genital Siğil

Sorularla

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, yüzyıllar boyunca insanlığın gündeminde olmuştur. Bu, zaman zaman toplumların cinsel yaşama bakış açılarını etkilemiş, zaman zaman da bazı bireylerin toplum dışına itilmesiyle sonuçlanmıştır. Günümüzde de genital siğiller ve yol açtığı rahim ağzı kanseri, cinsel yolla bulaşan hastalıkları toplum gündemine taşımıştır.

Genital siğil virüsü (HPV) ile ilgili bilgiler, antik Roma dönemine kadar uzanmaktadır. Antik Roma döneminde uzak doğuya giden askerler ülkelerine döndüklerinde penislerinde siğillere rastlanırdı. Her ne kadar HPV denince rahim ağzı kanseri akla gelse de cinsel organ siğillerinin sıklığı, topluma maliyeti ve kişide neden olduğu stres çok daha fazladır.

HPV enfeksiyonu bulaşmasından sonra ortalama %20’sinde hemen, %60’ında da 1 yıl içinde siğil meydana gelir. Virüs bulaşmış olan kişilerin %20’sinde hiç bir zaman siğil oluşmayabilir. Virüsün ilk belirtisi siğillerin oluşmasıdır. Siğil, tüm dış genital bölgede bulunabilmesine karşın en sık büyük ve küçük dudaklar arasındaki kısımda görülür. Siğillerin görünümü çok farklı olabilmekle birlikte genellikle üzeri sivri çıkıntılar tipindedir. Tek veya çok sayıda olabilir ve hızla çoğalabilir. Siğiller çoğunlukla kaşıntıya da neden olur. Kaşımak ve siğilleri koparmak daha kolay yayılmalarına neden olurken tırnak diplerine bulaşarak başka kimselere bulaşmaya da neden olabilir.

Genital siğil nedir?

Kadınlarda küçük ve büyük dudakların yanı sıra vajina, erkeklerde penis ve hem kadın hem erkeklerde anüs çevresinde görülebilen cilt rengi veya biraz daha pembe bazen kahverengi renkli küçük çıkıntılardır.

Genital siğil, HPV (insan siğil virüsü) denilen bir virüsün bulaşmasıyla ortaya çıkar. Bulaşma genellikle cinsel temas sırasında olur.

HPV ne kadar tehlikelidir?

Genital siğil oluşumuna neden olan HPV tipleri çoğunlukla çok tehlikeli değildir. Ancak bazı HPV tipleri rahim ağzı (serviks), kadın dış cinsel organ cildi (vulva) penis ve anüs kanserine neden olabilir.

Genital siğil acı veya kaşıntı yapar mı?

Genital siğil çoğunlukla acı veya kaşıntı yapmaz. Siğili olan pek çok kişi siğilin dışında bir şikayet hissetmez. Ancak bazı kişilerde siğil, kaşıntı, yanma ve hassasiyet yapabilir.

Genital siğiller için yapılan bir test var mıdır?

Doktorunuz siğile baktığında bunun gerçek bir HPV enfeksiyonu olduğu tanısını koyar. Bu durumda biyopsi ile doğrulamaya gerek yoktur. Çok nadiren tanı kesinleştirilemezse biyopsi gerekli olur. Tedaviye başlamadan önce iyi bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme ile çevre dokularda küçük de olsa başka siğil bulunmadığı netleştirilir. Siğil oluşumunu tetikleyen ve iyileşmesini zorlaştıran bir etken olup olmadığı kontrol edilir. Stres, şeker hastalığı, bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar, menopozdaki hastaların aldıkları hormonlar, vajinadaki başka enfeksiyonlar siğil iyileşmesini zorlaştıran faktörlerdir.

Genital siğil nasıl tedavi edilir?

Genital siğillerin %25-65’i 3 ay içinde kendiliğinden gerileyerek yok olabilir. Ancak siğil büyük veya sayısı çok ya da giderek çoğalıyorsa kendiliğinden yok olma olasılığı daha azdır.

Siğilleri yok etmek için birkaç yöntem kullanılabilir. Bu yöntemler siğilleri yok eder ve bağışıklık sisteminiz geri kalanları kendisi ortadan kaldırır.

Genital siğil tedavisinde hangi solüsyonlar kullanılır?

  • Podofilin. Kuzey Amerika’da bulunan Podophyllum peltatum veya Uzak Doğu’da bulunan Podophyllum emodi bitkilerinin kökünden elde edilir. Günde 2 defa 3 gün kullanılıp 4 gün ara verilir. Tedavide çok etkili değildir. Podofilin ile tedavi edilen siğillerin %60’ı tekrar çıkar. Podofilin dokuda kızarıklıktan çok zor iyileşen büyük ülserlere kadar değişen sorunlara neden olabilir. Ülserler, kötü iz bırakarak iyileşebilir. Vücuda emilir. Bu nedenle büyük siğillerde kullanılmaz. Gebelerde kullanımı kesinlikle yasaktır. Vücuda yayılımı, doza bağlı olarak ölüme bile neden olabilir. Ülkemizde de bu nedenlerle kullanılmamakta ve bulunmamaktadır.
  • 5 Fluoro Urasil. Piyasada krem ve solüsyonları bulunmaktadır. Günde 2 defa, 3-6 hafta uygulanır. Florourasil, dokuda kızarıklıktan çok zor iyileşen büyük ülserlere kadar değişen sorunlara neden olabilir. Ülserler, kötü iz bırakarak iyileşebilir. Doktor önerisi ve kontrolü dışında kullanılmaz.
  • Triklorasetik asid (TCA). Siğiller üzerine uygulama sonrası 10-15 dakika yanma hissine neden olur. Bazen dokuda kızarıklıktan çok zor iyileşen büyük ülserlere kadar değişen sorunlara neden olabilir. Ülserler, kötü iz bırakarak iyileşebilir. Doktor önerisi ve kontrolü dışında kullanılmaz.
  • İnterferon. Lezyon içine enjeksiyon şeklinde uygulanır. Etkinliği diğer yöntemlere göre daha yüksek olmadığı halde çok pahalı bir tedavidir.
  • İmiquimod. 16 hafta süreyle haftada 3 kez uygulanır. Uygulamadan 6-10 saat sonra su ve sabun ile yıkanır. Bazen dokuda kızarıklıktan çok zor iyileşen büyük ülserlere kadar değişen sorunlara neden olabilir. Ülserler, kötü iz bırakarak iyileşebilir.

Bu losyonlar, birkaç hafta süre ile haftada 2 defa uygulanır. Losyonların doktor tarafından uygulanması gerekir.

Siğilleri ortadan kaldırmak için kullanılan ilaç dışı yöntemler nelerdir?

İlaç ile tedavi olmayan, siğili çok büyük veya birden çok olanlarda ilaç yerini siğilin ortadan kaldırılmasını sağlayan başka yöntemler alır.

  • Kriyoterapi (Dondurma). Siğilleri dondurmak için basınçla sıvılaştırılmış gazlar kullanılır. Tedavi ortalama 3 seans uygulanır. %20-40 tekrarlama riski vardır.
  • Koterizasyon (Yakma). Siğiller elektrik akımı ile yakılır. En etkili tedavi yöntemidir. Genellikle tek seansta çözüm sağlar.
  • Siğiller kesilerek çıkarılır. Büyük lezyonlarda ve lezyonun patolojik tetkike gönderilmesi gereken durumlarda tercih edilen bir yöntemdir.
  • Lazer cerrahi. Siğiller lazer ışını ile yakılır. Tekrarlama oranı çok yüksek olan bir tedavi şeklidir.
  • Ultrason cerrahisi. Siğiller ses dalgaları ile yakılır.

Gebelikte siğil çıkarsa ne olacak?

Hamile iseniz genital siğillerinizi tedavi eden doktora mutlaka söylemelisiniz. Siğil tedavisi için kullanılan losyonların çoğu gebelikte uygulanmaz.

Tedavi sonrası neler olacak?

Siğil tedavisi tamamlandıktan sonra tekrarlama riski açısından tekrar muayene olmanız gerekecektir. Tekrarlamaların çoğu ilk birkaç ay içinde olur.

Tedavi sonrası siğiliniz tekrarlamasa bile HPV’nin vücudunuzu tamamen terk etmiş olmadığını bilmelisiniz. Bu, siğilin çok sonraları bile tekrar çıkabileceği anlamına gelir. Siğil tekrarlaması oluyorsa, başkalarına bulaştırma riski de var demektir.

Siğil tedavisi sonrasında yapılması gereken kontroller nelerdir?

Virüs siğillere neden olsun veya olmasın rahim ağzına da bulaşabilir. Tüm siğil virüslerinin rahim ağzına bulaşma potansiyeli olmakla birlikte yüksek riskli tipler olarak bilinen HPV’lerin rahim ağzına bulaşma olasılığı daha fazladır. Rahim ağzına bulaşmalar, rahim ağzı kanseri riskini başlatır.

Rahim ağzı kanseri, virüsler ile ilişkisi net olarak kanıtlanmış az kanser türünden biridir. Toplum genelinde yapılan bir araştırmada kadınların %20’sinin siğil virüsü DNA’sı taşıdıkları bulunmuş olmakla birlikte rahim ağzı kanseri olan kadınların tümünde virüs DNA’sı varlığı gösterilmiştir. Buradan yola çıkılarak şunlar söylenebilir. HPV bulaşması olmayan kişilerde rahim ağzı kanseri riski yok denecek kadar azdır. Virüs bulaşan kişilerin %10 gibi önemli bir kısmında rahim ağzı kanseri gelişir.

Siğil oluşumu önlenebilir mi?

HPV aşıları, siğil oluşma riskini çok azaltır. Aşılar, siğil oluşumuna neden olan virüs tiplerinin çoğuna karşı koruyucudur. Ancak aşı, virüsün bulaşmasından korur. Önceden bulaşmış olan virüsün siğil oluşturmasını önleyemez.

Siğil virüsü taşıyan biri ile cinsel ilişkiye girmeyerek de korunabilirsiniz. Ancak bu kolay değil. Çünkü virüs taşıyan pek çok kişi bunun farkında değil. Kondom kullanmak, enfeksiyon bulaşma riskini azaltabilir. Ancak tam bir korunma sağlamaz. Virüs, kondomun kaplamadığı cilt alanlarında da bulunabilir.

Posted in: