Gebelikte Yüksek Tansiyon

Gebelikte yüksek tansiyon ve bununla ilgili hastalıklar, tüm gebelerin %5-10’unda görülür. Bu hastalıklar, erken doğum, bebek ve anne ölümlerinin önemli nedenleridir. Anne ölümlerinin Afrika ve Asya’da %10 ve Güney Amerika’da dörtte birinin nedenidir.

Gebelikte yüksek tansiyon 4 grupta incelenebilir;

  1. Gestasyonel hipertansiyon
  2. Preeklampsi
  3. Kronik hipertansiyon
  4. Süperimpoze preeklampsi

Gestasyonel Hipertansiyon

20. gebelik haftasından sonra ortaya çıkan, postpartum (doğum sonrası) dönemde normale dönen, proteinürinin (idrarda protein saptanması) eşlik etmediği, sistolik 140 /diastolik 90 mm Hg’nin üstündeki kan basıncı “gestasyonel hipertansiyon” adını alır. (The National High Blood Pressure Education Program Working Group’un 2002 tanımlamasına göre)

Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi)

Gebeliğin son döneminde, kan basıncının (hipertansiyon) artması, idrarla protein kaybı (proteinüri) sonucu el ve ayaklarda ağır ödemlerle ortaya çıkmaktadır. Buna preeklampsi (toksemi – gebelik zehirlenmesi) denir. Ancak ACOG (Amerikan Kadın Doğumcular Birliği) yönergelerine göre preeklampsi tanısında proteinüri aramaya gerek yoktur.

Preeklampsi nedenlerinden birinin de yetersz beslenme olduğu düşünülmektedir.  Plasenta dolaşımı iyi olmadığı için bebek iyi beslenemez, bebek ölümleri görülebilir. Kronik hastalığı olan (böbrek, kalp hastası, diyabetik) gebelerde, ileri yaş (35 yaş üzeri) gebeliklerde, çok ve sık aralıklı doğum yapan kadınlarda, sıklıkla ortaya çıkabilir.

Kronik Hipertansiyon

Gebelikten önce varolan veya gebeliğin 20. Haftasından önce de olan 140/90 mm. Hg’nin üzerinde olan kan basıncı kronik hipertansiyon olarak tanımlanır.

Ağır (Şiddetli) Preeklampsi

  • Gebe yatak istirahatinde iken, 6 saatlik arayla yapılan 2 ölçümde kan basıncının 160/110 mmHg ve üzerinde olması
  • 24 saatlik idrarda 5 gm üzerinde proteinüri ya da 4 saat arayla yapılan rutin idrar testinde +3’ün üstünde protein saptanması
  • 24 saatte 500 ml altında oligüri (toplam idrar miktarında azalma)
  • Serebral (beyinle ilgili) ya da oküler (gözle ilgili) fonksiyon bozukluğu
  • Pulmoner ödem (akciğerde sıvı birikmesi ve solunum sıkıntısı) veya siyanoz (morarma)
  • Epigastrik ya da batın sağ üst kadran ağrısı
  • Bozulmuş karaciğer fonksiyon testleri
  • Trombositopeni (kanda pıhtılaşmayı etkileyen trombositlerde azalma)
  • Fetal (fetusun) gelişme geriliği

Eklampsi

Eklampsi, preeklampsi sonrası gelişen ciddi bir problemdir ve preeklampsili gebede yeni ortaya çıkan grand mal tarzı epilepsi nöbetleri (dişlerin kasılması, yere düşme gibi bulguları olan havale gelişmesi) olarak tanımlanır. Bu epilepsi nöbetlerinin nedeni; idiyopatik epilepsi, kanayan arterovenöz malformasyon ya da anevrizma gibi gebenin beyin damarlarındaki değişiklikler de olabilir. Özellikle postpartum (doğum sonrası) 48-72 saat sonrası olan nöbetlerde eklampsi dışındaki nedenlere bağlı nöbetlerin olma olasılığının daha fazla olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

HELLP Sendromu

Preeklampsili bir gebede tabloya hemoliz (kan hücrelerinin yıklımasına bağlı kansızlık), artmış karaciğer enzimleri (ALT,AST vb) ve trombositopeni (kanda pıhtılaşmayı etkileyen trombositlerde azalma) gibi anormal laboratuvar test sonuçları katılırsa, HELLP sendromu adını alır ve prognoz (hastalığın gidişatı) kötü olacaktır. HELLP sendromu şiddetli preeklampside % 20 oranında görülür. Ablasyo plasenta (plasentanın erken ayrılması ve kanama), gebede veya lohusada böbrek yetmezliği, kadın karaciğerinde subkapsüler hematom (karaciğerde kapsül altında kanama), fetal ve maternal ölüm (bebek ve anne ölümü) olabilir.

Gebelikte Ödem

Özellikle gebeliğin son üç ayında görülen ödem doğal bir olay olmasına karşın ödemin vücuttaki miktarı ve yaygınlığı önemlidir. Tedavi edilmeyen preeklamsi hem anne hem de bebeğin yaşamını tehlikeye sokar ve bu durum gebeliğin sonlarına doğru daha da tehlikeli olabilir. Bunu engellemek için günlük alınan tuz miktarı sınırlı tutulmalıdır.

Gebelerde Yüksek Tansiyonun İzlemi

Gebelikte yüksek tansiyon varlığında istirahat önerilir, diyet düzenlenir. Günde 4 kez tansiyon izlenir. Kilo artışı ve pretibial ödem, günlük izlenir. Proteinüri, günlük izlenir. (24 saatlik idrar veya spot idrar). Haftada bir iki kez biyokimyasal teknikler ve kan sayımı izlenir. Klinik seyrin kötüleştiğini gösteren bulgular izlenir. Fetal hareket sayısı izlenir. (Bebeğin günde en az 10-12 kez hareket ettiği gözlenmelidir.)

Öneriler

Preeklampsi

Gebelik zehirlenmesini önleme stratejileri

Gebelikte hipertansiyon tedavisinde eklampsiden korumak için magnezyum kullanılır.

Posted in: