Doğum Kontrol Hapları ve Pıhtılaşma Riski

Hap 1960’larda ilk kez piyasaya sürüldüğünde, her iki hormonun (östrojen ve progestin) dozları oldukça yüksekti. Bu nedenle, yüksek tansiyon, kalp krizi, felç ve bacaklarda ve akciğerlerde kan pıhtıları gibi kardiyovasküler komplikasyonlara sıkça rastlanırdı.

Bugün reçete edilen haplar, bu komplikasyon riskini azaltan çok daha düşük dozlarda progestin ve östrojen içerir. Sonuç olarak, doğum kontrol hapları artık çoğu sağlıklı, sigara içmeyen kişi için güvenilir ve güvenli bir seçenek olarak görülüyor. Çok küçük bir kan pıhtılaşması riski olsa da, bu risk aslında hamilelik sırasında veya doğumdan hemen sonra riskten daha düşüktür.

Doğum kontrol ilaçlarının ilk kez kullanıma girdiği 1960’lardan itibaren içeriğindeki östrojenler azaltılmıştır. Ülkemizde de yeni kullanıma sunulan doğal östrojene en yakın östrodiol valerat ve yeni kuşak progestin içeren 4 fazlı doğum kontrol hapı qlairista adet döngüsüne uygun düşük doz hormon içerenlerdendir. Bu yüzden damar içi pıhtılaşma riskinin diğer doğum kontrol haplarından daha az olabileceği öngörülmektedir. Desogestrel veya gestoden içeren doğum kontrol hapları kullanmakta olan kadınlarda etinil östradiol dozunun 20 mcg’a düşürülmesi pıhtılaşma riskinde %18 oranında azalma sağlar.

Östrojenlerin en önemli yan etkisi kan pıhtılaşması riskini artırarak bacak damarında pıhtı oluşumu (tromboflebit) ve bu pıhtının kalp ve kan dolaşımına atılmasıdır (venöz tromboembolizm). Ancak belirtmek gerekir ki 100.000 gebelikte 60 pıhtılaşma sorununa rastlanırken 1 yıl süre ile doğum kontrol hapı kullanan 100.000 kadında 20-40 pıhtılaşma sorununa rastlanır. Gebe olmayan ve doğum kontrol hapı kullanmayan 100.000 kadında bir yılda pıhtılaşma sorunu görülme riski 5-10 arasındadır. Ancak bacak damarında kan pıhtılaşması oluşan olguların %1-2’si ölümle sonuçlanır. Bu da nadir görülen bu durumun önemini artırır.

Doğum kontrol hapları damarsal hastalık riskini kalp fonksiyonu, kan basıncı, yağ ve karbonhidrat metabolizması ve kan pıhtılaşmasını etkileyerek, ayrıca damar duvarı üzerindeki doğrudan etkileriyle artırabilirler.

Herhangi bir doğum kontrol hapı kullanımı, hiç kullanılmamasına göre damar içi pıhtılaşma riskini artırmaktadır. Damar içi pıhtılaşma riski doğum kontrol hapı kullanılan ilk aylarda artmakta, 4. ayda en yüksek düzeye ulaşmakta bir yıldan sonra giderek azalır. Kullanım kesildikten birkaç hafta sonra hiç kullanılmamış düzeyine iner. Ara verilip tekrar başlanması veya hapın değiştirilmesi durumunda pıhtılaşma riski ilk kez başlandığı gibi artar.

Doğum kontrol haplarının atardamarda (kalp krizi, geçici iskemik atak) pıhtılaşma riskini de arttığını gösterilmiştir.

Son derece nadir olarak; doğum kontrol hapı kullanıcılarında diğer kan damarlarında (örn; karaciğer, barsak, böbrek, beyin veya göz) pıhtılaşma bildirilmiştir.

Pıhtı atmalarında bir beyin damar atağının belirtileri şunlar olabilir:

  • Tek taraflı bacak ağrısı veya şişliği
  • Göğüste ani ve şiddetli ağrı, (sol kola yayılabilir veya yayılmayabilir)
  • Ani nefes darlığı
  • Aniden başlayan öksürük
  • Herhangi bir alışılmamış, şiddetli, uzun süreli baş ağrısı
  • Ani kısmi veya tam görme kaybı
  • Çift görme
  • Peltek konuşma
  • Baş dönmesi
  • Bayılma, sara nöbeti
  • Aniden vücudun bir yanını veya bir bölümünü etkileyen güçsüzlük veya çok belirgin uyuşma
  • Karın ağrısı
  • Migren sıklığında veya şiddetinde artış

Doğum kontrol hapı kullanıcılarında toplardamarda pıhtı oluşması riski aşağıdakilerle birlikte artar:

  • İlerleyen yaş
  • Ailede damar içi pıhtılaşma olayı yaşanması (bir kardeşte veya ebeveynlerden birinde nispeten erken yaşta herhangi bir zamanda damar içi pıhtılaşma öyküsü). Eğer; kalıtsal bir yatkınlıktan şüphe edilirse, doğum kontrol hapı kullanılmamalıdır.
  • Uzun süreli yatalaklık, büyük ameliyat, bacaklardaki herhangi bir cerrahi girişim veya büyük travma. Bu durumlarda hapın kesilmesi (planlanan ameliyatlarda 4-6 hafta öncesinden) ve hareketler normale döndükten 2 hafta sonrasına dek tekrar başlanmaması önerilebilir. Eğer; haplar önceden kesilmemişse pıhtılaşma önleyici tedavi düşünülmelidir.
  • Şişmanlık (beden kütle indeksinin 30 kg/m2’nin üzerinde olması).
  • Varislerin pıhtılaşma başlamasında ya da ilerlemesindeki rolü hakkında bir fikir birliği bulunmamaktadır.
  • Sigara kullanımı (35 yaşın üzerindeki kadınlar doğum kontrol hapı kullanmak istiyorsa sigara içmemeleri kuvvetle önerilir).
  • Kan yağlarında yükseklik
  • Hipertansiyon
  • Migren
  • Kalp kapak hastalığı
  • Kalp ritmi bozuklukları
  • Lohusalık
  • Dolaşımla ilgili istenmeyen olaylara yol açan diğer tıbbi durumlar diabetes mellitus, sistemik lupus eritematosus, hemolitik üremik sendrom, kronik inflamatuar barsak hastalığı (Crohn hastalığı veya ülseratif kolit) ve orak hücreli anemidir.

Bu risklerin bulunması, doğum kontrol hapı kullanımı için engel teşkil edebilir. Pıhtılaşma önleyici tedavi olasılığı da dikkate alınmalıdır. Doğum kontrol hapı kullanıyorsanız olası pıhtılaşma belirtileri durumunda hemen doktorunuza başvurmalısınız.

Şüpheli veya doğrulanmış pıhtılaşma durumunda hap kullanımı kesilmelidir.