ANNE BABA OLMANIN KURALLARI
Hayatı değerli kılan, bilinçle seçilmiş tepki ve değerlerle yaşamaktır.
Hayat yalnızca bir deneyim değil, aynı zamanda bir derstir.
Kimse kimseye yaşamayı öğretemez. Çocuğunuza hayatı hazır bir reçete olarak sunamazsınız.
Çocuğunuzun hayat yolunu çizemezsiniz, ona ancak kendi yolunu çizebileceği bir harita verebilirsiniz.
Ender durumlar dışında, anne-baba daima aynı tarafta olmalıdır. Böylece çocuk, anne-babanın zaaflarından yararlanmak gibi bir yola başvurmayı öğrenmez.
Hoşgörü, çocuğunuzu sizin istediğiniz gibi davranmaya isteklendirir.
Hoşgörü ile büyüyen çocuklar, sabırlı ve hoşgörülü olmayı öğrenirler.
Amaçlar, uğurlarında adım adım çaba harcanır ve düzenli olarak o yönde gayret gösterilirse gerçekleşir. Mutlu ve sağlıklı çocuklar yetiştirmek, bilinçli bir zaman yatırımı gerektirir.
Kibarlık, vericilik, dürüstlük ancak yaşanarak öğrenilir. Örneğin, bir satıcının size fazla verdiği para üstünü mutlak çocuğun önünde geri verin.
Çocuğunuza değerlerinizi benimsetmek istiyorsanız, az kızın ve yumuşak olun.
Erkek çocukların babalarını, kız çocukların annelerini örnek aldıkları görüşü doğru sayılamayacak kadar genel bir görüştür. Çocuklar, sıcak, yumuşak ve verici yetişkinleri kendilerine örnek alırlar.
Hata yaptığınız zaman bunu kabul edin ve dile getirin.
Çocuğunuza karşı yaptığınız bir davranış sizi üzüyorsa ondan özür dilemekten çekinmeyin.
Çocuk, anne-babanın görülen bir çok özelliğini aldığı gibi, gözle görülmeyen özelliklerini de alır.
Çocuğunuz bağımsız bir birey olacaktır. Onu, sizin kişiliğinizin değerlendirebileceği bir karne gibi görmekten vazgeçin.
Bir şey kırıldığı, bozulduğu veya kaybolduğu zaman çevrenizdekileri suçlamayın. Olmuş olanı değiştiremezsiniz. Çocuğunuz yolunda gitmeyen bir şeye nasıl tepki verileceğini size bakarak öğrenecektir.
Çocuğunuzun lokantada ve misafirlikte nasıl yemek yemesini istiyorsanız, bununla ilgili düzenlemeleri gündelik sofranızın bir parçası haline getirin.
Kendini kabul edemeyen, kendine karşı sabırsız olan kişi, çocuğuna karşı da sabırsız ve eleştirici olur.
Yaşadığının anlamına varan ve yaşadığı her andan zevk almasını bilen insan, eşine ve çocuklarına karşı da hoşgörülü olur.
Olgun insan sonucunu değiştiremeyeceği olayları kabul eder.
Kendilerinden memnun olan insanlar, iyi sonuçlar yaratır.
Çocuğunuzun ihtiyacı olduğunda onun yanında olacağınızı bilmesine izin verin.
Hastalandığı zaman çocuğunuza aşırı ilgi göstermeyin. Böylece ilgi görmek istediği zaman kolayca hastalanmasını önlersiniz.
Bir yerinin ağrıdığını söylediği zaman ağrısı ile fazla ilgilenmeyin. Ancak ağrının gelişimini dikkatle izleyin.
İYİ VE KALİTELİ BİR İLETİŞİM İÇİN
İstediğiniz gibi bir çocuk yetiştirmeniz söylediklerinizden çok, kurduğunuz iletişim biçimine bağlıdır.
Kaliteli bir iletişim, dinleme ve konuşmaya bağlıdır. Anlamlı konuşma ötekinin dediğini anlamaya yönelik konuşmadır.
Çözümleyici (empatik) dinleme, çocuğunuzun duygularını anlamanıza ve bunu belirtmenize, onu anladığınızı hissetmenize yardımcı olur.
Saygılı fakat yargılayıcı olmayan bir tutumla uygun zamanda, baskı, alay ve küçümsemeden kaçınarak ben’li mesajlarla, olumlu duygularınızı ya da sizi rahatsız eden şeyleri belirten konuşmalarınız çocuğunuzun sizi anlamasına ve sizi üzen davranışlardan vazgeçmesine neden olacaktır.
Çocuğunuza zaman ayırın. Çocuğunuzu dikkatli ve nazik bir şekilde dinleyin.
Çocuğunuz konuşurken sözünü kesmeyin.
Çocuğunuz konuşmasını bitirip sizden cevap isteyene kadar, düşüncenizi söylemeyi erteleyin.
Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde gazetenizi bırakın, televizyonu kapatın ve dinlemeye hazır olun.
Çocuğunuz size önemli bir şey anlatmaya çalışırken telefon konuşması yapmaktan kaçının.
Çocuğunuzla konuşurken mümkünse başkalarını konuşmanıza katmayın ve mümkün olduğunca çocuğunuzla yalnızken konuşun.
Çocuğunuzla konuşurken fiziksel olarak onunla aynı seviyede olmaya dikkat edin. Tepesinden bakmak yerine eğilin, göz hizasındayken onunla konuşun.
Eğer çocuğunuza kızgınsanız, onunla konuşmak için sakinleşmeyi bekleyin. Aksi halde objektif olamayabilirsiniz.
Çok yorgun olduğunuz zamanlarda çocuğunuzu aktif bir biçimde dinlemeniz zor olacaktır. Bu nedenle çocuğunuzla konuşmak için yorgun olmadığınız zamanları seçmeye özen gösterin.
Neden olduğu ya da neden öyle davrandığını sormak yerine ne olduğunu sorun.
Ben sözümü bitirdikten sonra konuşacaksın, senin için en iyisinin ne olduğunu biliyorum, sadece söylediğimi yap. gibi cümleleri azaltmaya çalışın. Bu tür konuşma biçimi açık iletişimi engeller ve daha sonra çocuğunuzun sizinle açık iletişim kurma olasılığını azaltabilir.
Hakaret içeren ya da aşağılayıcı sözcükler kullanmayın.
Konunun çözümü için, çocuğunuzun adım adım önlemler planlamasına yardım ve öncülük edin.
Sabah kalktığınızda canınız sıkkın bile olsa, çocuğunuza güler yüzle yaklaşın ve günaydın deyin.
Eve döndüğünüzde hoşlanmadığınız bir durum ile karşılaşsanız bile ilk iki dakika çocuğunuzu ve evdekileri memnun edecek bir şeyler söyleyin.
YANLIŞLARI DÜZELTMEK
Çocuğunuzun mizacından memnun değilseniz, kendinizin ve eşinizin aynı yaştaki durumunu soruşturun. Şaşılacak benzerlikler bulacaksınız.
Anne-baba olmanın en zor tarafı, bir şeyin nasıl doğru yapılacağını bildiği halde, yanlış yapılmasına sabır göstermektir.
Başkalarının yanında çocuğunuzu eleştirmeniz ya da uyarmanız çocuğunuzun size gücenmesine ve kızgınlık duygularına neden olabilir ve size olan güven duygusunu zedeleyebilir.
Çocuğunuzun yanlışlarını söyleyerek onun doğru davranmasını sağlayamazsınız. Çocuğunuzun doğru davranmasını uzaktan kumanda ile de sağlayamazsınız. Ellerini yıka, dişlerini fırçala, odanı topla demek yetmez. Söylediklerinizi çocuğunuzla birlikte yapar ve bu arada onu taktir eder, ona iyi sözler söylerseniz istediğiniz sonuçları elde etme şansınız artar.
Çocuğunuza öğüt vereceğinize ona örnek olun.
SEVGİ DOLU BİR ÇOCUK İÇİN
Çocuğunuzun yetişkinliğinde size göstereceği ilgi ve yakınlık, sizin kendi anne-babanıza gösterdiğinizden fazla olamaz. Buna mezarlık ziyaretleri de dahildir!
Sevginin büyükten küçüğe, saygının küçükten büyüğe yöneleceği doğru değildir! Büyüğün küçüğe göstereceği saygı, küçüğe saygılı olmayı öğretir.
Çocuğa saygı demek, onun bağımsız bir varlık olduğunu kabullenmek demektir.
Fazla sevginin çocuğa zarar vereceğini düşünmeyin. Sevginin fazlası zarar vermez. Zararlı olan yanlış sevgidir.
Çocuğunuza bir çok şeyi şartlı olarak verebilirsiniz. Ancak sevginiz şartlı değil kayıtsız-şartsız olmalıdır.
Çocuğunuza vereceğiniz en değerli hediye ilgi ve zamanınızdır.
Çocuğunuza canlı hayvan (kedi, balık, kuş, köpek) alın. Bir canlıyla ilişki, onda sevgi ve sorumluluk duygularını geliştirir.
