Yumurtlama Uyarısında Kullanılan İlaçlar

Genellikle yumurtlama tedavisinde ilk tercih edilen ilaç klomifen sitrattır. Klomifen, kullanımı kolay, ucuz ve pek çok hastada yumurtlamayı başarı ile uyaran bir ilaçtır. Klomifen, hipofiz bezinde FSH üretimini artırır. Bazen doz veya kullanım süresini artırmak gerekebilir. Klomifen ile olan gebeliklerin %10’u çoğul gebeliktir.

Bazen böbrek üstü bezinden androjen salgılanmasını önlemek için tedaviye kortizon eklenebilir.

Klomifen ile yumurtlama sağlanamazsa bir başka ağızdan alınan ilaç letrazoldür. Letrazolün gebelik oranları klomifen ile aşağı yukarı aynıdır. Ancak letrazol, yumurtlama ilacı olarak onaylanmamıştır. Letrazol yanlışlıkla hamilelerde kullanılmamalıdır. Kazara kullanımı, bebeğin üreme organlarının gelişiminde kusurlara neden olabilir.

Diğer bir seçenek gonadotropinlerdir. Yumurtlatma tedavisinde tek başına veya birlikte kullanılan pek çok gonadotropin vardır. Gonadotropinler arasında insan menopozal gonadotropini (hMG), pürifiye insan follikül stimülan hormonu (hFSH), rekombinant follikül stimülan hormon (rFSH) ve insan koriyonik gonadotropini (hCG) bulunur. Gonadotropinler, klomifene göre daha pahalı olduğu gibi hiperstimülasyon (yumurtalık aşırı uyarılma sendromu – OHSS) ve çoğul gebelik riski de daha fazladır.

Yumurtlatma tedavisinde gereksinimleriniz ve ilaçlara verdiğiniz yanıta göre ilaç seçimi yapılacaktır.

Ovulasyon İndüksiyonu ilaçları

Yumurtlamayı sağlamak ve artırmak için kullanılan ilaçlar.

Yumurtlatma İlaçlarının Tarihçesi

Yumurtlatma tedavisi için kullanılan ilaçlar son 20-30 yılda gelişmiştir. Bunların içinde enjeksiyon şeklinde kullanılan gonadotropin denilen ilaçlar çok revaçta. İlk gonadotropinler menopoz sonrası dönemdeki kadınların idrarından elde edildi. Bu gonadotropinler LH ve FSH hormonlarını birlikte içermekte idi.

Yumurta gelişimini sağlamada gonadotropinler kullanılırken ultrasonografik tekniklerin geliştirilmesi ile aynı dozlarda ilaç kullanılan her hastada aynı derece ve şekilde yumurta gelişimi olmaması dikkat çekti. Bu, kişiye göre ilaç dozu ayarlamalarını gündeme getirdi. Kişiye özel uygulamaların başlatılması, ultrasonografi ve laboratuvar tetkiklerinin buna yardımı ile yumurtlatma tedavilerindeki başarı çok arttı.

hMG ve hCG erkeklerde de sperm üretimini uyarmada kullanılır. Bütün bu gelişmeler ile gonadotropinlerin önem kazanmıştır.

Yıllar içinde yumurtlatma tedavisi uygulanırken yumurta gelişiminde etkin olan temel hormonun FSH olduğu görülmeye başlandı. Bu da saf FSH üretimini mecburiyet haline getirmiştir.

Saf FSH üretmek için ilk çalışmalar, idrarda elde edilen FSH’ı saflaştırma yönünde oldu. Serono firması 1993 yılında bunun için Metrodin HP’yi üretti. Bu ilaçtaki HP harfleri yüksek derecede saflaştırılmış kelimelerinin baş harfleri. Saflaştırma sırasında içerikteki idrar proteinleri de ortadan kalkıyor. Bu ne demek? Yani ilaç cilt altına enjekte edilebilir. İdrar proteini içeren formüller cilt altına enjekte edilemez. Ya da enjekte edilirse ciltte allerjiye yol açar diyelim. Ya ne yapılır. Kas içine enjekte edilir. Saflaştırılmış ilaçlar cilt altına enjekte edilebilir. Cilt altına enjeksiyon hem daha ağrısızdır, hem de hasta kendisi enjeksiyonu yapabilir.

Saflaştırma için harcanan çabalara karşın kaynak hep aynı idi. Menopozda kadın idrarı. Seri üretim için gerekli idrar miktarları gün geçtikçe artıyordu. Tedavi gerektiren hasta sayısı arttıkça gerekli idrar miktarı artmış ve kaynak bulmak da zorlaşmıştır. Ayrıca, önce karışık bir ilaç elde edip sonra onu saflaştırmak tamamen saf ilaç elde etmek değildir. Yani ilaç baştan saf üretilmeli.

Bu sorun 1995’de aşıldı. 1995’te uygulanan teknoloji mükemmel. Adı rekombinant FSH. İlaç Gonal-F adıyla piyasaya çıktı. Rekombinant DNA teknolojisi, bazı hücrelere FSH üretme görevi verilip, bu hücrelerin başka iş yapmadan FSH üretmesini sağlamak. Yani laboratuvarda yaşayan işçi hücreler. Bu güne kadar rekombinant teknikle üretilen gonadotropinlerden kaynaklanan bir alerjiye rastlanmış değildir.

Yıllardır gonadotropinler, binlerce çiftin çocuk sahibi olmasına yardımcı oldu. Rekombinant hormonlar da doktorlara yardımcı oldu, yan etkileri daha az tedavi olanağı sağladı.