Vajinayı Enfeksiyonlardan Ne Korur

Vücudumuzda tüm hücrelerimizin sayısından daha fazla sayıda mikrop hastalık yapmadan bizimle yaşar. Her vücut bölümünün hastalık yapmaksızın yaşayan mikropları o yere ait ve özeldir. Bu mikroplara o yerin florası denir. Vajinada hastalık yapmadan yaşayan mikroplara da vajina florası adı verilir.

Vajina Epiteli

Vajina epiteli, vajinayı içten kaplayan cilttir. Epitel, tabakalardan oluşur. En derinde, canlı ve çoğalmakta olan hücrelerden oluşan bir tabaka vardır. Bu hücreler çoğaldıkça derinden yüzeye doğru taşınır. Giderek yaşlanan hücreler, en üst tabakaya geldiklerinde artık tamamen ölü hücrelere dönüşmüştür ve saçın kepeklenmesi gibi dökülürler. Cildin bu canlı dönüşümünde östrojen hormonu önemlidir. Bir kadın, ergenlikten menopoza kadar östrojen hormonu üretir. Bu da vajina cildi hücrelerinin çoğalmasını sağlar. Çoğalan hücreler daha fazla dökülür. Dökülen hücreler ise vajinanın koruyucu bekçileri olan laktobasiller için besin oluşturur.

Laktobasiller

Vajinal floranın en önemli bireyi laktobasillustur. Östrojen etkisi ile vajen duvarı hücrelerinin döngüsü hızlanıp dökülür. Dökülen hücrelerdeki glukojen laktobasiller tarafından metabolize edilip laktik asid oluşturulur. Vajen pH’ı 3.8-4.2 arasında seyreder. Laktobasiller ayrıca hidrojen peroksid de üretir. Asidik vajen pH’ı asidofil olan laktobasillerin sayısını artırırken diğer bakterilerin çoğalmasını önler.

Vajina Asiditesi

Ph

Ph Skalası

Vajina içinde bulunan bizim için yararlı Laktobasillus asidofilus adı verilen bakteriler dökülen vajina cildi hücrelerini sindirerek laktik asid üretir. Asidlik derecesi pH birimi ile ifade edilir. Ortam ne kadar asidli ise pH o kadar düşük, ne kadar alkali ise pH o kadar yüksektir. Nötr pH olarak bildiğimiz suyun pH’ı 7’dir.

Yumurtalıkların östrojen hormonu salgılamaya devam ettiği 15-45 yaş aralığında vajina cildi dökülmeye ve laktobasiller iş görmeye devam ettiğinden vajina pH’ı 3.8 ile 4.2 arasındadır.

Bu yüzden 3,8 pH değerini koruyan maddelerle yapılan genital bölge temizliği vajinanın enfeksiyonlara karşı direncini artırır.

Vajinal Mikroorganizmalar

Vajen florası

Vajina doğasında bulunan mikroplar

Bakterilerin Vajina Hücrelerine Tutunması

Vajinada bulunan bu mikropların birbirlerine göre sabit olan oranları, vajinayın enfeksiyonlardan korur. Örneğin gardnerella vajinalis, bakteriyel vajinoz denilen enfeksiyonun baş aktörüdür. Ama sağlıklı vajinada da bulunur. Gardnerella vajinalis mikrobunu öldürmeyip diğerlerini öldüren bir antibiyotik alındığında gardnerella bakterilerinin oranı artar. Bu da bakteriyel vajinozun tetiğini çeken etken olur. Sayısı artıp vajina cildi hücrelerine sıkıca yapışmaya başladığından enfeksiyon belirtileri ortaya çıkar.

Mikropların Salgıları

Enfeksiyon belirtilerini oluşturan önemli bir faktör de mikropların salgılarıdır. Örneğin candida albicans mikrobunun ürettiği bazı salgılar, mantar enfeksiyonunu oluşturur.

Enfeksiyon Yapan Mikroplar

Vajina enfeksiyonlarının çoğunda vajina florasının bir üyesi olmayan, dışarıdan gelen bir mikrop enfeksiyonu oluşturur. Trikomonas enfeksiyonu bu tür bir enfeksiyondur. Vajina içinde doğal olarak bulunduğu halde diğer mikroplara göre oranı az olan bir mikrobun oranının artması da enfeksiyon nedeni olabilir. Örneğin vajina flora mikroplarının %3’unu oluşturan kandida albikans üreyerek oranı yükselirse mantar enfeksiyonu olur. Bazen de vajina içinde bulunan pek çok mikrobun oranı değişmiş ve hangisinin yol açtığı belli olmayan bir akıntı vardır. Buna en iyi örnek bakteriyel vajinozdur. Bakteriyel vajinozda ortamda en çok artan mikrop gardnerella olduğu halde diğer mikroplarda yeterli azalma olmadığı sürece tek başına gardnerella eklenmesi bakteriyel vajinoz yapmaya yeterli değildir. Cildin doğal bir flora üyesi olduğu halde vajina florasının doğal bir üyesi olmayan stafilokok, vajinaya tampon ile girip tampon uzun süre değiştirilmediğinde üreyerek toksik şok sendromu denilen çok tehlikeli enfeksiyonun oluşmasına neden olabilir. Aynı şekilde vajina florasının doğal üyesi olan mikroplar da vajina cildinin zedelendiği cerrahi işlemler ve rahim iç tabakasının mikrop bulaşmasına uygun hale geldiği doğum sonrasında olduğu gibi diğer dokulara bulaşıp enfeksiyon oluşturabilir.