Tüpbebeğin başarısı, embriyo yerleştirildikten 9 ay sonra canlı ve sağlıklı bir bebekle evinize dönebilmenizdir.
Tüpbebek uygulamalarında başarı oranı belirlenmesi çok önemlidir. Yalnızca hastaların ne kadar beklenti içine gireceklerini bilmeleri değil, merkezlerin de yanlışlarını değerlendirebilmeleri için başarı oranı istatistikleri dikkatle tutulmalıdır.
Gebelik oranları belirlenirken gebeliğin tanımlanması da çok önemlidir. Asıl bakılması gereken, canlı doğum olmalıdır. Buna, eve bebek götürme oranı da denir. Diğer bir deyişle siklusların %40’ının gebelikle sonlanması, 100 siklustan 40 bebek sonucu çıkacağını göstermez. Zira gebeliklerin tümü canlı bebekle sonuçlanmaz. Tanımlamalara bakacak olursak;
Biyokimyasal gebelik. Gebelik testleri pozitif olmakla birlikte henüz ultrason ile gebelik görülememektedir. Bu olguların ancak yarısı sağlıklı gebelik olarak devam edecek, geri kalan yarısı ultrason ile görülebilecek boyutlara ulaşmadan kaybedilip anne adayı adet görecektir. Biyokimyasal gebeliklerin istatistiklere dahil edilmesi çok yanıltıcı olur.
Klinik gebelik. Ultrason ile gebelik gözlenmiştir. Eğer gebelik kesesi görülmüş fakat henüz kalp atışı izlenmemiş ise gebeliğin canlı bebekle sonuçlanma oranı %90’dır. Eğer kalp atışı da saptanmış ise canlı bebek doğurma olasılığı %99 olur.
Merkezlerin istatistiklerini verirken hangi durumları gebelik olarak kabul ettikleri önem taşır. En doğrusu canlı bebek doğurma oranlarını karşılaştırmaktır. Canlı doğum oranlarını etkileyen en önemli faktör anne adayının yumurta rezervi olduğundan karşılaştırma yapılırken benzer yaş gruplarının karşılaştırılması en iyisi olur.
Tüpbebekte embriyo transferi yapılan bir anne adayının canlı bebeği evine götürme şansı
