Rahim (Uterus)

İçinde gebeliğin büyüyüp geliştiği; iç tabakasının önce kalınlaşıp sonra dökülmesi sonucunda adet kanaması gerçekleşen kadın cinsel organı uterusa halk arasında rahim deniyor. Rahimin en sık görülen hastalığı myomlardır. Rahim, tamamen kas hücrelerinden oluşur. Bazı kas hücrelerinin kontrolsüzce çoğalması sonucunda myomlar meydana gelir. Rahim ile ilgili hastalıkların en önemli belirtisi adet düzensizlikleridir. Kimi zaman şiddetli, kimi zaman ara kanamalar olur. Rahim ortalama bir yumruk büyüklüğünde olduğu halde gebelik ile tüm karnı dolduracak kadar büyür ve lohusalıktan sonra eski büyüklüğüne geri döner.

uterus rahim

Rahim, gebeliğin içinde büyüdüğü ve adet kanamasının oluştuğu organdır.

Rahim, çatı kemiklerinin arasında yerleşmiştir. Gebelik veya myom gibi bir nedenle büyümediği sürece karına bastırmakla hissedilmez. Aşağı yukarı bir armut büyüklüğünde ve armut şeklindedir. Yukarıdaki resimde rahimi, içi görünmesi için ortadan ön ve arka iki paraya ayıracak şekilde kesilmiş görüyorsunuz. Bütün hainde bir rahim, sapı aşağı bakan bir armut gibidir.

Rahimin Bölümleri

Rahim Gövdesi. Rahimin üst kısmı gövde (corpus) adını alır. Rahimin en büyük kısmı gövdesidir. Yetişkin bir kadında rahim gövdesi, rahim ağzı kanalının iki katından daha uzundur. Henüz hormonların etkin bir şekilde çalışmadığı çocukluk çağında ise rahim ağzı rahimden daha uzun görülür. Bu, küçük yaşta bir çocuğun ergenliğinin başlayıp başlamadığını anlamak için iyi bir ultrason bulgusudur. Gebelik, rahim gövdesi içindeki boşluğa yerleşir ve bu boşluğu genişleterek büyür. Bu arada rahimin tamamen kaslardan oluşan duvarı da giderek güçlenir ve kalınlaşır. Doğum zamanı geldiğinde bu kasların kasılması ile bebek vajina içine itilecek ve doğum gerçekleşecektir. Gelişen yumurtadan salgılanan östrojen hormonu, rahim iç tabakasına etki ederek onu kalınlaştırır ve gebelik oluştuğunda içinde yerleşmesi için bir ortam hazırlar. Gebelik oluşmadığında dökülen ve adet olarak bildiğimiz kanamayı oluşturan rahim iç tabakası da rahim gövdesinin içini kaplar. Rahim gövdesinin içindeki boşluk, tepesi aşağıda duran bir eşkenar üçgene benzer. Eşkenar üçgenin tepe açısı, rahim iç boşluğunun rahim ağzı kanalı ile birleştiği deliktir. Bu deliğe iç delik (internal os) adı verilir. Üçgenin eşkenar köşeleri ise rahim iç boşluğunu yumurtalık kanallarına bağlar. Bu iki köşeye rahimin boynuzları (corn – rahim köşeleri) adı verilir. İki tane boynuzu birleştiren bir çizgi çekildiğinde üstte kalan kısım rahimin kubbesi (fundus) adını alır.

Rahim Ağzı (Serviks – Kollum). Rahimi vajinaya bağlayan kanalı oluşturan dokuya serviks denir. Orijinal adı rahim boynu olan bu organa Türkçede rahim ağzı deniyor. Rahim ağzının bir kısmı vajina içine doğru sarkmıştır. Bu kısma rahim ağzının vajinal bölümü (Portio vaginalis) denir. Bir kısmı ise vajina içinden görülmez. Bu kısma da rahim ağzının vajina üstü bölümü (Portio supravaginalis) denir. Rahim ağzı kanalını rahim boşluğundan ayıran kısım iç delik (internal os) adını alır. İç delik, rahim ağzı kanalından daha dar bir deliktir. Bu deliği saran etli tabaka, yani rahim ile rahim ağzını ayıran doku ise rahim bileşkesi (istmus uteri) adını alır. Rahim, rahim bileşkesinde sanki bir menteşe varmış gibi buradan genellikle öne, nadiren arkaya kıvrık durur. Rahim ağzı kanalının vajina boşluğuna açıldığı kısmında bir darlık daha vardır. Bu darlığa da dış delik (eksternal os) adı verilir.

Rahimin Tabakaları

Rahim, içinde boşluk barındıran bir organ olarak kesildiğinde içten dışa soğan gibi birbiri üstünü örten üç tabakadan oluşur.

Rahim Dış Zarı (Mezometrium – Uterus Serozası): Tüm karın içi organları saran zar rahimin dış yüzeyini de sarar. Bu, çok ince tek tabakalı hücrelerden oluşan bir zardır. Karın içi organların birbirine yapışmadan ve sürtünmeden birbiri üzerinden kaymasını sağlar. Kimi zaman karın boşluğunu zedeleyen operasyonlar, enfeksiyonlar veya iç kanama yaratan endometrioz gibi hastalıklarla bu tabakada çevre ile yapışıklıklar oluşur. Bu tür yapışıklıklar süreğen karın ağrılarına neden olur.

Rahimin Kas Tabakası (Myometrium): Rahimin en büyük kısmı kaslardan oluşur. Bu kaslar, düz kaslar denilen kaslardır. Düz kasların en önemli özelliği kasılma ve gevşemeleri kişinin kendi kontrolünde değildir. Örneğin düz kaslardan oluşan bir diğer organ midedir. Midenin kasılmalarını da biz kontrol edemeyiz. Kasılmasını kontrol edemediğimiz, kendiliğinden kasılan kaslardan oluşan bir diğer organımız ise kalptir. Kalp kasları düz değil çizgili olduğu halde kendi kendine kasılıp gevşer. Bizim isteğimizle kasılan çizgili kaslar ise kol bacak biri hareket etmemizi sağlayan kaslardır. Rahim kasları, kendi üzerine sarılmış bir yün yumağı gibidir. Bu haliyle tabaka tabaka bir örüntü meydana getirir. En dışta ve en içte bulunan kas lifleri yukarıdan aşağı yönde ilerlerken aradakiler çaprazlar oluşturur. Myom, rahimin kas tabakasının bir hastalığıdır. Birkaç kas hücresinin kontrolsüzce çoğalması sonucunda oluşan bir nodül olarak değerlendirilebilir.

Rahim İç Tabakası (Endometrium – Uterus mukozası): Her ay yumurta gelişirken salgılanan östrojen hormonunun etkisi ile, içine bir gebeliğin yerleşip beslenebilmesi için kalınlaşıp, gebelik oluşmadığında kanayarak dökülen tabakadır. Rahim iç tabakası da, çoğalma için kaynak oluşturan ve hiç dökülmeyen bir alt temel katman (zona basalis) ve bir de bu katmanın çoğalması ile oluşup adet ile dökülen üst işlevsel katmandan (zona fonksiyonalis) oluşur. Eğer alt temel katman olmasaydı, adet kanamasından sonra tekrar rahim iç tabakası kalınlaşamaz ve rahim boşluğunun ön ve arka yüzeyi birbirine yapışırdı. Rahim iç tabakasının sık görülen hastalıklarından biri poliplerdir. İç tabaka hücrelerinin kontrolsüzce çoğalması ile oluşup rahim iç boşluğuna doğrı sarkan bir et benine benzer.

Rahimi Yerinde Tutan Bağlar

Pek çok organ gibi rahimi de yerinde sabit tutan bağlar bağlar gevşer ya da zedelenirse rahim sarkar ve duruş şekli değişir. Çok doğum yapan yaşlı kadınlarda idrar tutamama sorunlarının en önemli nedeni doğum sırasında zedelenen ve ilerleyen yaşlarda gevşeyen bağlardan dolayı rahimin aşağı sarkmasıdır.

Geniş Bağ (Broad Ligament – Ligamentum Latum): Rahimin üzerini örten rahim dış zarı, ön ve arkayüzeyi kapladıktan sonra yanlarda birleşip geniş bağı oluşturur. Geniş bağ, rahimin sağa veya sola devrilmesini önlerken içinden diğer bağlar geçer.

Yuvarlak Bağ (Round Ligament – Ligamentum Rotundum): Rahimin dış üst köşelerinden başlayıp geniş bağ içinde aşağı ilerleyerek kasık kanalından geçip büyük dudakların iç yüzeyine dağılarak yapışan iki tane bağdır. Bu bağ, rahim köşelerini öne ve aşağı çekerek rahimin öne kıvrık (antefleks) durmasını sağlar. Doğum ağrıları başladığında bu bağlar rahimi yerinde tutarak bebeğin aşağı itilmesine yardımcı olur.

Temel Bağ (Cardinal Ligament): Rahim bileşkesi hizasının hemen altında rahim dış yüzeyinden başlayıp yanlara doğru uzanan kalın ve sağlam bağlardır. Rahimin aşağı sarkmasını önleyen en önemli bağ budur. Yalnızca rahimi değil vajinanın üst kısımlarını da yerinde tutar. Temel bağ içinden rahimi besleyen damarlar rahime girer.

Rahimle Bel Omuru Arası Bağları (Sakrouterin Ligament): Rahimin rahim bileşkesi hizasından aşağı kısmında arka yüzünden başlayıp bel omurlarının ön yüzüne uzanan bir çift bağdır.

Rahim Mesane Arası Bağları (Vezikouterin Bağlar): Rahim alt kısımlarından başlayıp mesanede sonlanan ve mesane ile rahimi birbirine bağlayan bağlardır.

Rahimin Duruşu

Rahim bileşkesi rahim ile rahim ağzını birbirine bağlayan bir menteşe gibidir. Bu menteşe, rahimin üst kısmının öne veya arkaya doğru kıvrık durmasına izin verir. Rahimi, alt tarafında ve arka yüzünde bulunan sakrouterin bağ arkaya, üst köşedelerden başlayan yuvarlak bağlar ön ve alta çektiğinden rahim genellikle öne yatık durur. Buna antevert duruş denir. Kadınların yarıdan çoğunda rahim öne yatıktır. Daha azında ise arkaya yatık bir duruş izlenir. Halk arasında rahmin geri doğru dönük olması gereken bu durum bir hastalık değil, normalin farklı bir halidir.