İnfertilite Nedir?

İnfertilite (Kısırlık) Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

İnfertilite (kısırlık), çağımızın en sık rastlanan sorunlarından biridir. Gerek beslenme şeklindeki değişiklikler, gerek hayatımızdaki yoğun stres, gerekse teknolojinin körüklediği radyoaktivite ile doğurganlık azalmaktadır.

Stres ve doğurganlık

Stres, doğurganlık üzerinde olumsuz etki yapan durumlardan biridir

Kimlere İnfertilite Tanısı Konmalıdır?

Çiftlerin 1 yıl, eğer anne adayının yaşı 35 veya üzerinde ise 6 ay düzenli ve korunmasız ilişkiden sonra gebe kalamamalarına infertilite (kısırlık) denir. Bir yıl düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiden sonra çiftlerin %85’i gebe kalmıştır. Bir yılın sonunda hala gebe kalınamamış ise yardımsız gebelik şansı çok azdır. Bir kadının korunmasız ilişkiler sonucunda gebe kalamadığı süre ne kadar uzun ise tıbbi yardımla veya yardımsız gebe kalma şansı da o kadar azalır. Bunda anne adayının yaş ile birlikte yumurta sayısındaki azalma etkili olsa da azalma yaşın etkisinden çok daha fazladır.

İnfertilitenin Sıklığı

Dünyadaki çiftlerin %15-20’si veya diğer bir deyişle her 7 çiftten biri infertilite sorunu ile uğraşır. Yıllar içinde bu oranlarda küçük artışlar meydana gelmiştir. Bugün 20-45 yaş arasındakilerin en sık rastlanan sağlık problemi haline gelmiştir.

İnfertilitenin Nedeni

İnfertil çiftlerde infertilite nedeni araştırıldığında bir kısmında neden saptanamaz.

  1. Nedeni saptanabilen infertilite
  2. Nedeni saptanamayan infertilite

Nedeni Saptanamayan İnfertilite (İdiyopatik İnfertilite)

Aslında  nedeni saptanamayan infertilite oldularında bu günkü teknoloji ile neden bulamasak da altta yatan bir neden vardır. İnfertilite olgularının büyük bir kısmında yapılan testlerle neden bulunabilir. Ancak bu günkü teknoloji ile spermlerdeki hareket bozukluklarının ince detayları veya döllenmiş yumurtanın tüpler içindeki yolculuğunun bozuklukları saptanamayabilir. Nedeni saptanamayan infertilite deyimi, günümüzdeki tanı yöntemlerinin kısıtlılığı ile ilgili bir durumdur. Tanı yöntemleri geliştikçe infertilitede nedeni bilinmeyen olguların oranı da azalacaktır.

Nedeni saptanamayan infertilite olgularında psikolojik faktörlerin önemi henüz netlik kazanmış değildir. Stresin kadın üreme sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaptığı bilinen bir gerçektir. Nasıl ki stres ve anksiyete (endişe) kalp ve mide sorunlarına neden olabilirse, üreme yeteneğini de etkileyebilir. Örneğin yoğun stres yumurtlama düzeni üzerinde kötü etki yaparak adet düzensizliğine neden olabilir. Ancak stres mi infertilite nedenidir, yoksa infertilite ve tedavisi mi strese neden olur bunu anlamak da kolay değil. Yine de stres ve endişenin ortadan kalktığı kişilerde kendiliğinden gebeliklerin ortaya çıkabildiği bilinmektedir. Örneğin tedaviye ara verilen çiftlerde stresin azalması ile kendiliğinden gebelik olması sık rastladığımız bir durumdur.

İnfertilitenin kaynağı kadın veya erkek olabileceği gibi hem kadın hem erkeğin aynı anda infertilite nedeni olması da mümkündür.