Gebelikte Görülen Psikolojik Sorunlar

Gebelikte Depresyon

Depresyon, kişinin elemli bir duygu durumuyla birlikte kendini değersiz, işlevsiz, anlamsız, mutsuz ve umutsuz hissettiği, eskiden zevk alarak yaptığı işlerden zevk almadığı, hiçbir şeye karşı ilgi duymadığı veya çok az şeye karşı ilgi gösterebildiği, yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, yeme sorunları ve cinsel isteksizlikle ilişkili somatik (bedensel) yakınmaların olduğu, hareket ve konuşma hızında yavaşlama, dikkat ve hafızadaki azalma ile kendini gösteren ruhsal bir hastalıktır. Hafif düzeyde olabileceği gibi şiddetli olarak da ortaya çıkabilir.

Depresyon, yaşam kalitenizi bozarak bebeğiniz ile kuracağınız bağlanma duygusunda ve eşinizle ilişkinizde problemler oluşturur. Gebelik döneminde yaşanan depresyon doğum sonrası yaşanan depresyondan çok daha yaygındır. Gebelikte depresif olanların yarısının doğumdan sonra da depresif halinin devam ettiği görülmüştür. Depresif şikayetleriniz bir aydan uzun süredir devam ediyorsa psikiyatrik muayeneye gitmelisiniz.

Gebelikte Anksiyete Bozuklukları

Gebelik döneminde yaşanan anksiyete; gergin, huzursuz, evhamlı ve takıntılı hislerle gelen, kendinize olan güveninizi bozan, yorulma, halsiz ve uykusuz kalmanıza neden olan, yaşamdan aldığınız zevki yok eden bir durumdur. Sürekli olarak bebeğinizin sağlığı ile uğraşır, bebeği kaybetme korkusunu üst düzeyde yaşar, doktora daha sık gider ve yalnız başına kalmamaya çalışırsınız.

Hafif veya şiddetli düzeyde yaşanabildiği gibi yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk şeklinde de görülebilir. Anksiyete bozukluğu gebelerde, gebe olmayan kadınlardan daha sık oranda (%15) görülmektedir. Gebelikte bu tür şikayetlerin artabildiği bilinen bir gerçektir.

Doğum Psikolojisi

Her kadının ağrı eşiği farklı olduğundan dolayı doğum sancısını hissetme de farklı olacaktır. Genellikle doğum sancısı ile zihinsel olarak hissettiğimiz korku ve kaygılar birbiri ile karıştırılabilmektedir.

Korku, doğuma ilişkin çevremizden duyduklarımız ve çocukluktan itibaren bilinçaltına yerleşmiş doğum hikayeleri ile ortaya çıkar. Korkunun ve kaygının doğum sancısına olan etkisi azımsanamayacak kadar çoktur. Korku ve kaygı ağrı eşiğinizi düşürür. Bu sebeple daha fazla sancı hissedilir. Bütün dikkatinizi sancıya odaklayıp sancının bitmesini istersiniz. Ancak unutulmamalıdır ki asıl hedef doğurmaktır. Sancının asıl işlevi doğumu sağlamaktır. Doğum esnasında kontrolsüz hareketler yapmak hem enerjinizi tüketir hem de nefes almayı unutturur. Bu durum hem ağrıyı daha fazla hissedilmenize hem de bebeğinize daha az oksijen gitmesine sebep olur.

Doğum korkusu yalnızca doğum sancısına karşı gösterilmiş bir tepki değildir. Aynı zamanda doğum eyleminde kontrolü kaybetme hissi, bununla bağlantılı kişinin kendine ve bebeğine zarar verme korkusu da gösterilen tepkiyi etkiler.

Doğum Korkusunu Yenmek İçin Neler Yapabilirsiniz?

  • Çevrenizdekilerin doğum hakkındaki olumsuz deneyimlerinden uzak durmalı, her bireyin doğumunun birbirinden farklı olduğu unutmamalısınız.
  • Doktorunuzla güven ilişkisi kurmalısınız.
  • Doğum sonrası için planlar yapılmalısınız.
  • Kendinize şunları söylemelisiniz. Endişelenmem ve korkmam çok normal, şu anki korkum psikolojik, zihnimde yaşadığım bir durum. Ancak doğum fizyolojik bir süreç olup yıllardır kadınların yaptığı gibi ben de doğurabilirim. Ayrıca teknik donanımı çok iyi olan bir yerde doğum yapacağım ve bu kısa sürede bitecek. Tecrübeli ekip tarafından iyi bir şekilde takip ediliyorum. Bir aksilik olduğunda müdahale edileceğini biliyorum.
  • Kısa bir süre sonra bebeği ile tanışacağınızı hayal edip buna odaklanın.
  • Doğum sırasında rahatlamak için solunum egzersizleri öğrenmeli ve uygulamalısınız.
  • Doğumda kontrolün sizde olduğunu ve sağlık ekibinin size ancak yardımcı olabileceğini unutmayın.

Gebelikte Psikolojik Destek Gereken Durumlar

  • Anne adayının yaşın küçük olması
  • Henüz evliliğe uyum sağlanmamış olması
  • Aile içinde ciddi problemlerin olması
  • Eşin ölümü, boşanmış olma, ayrı yaşama
  • Sosyal destek eksikliği
  • Ekonomik sıkıntılar
  • Yaşam stresleri olan gebeler
  • Plansız ve istenmeyen gebelikler
  • Belli bir cinsiyet beklentisi olan gebeler
  • Tedavi gebelikleri
  • Gebelikle beraber tıbbi bir sorunu olan gebeler
  • Daha önce geçirilmiş olumsuz bir gebelik yaşantısı (düşük, ölü doğum, zor doğum)
  • Gebelikle birlikte psikiyatrik hastalıkların görülmesi
Posted in: