The post Gebelik Sürecinde Unutulmaması Gereken Kontroller appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Gebelikte bir doktora ilk kez gidersiniz sizden bu güne kadar yapılan testlerinizi göstermenizi isteyecektir. Özellikle önemli ve test ve işlemlerinizin listesini ve yapılış tarihini bu yazıda bulabilirsiniz.
Gebeliğin ilk kez ultrason ile görülmesi
Kalp atışının ilk kez görülmesi
Bebek cinsiyetinin görülmesi
The post Gebelik Sürecinde Unutulmaması Gereken Kontroller appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>The post İnfertilite Hastasında Yapılacak Testler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Sebebi ne olursa olsun, bir yıl süre ile düzenli ve korunmasız cinsel ilişki sonunda gebe kalamamış olan çiftler (infertilite olarak tanımlanır) bazı testlerle kontrol edilmelidir. Spermiogram, hormon analizleri follikülometri, histerosalpingografi gibi testler ilk etapta yapılması gerekenlerdir.
Gebe kalmayı planlayan her hasta gibi infertilite hastalarında da folik asid kullanımına başlanmalıdır. Folik asid, hem sağlıklı bir bebeğin gelişimine katkıda bulunur, hem de düşüğe neden olabilen pıhtılaşma sorunlarını azaltır.
İnfertilite tedavisi uzun ve yıpratıcı bir süreçtir. Bu süreçte gerilimi (stres) azaltmak için aktiviteler ve hobiler edinmelisiniz.
Semen analizi, infertilite testleri arasında ilk sıralarda istenilen testler arasındadır.Halk arasında sıklıkla sperm ile semen kavramları karıştırılır. Boşalma sonucunda elde edilen sıvının adı semendir. Semen’in hacim olarak çoğunu, sperm denilen hareketli hücreler oluşturur. Semenin bir kısmını da semen sıvısı oluşturur.
Semen analizinin önemli bir parçası semen hacmidir. Bunu bir mililitre semendeki sperm sayısı, spermlerin hareketliliği ve görünümlerinin normal olup olmaması izler. Sperm hücrelerinin görünümü mikroskop altında incelenir. Sperm gürünümünü değerlendiren temel iki yöntem vardır. Bunlardan biri Kruger yöntemi, diğeri WHO kriterleridir. Kruger yöntemi ile değerlendirme sonucu tercih edilir.
Kadın infertilitesini değerlendirirken jinekolojik muayeneyi kesinlikle önemsemek gerekir. Jinekolojik muayene, vajinal ultrasonografi eşliğinde yapılır. Jinekolojik muayene ve vajinal ultrason bize, gebeliğin oluşması ve gelişmesi konusunda olası sorunlar hakkında bilgi verir.
Jinekolojik muayenede, yumurtalıklar ve rahim değerlendirilir. Yumurtalıklarda kist, rahimde myom, polip gibi sorunlar, gebelik şansını azaltabilir.
Histerosalpingografi, rahim içinde polip, rahim içine baskı yapan myom ve rahim şekil bozukluğunu bize gösterir.
Her infertilite hastasının histeroskopi olması gerekmez. Özellikle rahim filminde sorun saptanan hastalarda rahimin içine kamera ile bakılması ve rahim içindeki sorunların çözülmesi önem taşır.
Her infertilite hastasının laparoskopi olması da gerekli değildir. Özellikle rahimde şekil bozukluğu veya dışarıya doğru büyüyen myomu olan, yumurtalıklarında kisti olan olgularda laparoskopi ile değerlendirme ve tedavi uygulanır.
İnfertilite hastalarında yumurtanın gelişimi ve yumurtlama üzerinde etkili başlıca hormonların uygun zamanda bakılması gerekir.
Adet kanamasının başlamasından itibaren ilk 3 gün içinde FSH (Follikül Stimülan Hormon – Yumurta Uyarıcı Hormon), LH (Lüteinizan Hormon – Yumurtlatıcı Hormon), E2 (Östradiol), AMH (Antimüllerian Hormon), PRL (Prolaktin – Süt Hormonu), TSH (Tiroid Stimülan Hormon – Tiroid Uyarıcı Hormon) bakılması uygun olur. Bu tetkikler bize, yumurtlama düzeni ve yumurta kapasitesi (rezervi) hakkında kapsamlı bilgi verir.
Bazal hormon düzeyleri, tedavide uygulanacak protokol konusunda da yol gösterici olacaktır.
Anne sağlığı üzerinde çok kötü etkiler yapmasa da bazı bulaşıcı hastalıklar anne karnındaki bebeğin gelişiminde ciddi sorunlara neden olabilir.
Bazı enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edebildiğimiz hastalıklardır. Örneğin toksoplazma enfeksiyonu ve frengi (sifilis) antibiyotik kullanılarak tedavi edilebilir. Belirti vermeyen bu hastalıklara, kan testleri ile tanı konur.
Diğer bazı enfeksiyonlar ise tedavi edemediğimiz halde infertilite tedavisine başlamadan önce iyileşmesi beklenebilir. Bu hastalıklar arasında en iyi bilineni CMV enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon da belirti vermediğinden ancak kan testleri ile tanı konup iyileşmesi beklenebilir.
Bazı enfeksiyonlara karşı zaten aşılıyızdır. Aşı yapılmamış veya aşısı tutmamış olanlarda aşı yapılabilir. Örneğin rubella (kızamıkçık) bu tip bir enfeksiyondur. Kızamıkçık enfeksiyonunu geçirmekte olan birinde infertilite tedavisi yapılmaz. Kızamıkçık bağışıklığı bulunmayan birinde de aşı yapılıp aşı sonrası tedaviye başlamak için en az 3 ay beklenmelidir.
Bazı bulaşıcı hastalıklarda ise tedavi olmadığı ve kendiliğinden iyileşme gerçekleşmediği halde doğum sonrası bebeğe bulaşmanın önlenmesi için bebeğin ayrılması gerekli olabilir. Özellikle, hepatit türleri ve AIDS bu grup enfeksiyonlardır.
Özellikle tekrarlayan gebelik kaybı veya tekrarlayan tüpbebek başarısızlığı olan kadınlarda anne ve baba adaylarının karyotipleri (kromozom yapıları) ve anne adayının pıhtılaşma testleri yapılmalıdır. Bu olgularda anne adayının bağışıklık sistemi de gebeliğin başarılı bir şekilde yerleşip büyümesini önlüyor olabilir. Bu nedenle bağışıklık testleri de uygulanması gerekenler arasında yer alır.
The post İnfertilite Hastasında Yapılacak Testler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>The post Tiroid Fonksiyon Testleri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>Tiroid fonksiyonlarının belirlenmesinde en hassas test TSH’tır. Herhangi bir sorunu olmayan kişilerde yalnızca TSH bakılması yeterlidir. Anne adayında herhangi bir tiroid hastalığı şüphesi veya TSH sonuçlarında normalden farklılık saptandığı durumda T3 ve T4’ün serbest formları bakılmalıdır. Anne adayında tiroid hastalığı bulguları yok ve TSH normal ise bu ST3 ve ST4 bakılması gereksizdir. Tiroid hastalığı açısından riski olan bireylerde TSH yanına ST4 eklenebilir.
TSH’ın gebelikteki değerleri, hamile olmayanlardakinden daha farklıdır.
Hamile olmayan kişilerde 0,5 ile 4 mIU/L arasında olması gerekir. Gebelik planlayanlarda TSH, 2,5 mIU/L’nin altında tutulmaya çalışılmalıdır.
arasında olmalıdır.
Tiroid bezinden salgılanan temel tiroid hormonu T4’tür. T4’e tiroksin de denir. Kandaki tiroid hormonlarının bir kısmı, proteine bağlı olarak taşınır. Proteine bağlı olan tiroid hormonu, hormon görevi yapmaz ve kandan temizlenmez. Serbest olan ise hormon görevi yapar ama kısa sürede kandan temizlenir. Kandan temizlendiğinde yerini bağlı olanların proteinden ayrılarak serbest hale gelenleri doldurur. Bu nedenle proteine bağlı tiroid hormonu, bir depo görevi görür. T4, yıkılırken önce T3 (triiodotironin) oluşturur.
Tiroid hormonlarının değerlendirilmesinde serbest veya toplam hormon düzeylerine bakılabilir.
Tiroid hormonunun bağlandığı proteindir. Tiroid dokusu mevcut olan kişilerde bakılmasının hiç bir anlamı yoktur. Diferansiye tiroid kanseri nedeniyle tiroid dokusu alınmış olanlarda thyrotoxicosis factitia ayırıcı tanısı için bakılır. Tiroid kanserinden ameliyat olmuş değilseniz sonuçlarınız arasında tiroglobulin gördüğünüz taktirde görmemiş gibi yapmalısınız.
Hipo veya hipertiroidi saptanmış olan olgularda yapılır.
Tiroid bezinin bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklarının tanısını koymak ve nedenini saptamak için yapılır.
Diferansiye tiroid kanseri takibinde kullanılan bir testtir.
Graves hastalığı denilen bir hipertiroidi tipinin tanısını koymak ve nedenini saptamak için yapılır.
https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/tiroid-fonksiyon-testleri/
The post Tiroid Fonksiyon Testleri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.
]]>