Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
kasık ağrısı arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/etiket/kasik-agrisi/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Sun, 21 Mar 2021 10:35:53 +0000 tr hourly 1 Doğum İçin Hastaneye Gittiğinizde https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/dogumun-basladigini-nasil-anlarim/ Sun, 21 Mar 2021 10:35:53 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=7937 Doğum öncesi izlemlerde doğumun hangi kuruluşta yapılacağına karar verilmiş olması, doğum başladığında hangi hastaneye gitmeliyim endişesini ortadan kaldırır. Bu açıdan doğumun nerede yapılacağı gebelik süresince planlanmalı ve mümkün olduğunca da doğum öncesi izlemleri yapan doktorun tercih ettiği hastane seçilmelidir. Sağlık kuruluşunda kayıt için nüfus cüzdanınız yanınızda olmalı. Bir anne adayı doğumun başlaması şüphesi ile hastaneye […]

The post Doğum İçin Hastaneye Gittiğinizde appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Doğum öncesi izlemlerde doğumun hangi kuruluşta yapılacağına karar verilmiş olması, doğum başladığında hangi hastaneye gitmeliyim endişesini ortadan kaldırır. Bu açıdan doğumun nerede yapılacağı gebelik süresince planlanmalı ve mümkün olduğunca da doğum öncesi izlemleri yapan doktorun tercih ettiği hastane seçilmelidir.

Sağlık kuruluşunda kayıt için nüfus cüzdanınız yanınızda olmalı.

Bir anne adayı doğumun başlaması şüphesi ile hastaneye geldiğinde durumu değerlendirilir. Gebelik ile ilgili bilgiler alınır.

Vajinal muayene yapılır. Muayene, mikropsuz koşullarda uygulanır. Fazlaca kanamalı ise muayene yapılmaz. Muayenede; rahim ağzında silinme, açıklık, gelen kısım yüksekliği, çatı yapısı, su kesesinin durumu değerlendirilir. Bebek kalbi dinlenir. Gerekirse ultrason yapılabilir.

Rahim ağzı kanalı açıklığı ve rahim kasılmalarının düzenli, ilerleyici ve rahim ağzını açıcı karakterde olup olmadığına bakılır. Hastaneye geldikten sonraki bulgular yeterli değil ise hasta izlem sonrası bebek durumu da değerlendirilerek sonra evine gönderilebilir. Rahim ağzı kanalının uzunluğu 15 mm üzerinde olan olguların ancak %1’den azı 24 saatte doğum ile sonuçlanmaktadır.

Kan basıncı, ateş nabız, solunum sayısı kontrol edilir.

Yatış kararı verilen gebelerden kayıt işleminden sonra doğum sürecinde risklerin belirlenmesi, doğru kararların verilmesi ve uygulamaların yapılması için sağlık ve gebelik bilgileri alınır. Bu süreçte anne doğuma dair rahatsızlık yaşıyor olabileceğinden mutlaka annenin kendini rahat hissetmesi sağlanır. Öykü sonrası annenin rutin izlemleri yapılmalıdır.

Rahim Ağzı Değişikliği

Doğumun başlamasından 4-8 hafta önce rahim ağzı yumuşamaya, silinmeye ve açılmaya başlar. Bu değişiklikler daha önce doğum yapmış kadınlarda daha belirgin iken, ilk doğmda rahim ağzı sert ve kapalıdır. Doğum eylemi süresince rahim ağzında silinme ve açılma olmak üzere iki önemli olay gerçekleşir.

Silinme. Rahim ağzının 2 cm kalınlıktan zar gibi olana kadar ince bir hal almasına denir.

Açılma. Rahim ağzının etrafındaki kas liflerinin kasılmalarla yanlara doğru çekilmesi sonucunda gerçekleşir. Başlangıçta rahim ağzı genellikle bir parmağın girebileceği kadar açıkken (1 cm), birinci devrenin sonunda 10 cm’lik bir açıklığa ulaşır. Bu durumda açıklığın tam olduğundan söz edilir.

Nonstress Test (NST)

Bebeğin kalp atışlarının seyri, bebek hareketleri ve rahim kasılmalarının ölçümü ile bu değerlerin ilişkisini esas alarak bebeğin iyilik halinin değerlendirildiği bir testtir. Bu testle bebeğin kalp atım hızı ve reaktivitesi (atım hızındaki değişkenlikleri), rahimdeki kasılmalar ve bebeğin kalbinin bu kasılmalara verdiği cevaplar doktorunuz tarafından değerlendirilerek bebeğin sağlığı hakkında dolaylı bir bilgi elde edilmiş olur. Test sırasında annenin sol yana yatar pozisyonda olması rahime kan akımını arttıracağı için tercih edilir.

Doğum sürecim ne kadar sürecek?

Bu sizin ilk bebeğiniz ise muhtemelen travayınız uzun sürecektir. Sonraki doğumlar genellikle daha kısa sürer.

The post Doğum İçin Hastaneye Gittiğinizde appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Gebelere Genel Öneriler https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelere-genel-oneriler/ Mon, 02 Apr 2018 08:01:04 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=6728 Tarama testleri için size vereceğimiz tarihler dışında ilk 8 ay ayda 2 kez muayeneye gelmelisiniz. Gebelik süresince son ayın ilk 20 günü haftada bir, son hafta 4 günde bir görüşmeliyiz. Gebeliğin başında oluşturduğumuzu takip dosyası içine, tüm test ve ultrason sonuçlarınızı tarih sırası ile koymanız, kısa sürede kontrol etmemize yardımcı olur. Gebeliğin başlaması ile birlikte […]

The post Gebelere Genel Öneriler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Tarama testleri için size vereceğimiz tarihler dışında ilk 8 ay ayda 2 kez muayeneye gelmelisiniz. Gebelik süresince son ayın ilk 20 günü haftada bir, son hafta 4 günde bir görüşmeliyiz.

Gebeliğin başında oluşturduğumuzu takip dosyası içine, tüm test ve ultrason sonuçlarınızı tarih sırası ile koymanız, kısa sürede kontrol etmemize yardımcı olur.

Gebeliğin başlaması ile birlikte bedeninizde gebeliğe bağlı değişiklikler meydana gelecektir. İlk haftalardan itibaren halsizlik, düşük tansiyon, kasık ve bel ağrısı, kabızlık görülmeye başlar. Gebeliğin son yarısında mide ekşimesi ve reflü sık rastlanan belirtilerdir.

Gebelikte uygulamanız gereken özel bir diyet yoktur. Hamile olmadan önceki gibi beslenmeniz yeterli olacaktır. Ancak gebelik sürecinde hamur işleri, ağır tatlılar, yağlı ve kızarmış yiyeceklerden uzak durmaya çalışın. Kabızlığı önlemek için sebze ve meyve tüketmeniz iyi olur. Mümkün olan sebzeler çiğ olarak tüketilmelidir. Süt, yoğurt, peynir gibi süt ürünleri ile gereksiniminiz olan kalsiyumu karşılayabilirsiniz. Yaz aylarında güneşten yararlanmalı ancak kalıcı lekelenmelere neden olmamak için yüzünüzü korumalısınız. Diş bakımına dikkat etmelisiniz. Gebelik sırasında diş ve diş eti hastalıkları güvenle tedavi edilebilir.

Siz ve bebeğinizin gereksinimi olacak vitamin ve gıda takviye edicileri kullanmaya çalışmalısınız. Demir ilaçları boş mideye alınmalıdır. Yemekten 2 saat sonra su ile alınıp üzerine 2 saat bir şey yemeden ve içmeden beklemek, demirin en iyi şekilde emilmesini sağlar.

Gebeliğin en iyi egzersizi yürüme ve yüzmedir. Bu sporların açık havada yapılması tercih etmeli, spor sırasında nefes nefese kalmamaya çalışmalısınız.

Gebelikte özel sorunlar olmadıkça cinsel birliktelik yasak değildir. Kanama veya size bildireceğimiz özel kanama riski taşıyan durumlar yok ise, prezervatif kullanarak cinsel ilişkide bulunabilirsiniz. Semen içinde bulunan prostaglandin adı verilen maddeler rahim kasılmasını tetikleyebilir. Bu nedenle semen ile temas olmamalıdır.

Yasalarımıza göre gebeliğin 32. haftasında işinizi bırakma hakkınız olduğu gibi dilediğiniz ve engel bir durum olmadığı sürece 37 haftaya kadar çalışmanızda da sakınca yoktur.

Gebeliğin 37. haftasına kadar çok yorucu olmayan kara yolculuklarına çıkabilir, izin kağıdı almak koşuluyla hava yolculuğu da yapabilirsiniz.

Şu sorunlardan biri ile karşılaşırsanız muhakkak bizimle iletişim kurmalısınız.

  • Gebelik sırasında ilaç kullanmanız gerekir ise
  • Şiddetli bulantı ve kusmalarınız var ve haftada 1 kilo veya daha fazla veriyorsanız.
  • İstirahat ile geçmeyen bir kasık ağrınız varsa
  • Karnınızda art arda gelen ağrılı sertleşme hissi var ise
  • Pembe veya kahverengi akıntı veya kanamanız varsa
  • Bacaklarınız arasından akacak, çamaşırınızı ve yatağınızı ıslatacak kadar sıvı gelmesi olmuş ise
  • Makata vuran dolgunluk hissi var ise
  • Baş veya karın ağrısı ve görme bozukluğu hissederseniz.
  • Haftada 1 kilodan daha hızlı kilo artışı varsa
  • El, yüz ve ayaklarda şişme var ise
  • Büyük tansiyonunuz 13 veya küçük tansiyonunuz 8,5’dan yüksek ise
  • Karnınızın size göre yeterince büyümediğini hissediyorsanız
  • 5. aydan itibaren hissetmeye başladığınız bebek hareketleri çok azalmış ve bir günde 10’dan daha az sayıda bebek hareketi var ve karnınız tok olmasına rağmen yarım günden daha uzun süre bebek hareketi hissetmezseniz.
  • Süt kesiği veya peynir parçaları şeklinde akıntı ve buna eşlik eden kaşıntı ve yanma var ise
  • Halsizlik, baş dönmesi, hafif işlerle bile nefes nefese kalmaya neden olacak kadar güçsüzlük ve yataktan kalkacak gücü toplayamama durumunda
  • İdrarda yanma ile birlikte sık idrara gitme veya bel veya böğür ağrısına eşlik eden bulantı kusma şikayeti varsa

Yukarıdaki sorunların hiç birini yaşamadığınız sağlıklı ve rahat bir gebelik geçirip mutlulukla bebeğinizi kucağınıza almanızı dileriz.

https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/gebelere-genel-oneriler/

The post Gebelere Genel Öneriler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Kasık Ağrısı https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/kasik-agrisi/ Sun, 24 Sep 2017 12:11:05 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5876 Kasık ağrısı karnın en alt kısmında hissedilen ağrıdır. Kasık ağrısı üreme, sindirim, boşaltım veya kas iskelet sistemi ile ilgili sorunları akla getirir. Ağrı yapan soruna da bağlı olarak kasık ağrısı künt veya keskin; sürekli veya tekrarlayan tarzda; hafif, orta veya şiddetli olabilir. Ağrı bazen bel, kalça veya bacaklara yayılabilir. Bazı ağrılar, idrar yapma veya cinsel […]

The post Kasık Ağrısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Kasık ağrısı karnın en alt kısmında hissedilen ağrıdır. Kasık ağrısı üreme, sindirim, boşaltım veya kas iskelet sistemi ile ilgili sorunları akla getirir.

Ağrı yapan soruna da bağlı olarak kasık ağrısı künt veya keskin; sürekli veya tekrarlayan tarzda; hafif, orta veya şiddetli olabilir. Ağrı bazen bel, kalça veya bacaklara yayılabilir. Bazı ağrılar, idrar yapma veya cinsel temas sırasında şiddetlenebilir. Kasık ağrısı bazen aniden başlarken bazen kademeli olarak artar; bazen akut, bazen kroniktir. Kasık ağrısına kronik diyebilmek için 6 aydan uzun sürmelidir.

Kasık Ağrısının Nedenleri

  • Adenomyozis
  • Dış gebelik
  • Endometriozis
  • Adet ağrısı
  • Düşük
  • Yumurtlama ağrısı
  • Yumurtalık kanseri
  • Yumurtalık kisti
  • Karın zarı enfeksiyonu
  • Yumurtalık kanalı enfeksiyonu (Salpenjit)
  • Myomlar
  • Vulvodynia
  • Apandisit
  • Chron hastalığı
  • Kronik kabızlık
  • Kalın barsak kanseri
  • Divertikülit
  • Barsak tıkanıklığı
  • Dalak büyümesi (Splenomegali)
  • Fibromyalji
  • Kasık fıtığı
  • Sistit
  • Böbrek taşı
  • Önceden cinsel taciz
  • Karın tabanı kası spazmı
  • Psikolojik nedenler
  • Ülseratif kolit

Hangi Durumlarda Muayene Olmalısınız?

Ağrı aniden başlamış ise acil servise gitmelisiniz. Ağrı günlük hayatınızı kötü etkiliyor veya giderek kötüleşiyorsa muayene olmanız gerekir.

The post Kasık Ağrısı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Klamidya https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/klamidya/ Sun, 29 May 2016 10:00:35 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=4925 Belirti vermediği veya belirtiler çok silik olduğu için hastalığın gerçek sıklığı bilinmemektedir. Dünya sağlık örgütünün bildirilerine göre yılda ortalama 92 milyon yeni kişiye klamidya bulaşmaktadır. Etken Klamidya enfeksiyonunun etkeni Chlamydia trachomatistir. Klamidya mikrobunun pek çok türü bulunur. Bu yazıda, D, E, F, G, H, I, J VE K türlerinden bahsedeceğim. L1-3 türleri ise lenfogranüloma venerim denilen […]

The post Klamidya appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Belirti vermediği veya belirtiler çok silik olduğu için hastalığın gerçek sıklığı bilinmemektedir. Dünya sağlık örgütünün bildirilerine göre yılda ortalama 92 milyon yeni kişiye klamidya bulaşmaktadır.

Etken

Klamidya enfeksiyonunun etkeni Chlamydia trachomatistir.

klamidya trachomatis

Klamidya enfeksiyonları, kısırlık ve dış gebeliğe neden olan yumurtalık kanalı hasarları oluşturabilir.

Klamidya mikrobunun pek çok türü bulunur. Bu yazıda, D, E, F, G, H, I, J VE K türlerinden bahsedeceğim. L1-3 türleri ise lenfogranüloma venerim denilen ve yine cinsel yolla bulaşan bir hastalığa neden olur. O konuya ayrıca değineceğim.

Klamidya, hassas bir mikroptur. Bulaşma sonrası hücrelerin içine girer ve hücre içinde yaşar. Bu tür bakterilere zorunlu hücre içi bakteriler adı verilir.

Klamidya mikrobu virüsler kadar küçüktür. Ancak hem RNA, hem DNA içerdiğinden bakteri sınıfında yer alır.

Bulaşma

Bakteri hücre içinde yaşamak zorunda olduğundan, çıplak olarak değil, bir hücre ile birlikte bulaşır. Bunun anlamı, cinsel ilişki ile kolayca bulaşabilir. Ama etrafa bulaşan insan hücreleri çok çabuk öleceğinden içinde klamidya mikrobu olsa bile bulaşma gerçekleşmeyecektir.

Bulaşma, yetişkinlerde cinsel ilişki ile olur.

Hastalık

Kadınlarda üretrit (idrar kanalı enfeksiyonu), servisit (rahim ağzı kanalı enfeksiyonu) ve pelvik enflamatuar hastalık (karın zarı enfeksiyonu) yapabilir.

Hastalık, bulaşma gerçekleştikten 7-21 gün sonra ortaya çıkar. Bu döneme kuluçka dönemi veya inkübasyon periyodu denir. Dikkat edilirse, belirtilerin ortaya çıkması değil, hastalık diye bahsettim. Çünkü hastalık, belirtileri çok şiddetli değildir. Uzun süre belirtileri hissedilmeyecek şekilde kaldıktan sonra ortaya çıkabilir. Mikrop, önce idrar yolları veya rahim ağzına bulaşır. Asıl sorun ise yumurtalık kanallarında çıkar. Örneğin klamidya ile enfekte olmuş bir rahim ağzından spiral takıldıktan sonra yumurtalık kanalı abseleri ortaya çıkabilir.

Klamidya mikrobunun bulaşması sonrası kadınların %75, erkeklerin %50’sinde belirti ortaya çıkmaz.

Üretrit (idrar yolu enfeksiyonu) olgularında dizüri (idrar yaparken yanma), servisit (rahim ağzı kanalı enfeksiyonu) olgularında akıntı, ilişki sonrası kanama, PID (karın zarı enfeksiyonu) olgularında kasık ağrısı ve hafif ateş görülebilir. Endometrit (rahim iç tabakası enfeksiyonu) çok nadirdir. Bu olgularda adet düzensizliklerine rastlanabilir.

Klamidya mikrobu, yumurtalık kanalında abse ve hasara neden olabildiğinden kısırlık ve dış gebelik risklerinde artışa neden olur.

Klamidya enfeksiyonu, sıklıkla genç yaşlarda görülür. Bu nedenle kronik klamidya enfeksiyonu sırasında gebe kalma veya gebelikte klamidya bulaşması olasılığı vardır. Gebelikte klamidya servisiti olan olgularda koryoamniyonit (zarların mikrop kapması), erken membran rüptürü (suların erken gelmesi), düşük veya doğum sonrası endometrit (rahim iç tabakası enfeksiyonu) riskleri artar.

Klamidya mikrobunu rahim ağzında taşıyan bir anne, vajinal doğum esnasında bebeğine bulaştırabilir. Annenin rahim ağzında mikrop varsa bebeklerin yarısında enfeksiyon ortaya çıkar. Bebeklerde en sık görülen enfeksiyon, göz enfeksiyonu (neonatal konjonktivit) şeklindedir. Doğumdan ortalama 2 hafta sonra gözde kızarıklık ve akıntı başlar. Klamidya konjonktiviti, körlüğe neden olabilir. Daha nadiren bebekte akciğere mikrobun yerleşmesi ile zatürre (pnömoni) olabilir. Zatürre, doğumdan 1-3 ay sonra ortaya çıkar.

Tanı

Tanı genellikle muayene ile konabilir.

Tanısı şüpheli olan olgularda kültür çok iyi tanı koydurucu değildir. Zorunlu hücre içi mikrobu olduğundan yapay besi yerlerinde üretilemez.

DFA, ELISA ve PCR gibi yöntemler kullanılır.

Tedavi

Azitromisin 1 gr oral tek doz veya

Doksisiklin 100 mg 2×1 oral 7 gün veya

Eritromisin baz 500 mg oral 4×1 7 gün veya

Eritromisin etilsüksinat 800 mg oral 4×1 7 gün veya

Ofloksasin 300 mg oral 2×1 7 gün veya

Levofloksasin 500 mg oral 1×1 7 gün

 

The post Klamidya appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>