Dünyada Aile Planlaması

Gebelikten korunma yöntemlerini kimlerin kullanabileceği, kimlerin kullanamayacağı, ne zaman kullanıma başlanacağı, ne kadar süreyle kullanılabileceği gibi bilgiler tıbbi araştırmalar doğrultusunda sürekli güncellenmektedir. Hangi gebelikten korunma yönteminin kimlere, hangi tıbbi durumlarda uygulanabileceği ve hangi durumlarda yöntemin devam ettirilebileceği konusunda görüş birliğini sağlamak üzere Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1994 yılında devreye girmiştir. Dünyanın her bölgesinden yaklaşık 3 yılda bir biraraya gelen uzmanlar yapılan bilimsel araştırmaları tekrar tekrar değerlendirmekte ve yöntem başlangıcı ve devamlılığıyla ilgili kriterleri güncellemektedirler. En son güncelleme 2008’de yayınlanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde de CDC (Central for Disease Control ) 2010’da, DSÖ kriterlerini kabul ederek kendi vatandaşlarına uygun güncellemeyi yayınlamıştır.

DSÖ, kontraseptif uygunluk kriterlerini 4 kategoriye ayırmıştır:

  1. Kategori: Güvenle kullanılabilir: Yöntem kullanımı için hiçbir sınırlama yok.
  2. Kategori: Kullanılabilir: Yöntem kullanımının olumlu yönleri, risklerden fazla. Farklı yöntemler de göz önüne alınarak en uygun yöntem bu bulunmuşsa belli aralıklarla kontrol edilerek kullanılabilir.
  3. Kategori: İlk seçenek değil: Riskler, olumlu yönlerinden fazla. Karar verirken diğer yöntemler tercih edilmelidir.
  4. Kategori: Kullanılmamalı. Kabul edilemez sağlık riski.

Kadında tüplerin bağlanması ve erkekte vazektomi denilen kanalların bağlanması gebelikten korunmak için başka seçenek kullanamayan ve artık hiç çocuk istemeyenlere uyguladığımız kalıcı, cerrahi korunma yöntemleridir.

Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde kadın ve erkeklerde yaygın olarak kanalların cerrahi yöntemle bağlandığını belirtmeliyim. Dünyada 200 milyondan fazla kadın, 100 milyondan fazla erkek kanallarını bağlatmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl bir milyona yakın kadın ve bir o kadar erkek kanallarını bağlatmaktadır.

Toplumumuzda kısırlaştırma denilerek yanlış tanımlanan bu operasyon ABD gibi bazı gelişmiş ülkelerde neredeyse her dört kadından birinde uygulanmıştır. Ülkemizde ise kanalların bağlanma oranı, kullanılan gebelikten korunma yöntemlerinin %3’ü bile değildir.