Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
sifilis arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/etiket/sifilis/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Mon, 08 Nov 2021 17:27:45 +0000 tr hourly 1 Konjenital Sifilis https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/konjenital-sifilis/ Mon, 08 Nov 2021 17:27:45 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=9271 Konjenital sifilis nedir? Gebelik sırasında sifilis (frengi) enfeksiyonu olan anne adayının bebeğinde oluşan ciddi sorunlara yol açabilen bir enfeksiyondur. Konjenital olması, bebeğin doğumu sırasında da sifilise bağlı sorunların var olduğunu ifade eder. Frengi, erkeklerde penis ve kadınlarda vajina veya anüs çevresinde kırmızı yaralara neden olan, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Yaralar acılı olmadığı için birçok […]

The post Konjenital Sifilis appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Konjenital sifilis nedir?

Gebelik sırasında sifilis (frengi) enfeksiyonu olan anne adayının bebeğinde oluşan ciddi sorunlara yol açabilen bir enfeksiyondur. Konjenital olması, bebeğin doğumu sırasında da sifilise bağlı sorunların var olduğunu ifade eder.

Frengi, erkeklerde penis ve kadınlarda vajina veya anüs çevresinde kırmızı yaralara neden olan, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Yaralar acılı olmadığı için birçok insan sifilis olduğunu fark etmez ve tedavi görmez. Anne adayında gebelik sırasında frengi varsa, enfeksiyon plasenta yoluyla bebeğe bulaşabilir. Gebelik sırasında olmasa da bebeğe doğum sırasında frengi bulaşabilir.

Konjenital sifilis bebekte çok ciddi sorunlara neden olur. Bebeğin erken doğmasına veya anne karnında ölmesine de neden olabilir.

Konjenital sifilizin belirtileri nelerdir?

Konjenital sifilisli yenidoğanların çoğunda belirti yoktur. Belirtisi olanlarda şunlara rastlanır:

  • Büyük karaciğer
  • Burun akıntısı. Akıntı, soğuk algınlığında olduğu gibi değil irinlidir, kanlı olabilir. Mukusta, frengiye neden olan mikroplar bulunur. Enfeksiyon bulaşabilir.
  • Deride küçük kırmızı veya pembe lekeler. Bunlar çoğunlukla sırtta, bacakların arkasında ve ayak tabanlarında bulunur. Cilt lekelerinde, frengiye neden olan mikroplar bulunur. Bu lekelerden frengi bulaşabilir.
  • Şişmiş lenf düğümleri. Lenf düğümleri, derinin altında vücudun her yerinde bulunan fasulye şeklindeki oluşumlardır. Enfeksiyonlarla savaşan hücreleri üretir ve depolarlar.

Daha büyük bebeklerde ve çocuklarda şu belirtiler görülür:

  • Eyer burun. Bu, burnun kökünün düzleşmesidir.
  • Çıkıntılı alın
  • Kornea adı verilen gözün renkli kısmını kaplayan şeffaf dokunun iltihaplanması
  • İşitme kaybı
  • Aralarında çentik ve boşluk olan dişler
  • Ağız çevresindeki yaralar
  • Deride kırmızı, açık yaralar
  • Çoğunlukla bacaklarda olmak üzere kemik ve eklem sorunları
  • Düşünme ve problem çözmede sorun yaşama

Konjenital sifilis için testler var mı?

Bebeğin burun akıntısı veya vücudundaki yaralardan örnek alınabilir. Örnek, mikrobiyoloji uzmanı tarafından mikroskop ile incelenir.

Yapılabilecek diğer testler şunlardır:

  • Kan testleri
  • Lomber ponksiyon (omurilik sıvısı alma). Belin alt kısmına ince bir iğne sokularak az miktarda omurilik sıvısı alınır. Omurilik sıvısı, beyni ve omuriliği çevreleyen sıvıdır. Omurilik sıvısı üzerinde laboratuvar testleri yapılır.

Konjenital sifili nasıl tedavi edilir?

Konjenital sifilis penisilin ile tedavi edilir. İlaç, enjeksiyon ile uygulanır.

Konjenital sifilis önlenebilir mi?

Erişkinlerde sifilisin önlenmesi ve tedavisi bebekte konjenital sifilis olmasını önleyebilir. Yetişkinlerde, frengi riski şu şekilde azaltabilir

  • Her cinsel temasta prezervatif kullanmak
  • Enfeksiyon belirtisi olan kişilerle cinsel ilişkiden kaçınmak
  • Birden fazla partnerle cinsel temasta bulunmamak.

Konjenital sifilisten korunmanın bir başka yolu da sifilis olan kadınların tedavi edilmesidir. Hamile kalmadan önce tedavi görmek en iyisidir, ancak hamilelik sırasında da tedavi uygulanabilir. Tedavinin başarılı olduğundan emin olmak için tedaviden sonra test yapmak önemlidir.

The post Konjenital Sifilis appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
İnfertilite Hastasında Yapılacak Testler https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/infertilite-hastasinda-yapilacak-testler/ Mon, 12 Mar 2018 17:18:52 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=6479 Sebebi ne olursa olsun, bir yıl süre ile düzenli ve korunmasız cinsel ilişki sonunda gebe kalamamış olan çiftler (infertilite olarak tanımlanır) bazı testlerle kontrol edilmelidir. Spermiogram, hormon analizleri follikülometri, histerosalpingografi gibi testler ilk etapta yapılması gerekenlerdir. Gebe kalmayı planlayan her hasta gibi infertilite hastalarında da folik asid kullanımına başlanmalıdır. Folik asid, hem sağlıklı bir bebeğin […]

The post İnfertilite Hastasında Yapılacak Testler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Sebebi ne olursa olsun, bir yıl süre ile düzenli ve korunmasız cinsel ilişki sonunda gebe kalamamış olan çiftler (infertilite olarak tanımlanır) bazı testlerle kontrol edilmelidir. Spermiogram, hormon analizleri follikülometri, histerosalpingografi gibi testler ilk etapta yapılması gerekenlerdir.

Gebe kalmayı planlayan her hasta gibi infertilite hastalarında da folik asid kullanımına başlanmalıdır. Folik asid, hem sağlıklı bir bebeğin gelişimine katkıda bulunur, hem de düşüğe neden olabilen pıhtılaşma sorunlarını azaltır.

İnfertilite tedavisi uzun ve yıpratıcı bir süreçtir. Bu süreçte gerilimi (stres) azaltmak için aktiviteler ve hobiler edinmelisiniz.

Laboratuvar testleri

İnfertilite (kısırlık) tetkikleri ve tedavisi paralel seyreder.

Semen Analizi (Spermiogram, Sperm Analizi)

Semen analizi, infertilite testleri arasında ilk sıralarda istenilen testler arasındadır.Halk arasında sıklıkla sperm ile semen kavramları karıştırılır. Boşalma sonucunda elde edilen sıvının adı semendir. Semen’in hacim olarak çoğunu, sperm denilen hareketli hücreler oluşturur. Semenin bir kısmını da semen sıvısı oluşturur.

Semen analizinin önemli bir parçası semen hacmidir. Bunu bir mililitre semendeki sperm sayısı, spermlerin hareketliliği ve görünümlerinin normal olup olmaması izler. Sperm hücrelerinin görünümü mikroskop altında incelenir. Sperm gürünümünü değerlendiren temel iki yöntem vardır. Bunlardan biri Kruger yöntemi, diğeri WHO kriterleridir. Kruger yöntemi ile değerlendirme sonucu tercih edilir.

Jinekolojik Muayene

Kadın infertilitesini değerlendirirken jinekolojik muayeneyi kesinlikle önemsemek gerekir. Jinekolojik muayene, vajinal ultrasonografi eşliğinde yapılır. Jinekolojik muayene ve vajinal ultrason bize, gebeliğin oluşması ve gelişmesi konusunda olası sorunlar hakkında bilgi verir.

Jinekolojik muayenede, yumurtalıklar ve rahim değerlendirilir. Yumurtalıklarda kist, rahimde myom, polip gibi sorunlar, gebelik şansını azaltabilir.

Rahim Filmi (HSG, Histerosalpingografi)

Histerosalpingografi, rahim içinde polip, rahim içine baskı yapan myom ve rahim şekil bozukluğunu bize gösterir.

Histeroskopi

Her infertilite hastasının histeroskopi olması gerekmez. Özellikle rahim filminde sorun saptanan hastalarda rahimin içine kamera ile bakılması ve rahim içindeki sorunların çözülmesi önem taşır.

Laparoskopi

Her infertilite hastasının laparoskopi olması da gerekli değildir. Özellikle rahimde şekil bozukluğu veya dışarıya doğru büyüyen myomu olan, yumurtalıklarında kisti olan olgularda laparoskopi ile değerlendirme ve tedavi uygulanır.

Hormon Analizi

İnfertilite hastalarında yumurtanın gelişimi ve yumurtlama üzerinde etkili başlıca hormonların uygun zamanda bakılması gerekir.

Adet kanamasının başlamasından itibaren ilk 3 gün içinde FSH (Follikül Stimülan Hormon – Yumurta Uyarıcı Hormon), LH (Lüteinizan Hormon – Yumurtlatıcı Hormon), E2 (Östradiol), AMH (Antimüllerian Hormon), PRL (Prolaktin – Süt Hormonu), TSH (Tiroid Stimülan Hormon – Tiroid Uyarıcı Hormon) bakılması uygun olur. Bu tetkikler bize, yumurtlama düzeni ve yumurta kapasitesi (rezervi) hakkında kapsamlı bilgi verir.

Bazal hormon düzeyleri, tedavide uygulanacak protokol konusunda da yol gösterici olacaktır.

Bulaşıcı Hastalıkların Araştırılması

Anne sağlığı üzerinde çok kötü etkiler yapmasa da bazı bulaşıcı hastalıklar anne karnındaki bebeğin gelişiminde ciddi sorunlara neden olabilir.

Bazı enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edebildiğimiz hastalıklardır. Örneğin toksoplazma enfeksiyonu ve frengi (sifilis) antibiyotik kullanılarak tedavi edilebilir. Belirti vermeyen bu hastalıklara, kan testleri ile tanı konur.

Diğer bazı enfeksiyonlar ise tedavi edemediğimiz halde infertilite tedavisine başlamadan önce iyileşmesi beklenebilir. Bu hastalıklar arasında en iyi bilineni CMV enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon da belirti vermediğinden ancak kan testleri ile tanı konup iyileşmesi beklenebilir.

Bazı enfeksiyonlara karşı zaten aşılıyızdır. Aşı yapılmamış veya aşısı tutmamış olanlarda aşı yapılabilir. Örneğin rubella (kızamıkçık) bu tip bir enfeksiyondur. Kızamıkçık enfeksiyonunu geçirmekte olan birinde infertilite tedavisi yapılmaz. Kızamıkçık bağışıklığı bulunmayan birinde de aşı yapılıp aşı sonrası tedaviye başlamak için en az 3 ay beklenmelidir.

Bazı bulaşıcı hastalıklarda ise tedavi olmadığı ve kendiliğinden iyileşme gerçekleşmediği halde doğum sonrası bebeğe bulaşmanın önlenmesi için bebeğin ayrılması gerekli olabilir. Özellikle, hepatit türleri ve AIDS bu grup enfeksiyonlardır.

Genetik Testler ve Bağışıklık Testleri

Özellikle tekrarlayan gebelik kaybı veya tekrarlayan tüpbebek başarısızlığı olan kadınlarda anne ve baba adaylarının karyotipleri (kromozom yapıları) ve anne adayının pıhtılaşma testleri yapılmalıdır. Bu olgularda anne adayının bağışıklık sistemi de gebeliğin başarılı bir şekilde yerleşip büyümesini önlüyor olabilir. Bu nedenle bağışıklık testleri de uygulanması gerekenler arasında yer alır.

The post İnfertilite Hastasında Yapılacak Testler appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Sifilis – Frengi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/sifilis/ Wed, 27 Feb 2013 19:03:26 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/sifilis/ Frengi hastalığına neden olan bakteri, Treponema pallidumdur. Frengi nedir? Frengi, sifilis olarak da adlandırılır. Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Frengi, gebelik sırasında anneden bebeğine de bulaşabilir. Klinik Frenginin klinik aşamaları vardır. Aşamalar genellikle gerçekleştikleri sırayla adlandırılır: Birincil frengi İkincil frengi Gizli frengi Geç dönem frengi (üçüncül frengi olarak da adlandırılır) Hastalık, cinsel ilişkiden ortalama 2-3 hafta […]

The post Sifilis – Frengi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Frengi hastalığına neden olan bakteri, Treponema pallidumdur.

Frengi nedir?

Frengi, sifilis olarak da adlandırılır. Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Frengi, gebelik sırasında anneden bebeğine de bulaşabilir.

Klinik

Frenginin klinik aşamaları vardır. Aşamalar genellikle gerçekleştikleri sırayla adlandırılır:

  • Birincil frengi
  • İkincil frengi
  • Gizli frengi
  • Geç dönem frengi (üçüncül frengi olarak da adlandırılır)

Hastalık, cinsel ilişkiden ortalama 2-3 hafta sonra başlar. En az 10, en çok 90 gün sonra, dış cinsel organ cildinde, mikrobun ilk kez girdiği noktada bir ülser meydana gelir.

Frengi

Frengi hastalığının dönemleri

İnkübasyon Süresi:  Ortalama 3 hafta (10-90 gün)

Birincil (Primer) frenginin (Şankr, Ulcus durus) belirtileri nelerdir?

Primer sifiliz enfeksiyonun ilk aşamasıdır. Enfeksiyonun vücuda ilk girdiği noktada kabarık, kırmızı bir şişlik oluşur. Bu şişlik genellikle ağrısızdır. Sonunda, kenarları yüksek, küçük bir yaraya (veya ülsere) dönüşür.

Frenginin neden olduğu yaralar erkekte penis üzerinde, kadında vajina veya anüs çevresinde oluşur. Bu yaralara şankr denir. Şankrlar boğaz, vajina veya rektum gibi görülmesi zor yerlerde de oluşabilir.

Birincil frenginin neden olduğu yaralar genellikle birkaç hafta içinde kendi kendine iyileşir. Ağrısız olduğundan ve bir süre sonra iyileştiğinden frengi bulaşan çoğu kimse doktora başvurmaz.

Genital ülserlerin nedenleri sıklık sırası ile HSV, sifilis ve şankrdır. Ayırımı zor olduğundan ve bazen miks enfeksiyonlar olabildiğinden her genital ülserde sifilis araştırılmalıdır. Diğer ülseratif vulva hastalıkları

  • Veneral hastalıklar: Sifiliz, lenfogranüloma venerum, şankroid, granüloma inguinale
  • Behçet Hastalığı
  • Crohn Hastalığı

Ülser, enfeksiyonun giriş yerinde bulunur. Kadınlarda l. major, minor, forşet, serviks veya perinede yerleşir. Gebelerde serviks tutulumu daha sıktır. Şankr nadiren genital sistem dışında da görülür.

3-30 mm arasında çaplıdır.

Ülser tek, ağrısız, endure, zemini sert, pembe mat, yüzeysel ve temiz tabanlıdır. Sekonder enfeksiyon gelişirse ağrılı olabilir. Lezyonda bolca spiroket bulunur. Lezyon çıktıktan 1 hafta sonra lenf nodunda büyüme olur.

Tedavi edilmese bile 2-6 haftada iz bırakmadan iyileşir.

İkincil (Sekonder) frenginin (Rozeol, Kondiloma Lata) belirtileri nelerdir?

İkincil frengi, enfeksiyonun ikinci aşamasıdır. Birincil frengiden 6 hafta (2 hafta-6 ay) sonra başlar. Birincil frengi için tedavi görmeyen kişilerin yaklaşık yüzde 25’inde ikincil frengi ortaya çıkar.

Sekonder sifilis lezyonları çok bulaştırıcıdır. Olguların %25’inde çok hafif geçer ve fark edilmez.

İkincil frengi belirtileri şunlardır:

  • Rozeol. Gövde ve kollarda yaygın pembe döküntü
  • Kondiloma lata. Vücudun sıcak, nemli bölgelerinde (ağız ve cinsel organlar gibi) büyük, kabarık, gri veya beyaz lekeler
  • Hafif ateş
  • Baş ağrısı
  • Boğaz ağrısı, kas ağrıları ve diğer grip benzeri belirtiler
  • Kilo kaybı
  • Boyun, koltuk altı ve kasık bölgesindeki şişmiş, ağrısız lenf düğümleri (lenf düğümleri, enfeksiyonla savaşan hücreleri depolayan, vücudun pek çok yerinde bulunan, fasulye şeklindeki organlardır)
  • Güve yeniği şeklinde saç dökülmesi, ses kalınlaşması.

Gizli frenginin belirtileri nelerdir?

Hastalık birkaç ayda gizli döneme girer. 2-4 yıl içinde belirtiler tekrar ortaya çıkabilir.

Gizli frengi hiçbir belirtiye neden olmaz. Bu forma sahip kişiler, enfeksiyona yıllarca bilmeden sahip olabilirler.

Bu dönemde tedavi edilmezse geç döneme girilir. Geç dönemde tarama testi olan nonspesifik testler pozitiftir.

Geç dönem (Tersiyer – Üçüncül) frenginin belirtileri nelerdir?

Bu dönemde enfeksiyon kalbe, cilde, beyne, kulaklara veya gözlere taşınır. Enfeksiyonun taşındığı organda gom ve tüberküller oluşur.

Nörosifilis nedir?

Nörosifilis, beyne, omuriliğe veya her ikisini de çevreleyen dokulara taşınmış frengi enfeksiyonu için kullanılan terimdir. Nörosifilis, frenginin herhangi bir aşamasında ortaya çıkabilir. Belirtileri şunlardır:

  • Baş ağrısı
  • Zihin bulanıklığı
  • Bulantı ve kusma
  • Ense sertliği. Başı öne doğru eğerken ensede ağrı oluşması
  • Görme kaybı veya net görememe

Nörosifilis olduğundan şüphelenilirse, lomber ponksiyon adı verilen bir test yapılır. Bu test için, omuriliğin etrafındaki boşluktan bir miktar sıvı örneği alınır. Daha sonra sıvı, frengiye neden olan bakteriler için test edilir.

Frengi gözlerde ise, görme sorunları ortaya çıkar. Bu, frengi olan herkeste olabilir, ancak HIV enfeksiyonu üzerine frengi olan kişilerde daha yaygın görülür.

Muayene olmalı mıyım?

Frengi belirtileriniz varsa veya cinsel partnerinize sifilis teşhisi konmuşsa muayene olmalısınız. Frengi riskiniz yüksek ise düzenli olarak test yaptırmalısınız.

Frengi tanısı konulan bir kişide, cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonlar için de test yapılmalıdır. Bir cinsel yolla bulaşan enfeksiyonu olan kişilerde diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulunma olasılığı da fazladır.

Frengi testi var mı?

Özel kan testleri ile frengi tanısı konabilir.

Biz, bu konuyu iki açıdan ele alırız.

Belirtisi olan, yani cinsel organda ülserli bir lezyonu olan hasta geldiğinde bunun gerçekten frengi olup olmadığını araştırırız. Belirtisi olmayan biri de şüphelenerek gelebileceği gibi, gebelik sırasında hiç bir şüphe olmasa da frengi araştırılır.

Eğer şüpheli bir ülser varsa ülser zemininden, ikinci evreye geçmiş ise rozeol veya kondiloma lata zemininden veya büyük bir lenf bezi içinden alınan sıvıya doğrudan mikroskop ile bakılarak mikrop görülebilir. Ancak enfeksiyon tedavisine başlanmışsa mikrop görülemeyecektir.

Hastalığın taramasının yapıldığı belirtisiz kişilerde VDRL veya RPR denilen testler yapılabilir. Özellikle hamilelerde frengi geçirmek tehlikeli olduğundan VDRL veya RPR ile tarama yapılır. Gerçi bu testler frengiye özgül testler olmadığından kimi zaman farklı enfeksiyonlar veya otoimmün hastalıklar sırasında da pozitif çıkabilir.

VDRL veya RPR pozitif bulunan tarama hastaları veya belirtisi olup da antibiyotik kullandığı için mikroskobi yapılamamış, VDRL veya RPR’si pozitif bulunmuş kişilerde durumun frengi olduğunu kesinleştirmek için TPHA veya FTA-ABS yapılır. Bu testler, frengi dışı durumlarda pozitif çıkmaz.

Önceden frengi geçiren birinde mikrobun temizlenip temizlenmediğini araştırmak için TPHA veya FTA-ABS kullanılmaz. Çünkü bu testler, frengi geçiren birinde ömür boyunca pozitif kalacaktır. Bu kişilerde, VDRL veya RPR kullanılır. Pozitif bulunması, mikrobu halen taşıdığını gösterir.

Frengi nasıl tedavi edilir?

Frengi genellikle penisilin adı verilen bir antibiyotik ile tedavi edilir. Penisilin alınması gereken süre, enfeksiyonun hangi aşamasında olduğuna bağlıdır. Penisiline alerjisi olan kişilerde farklı bir antibiyotik kullanılır.

Tedaviyi bitirdikten sonra takip testleri yapılır. Bazen birkaç yıl içinde birden fazla kan testi yapılması gerekir.

Frengi önlenebilir mi?

Frengi olma riskinizi azaltmak için:

  • Her cinsel ilişkide prezervatif kullanmalı,
  • Siz veya partnerinizde enfeksiyondan kaynaklanabilecek herhangi bir belirti olduğunda cinsel ilişkiden kaçınmalı,
  • Farklı kişilerle cinsel ilişkiden kaçınmalısınız.

The post Sifilis – Frengi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>