Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
ntd arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/etiket/ntd/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Sat, 16 Feb 2013 13:58:11 +0000 tr hourly 1 Tarama Testleri https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/tarama-testleri/ Sat, 16 Feb 2013 13:58:11 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/down-sendromu-tarama-testleri/ Down sendromu için farklı tarama testleri bulunmaktadır. Geçmişte, tarama için yalnızca kadının yaşı temel alınır ve belli bir yaşın üstündeki tüm kadınlara tanı testleri yaptırmaları önerilirdi. Günümüzde, tarama testleriyle, her yaştaki kadına bebeğinde Down sendromu olma olasılığı hakkında bilgi verilebilir. Bu testler için anneden alınan kan örnekleri, ultrason taramaları veya ikisi birden kullanılır. Bu bölümde, şu an […]

The post Tarama Testleri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Down sendromu için farklı tarama testleri bulunmaktadır. Geçmişte, tarama için yalnızca kadının yaşı temel alınır ve belli bir yaşın üstündeki tüm kadınlara tanı testleri yaptırmaları önerilirdi. Günümüzde, tarama testleriyle, her yaştaki kadına bebeğinde Down sendromu olma olasılığı hakkında bilgi verilebilir. Bu testler için anneden alınan kan örnekleri, ultrason taramaları veya ikisi birden kullanılır.

Bu bölümde, şu an için en sık kullanılan testler açıklanmaktadır.

https://www.youtube.com/watch?v=g7avfuRlFMw

TRT Radyo 1’de 25.12.2013 tarihli “ve Ateş Bulundu” programı

Doğum öncesi tarama testleri çeşitli tarafları olan ve spekülasyona açık bir konudur. Dolayısıyla farklı etkenler nedeniyle, bu alanda birçok soru ortaya atılmakta ve tartışmalar sürmektedir. Bu soruların başlıcalarını şöylece sıralayabiliriz.

Doğum öncesi tarama testlerini kimler yaptırmalıdır?

Tüm hamilelerin bu testleri yaptırması gereklidir. Bu konuda aşağı yukarı konsensüs oluşmuş durumdadır.

Tarama testlerinde belirleme değeri nasıl artırılabilir, yalancı pozitiflik oranı nasıl azaltılabilir?

Zaten tüm çalışmalar, bu hedefleri daha da iyileştirmek amacına yönelik olarak yapılmakta. Bugün elimizde olan yöntemler bile oldukça tatminkardır.

Bu tarama yöntemlerinde, tarama ve yakalama şansını yükseltmeniz mümkündür. Örneğin tarama belirleme değerini % olarak yükseltebilir ve daha çok pozitif olgu yakalayabilirsiniz. Ancak bu durumda, bulunan pozitif olguların sağlıklı çıkma oranı da artacaktır. Tersine, yalancı pozitiflik oranı düşürülebilir.  Ancak bu durumda da tanı koyma oranı da düşecek ve daha fazla hasta olgu gözden kaçacaktır.

Down Sendromu tarama testi programları, bu tür opsiyonlara yönelik alternatifler sunmaktadır.

Tarama yöntemlerinde ultrasonografinin rolü nedir? Nasıl daha iyi kullanılabilir?

Yukarıda belirtilen bu sorular, sürekli tartışma konusu olan ve gündemi işgal eden, doğru yanıtların aranmakta olduğu sorulardır

Tarama Testleri Neden Gereklidir

Tarama yapılmayan olgularda Down Sendromlu doğum oranı yaklaşık 700 doğumda birdir. Bunun dışında nöral tüp defekti (NTD), Trisomi 18 (Edward Sendromu), Turner Sendromu gibi diğer anomaliler de görülmektedir. Tarama testleri uygulanarak, bu grup konjenital anomalilerin erken dönemde yakalanarak önlenmesi amaçlanmaktadır.

Prenatal tarama testlerinin gerekliliği artık daha az tartışılan bir konu haline gelmiş olup, tarama testleri günümüzde birçok ülkede rutin gebe izleminin bir parçası durumuna gelmiştir. Tarama testi uygulanan gebe popülasyonlarında Down Sendromu, nöral tüp defekti (NTD), Trisomi 18 (Edward Sendromu), Turner Sendrom ve diğer anomalilerin giderek daha az oranda görülmeye başlanması, bu testlerin yararı konusundaki görüşü artırmış ve doğal olarak da testlerin uygulama alanını genişletmiştir.

Ülkemizde prenatal tarama testi istemlerinde artış yanında, tarklı tarama testi istemlerinde değişim de gözlenmektedir. Bilindiği gibi prenatal tarama testlerinde temel amaç tarama doğruluk oranını (detection rate) yükseltmek, yalancı pozitiflik oranını azaltmak, uygun tarama zamanını tayin etmek, en uygun test kombinasyonlarını seçebilmek, en ekonomik yöntemleri bulmak ve sonuç olarak invaziv girişim (amniosentez) oranını azaltmaktır. Bu nedenle, daha etkin tarama yöntemleri arayışı sürmektedir.

Prenatal tarama testi yapılanlarda Down Sendromlu bebek doğum oranı, tarama yapılmayanlara göre 25 yaşındaki gebelerde 4 kat, 40 yaşındakilerde ise 12 kat azalmaktadır.

Amniosentez uygulama ihtiyacı tarama yapılanlarda 32 kat daha azalmaktadır (385/12).

Anne Yaşı

Anne adayının yaşı ilerledikçe Down Sendromlu bebek doğurma riski artar. Bu testin mantığına göre 37 yaş ve üzerindeki anne adaylarına amniyosentez yapılırdı. Tüm gebelerin %5’i 37 yaş ve üzerindedir. Bu tarama testi bize tüm Down Sendromlarının %30’una tanı koyma olanağı sağlar.

Ultrason taraması

İkili tarama testi için ultrason ile bebeğin baş-popo uzunluğu (CRL) ve ense cildi saydamlığı (NT) bakılır. İkili tarama testinde Down Sendromu riskini belirlemek için ense cildi saydamlığı ultrason taraması ile anneden alınan kan örneği testi sonucu birlikte kullanılır.

Üçlü ve dörtlü tarama testi için ultrason ile bebeğin baş çapı (BPD) bakılır. Down Sendromu riskini belirlemek için baş çapı ve anneden alınan kan örneği testi birlikte kullanılır.

Bir bilgisayar programı, bebekte Down sendromu olma riskini belirlemek üzere, kan testi ve ultrason taraması sonuçlarını, annenin tam yaşı, kilosu ve hamilelik süresine ilişkin bilgileri kullanır.

Kan testleri

Kan testleri, annenin kanında doğal olarak bulunan bazı maddelerin miktarını ölçer. Bu maddeler, anneye bebekten geçmektedir. Bunların anne adayında serum konsantrasyonları bakılarak risk belirlenmeye çalışılır.

The post Tarama Testleri appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Folik Asid Kullanımı https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/folik-asid-kullanimi/ Tue, 22 Jan 2013 12:57:32 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/folik-asid-kullanimi/ Folat olarak da bilinen folik asid, B grubu vitaminlerden biridir. Gebelik sırasında kullanılması, doğacak bebekte nöral tüp defekti (NTD) ve anensefali olarak bilinen beyin, omurilik kusurlarının ortaya çıkma riskini azaltır. Anneniz size hamile iken folik asid kullanmadı. Ne oldu da son yıllarda folik asid gebeliğin vazgeçilmez bir vitamini haline geldi? Değişim 1991 yılında başladı. İngiltere’de […]

The post Folik Asid Kullanımı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Folat olarak da bilinen folik asid, B grubu vitaminlerden biridir. Gebelik sırasında kullanılması, doğacak bebekte nöral tüp defekti (NTD) ve anensefali olarak bilinen beyin, omurilik kusurlarının ortaya çıkma riskini azaltır.

Anneniz size hamile iken folik asid kullanmadı. Ne oldu da son yıllarda folik asid gebeliğin vazgeçilmez bir vitamini haline geldi? Değişim 1991 yılında başladı. İngiltere’de bir çalışma ile folik asid kullanımının beyin ve omuriliğin nöral tüp defekti (NTD) denilen doğumsal kusurlarını azalttığı gösterildi. Daha önce NTD’li bebek doğuran kadınlarda folik asid kullanımı ile yeni gebelikte NTD oluşumu riski %80 azaltılabiliyordu. Sonraki yıllarda yapılan çalışmalarla, daha önce NTD’li bebek doğurmamış kadınlarda da folik asid kullanımının, doğacak bebekte NTD oluşumunu %50-70 oranında azalttığı bulundu.

1996 yılında Amerikan ilaç ve gıda dairesinin (FDA) aldığı bir karar ile pek çok rafine tahıl ürünü (kahvaltı gevrekleri, makarna, yulaf ezmesi, un, çörekler, mısır unu ve pirinç) folik asitle zenginleştirilmeye başlandı.

Folik asit merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) anomalilerinin engellenmesinde yararlıdır. Tartışmalı olmakla beraber yarık damak-dudak ve bazı doğuşsal kalp problemlerinin önlenmesinde de yararlı olduğu ileri sürülmektedir. Plasentanın sağlığını koruyarak bebeğin beslenmesine destek olur. Homosistein metabolizmasını düzenler.

Folik asid içeren besinler;

  • Portakal, çilek,
  • Yeşil yapraklı sebzeler, ıspanak, pancar, karnıbahar, brokoli
  • Tahıllar, kepekli ekmek
  • Fasulye,
  • Fındık, yer fıstığı
  • Ciğer

Ancak ilk aylarda folik asidin ilaç olarak kullanımı önem taşır. Besin desteklerinde ve zenginleştirilmiş gıdalarda bulunan folatın sentetik şekli olan folik asit, gıdalarda bulunan doğal şekline (folasin) göre daha iyi emilir. Bu yüzden folik asidi doğal kaynaklardan almak için bazı besinleri fazla yemeniz yararlı olmayacaktır. Bunlardan yiyerek ne kadar folik asid aldığımıza emin olamayız.

Gebe kalındığı anda folik asid kullanıyor olmak en iyisidir. Bu nedenle, planlanan gebelikten önce başlanarak gebeliğin ilk 3 ayında günlük 400-600 mcg (mikrogram) (0,4-0,6 mg) folik asit takviyesi önerilir. Her doktor gebelik başlamadan önce hastasına folik asid desteği vermeye başlar. Gebelik öncesinde kullanmaya başlamadıysanız da çok fazla endişeye kapılmaya gerek yok. Gebelik tanısı konduğunda zaten almaya başlayacaksınız. Daha önce merkezi sinir sistemi anomalili bebek öyküsü olanlar, ailesinde NTD’li bebek doğumu sıkça bulunanlar, genetik olarak folik asit metabolizma bozukluğu (MTHFR mutasyonu) olanlar ve antikonvulzan (epilepsi ilacı) ilaç kullananlarda günlük folik asit alımı 5 gr olarak önerilmektedir.

Folik asid yapı olarak suda eriyen vitaminler grubundan B grubu bir vitamindir. Bu yüzden vücutta depolanmaz. Gerekli olduğu kadarı vücutta etki eder ve fazlası idrarla atılır. Folik asit suda erimeyen bir vitamin olsa ve idrarla atılmasaydı belki ayda tek doz enjeksiyon yeterli olabilirdi. Ancak folik asidi her gün almak gerekir. Diğer yandan kullanım fazlası idrar ile atıldığından folik asid vitamininin fazlası da anne adayı ve bebek için zararlı olmaz. Çok fazla bile alınsa idrarla atılacaktır.

Dozlara bölünmüş ilacın gün içinde bir defada veya ayrı ayrı alınması mümkündür. Her ilacın düzenli kullanılması önerilmekle birlikte vitaminlerin ara sıra unutulması antibiyotikler kadar ciddi sorunlara neden olmaz.

Hamilelik döneminde sigara içilmesi folik asidin önemini artırır. Aslında gebelikte sigara içilmemesi önemlidir. Ancak engel olamadığınız bir şekilde sigara içiyorsanız vitamin kullanmaya daha fazla özen göstermelisiniz.

The post Folik Asid Kullanımı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>