Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
adet arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/etiket/adet/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Tue, 31 Jan 2017 08:46:13 +0000 tr hourly 1 Adet Gecikmesi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/adet-gecikmesi/ Tue, 31 Jan 2017 08:46:13 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5645 Adet gecikmesi, kadınların en sık karşılaştıkları adet düzensizliği şeklidir. Bazen gebelik, bazen farklı nedenlerle adet gecikmesi yaşanır. Bu nedenle çok da hayretle karşılamazlar adet gecikmesini. Oysa her adet gecikmesinin bir nedeni vardır. Kimi zaman gebelik veya menopoz gibi doğal bir olay, kimi zaman hormon düzensizlikleri ve yumurtlama bozuklukları gibi hastalıklar. Öncelikle, normal adet kanaması sıklığına göz atalım. […]

The post Adet Gecikmesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Adet gecikmesi, kadınların en sık karşılaştıkları adet düzensizliği şeklidir. Bazen gebelik, bazen farklı nedenlerle adet gecikmesi yaşanır. Bu nedenle çok da hayretle karşılamazlar adet gecikmesini. Oysa her adet gecikmesinin bir nedeni vardır. Kimi zaman gebelik veya menopoz gibi doğal bir olay, kimi zaman hormon düzensizlikleri ve yumurtlama bozuklukları gibi hastalıklar.

Adet gecikmesi

Adet kanamanız 1 hafta gecikinceye kadar paniğe kapılmayın.

Öncelikle, normal adet kanaması sıklığına göz atalım. Adet kanamasının ilk gününden, diğer adet kanamasının ilk gününe kadar geçen süre ortalama 28 gündür. Bu süre en fazla 35 güne kadar çıkabilir. Eğer adet kanamanızın başladığı günün üzerinden 35 gün geçti ve halen adet olmuyorsanız adet gecikmeniz vardır.

Adet kanamasında gecikme ile gelen bir hastada öncelikle adet düzeninin nasıl olduğunu sorgularız. Zaten adet kanamaları düzensiz olan birinde öncelikle yumurtlama bozuklukları akla gelir. Kimi zaman gelişen yumurtaların hiç yumurtlanamaması, kimi zaman da geç yumurtlanması adet düzensizlikleri ile sonuçlanır. Bu adet düzensizlikleri de erken veya geç gelen adet ile sonuçlanabilir.

Yumurtlama bozuklukları, bazen polikistik over sendromu gibi kronik bir durumdan kaynaklanır. Bu durumda zaten eskiden beri adetler düzensizdir. Yumurtlamalar olmadığından kimi zaman erken, kimi zaman geç adet olur.

Yumurtlama düzenini etkileyen faktörlerden biri, yumurta sayısıdır. Yumurta sayısı, yaş ile paralel olarak azalır. Bu nedenle genellikle 40 yaş sonrası yumurta sayısı azalmıştır. Yumurta gelişir, ama yumurtlama gerçekleşemez.

Yumurtlama düzeni, tüm hormon dengesinden etkilenir. İnsülin, tiroid hormonları (TSH, T3, T4), süt hormonu (prolaktin PRL), hipofizin düzenleyici hormonları (FSH, LH), kadınlarda böbrek üstü bezinden salgılanan erkeklik hormonları (sürrenal androjenler, androstenedion, dihidroepiandrosteron DHEA, testosteron) gibi tüm hormonlar yumurtlama düzenini bozabilir.

Farklı maksatlarla kullanılan ilaçlar da adet düzenini etkiler. Vücuttan diğer hormonlar gibi karaciğer tarafından temizlenen ilaçlar, karaciğerin temizleme gücünü değiştirerek hormon düzeylerini etkileyebilir. Bazı ilaçlar da kendileri hormon içerir. Doğum kontrol hapları, adet düzenleyiciler, ertesi gün hapları, doğrudan adet düzeni üzerinde etkilidir.

Yumurtlama düzeni hangi nedenle bozulursa bozulsun, yumurtlanamayan yumurta yumurtalıkta kalıp büyüyecektir. Yumurtlanamamış yumurta, artık bir kisttir. Yumurtalık kistleri, pek çok önemli soruna neden olabilir. Kistin yumurtalık ile birlikte dönmesi (torsiyon) veya yırtılıp kanaması (rüptür) gibi sorunlar, ameliyat gerektirebilir.

Adet düzensizliği olan birinde gebelikten şüphelenilmiyorsa, mutlaka ultrason ile muayene yapılıp yumurtalık kistleri araştırılmalı ve rahim iç tabakası kalınlığı kontrol edilmelidir.

Adet kanaması geciktikçe yüksek kalan hormonlar rahim iç tabakasının kalınlaşmasına neden olur. Tedavi edilmediği taktirde, uzun vadede rahim kanserine (endometrium adenoca) neden olabilir.

Önceden adetleri düzenli olan bir kadında cinsel birliktelik de varsa akla mutlaka gebelik gelir. Gebeliğin her zaman sağlıklı ve canlı bir gebelik olması gerekmez. Biyokimyasal gebelik, döllenme olduğu halde rahim içinde kesenin hiç oluşamadığı bir durumdur. Bir süre gecikme ve ardından kanama meydana gelir. Bazen döllenen yumurta bir gebelik kesesi olarak rahim içine yerleşir. Ancak bu kese içinde bir bebek oluşmayabilir. Bu durumda uzun süre adet olmadan geçebilir. Bazen gebelik kesesi içinde embriyo da oluşmuştur ancak kalp atışı başlamamıştır. Buna gebelik kaybı denir. Herkes bebek kalbi atmadığı taktirde hemen kanama olacağını zanneder. Ama uzun süre kanama olmadan bu şekilde kalması da mümkündür. Bazen de gebelik rahim içine değil, yumurtalık kanalı veya karın boşluğu gibi rahim dışı bir ortama yerleşmiştir. Buna da dış gebelik denir.

Gebelik olasılığı düşünüldüğünde ultrason ile muayenede gebelik kesesi görülmese bile muhakkak kanda gebelik testi istenir. Normal gebelikler, bir hafta gecikmeden sonra rahim içinde görülür. Ancak özellikle de dış gebelik gibi hayatı tehdit eden durumlarda gebelik kesesi ultrason ile de görülemez. Bu tip durumları aydınlatmak için asla idrarda gebelik testi yeterli olmaz. Bir hafta adet gecikmesi olan bir kadında önce ultrason ile kontrol yapılmalı, gebelik kesesi görülemezse kanda beta hCG testi yapılmalıdır.

Adet kanamanız geciktiğinde, gecikmenin 1 hafta olmasını bekleyin. Bir haftalık gecikmenin ardından muayene için gelin. Muayenede, yaşınızı, tüylenme veya sivilce sorunu olup olmadığını, gebelik olasılığı olup olmadığını ve önceden de adet düzensizliği olup olmadığını söylemeyi unutmayın. Kullandığınız ilaçların adlarını yanınıza alın. Eğer bakire iseniz karından ultrason yapılabilmesi için idrarınızı yapmadan, bol su içmiş olarak ve idrar kesesi dolu şekilde gelin. Sizin için verilen reçetedeki ilaçları, belirtildiği şekilde kullanın.

The post Adet Gecikmesi appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Adeti Düzenleyen Hormonlar https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/adeti-duzenleyen-hormonlar/ Fri, 05 Dec 2014 08:59:50 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/adeti-duzenleyen-hormonlar/ Kadınlarda her ay bir dizi doğal olay oluşur. Biz bu olayları ayda bir defa olan adet kanaması olarak görürüz. Adet kanamasının olması, yumurtalıklardan salgılanan östrojen ve progesteron hormonlarının bir sonucudur. Östrojen ve progesteronun düzenli bir şekilde salgılanmasını, yani adet düzenini sağlayan ise hipofiz bezinden salgılanan gonadotropinlerdir. Yumurtalıklar içinde hiç bir aktivite göstermeden bekleyen yaklaşık 300.000 […]

The post Adeti Düzenleyen Hormonlar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Kadınlarda her ay bir dizi doğal olay oluşur. Biz bu olayları ayda bir defa olan adet kanaması olarak görürüz. Adet kanamasının olması, yumurtalıklardan salgılanan östrojen ve progesteron hormonlarının bir sonucudur. Östrojen ve progesteronun düzenli bir şekilde salgılanmasını, yani adet düzenini sağlayan ise hipofiz bezinden salgılanan gonadotropinlerdir.

Yumurtalıklar içinde hiç bir aktivite göstermeden bekleyen yaklaşık 300.000 yumurta vardır. Bu yumurtaların, etrafındaki yardımcı hücrelerle birlikte ortalama çapı 0,2 mm.’dir. Hemen hemen her gün hiç bir etki altında kalmamasına karşın 50 kadar yumurta gelişmek için değişime uğramaya başlar. Gebelikte, doğum kontrol ilacı kullanırken… her hangi bir zamanda sürekli her gün 50 civarında yumurta potaya girer. Adet kanamasının başlangıcından itibaren hipofiz bezinden salgılanmaya başlayan FSH hormonu bu yumurtalardan o anda uygun olanları kontrolü altına alır. Geri kalanların büyümesi durup ölüm süreci başlarken 15-20 kadar yumurta gelişimini FSH etkisi ile devam ettirir. Bu yumurtaları çevreleyen hücreler FSH hormonunun etkisi ile östrojen üretir. Östrojen ve FSH birlikte yumurta çevresindeki hücrelerin sıvı salgılamasını sağlar. Bu sıvı içeren boşluğa antrum, yumurtaya ise antral follikül denir. Antrum, ortalama 5 mm çapındadır ve bu haliyle ultrason ile görüntülenebilir.

Hipofizde salgılanan FSH ve LH hormonları yumurtalıkta bulunan yumurta ve yumurtayı çevreleyen granüloza hücreleri üzerine etki ederler. Yumurtalıklarda östrojen hormonu salgılayan yumurtaların gelişmesini, hipofiz salgılanan FSH (follikül situmile edici hormon) kontrol eder. Hipofizden salgılanan LH (luteinize edici hormon) ise yumurtanın çatlamasını, korpus luteumun oluşarak progesteron hormonunu salgılamasını sağlar.

Adet kanaması sırasında FSH salgılaması başlar ve hızla artar. FSH etkisiyle büyüyen folliküllerden biri diğerlerine göre daha büyük hale gelir. Buna dominant (baskın) follikül denir. Baskın follikülden salgılanan östrojen ve inhibin B hormonları FSH salgılanmasını azaltır.

Adetin 6. gününde salgılamada küçük bir azalma olur. Sonra tekrar hızla artarak yumurta gelişimini uyarır. Yumurta gelişimini uyarmak için yumurtanın etrafını saran granüloza hücrelerine bağlanır. Bu hücrelerin sayıca çoğalmasını sağlarken östrojen üretimini artırır. Granüloza hücreleri, komşuları olan Teka hücrelerinde üretilen androjenleri, aromataz enzimini kullanarak östrojene dönüştürür. FSH da aromatazı uyararak östrojen üretimini sağlamış olur. Östrojenin üretilmesi için granüloza hücrelerinde androjen de bulunması gereklidir. Androjenin oluşumunu tetikleyen ise LH’dır.

Yumurtanın büyümekte olduğu; adet kanaması ile başlayan ve 14 gün süren bu süreçte yumurtalıktan salgılanan östrojen neler yapar? Rahim iç tabakası olarak bilinen endometriumu kalınlaştırır, rahim ağzı kanalında salgılanan sümüksü sıvının akışkanlığını artırarak spermin geçişini kolaylaştırır.

Yumurtalıkta, yumurtanın çevresinde bulunan granüoza hücrelerinden östrojen ile birlikte salgılanan inhibin B hormonu hipofize etki ederek FSH salgılanmasını azaltır. Bu yavaşlatma sayesinde yumurtalıklarda yumurtaların aşırı büyüyerek kistleşmesi önlenmiş olur.

Yumurtalık içinde büyümeye başlayan yumurtalardan biri diğerlerinden daha şanslıdır. Bu yumurtanın FSH algılayıcıları daha fazladır. Bu yumurta FSH’ın etkisini daha belirgin bir biçimde ortaya çıkarır ve daha fazla büyür. Diğer dezavantajlı yumurtalar ise LH etkisi ile oluşan androjenleri yeterince östrojene dönüştüremez. Bu yumurtalar androjenlerin etkisi ile daha fazla büyüyemez, küçülüp yok olur. Oysa avantajlı yumurta, daha fazla FSH etkisi ile büyür ve 14. gün sonunda yumurtlamaya hazır yumurta haline gelir.

Büyük yumurtadan salgılanan östrojen hormonu hipofiz bezini uyarır. Hipofiz bezi aniden ve bol miktarda LH salgılar. Bu LH ise yumurtanın yumurtalıktan atılmasını, yani yumurtlamayı sağlar. Atılan yumurta, yumurtalık kanalı tarafından tutulup rahime doğru ilerletilir.

Yumurtanın atıldığı yerde küçük bir kalıntı vardır. Kalıntı kendi içine kanayıp önce kırmızı, sonra sarı renk alır. Bu nedenle buna sarı cisimcik anlamına da gelen korpus luteum denir. Sarı cisim, progesteron adlı bir hormon salgılar. Progesteron hormonu, rahim iç tabakasını olgun bir embriyonun yerleşmesine hazırlar. Yumurta döllenip rahim içine yerleşirse gelişen plasentadan salgılanan hCG hormonu sarı cisimcikten progesteron salınımını uyarmaya devam eder.

Eğer döllenme ve gebelik oluşmazsa sarı cisimciğin hormon salgılaması azalır ve rahim iç tabakası progesteron hormonunun desteğinden mahrum kalıp dökülmeye başlar. Yani adet kanaması olur.

Hipofizdeki hormonların salgılanmasını ise hipotalamus denilen beynin üst merkezi ve diğer bölgeleri yönetecektir. Üst merkezlerden salgılanan mesajlar, ergenlikten itibaren yumurtlama ve menstruel kanamaları yönlendireceklerdir. Menopozda ise artık folliküller tükenmeye başlayacak, gelişmeyecek yumurta çıkaramayacak ve hormon salgılamayacak, böylece rahim iç tabakası kalınlaşıp dökülmeyecek ve menstruel kanama olmayacaktır. Yumurtalıklar yanıt vermeyince, hipofizden salgılanan FSH, LH hormonu düzeyleri kanda yükselecek, E2 denilen östradiol (rahim iç tabakasını kalınlaştıran östrojen türü) düzeyi azalacaktır.

Menstruasyon, ergenlikte ilk adet kanamasından sonra ve menopozdan önceki yıllarda; bahsettiğimiz hipotalamus, hipofiz, yumurtalık ve rahim iç tabakası eksenindeki değişiklikler sayesinde, salgılanan östrojen ve progesterone hormon düzeyleri etkisinde düzensiz olabilir.

The post Adeti Düzenleyen Hormonlar appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>