Anormal Smear Sonucu

Rahim ağzı kanseri taramasının iyi bir yolu Pap smear ile servikal sitolojdir. Serviks kanseri taramasının iki yöntemi Pap ve/veya insan papilloma virüsü (HPV) testleridir. Rahim ağzı olan herkes cinsiyet kimliği, cinsel yönelim veya cinsel aktivitesine bakılmaksızın tarama programına alınmalıdır.

Tarama yöntemlerine bakacak olursak:

  • HPV. İnsan Papilloma Virüsü
  • Kotest. Pap smear ve HPV testinin beraber yapılması
  • HPV tiplemesi. HPV 16 ve 18 tiplerinin varlığının araştırılması
  • Refleks HPV testi. Pap smear örneği sonucu normal değilse yüksek riskli HPV tiplerinin var olup olmadığını araştıran testtir.

Kolposkopinin yaygın olarak kullanıma girmediği yıllarda smear testleri de Pap kriterlerine göre değerlendiriliyordu. Pek açıklayıcı olmayan Pap kriterlerine göre smear sonucu klaslara ayrılıyor, 1 ile 5 arasında numaralandırılıyordu. Klas 1, normal sonuç demekti. Normal olarak sınıflandırılan olgularda bile rahim ağzı kanseri bulmak mümkün olabiliyordu. Bu da pek çok kanserli hastaya geç tanı konmasına neden oldu. Diğer yandan klas 2 olgularda, enfeksiyon tedavisini takiben tekrar smear testi yapılırdı. Yeni smear testinde de klas 2 devam ediyorsa biyopsi alınırdı. Klas 3 ve daha üzerindeki olgular ise biyopsiye gidiyordu. Ancak rahim ağzının kolposkop altında olmayan biyopsisi genellikle kanserin olduğu dokular değil, ilgisiz dokulardan biyopsi yapılması ile sonuçlanıyor, yine riskli hastalara tanı konması mümkün olmuyordu. Kötü smear sonucu olan olgularda kanser tanısını netleştirmek için konizasyon yapılırdı. Konizasyon ise rahim ağzı kanalı yetmezlikleri ile düşüklere, rahim ağzı tıkanıklığı nedeniyle kısırlıklara neden olabiliyordu. Kimi olgular ise izlenebilecekken rahimleri alınırdı.

Günümüzde smear sonucunda anormallikler bulunan yani kötü smear sonucu saptanan olgulara kolposkopi yapılarak gerekli görülen yerlerden biyopsi yapılıyor. Kolposkop kullanımının başlamasından sonra biyopsiler kolposkopi ile bakılırken alınmaya başlandı. Ancak smear sonuçlarının açıklayıcı olmaması, pek çok gereksiz kolposkopi ve biyopsiye yol açar hale gelmiş, kimi kanserli vakalar ise biyopsi yapılmadığı için ilerlemişti. 2001 yılında kullanıma giren Bethesda sınıflaması ile gerekli hastalara daha başarılı kolposkopi yapılır hale geldi.

Tabloda, kötü smear sonucuna göre nasıl davranılması gerektiğini göstermektedir. Önceden anormal smear testi sonucu bulunanlarda ise izlem şekli farklıdır.

kötü smear

Pap smear sonucunda yüksek risk bulunan olgularda yapılacaklar

Kadın İç Üreme Organları

Kadın iç üreme organları

Rahim ağzının dış yüzeyi ve vajina yassı hücreler adı verilen hücrelerle kaplıdır. Rahim ağzı kanalı ise, glandüler hücreler adı verilen hücreler tarafından kaplanmıştır. Anormal bir Pap testinin sonuçları rapor edildiğinde (hücrelerde değişiklikler veya anormallikler görüldüğü anlamına gelir), ciddiyet sırasına göre tipik olarak aşağıdaki adlar verilir:

  • ASC. Atipik skuamöz hücreler. ASC-US ve ASC-H olarak iki gruba ayrılır.
  • ASC-US. Önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler
  • LSIL. Düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyonlar
  • ASC-H. HSIL’in ekarte Edilemediği Atipik Skuamöz Hücreler.
  • HSIL. Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyonlar. HSIL, çok anormal görünen skuamöz hücreleri belirtir ve rahim ağzı kanseri öncüsü veya kanseri olasılığını belirtir.
  • AGC. Atipik glandüler hücreler. Pap testinde anormal görünen glandüler hücreleri gösterir. Pap testindeki glandüler hücreler genellikle servikal kanaldan gelen hücrelerdir ancak rahimden de gelebilirler.
  • Serviks kanseri. Nadiren, Pap testinde rahim ağzı kanseri sonucu da bulunabilir. En yaygın rahim ağzı kanseri türü, skuamöz hücreli karsinomdur. Pap testinde kanser tanısı nadirdir. Düzenli Pap testi yapılanlarda kanser olmadan tanı konmuş olur. Bu nedenle 100.000 Pap testinde yalnızca 4.5 oranında görülür. Smearde skuamöz hücreli karsinom saptanmışsa tanıyı doğrulamak için serviks biyopsisi yapılması gerekir. Biyopsi de genellikle bir kolposkopi sırasında alınır. Biyopsi ile kanser varlığı doğrulanırsa, tedavi planlanır.

Pap testiniz bu anormalliklerden birini gösteriyorsa, ileri testlere ihtiyacınız olabilir. Anormal PAP testi, servikste kanser veya kanser öncesi bir lezyon olabileceğini gösterir.

  • ASC-US

    7

    CIN

    1

    Kanser

  • LSIL

    7

    CIN

    1

    Sx kanser

  • ASC-H

    33

    CIN

    3

    Sx kanser

  • HSIL

    53

    CIN

    7

    Sx kanser

  • AGC

    35

    CIN

    1

    Sx kanser

Kanser gelişme riski, mevcut HPV ve Pap testi sonuçları ile geçmiş tarama sonuçlarına göre belirlenir. Tüm bu test sonuçları riskinizi tahmin etmemizi sağlar. İki kişi aynı sonuçla geldiğinde Kanser riski, eski sonuçlarına göre değişir.

Pap smear sonuçları anormal bulunduğunda ileri testlerin yapılması gerekir. Pap testinde HSIL veya AGC, en kısa sürede ileri testler ile izlenmelidir.

Özel Durumlar

Hamilelik sırasında. Hamileyken anormal Pap testi olan kişiler için sonraki adımlar, hamilelikle ilgili komplikasyonlardan kaçınırken uygun değerlendirmenin sağlanmasına dayanır. Örneğin, hamilelik sırasında serviks biyopsisi yalnızca kanser öncesi veya kanserli bir lezyonla ilgili yüksek endişe varsa yapılır.

Hamileyseniz ve yüksek dereceli intraepitelyal lezyonlar (HSIL) veya atipik glandüler hücreler (AGC) olan bir Pap testiniz varsa, kolposkopi yapılır. Ancak bu durumda endoservikal ve endometriyal biyopsi yapılmaz. Bazen kolposkopi doğum sonrasına ertelenebilir. Bu durumda doğumdan 4 hafta sonra kolposkopi uygulanır.

Menopozdan sonra. Menopoz sonrası, hala adet görenlerle aynı şekilde davranılır.

Geçmişte yapılan tüm smear testlerinizin sonuçları normal ise 65 yaşından sonra rahim ağzı kanseri taraması yapılmayabilir. Bununla birlikte, geçmişte anormal sonuçlarınız varsa ileri yaşlarda da smear taramaları devam etmelidir.

UpToDate Bu sayfa düzenlenirken UpToDate Patient Education sayfalarından yararlanılmıştır.

Posted in: