Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2758

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2762

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3706

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/pixizmirksk/public_html/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php:2758) in /home/pixizmirksk/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
biyokimyasal gebelik arşivleri - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/etiket/biyokimyasal-gebelik/ Op. Dr. Hakan KILAVUZ - İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Uzmanları Wed, 14 Mar 2018 14:48:02 +0000 tr hourly 1 Tekrarlayan Tüpbebek Başarısızlığı https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/tekrarlayan-tupbebek-basarisizligi/ Wed, 14 Mar 2018 14:48:02 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=6575 Tekrar tekrar yapılan tüpbebek denemelerinde gebelik oluşmamasına tekrarlayan tüpbebek başarısızlığı denir. Bazen tüpbebek uygulaması sonrası beta hCG testinde küçük yükselmeler görülebilir. Ancak bunlar her zaman yerleşemeyen bir gebeliğin göstergesi değildir. Tüpbebek uygulaması sırasında ve sonrasında kullanılan ilaçlar, embriyo rahim içine yerleşmediği halde beta hCG’de hafif yükselmelere neden olabilir. Gebelik oluştuğu ve ultrasonla görüldüğü halde düşük, […]

The post Tekrarlayan Tüpbebek Başarısızlığı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Tekrar tekrar yapılan tüpbebek denemelerinde gebelik oluşmamasına tekrarlayan tüpbebek başarısızlığı denir.

Bazen tüpbebek uygulaması sonrası beta hCG testinde küçük yükselmeler görülebilir. Ancak bunlar her zaman yerleşemeyen bir gebeliğin göstergesi değildir. Tüpbebek uygulaması sırasında ve sonrasında kullanılan ilaçlar, embriyo rahim içine yerleşmediği halde beta hCG’de hafif yükselmelere neden olabilir. Gebelik oluştuğu ve ultrasonla görüldüğü halde düşük, ölü veya erken doğum ile sonuçlanan ve çiftlerin eve çocuk götüremediği durumlarda da tüpbebek başarısından söz edilmemelidir.

düşük

Tüpbebek başarısızlığı herhangi bir aşamada görülebilir. Örneğin yumurtalıkları uyarmak için iğneler yapıldığı halde yumurta toplanamayabilir. Bazen de boşalma sıvısında sperm yoktur. Testisten alınan biyopsilerde bile canlı sperme rastlanamayabilir. Sperm ve yumurtanın sağlıklı görülmesine karşın hiç bir yumurta döllenmeyebilir, hatta yumurtanın içine sperm enjekte edilse (mikroenjeksiyon) bile embriyo oluşamayabilir. Bazen embriyo oluşmuş, hatta hücreleri sağlıklı bir şekilde büyümekte ancak gebelik testleri negatif çıkmaktadır.

Kimi zaman yerleştirilen embriyo rahim içine tutunduğu ve gebelik kesesi oluştuğu halde düşük ile sonuçlanabilir. Tüpbebek uygulaması sonrası düşük, anne baba adayları için çok travmatik (zedeleyici) durumlardır. Tüpbebek dışında doğal yollarla gebe kalan çiftlerde de tekrarlayan gebelik kayıpları görülebilir. Tüpbebek, tekrarlayan gebelik kayıpları açısından yüksek risk oluşturmaz. Yani tüpbebek hastalarında düşük, daha sık rastlanan bir sorun değildir.

Annenin Bağışıklık Sistemi Sorunlarında Tekrarlayan Tüpbebek Başarısızlığı

Anne adayının bağışıklık (immün) sistemi ile ilgili bazı sorunlar infertilite nedenidir. Son yıllarda immünoloji (bağışıklık bilimi) alanındaki gelişmeler infertil olgularda bağışıklık sisteminin bazı bozukluklarına dikkat çekmektedir. Tekrarlayan tüpbebek denemelerinde başarısız olan olgularda saptanan bağışıklık sistemi bozuklukları çözülerek gebelik oluşması sağlanabilir. Bu konuda tetkikler, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından istenir ve tedavisi kadın doğum uzmanı tarafından yapılır.

Genetik Sorunlarda Tekrarlayan Tüpbebek Başarısızlığı

Anne ve/veya babanın genetik bozukluklarından kaynaklanan sorunların yanı sıra döllenme sırasında tamamen rastgele meydana gelen bozukluklar da tüpbebek başarısını azaltabilir. Tüpbebek tedavisine başlanan her çifte genetik tetkiklerin yapılması gerekli değildir. Hangi tüpbebek başarısızlıklarında genetik tetkikler yapılmalıdır?

  • Anne ve/veya baba adayında infertiliteyi açıklayacak bir neden bulunamayanlarda
  • Kendiliğinden veya tedavi ile oluşan birden fazla gebeliği düşükle sonuçlananlarda
  • Anne ve/veya baba adayının yaşı ileri olan çiftlerde

Gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için bebeğin genetik yapısının sağlıklı olması gereklidir. Bebeğin genetik sorunları ne kadar şiddetli ise gebelik o kadar erken dönemde kaybedilir. Çok hafif genetik bozukluklarda hasta bebek miadına kadar büyür ve canlı olarak doğabilir. Ancak genetik hastalığın şiddeti arttıkça, ölü doğum, düşük, biyokimyasal gebelik gibi durumlar ortaya çıkabileceği gibi bazen genetiği bozuk embriyolar rahime yerleştirilmeden bozulabilir.

Genetik sorunlar;

  • Bebeğe ait kromozom bozuklukları
  • Anne ve/veya babaya ait kromozom bozuklukları
  • Anne ve/veya babadan kalıtımla bebeğe geçen tek gen hastalıkları

Karyotip Analizi

Anne ve/veya baba adayının genetik hastalıkları olup olmadığını aydınlatmak için kan alınarak kromozom yapı ve sayıları kontrol edilir.

Preimplantasyon Genetik Tanı

Tüpbebek yöntemi ile elde edilen embriyo rahim içine yerleştirilmeden önce bir tane hücresi alınıp genetik tanıya gönderilir. Genetik yapısı normal bulunan embriyo anne rahmine yerleştirilir.

Trombofili (Pıhtılaşma Bozukluğu) Nedeniyle Tekrarlayan Tüpbebek Başarısızlığı

Anne adayında pıhtılaşma eğilimi (trombofili) olması düşük riskinde artışa neden olur. Tekrarlayan gebelik kaybı olan kadınların %60’ında trombofiliye rastlanır. Anne adayındaki kalıtsal trombofili, düşüklere neden olabilir. Trombofili ve annede antifosfolipid antikorlarının bulunması plasenta damarları içinde pıhtılaşmaya neden olur. Plasenta damarının pıhtılaşma ile tıkanması düşüklere neden olabilir.

Anne adayında kan pıhtılaşmasını sağlayan her aşama genler ile kontrol edilir. Pıhtılaşmayı sağlayan ve önleyen proteinlerin üretimi için anne adayının genleri kalıp görevi yapar. Genlerdeki bozukluklarda pıhtılaşmaya neden olan proteinlerde artma veya pıhtılaşmayı önleyenlerin etkinliğinde azalma ortaya çıkar. Bu tür genler içinde sık rastlananlar:

  • Faktör 5 Leiden (G1691C) mutasyonu
  • Protrombin G20210A mutasyonu
  • Metilen tetrahidro folat redüktaz (MTHFR) (C677T veya A1298C) mutasyonları

Faktör 5 Leiden Mutasyonu

5 numaralı pıhtılaşma faktörü proteini, pıhtı oluşturan tombin proteinini uyarır. Leiden mutasyonuna uğrayan faktör 5, daha aktiftir ve aktivitesinin azalması, sağlıklı olana göre 10 kat daha uzun sürer. Bu nedenle pıhtı oluşumu 10 kat artar. Bu nedenle Faktör 5 Leiden mutasyonu çok önemlidir ve homozigot veya heterozigot mutasyonları dikkate alınmalıdır.

Protrombin G20210A Mutasyonu

Protrombin, pıhtı oluşturan trombin proteinine dönüşür. Bu mutasyonda protrombin düzeyi artar. Bu da pıhtılaşma riskini 26 kat artırır.

MTHFR Mutasyonu

MTHFR adı verilen enzim, inaktif folatın aktif hale gelmesini sağlar. MTHFR oluşturan genin C677T mutasyonu oluştuğunda enzim ısıyla bozulabilir (termolabil) hale gelir. Enzimin bozulması ile metil molekülü eklenemeyen folat homosisteine dönüşür. Homosistein düzeylerinde artma izlenir. Plasenta damarlarında sorun oluşturan madde homosisteindir. Diğer yandan MTHFR enzimi yetersiz olan bu annelerde kan folik asid düzeyi çok düşer. Bu nedenle nöral tüp defekti denilen omurilik bozukluklarına daha sık rastlanır.

Annedeki Enfeksiyonların Tekrarlayan Tüpbebek Başarısızlığı Üzerinde Etkileri

Tekrarlayan tüpbebek başarısızlıklarının %5’inde anne adayında bulunan enfeksiyonlar sorumludur. Tüpbebek başarısızlığına neden alan en önemli enfeksiyonlar;

  • Listeria monositogenezis
  • Toksoplazma gondii
  • Rubella
  • Herpes Simpleks Virüs
  • Measles Virüsü
  • Sitomegalovirüs
  • Koksaki virüsü
  • Mikoplazma
  • Üroplazma
  • Klamidya trahomatis

Bu tür enfeksiyonların gebelik kaybı veya tüpbebek başarısızlığı oluşturma nedeni

  • Fetüs ve/veya plasentanın enfekte olması
  • Plasenta yetmezliği
  • Kronik rahim ağzı (servisit), rahim içi (endometrit) veya gebelik zarları (amniyonit) enfeksiyonları

 

The post Tekrarlayan Tüpbebek Başarısızlığı appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>
Biyokimyasal Gebelik https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/biyokimyasal-gebelik/ Mon, 11 Sep 2017 10:55:21 +0000 https://izmirkarsiyakakadindogummerkezi.com/?p=5815 Pozitif gebelik testini takiben hiç adet oldunuz mu? Gebelik testini pozitif gördükten sonra adet olmak biraz üzücü, biraz da korkutucu bir durumdur. Ama tahmininizden çok daha sık görülen bir sorun. Bizim biyokimyasal gebelik dediğimiz bu durum, çok erken bir gebelik kaybıdır. Biyokimyasal gebeliklerin gerçekte ne kadar sık rastlanan sorunlar olduğunu bilmiyoruz. Bazen zamanında veya birkaç gün […]

The post Biyokimyasal Gebelik appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>

Pozitif gebelik testini takiben hiç adet oldunuz mu?

Gebelik testini pozitif gördükten sonra adet olmak biraz üzücü, biraz da korkutucu bir durumdur. Ama tahmininizden çok daha sık görülen bir sorun. Bizim biyokimyasal gebelik dediğimiz bu durum, çok erken bir gebelik kaybıdır.

Şüpheli idrar testi

Şüpheli gebelik testi

Biyokimyasal gebeliklerin gerçekte ne kadar sık rastlanan sorunlar olduğunu bilmiyoruz. Bazen zamanında veya birkaç gün geç olduğumuz, normal miktarda veya biraz daha şiddetli veya kimi zaman uzun süren kanamaların altında biyokimyasal gebelikler bulunabilir. Bunların hepsi için doktora da gitmeyiz. Bu nedenle aslında başlayan adetlerin kaçında rahim içine tam yerleşemeden atılan bir gebelik olduğunu kimse bilmiyor. Bazı tahminlere göre, dünyada doğan çocuk sayısından daha fazla biyokimyasal gebelik var. Kimileri de her 100 gebelik kaybından 75’inin biyokimyasal gebelik olduğunu söylüyor.

Biyokimyasal gebeliğin en sık rastlanan belirtisi adet gecikmesidir. Birkaç gün gecikmeden sonra adet kanaması başlayan çoğu kadın, vücudunda rahime tam yerleşemeyen bir döllenme olduğundan habersizdir. Ancak iyi haber, biyokimyasal gebelik geçirmiş olmanız, bir şeylerin kötü gittiğini göstermediği gibi, bir sonraki gebeliğinizin yine biyokimyasal gebelik olacağını da göstermez. Yani kucağınıza bir bebek alma şansınızda bir azalma yaşamazsınız.

Vücudunuzda Neler Olur?

Adet kanamanızın başlamasından 3 hafta sonra döllenmiş olan bir yumurta rahim iç tabakanıza temas edip bir plasenta (bebeğin eşi olarakta abilinir) meydana getirmeye başlar. Bu plasenta hücrelerinden gebelik hormonu olan hCG üretilir. Kısa sürede hCG hormonu, kanda saptanabilir hale gelir. Ancak bazen döllenmiş yumurta, rahim iç tabakasına tam olarak yerleşmez. Yine de hCG hormonu üretimi olur. Ancak ultrason ile gebelik kesesi görülmez. Adet kanamanız birkaç gün gecikmiştir. Ancak yerleşemeyen döllenmiş yumurta nedeniyle bir kanama başlar. Kısacası, pozitif gebelik testi ve adet gecikmesini takiben şiddetli ağrısı olmayan bir kanama başlamışsa biyokimyasal gebelik yaşıyor olabilirsiniz.

Başıma Neden Biyokimyasal Gebelik Geldi?

Döllenme sırasında sperm ve yumurtadan 23’er tane kromozom birleşip zigot denilen bir hücre oluşturur. Zigot adı verilen bu döllenmiş yumurta bölünerek hücreler hızla çoğalmaya başlar. Bu süreçte kimi zaman hatalar olur. Anne ve baba adayının kromozom sayı ve yapıları normal olduğu halde zigotun kromozom sayısı veya yapısı olarak bir sorunu vardır. Bu sorun tamamen rastlantısal olarak ortaya çıkar ve herkeste görülebilir. Erken gebelik kayıplarının ardında sıklıkla bu tip kromozom sayı veya yapı anormallikleri olduğu düşünülüyor.

Fakat bu durum, ileride gebe kalamayacağınızı veya sağlıklı bir bebek sahibi olamayacağınızı göstermez.

Diğer yandan tekrarlayan gebelik kayıplarına neden olabilen ileri anne yaşı, kan pıhtılaşma bozuklukları, tıbbi hastalıklar veya tiroid hormonu bozuklukları gibi sorunlar, bazen biyokimyasal gebeliklere de neden olabilir.

Yerleşme Kanaması mı? Biyokimyasal Gebelik mi?

Eğer kanama hafif, kısa süreli ve lekelenme şeklinde ise akla yerleşme (implantasyon) kanaması gelir. İmplantasyon kanaması, tüm gebeliklerde görülmez. Ancak zaman zaman gebelik testinin pozitif olması zamanlarında lekelenme şeklinde ortaya çıkabilir. Diğer yandan gebelik testi pozitif olduğu halde gebelik kesesi henüz görülmeden önce ağrılı bir adet kanaması olduğunda akla biyokimyasal gebelik gelir.

Her koşulda gebelik testi pozitif iken az veya çok kanama olduğunda muhakkak doktorunuza gitmelisiniz.

Bilmem Gereken Başka Neler Var?

Biyokimyasal gebelikte kanama, adet kanaması şeklindedir. Düşükten farkı, hiç bir zaman bir gebelik kesesinin görülmemiş olmasıdır. Gebeliğin kaybı, ne zaman olursa olsun üzücüdür. Ancak öncelikle bunun sizin yaptığınız bir hatadan kaynaklanmadığını bilmelisiniz. Biyokimyasal gebeliklerin çoğu kromozomal bozukluklardan kaynaklandığına göre bu konuda yapabileceğiniz hiç bir şeyin olmadığını bilmelisiniz.

Diğer yandan, bir biyokimyasal gebelik yaşamış olmanız, bir sonraki gebeliğinizin biyokimyasal gebelik olma olasılığını artırmaz. Diğer yandan bir biyokimyasal gebelik yaşamış olmak, aslında gebe kalabildiğinizi gösteren güzel bir belirtidir.

Bir Biyokimyasal Gebelik Yaşadıysanız Neler Yapmalısınız?

Her ne kadar biyokimyasal gebeliklerin tekrarlama riski olmasa ve tedavi edilmesi gereken bir durumdan kaynaklanmış olmasa da kanama olduğu andan itibaren en kısa sürede muayeneye gitmelisiniz.

Tekrar gebe kalmak istiyor ve korunmuyorsanız, adet kanamanız geciktiği taktirde kendi olanaklarınızla gebelik testi yatırman yerine muayene olmayı tercih etmelisiniz.

Birden fazla defa biyokimyasal gebelik geçirmek ümitsizliğe neden olabilir. Ancak bu, bir sorun olduğunu göstermez. Eğer üç veya daha fazla biyokimyasal gebelik yaşamışsanız, altta yatan farklı bir tıbbi sorun olup olmadığının saptanması için muayene olmanızda yarar var. Eğer biyokimyasal gebeliklerinize neden olanın sizinle ilgili bir sağlık sorunu olduğu saptanırsa tedavi edilerek sağlıklı bir gebelik sürdürmenize yardımcı olunabilir.

Biyokimyasal gebelik sonrası tekrar gebe kalmak için beklemeniz gerekmez. Hazır hissettiğinizde denemeye başlayabilirsiniz.

The post Biyokimyasal Gebelik appeared first on İzmir Karşıyaka Kadın Doğum Merkezi.

]]>